Alaçatı'da Müslümanlar ve Hıristiyanlar bir arada ibadet ediyor

Semra İğtaç

İZMİR- "Ayasofya ibadete açılsın. Hıristiyanlara da bir alan tahsis edilsin" tartışmaları yapıladursun İzmir Çeşme'deki Alaçatı Pazaryeri Camii, Cumhuriyet döneminden itibaren Atatürk'ün emriyle hem kilise hem de cami olarak kullanılıyor. İbadethanede namaz vakti perdeler kapanıyor, namazlar kılınıyor, ardından perdeler tekrar açılıyor. Cami özellikle pazar günleri kilise hüviyetine bürünüyor. Resmi makamların verdiği izinle mabede gelen Hıristiyanlar burada ayin yapıyor.

Alaçatı’nın merkezinde yer alması, pazar yerine yakın bir konumda olmasından dolayı adı Pazaryeri Camii olan ibadethane, eskiden Rumların yaşadığı bir semtin Ortodoks kilisesiydi. Eski ismi Meryem Kilisesi olan Alaçatı Pazaryeri Camii, beldedeki en eski tarihî yapı. Mabed, 1874 yılında Yuhannis Halapas tarafından Ayios Konstantinos kilisesi olarak inşa edildi. Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda Atatürk tarafından camiye dönüştürüldü. Cumhuriyet'ten bu yana araya perde çekilerek ibadethanenin doğu kısmı kilise, batı kısmı cami olarak kullanılıyor.

İki Müslüman kadınla birlikte ibadet...

Bölgedeki Hıristiyanlardan Lucinda Anderson, Alaçatı Pazaryeri Camii'nde birlikte ibadet ritüelini, GAZETE DURUM'a değerlendirdi. Hem Türk hem de İngiliz vatandaşı olan Anderson, şunları anlattı: "Hukuk mezunuyum. Çevirmenlikle uğraşıyorum. 20 senedir Çeşme'de yaşayan bir insan olarak, sık sık geçtim yanından, yeni öğrendim ki, Atatürk mübadeleden sonra, 'Bu binayı ne yapacağız?' diye soranlara, 'Biz hiçbir şey yapmayacağız. Perde çek. Her iki mensup, ibadete devam etsinler, hem Hıristiyanlar hem Müslümanlar' karşılığını vermiş. Ben zaten o perdeyi görmüştüm. Anlayamadım. Çekince zaten bizim bütün peygamberlerin, havarilerin resimleri, İsa Mesih'in doğumunun, ölümünün, dirilişinin hepsi orada devam ediyor. Burada resmi olarak ibadet edebileceğimizi bilmiyordum. Ben gizli gizli perde çekip bakıyordum onlara. Ama aslında perde çekmenin sebebi, Atatürk'ün emriyle bizim orada ibadete devam edebilmemiz içinmiş. Onu bilmiyordum. Ve çok sevindim. İki tane Müslüman kadınla sevdiğim peygamberlerin özellikle Mesih İsa'nın resimlerine bakarak ibadet etmek, derin bir paylaşım oldu. Çok etkilendim. Zaten Atatürk’e çok saygı duyuyordum. Dünyada geleceği öngören çok önemli bir lider. Prensip ve ideolojisi hâlâ geçerli ve özelikle şimdi barış için çok lazım. 'Yurtta barış, dünyada barış' sözünü hep hatırlarım. Barış içinde kökümüzdeki dinimizi yaşamak, yaşatmak önemli."