Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Türkiye'de kişi başına en fazla dernek başkentte, en az Van'da

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi, “Türkiye’de Sivil Toplum Örgütleri: Örgütlenme Özgürlüğü ve Katılım Hakkı” başlıklı raporu, derneklerin varlığını derinlemesine ele almış.

Haber Merkezi

ANKARA- Sivil Toplum Geliştirme Merkezi, 1003 sivil toplum örgütü ile anket, hak temelli çalışma yürüten 48 sivil toplum örgütü ile de derinlemesine görüşme yaparak hazırladığı rapor kapsamında ayrıca 2 odak grup toplantısı da gerçekleştirmiş. Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi ve 12 bakanlığın ilgili çalışmaları da izlenmiş.

“Türkiye’de Sivil Toplum Örgütleri: Örgütlenme Özgürlüğü ve Katılım Hakkı” başlıklı rapor yasal düzenlemelerin sivil toplumun hareket alanını kısıtladığını, devletin kapılarının ise sivil topluma kapalı olduğunu gösterdi. Rapor sivil toplum örgütlerinin devlet baskısı dışında, sözlü tacizden silahlı saldırıya kadar farklı biçimlerde tehdit altında olduğunu ortaya koydu.

SİVİL TOPLUMUN HAREKET ALANI GİDEREK DARALIYOR

Rapora göre, Türkiye'deki sivil toplum örgütleri özellikle son 20 yılda çalışma alanlarının giderek daraldığını hissediyor. Yasal düzenlemelerin ve devlet baskısının artmasıyla birlikte sivil toplumun hareket alanı giderek kısıtlanıyor. Bu durum, sivil toplum örgütlerinin demokrasi için direnmeye devam etmelerine rağmen birçok zorluğun üstesinden gelmekte güçlük çektiğini ortaya koyuyor.

Raporda vurgulanan bir diğer önemli nokta ise Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin sayısının Avrupa’daki diğer ülkelere kıyasla oldukça az olması. Yaklaşık 100 bin sivil toplum örgütü bulunan Türkiye’ye kıyasla, Almanya’da 620 bin, Fransa’da ise 1 milyon 500 bin örgüt bulunuyor.

Raporda öne çıkan bulgulardan bazıları şöyle:

Her 5 sivil toplum örgütünden biri yasal düzenlemelerden kaynaklı zorluk yaşıyor. Derneklerin kuruluşu sırasında kanunda yer almamasına rağmen STÖ’lerden ek belge istenirken, araştırmaya katılan STÖ’lerin yüzde 21’i ise kayıt sırasında siyasi kriterler çerçevesinde davranıldığını belirtti.

ÜYE BİLDİRİM ZORUNLULUĞU ÜYELİKLERDE CİDDİ DÜŞÜŞ YARATTI

Araştırma, 2020 yılında Dernekler Kanunu’nda yapılan üye bildirim yükümlülüğüne dair değişikliğin olumsuz etkilerinin de devam ettiğini ortaya çıkardı. Araştırmaya katılan derneklerin yüzde 12’si üye bildirim zorunluluğu nedeniyle sorunlar yaşadığını dile getirdi. Üye bildirim zorunluluğunun getirilmesi sonrasında dernek üyeliklerinde 4 milyona yakın bir düşüş yaşandı.

TÜRKİYE’DEKİ STÖ SAYISI AVRUPA’NIN GERİSİNDE

Rapor, Türkiye’de en yaygın sivil toplum örgütü yapısının dernekler olmaya devam ettiğini gösterdi. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre Türkiye’de 101 bin 806 dernek faaliyet gösteriyor. 2022’de Almanya’daki STÖ sayısı 620 bin olurken, Fransa’da sayı 1 milyon 500 bine kadar çıktı. Avrupa ülkeleri arasında nüfusuna oranla STÖ varlığı bakımından İskandinavya ülkeleri açık farkla önde yer aldı. 2022 verilerine göre Danimarka’da 100 bin ve Finlandiya’da ise 108 bin 96 dernek faaliyet gösteriyor.

KİŞİ BAŞINA EN FAZLA DERNEK ANKARA'DA, EN AZ URFA, MARDİN, VAN, DİYARBAKIR'DA

Araştırmaya göre tüm derneklerin yüzde 34’ü İstanbul ve Ankara’da faaliyet gösteriyor. Kişi başına en fazla dernek ve vakıf Ankara’da. Ankara’da 542 kişiye bir dernek düşerken, kişi başına en az dernek düşen iller ise Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır ve Van oldu.

STÖ'LERİN YÜZDE 77'SİNDE TAM ZAMANLI ÇALIŞAN YOK

Türkiye’deki toplam istihdamın sadece yaklaşık binde 3’ü sivil toplum örgütlerinde yer alırken, izleme çalışması kapsamında yapılan saha araştırmasına katılan STÖ’lerin yüzde 77’sinde tam zamanlı çalışan bulunmadığı belirtildi.

DERNEKLERİN YARISININ GELİRLERİ 10 BİN LİRA'NIN ALTINDA

Çalışma derneklerin mali kaynaklardan da yoksun olduğu gösterdi. Anket çalışmasına katılan örgütlerin yarısına yakınının geliri 10 bin TL’nin altında kalırken, Türkiye’de STÖ’lerin kaynak yaratma olanaklarının çok sınırlı olduğu, STÖ’lerin temel gelir kaynağı olan üye aidatları ve bağışların yetersiz olduğu belirtildi.

KAMU KAYNAKLARININ DAĞITIMI ADİL DEĞİL

Raporda kamu fonlarından çok sınırlı sayıda sivil toplum örgütünün faydalandığı, uluslararası kaynaklara erişebilen örgüt sayısının az olduğu ve kaynaklara ulaşabilenlerin ise hedef gösterildiği söylendi. Araştırmaya katılan her dört STÖ’den biri ise kamu kaynaklarının dağıtımında alınan kararları adil bulmadığını söyledi.

HAK TEMELLİ ÖRGÜTLER ÜZERİNDEKİ BASKILAR

Araştırma hak temelli çalışan STÖ’lerin siyasetçiler, kamu görevlileri tarafından tehdit edilme veya hedef gösterilme gibi bir durumla daha sık karşılaştığını ortaya koydu. Bu grup aynı zamanda kamu kurumları tarafından çat kapı denetimleri de sıkça yaşadı. Yine hak temelli yaklaşımı güçlü olan kuruluşlar açıklamaları ve çalışmaları nedeniyle diğer örgütlere göre daha fazla baskı ile karşılaştı.

100 YENİ VAKIFTAN 30’UNDA DİNİ REFERANS VAR

Rapor, yeni vakıfların yaklaşık yüzde 30’unun isminde veya çalışmalarında dini referanslar olduğunu da ortaya koydu. Bu vakıfların sadece yüzde 5’inin kendini “dini vakıf” olarak tanımladığı araştırmanın bulguları arasında yer aldı.