Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

6’LI MASA'DA HASAR TESPİTİ

Tarihte bazı anlar geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurur. Yani bir olayın gerçekleşmesiyle ortaya çıkan yeni durum hakikat algısını kökten değiştirir. Artık geriye dönmek imkansız hale gelir. Yapılan şey yanlış da olsa insanlar kendi yanlışlarında ısrar eder. Büyük devrim anları ve politik kriz konjonktürlerinde rastlanılır daha çok böyle şeylere. Bir konuşma, meydan okuma, toplumsal eylem veya dalgalanan bir bayrak her şeyi değiştirir. Kanımca 6’lı Masa da kendi devrimci kırılmasını İmamoğlu’na ceza verildiği gün yaşadı. O gün siyasi iktidarın baskısı karşısında Kılıçdaroğlu ve yakın kurmay heyetinin İmamoğlu’nu yalnız bıraktığına yönelik bir algı oluştu. Ayrıca İmamoğlu ile Akşener arasında sonuçları uzun erimli olacak bir ittifak ilişkisinin ilk fotoğrafı kamuoyuna yansıdı. Peki, takip eden günler?

İmamoğlu CHP ailesinin bir ferdi olduğunu, genel başkana rağmen pozisyon almayacağını söylüyor. Katıldığı grup toplantısı, Kaftancıoğlu ile birlikte yapılan basın açıklaması ve CHP’li belediye başkanları ve siyasetçilerle yapılan etkinlikler bahsi geçen bu mesajın adımları. Tabii bu söylemin ne kadar kalıcı olacağını hep beraber göreceğiz. İmamoğlu’nun yaşadığı mağduriyet, muhalefet için seçim kampanyasının temel motive edici unsuru olabilir. Ayrıca kendisinin adaylığına hatırı sayılır bir destek var. CHP içindeki küskünler, İYİ Parti seçmenleri, Karadenizli hemşerileri ve Kürtler, İmamoğlu’nun adaylığı için sıcak mesajlar veriyor. Dahası burada liderlikle ilgili bir hatırlatma da yapmak lazım. Uzun süreden beri Türkiye’nin en güçlü lideri olan Erdoğan’ın nasıl lider olduğu, önce parti elitleri, ardından da geniş halk kitlelerini çevresinde hangi koşullar altında toplandığı sorusunu bir kez daha soralım. Erdoğan’ın liderlik hikayesi Erbakan’a meydan okumasıyla başlamıştır. İslami kesimin politik liderliği noktasında Erbakan’la yaşadığı mücadele Erdoğan’ın karizmatik niteliğini güçlendirdi. İmamoğlu da lider olmak istiyorsa benzer bir süreçten geçecek. Siyasetin kurt kanunu bu. O halde açık olalım. İmamoğlu siyasetin birincil aktörü olmak, parçası olduğu siyasi geleneğin liderliğine soyunmak istiyorsa Kılıçdaroğlu’yla karşı karşıya gelecek. Çatışma kaçınılmaz. Peki zamanlaması? Onu koşullar belirleyecek.

CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan şey ise soğuk savaş. Balayı dönemi bitti. İki partinin kurmayları arasında yaşanan atışma yerini genel başkanlar düzeyinde mesafeye bıraktı. Kılıçdaroğlu’nun “iç işlerimize karışılmasın” mesajı kırılma anıdır. O söz söylendikten sonra ilişki eskisi gibi olamaz. Olmuyor da zaten. Akşener verdiği demeçlerde hissettiği kırgınlığı açıkça ifade ediyor.

Peki, bundan sonrası? İki olasılık önümüzde duruyor: Akşener-İmamoğlu ikilisi çatışmadan vazgeçerek Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek. Ama bu destek, zamanında Kılıçdaroğlu’nun İnce’ye verdiği destek gibi bir şey olacak. Kılıçdaroğlu İnce’yi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiğinde Cumhurbaşkanı seçimlerinin Erdoğan lehine sonuçlanmasını garanti edecek bir adımı da atmıştı. Ayrıca İnce’nin kaybettiği seçim, kendisi için CHP içindeki güçlü parti içi muhalefet pozisyonunun kaybedilmesiyle sonuçlandı. İkinci olasılık ise çatışma. Akşener, İmamoğlu’nun adaylığı için ısrarcı olacak. Kılıçdaroğlu kendi adaylığından vazgeçmezse üçüncü bir ismin adaylığa getirilmesi sürpriz olmaz. Bu nedenle Mansur Yavaş 6’lı Masa tarafından cumhurbaşkanı adayı ilan edilirse kimse şaşırmasın.