Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

"Çökertme dalyanı" ile geçimlerini sağlıyorlar

İzmir Karaburun'da yüzyıllardır süregelen balık avlanma geleneği "çökertme dalyanı" günümüzde de devam ediyor.

Haber Merkezi

İZMİR- Karaburun'da yüzyıllardır süregelen balık avlanma geleneği "çökertme dalyanı" günümüzde de devam ediyor. Karaburun'daki kayalık yapı, sıra dışı bir avcılığın gelişmesine ön ayak oldu. "Çökertme dalyanı" ismi verilen geleneksel avlanma yöntemi, bu bölgede uzun yıllardır yaygın olarak kullanılıyor. Ancak günümüzde çok az sayıda balıkçı, bu yöntemle avlanıyor. 


Yöre halkı, İzmir Karaburun'da hala çökertme dalyanı ile geçimlerini sağlıyor. Oldukça zahmetli. Fakat son derece etkili bir avlanma çeşidi. Kare biçiminde hazırlanan ağ, kıyıdaki kayalıklara halatlarla bağlanıyor ve deniz dibine indiriliyor. Balıklar tuzağa girdiği anda ağ hatlarla kaldırılıyor. Ve sürü bu ağın içinde hapsediliyor. 


Deniz edebiyatımızın klasiklerinden "Deli İbram Divanı"nda Ahmet Büke, yörenin dalyan balıkçılığını şöyle kaleme alır:

"Bu en adil balık avıdır. Hatta taşçılar der ki, biz balık avlamayız, avlanmak isteyen balığı alırız. Çünkü zıpkıncı gibi peşine düşülüp pusu kurulmaz cana ya da meraya gidip sürünün etrafı kayıkla çevrilmez, oltaya balığın aklını çelecek yem takılmaz. Burada sadece beklenir ve balık da, insan da erene kadar susulur. Varsa bir yardımcımız zeytinyağıdır. O yüzden dalyancı ailesi hem zeytinci hem denizcidir. Sabah kalkar dalyana gider, ağını serer avını yapar; işi bitince ağını toplar, dalyandan döner, bahçesine gider zeytinine bakar. Bahçe işi biter, akşamüzeri yeniden dalyana gider. Toprağın ve denizin kardeşliği böyledir işte.


Dalyanların yerleri değişmez. Bin yıldır aynı yere kurulur. Aile mülküdür. Kuşaktan kuşağa devrolur. Eğer bir dalyan soyundan kimse kalmamışsa o dalyanın işletmesi imece usulü yapılır, geliri de dalyancı kahvesindeki sandığa aktarılır. Bu sandık, dalyancı öksüz ve yetimler yuva kurarken ve gömülürken kullanılır."


Bir çökertme dalyanı. 1970'ler Karaburun'dan. Fener Burnu'nda kurulu olan rahmetli Gülhan'ın dalyanı. (Gökhan Akçura arşivinden)