Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Ukrayna'da Zor Sorular

Yusuf Kanlı

“Bu savaşta kim ne kazandı?” sorusunu cevaplandırmak zor olsa da bir cevap mümkün. Öncelikle gerek Batının gerekse Rusya’nın birçok yeni silahı denediği veya stoklarındaki mühimmatı yenilediği dikkate alınırsa esas kazananın savaş sanayisi, hemen ardından da enerji devleri olduğu anlaşılacaktır.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başladığı 24 Şubat 2022’nin üzerinden iki yıl geçti. Şimdiye kadar on binlerce insan hayatını kaybetti. Ukrayna şehirleri çok ciddi hasara uğradı, altyapı birçok bölgede neredeyse tamamen yok edildi. Batı dünyası fiziken olmasa da maddi ve askeri desteğiyle bir parçası olduğu savaşın siyasi cephesinde aktif rol aldı; tarihte görülmemiş çapta yaptırımlarla Rusya’ya bir anlamda ekonomik/finansal cephe açtı. İki yılın ardından yapılan değerlendirmeler başlangıçta birkaç ay süreceği yorumları yapılan savaşın süresini öngörebilmenin mümkün olmadığını ortaya koyuyor.

Türkiye medyası konunun özünü, “Bizim mahallenin halleri” ve “Acaba muhtar ne dedi?” gibi içe dönük takıntılı habercilik anlayışıyla, büyük ölçüde göz ardı etti. Batı basını ise her cinayette sorulması gereken “Bu cinayet kimin işine geldi?” sorusunun yanıtını arıyor.

Silah Sanayi Gelirlerinde Patlama

Amerikan resmi verilerine göre ABD’de devletin ya da özel şirketlerin diğer ülkelere silah satışları Ukrayna savaşının başladığı günden bu yana ciddi oranda artış gösterdi. 2023’de yüzde 56 gibi rekor bir artışla yılı kapatan silah şirketlerinin ölüm makinesi satışı toplamda 238 milyar doları buldu.

Yine bu raporlarda, savaştan en fazla kazanç sağlayanlar Raytheon, Lockheed Martin ve Noerthrop Grumman gibi ABD’li silah şirketleri oldu. Örneğin, Evrensel gazetesinde yer alan bir değerlendirme yazısına göre Lockheed Martin, geçtiğimiz nisan ayında ABD’nin Ukrayna’ya çok sayıda gönderdiği “güdümlü çoklu fırlatma roket sistemleri” için ABD ordusuyla 4.8 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Ya da Raytheon, orduya sattığı “Ukrayna için altı adet ulusal gelişmiş karadan havaya füze sistemi bataryası” için 1.2 milyar dolar kazandı. Keza, İngiliz BAE Systems şirketi de Şubat 2022’den bu yana iki kattan fazla değer kazandı. Şirket, 2024 yılında satışların yüzde 10 ila yüzde 12 arasında artmasını beklediğini açıkladı. Bunda sadece Ukrayna savaşının değil İsrail’in yine ABD ve AB desteğiyle 7 Ekim’den beri sürdürdüğü, birçok analiste göre soykırım boyutlarına ulaşan Gazze katliamlarının da etkisi var.

Petrol Devleri Aslan Payını Kaptı

İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre, bu savaşın gerçek kazananları toplam 281 milyar dolar karla dünyanın en büyük petrol şirketleri. The Guardian, sektördeki en büyük beş petrol şirketinin fiyat artışlarıyla birlikte tarihlerinin rekor karını elde ettiğini yazdı. Türk Lirasının rekor seviyedeki değer kaybına paralel neredeyse her hafta yapılan “fiyat ayarlamaları” yüzünden dünyanın en pahalı yakıtını kullanan Türkiye halkı açısından haber değeri tartışılsa da; “Global Witness, BP, Shell, Chevron, Exxon Mobil ve Total Energie savaşın başlamasından bu yana 281 milyar dolar (yaklaşık 260 milyar avro) kâr elde etti”. Global Witness’ın kıdemli Fosil Yakıt Araştırmacısı Patrick Galey, Guardian’da yer alan açıklamasında, “Cephede ne olursa olsun, Ukrayna’daki savaşın asıl kazananlarının büyük fosil yakıt şirketleri olduğunu” belirtti.

