Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

“Benim için Cumhuriyet”

Cumhuriyet, insanlığın yeryüzünde özgürlüğü ve yüzyıllardan beri arzuladığı iç barışı sağlamak için girişilmiş büyük bir dönüşüm, büyük bir devrimdir. Anadolu insanlığı, bu özgürlük ve barış yoluna ancak 20. yüzyılın başında girebilmiştir.

Büyük toplum ve devlet filozofu Thomas Hobbes, modern toplumla eş deyişle modern cumhuriyetlerin kurulmaya başlamasıyla birlikte insanlığın, yeryüzündeki doğal, toplumsal ve zihinsel güçleri üzerinde egemenlik kurmaya, kendisi basit bir şekilde tarihin gidişi tarafından belirlenmek yerine kendisinin tarihin gidişini belirlemeye başladığına dikkat çeker.

İnsanlığın, yeryüzünde hüküm süren tüm güçleri kendi egemenliğine almadan tür olarak dünyada özgürlüğünü kurması mümkün değildir. Hobbes, ortaya koyduğu toplum ve devlet felsefesiyle insanın yeryüzünde özgürlüğünü nasıl kuracağının koşullarını, yöntemini ve araçlarını göstermeye çalışır. 

Kurulacak olan özgürlük düzeni aynı zamanda insan ilişkilerine dair adil bir düzen de getirecektir ve böylece insanlığın iç barışı da sağlanacaktır. Zira tüm savaşlar mülkiyet ve paylaşım savaşlarıdır. Kurulacak olan ve herkese kendi özgürlüğünü gerçekleştireceği olanakları sunacak adil düzen, insanlığın iç barışının da hem yurtta hem de dünyada barışın sağlanmasının da koşuludur. 

Bu nedenle Anadolu’da kurulan Cumhuriyet kendisini ta başından itibaren insanlığın bir parçası olarak kurmayı amaçlamıştır.

Büyük Alman filozofu ve ebedi barış kuramcısı Immanuel Kant, insanlığın iç barışının sağlanmasının koşulunun, tüm devlet biçimlerinin Cumhuriyet olmasından geçeceğine dikkat çekmiştir. 

Zira cumhuriyetçi yönetimlerin kurulmasıyla birlikte halklar savaş ve barış meselesini kralların ve padişahların karar yetkisinden alıp kendi kararlarına bağlamıştır. Savaş ve barış meselesi ölüm ve kalım meselesidir ve bu krallara, padişahlara, ne kadar adil ve demokrat olursa olsun bırakılamaz. 

Bu nedenle Cumhuriyet özgürlük ve adalet demektir. Cumhuriyet aynı zamanda insanlığın kalıcı barışı için atılan büyük bir adım demektir.

İnsanlık özgür, adil ve barışçı cumhuriyetler kurma konusunda 21. yüzyılda yeni yollar denemekle karşı karşıyadır. Cumhuriyet, politikayı ve toplumsal örgütlenmeyi bilime ve felsefeye dayandırmıştır. Çağımızda toplumsal düzeni daha da bilimselleştirmek için yeni büyük adımların atılması artık kaçınılmaz olmuştur. Yaşasın Cumhuriyet! Sosyal cumhuriyeti kurmak için ileri...