Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Mahsa Amini’nin ölümünün tarihsel radikal içermeleri

Doğan Göçmen

Mahsa Amini, diğer ismiyle Jîna Emînî, daha “çiçeği burnunda” bir kız iken kendisine bahşedilen biricik yaşamı elinden alındı. Yasaya göre başına örtmesi gereken bir bez parçasını yasanın öngördüğü şekilde takmadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan 3 gün sonra. Kürt kökenli genç kadının babası, önceden bir sağlık sorunu olmayan kızının otopsi raporunu ve naaşını görmesine izin verilmediğini açıkladı.

Amini’nin sözde “ahlak polisi” İrşad devriyesi tarafından tartaklanarak, itilerek kakılarak gözaltına alınırken çekilen video, kısa sürede tüm dünyaya yayıldı. Bir genç kadının gözaltına alınma nedeni, gözaltına alınma tarzı ve sonrasında hayatını kaybetmesi tam bir insanlık dramına dönüştü.

Videoda genç kadının gözaltına alınma tarzı, hafızalarda hemen o zaman uluslararası çapta büyük öfkeye neden olan siyahi Eric Garner’in 2014 yılında New York polisi tarafından gözaltına alınma sahnesini canlandırdı. "Nefes alamıyorum!" Garner'in polisin dizleri altında bu sözleri söylediği sahne simgeleşti. Tüm dünyada özgürlük sembolüne dönüştü birden ve bugüne kadar da canlı kaldı. Eric Garner’in ve Mahsa Amini’nin ölümüne karşı protestoların hızla tüm dünyaya yayılması, dünya çapında kurumsallaşmış şiddete karşı birikmiş bir öfkenin olduğunu gösteriyor.

Bunu en çok ABD yönetimi hissetmiş olmalı ki önlem olarak İrşad müdürüne ve İranlı bazı başka güvenlik sorumlularına karşı yaptırım uyguladığını açıkladı. İran ile arasında yaşanan politik gerginlik de göz önüne alındığında Amerikalı yöneticilerin “bir taş ile iki kuş” vurmaya çalıştığı açık. Her şeyi pragmatik olarak kendi faydalarına dönüştürme ilkesi, Amerikan yöneticilerinin sanki genlerine işlemiş gibi. Ama “black lives matter” hareketinden korku, derilerinin altına kadar nüfuz etmiş. Bu da açık.

Amini’nin gözaltı sırasında ölmesi üzerine olay, tüm İran’a yayılan ve en az 50 kişinin ölmesine neden olan büyük protestolara yol açtı. Protestolar sırasında, ömür boyu düşünse kimsenin aklına gelmeyecek ve tüm insanlık tarihinin efendi-köle ilişkilerini göz önüne getiren ve bunun eleştirisi anlamına gelebilecek bir sembol ortaya çıktı: Ombre Indgène. Bu sembol hafızalarda köleliği, ırkçılığı ve cinsiyetçiliği birleştirdi ve insanın insanı köleleştirdiği en temele, köke, Latince deyişle radikal olana yönlendirdi... 

Amini’nin anısı artık ırkçılığa, köleliğe ve kadının özgürlüğü için cinsiyetçiliğe karşı mücadelenin bir simgesi, adeta ikonu oldu. GAZETE DURUM yazarlarından Gülara Subaşı’nın araştırması konuya ilişkin aydınlatıcı bilgiler içeriyor. 

Edith Dekyndt’in “yerli gölge” anlamına gelen Ombre Indgène adlı eseri, içinde yüzlerce köle bulunan gizli bir teknenin Fransa’nın Martinik kentindeki La Diamant sahilinde 1830 yılında kayalara çarparak içindeki kölelerin hepsinin yok olması üzerine; sahildeki kayalıklara dikilen, ölen kadın kölelerin sahilden toplanmış saçlarından yapılmış bir bayrağın fotoğrafı.

Amini’nin anısının bu sembolle birleşmesi, çok zengin anlamlar içeriyor. Birçok başka sembol de üretildi. Ama en çok tutulan ve yayınlan bu oldu. Bu bayrak her şeyden önce Amini’nin ölüm nedenine karşı, kurumsal şiddete ve saçını ve başını kapatmaya zorlamasına, kadın bedeninin tabulaştırılmasına, böylece kadın bedeninin metalaştırılmasına karşı bir bayrak açma, bir isyandır. 

Sonra kadının köleleştirilmesine ve genel olarak insanın köleleştirilmesine karşı bir direnişin sembolüdür bu bayrak. Ombre Indgène yerli dilde “yerli gölge” anlamına geliyor. Bu gölge, sömürgecilik politikalarına, köle ticaretine gömülmüş emperyalist bir ülkenin topraklarında gözlenen bir gölge olması bakımından, bu bayrak radikal bir sömürgecilik ve emperyalizm eleştirisi anlamına da geliyor. Kısacası; İranlı bir Kürt kızı olan Jîna Emînî, artık tüm insanlık tarihinin köleleştiren ilişkilerinin bir eleştirisi ve bu ilişkilerden kurtulma mücadelesi ve kurumlaşmış şiddete karşı direnişin simgesi olmuştur.