Hayati Sorular

Rusya, Ukrayna topraklarına girerken Kiev’in yalnız kalacağını, kolay lokma olduğunu, birkaç ayda tüm talepleri yerine getirmek üzere beyaz bayrak çekeceğini hesaplıyordu. O günlerdeki Moskova kaynaklı ve Rus yetkililerine atfen verilen tüm haberlerde ısrarla, Kiev’in NATO’ya katılmaması, Kırım’ın nihai statüsünün kabulü (Rusya’ya ilhakı) ve Rusya-Ukrayna sınırındaki ayrılıkçı bölgelerde Rus dilinin tanınması yönündeki talepler dillendiriliyordu. Üçüncü yıla girerken durum ortada...

Topraklarının yüzde 18’i işgal altında olan Kiev ve onun arkasında duran Batı, fiili olarak bu taleplerin bir kısmını uygulasa veya reel politika gereği “koşulların getirdiği durum” olarak görse de, ne Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden ne de “saldırgan Rus ayısını hizaya getirme” hedefinden vaz geçmiş gibi görünmüyor. Peki, Batı dünyası kendisi için de ciddi sonuçlar doğuran, bu kadar yıpratıcı mali desteği fiili olarak ne kadar sürdürebilir? Benzer şekilde, tarihte benzeri görülmemiş büyüklük ve genişlikte yaptırımlar her ne kadar Rus lider Vladimir Putin’e diz çöktüremese de, diğer yandan Batının çıkarına, özel şirketlerin karlılığına yönelik ciddi sıkıntılar doğurmaktadır. Daha bu hafta Rus muhalefet liderinin hapiste öldürüldüğü şüphesiyle Rusya yaptırımlarına yüzlerce yeni kalem ekledi. Bu yaptırımlar nereye kadar devam ettirilebilir? Tüm Avrupa kamuoyunda olduğu gibi ABD kamuoyunda da benzer değerlendirmeler yapılıyor. ABD’nin Ukrayna desteği için ihtiyaç duyulan bütçe konusunda Senato çoktan kararını verdi ama Temsilciler Meclisinde durum hala sıkıntılı.

ABD – AB – NATO İlişkileri Yıpranıyor

Avrupa Birliği ve NATO arasındaki birlik, neredeyse her büyük kararın askıya alınması ve veto tehdidi altında olmasıyla yıpranmaya başlıyor. Elbette, en azından kamuoyuna açık ortamlarda, hiçbir Batılı lider Ukrayna’yı yalnız bırakmayı bir seçenek olarak dile getirmese de destek faturalarının birikiminin ciddi endişelere yol açtığı ortada. Kiel Enstitüsünün raporuna göre, Ukrayna'nın savunma çabalarını finanse etmek için 66 milyar doları ABD’den olmak üzere Batı dünyası şimdiye kadar 100 milyar doların üzerinde fatura ödedi. AB liderleri son zirvede, Ukrayna için 2024-2027 döneminde 54 milyar dolarlık bir paket üzerinde anlaştı. İngiltere ise savaşın başından bu yana Ukrayna'ya 15 milyar dolardan fazla taahhütte bulundu.

Desteğin Ağır Faturası

Öte yandan, destek diplomasisi de yorulmaya başladı. Batı dünyasının - ABD yönlendirmesiyle- 24 Şubat 2022'den bu yana Ukrayna'ya verdiği büyük destek, diplomasi dünyasında pek çok kişiyi şaşırtsa da savaş uzadıkça yorgunluk artıyor. Global ekonomik sıkıntılar kaygı veriyor... Dünyanın dört bir yanında enflasyon kaynaklı yaşam maliyeti krizleri sürerken, İsrail'in Gazze saldırısıyla Orta Doğu'da oluşan yeni ve büyüyen bir başka tehdit mevcutken, sonu görünmeyen bir savaşta Ukrayna'ya büyük meblağlar harcamaya devam etmek hükümetler için önümüzdeki dönemde siyasi olarak daha zor hale gelebilir.Öte yandan, AB liderlerinin hemfikir olduğu bir diğer husus, Putin'in bu savaşı kazanmamasının kıta Avrupası'nın hayati çıkarına olduğu yönünde. Bu nedenle Amerika'da yaklaşmakta olan seçimde kim seçilirse seçilsin, durumu kabul edip bütün zorluklara karşın Ukrayna’ya destek harcamalarının devam ettirilmesi hususunda liderler arasında bir uzlaşmadan bahsetmek şimdilik mümkün.

Dondurulan Rus Varlıklarını Kullanmak

Öte yandan bazı değerlendirmelerde, AB’nin Ukrayna desteğinin finansmanı maksadıyla önümüzdeki 12 ay içinde dondurulan Rus varlıklarına bağlı parayı kullanmaya başlaması gerektiği vurgulanıyor. Bu, emsali olmayan bir uygulama olacağından başka haklı endişeler doğuruyor...