Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Beyanname, kutup yıldızı gibi aydınlatıyor"

İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kutup yıldızı gibi insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ettiğini söyledi.

Akın Bodur

İSKENDERUN- İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kutup yıldızı gibi insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ettiğini söyledi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda kabul edilişinin 74. yıl dönümünde basın toplantısı düzenleyen İHD İskenderun Şube Başkanı Selçuk, tüm insanların sahip oldukları onur ve haklarında eşit olduğu bilinciyle, ekonomik kriz ve yoksulluğa karşı ekonomik ve sosyal hakları, savaşa karşı barışı, baskılara karı insan hakları değerlerini ve demokrasiyi savunduklarını ifade etti.

"BM ideallerin çok gerisinde kaldı"

Sağlıklı Yaşam Parkı önünde "İnsan haklarıyla insandır; Çocuk gelin yoktur, sapık erkek vardır; İnsan hakları herkes için; Savaşa değil, halka bütçe" sloganları arasında konuşan Selçuk, İkinci Dünya Savaşı'nın yol açtığı ağır insani yıkımın bir daha yaşanmaması için barış, insan hakları ve demokrasi ideallerine dayalı uluslararası bir sistem oluşturma hedefiyle inşa edilen BM'nin günümüzde bu ideallerin çok gerisinde kaldığını belirtti. Selçuk, "Bildirgede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, devletlerin ve hükümetlerin bu itirazlara yanıtı şiddetin her türlüsünü sistematikleştirerek yaygınlaştırmak ve hayatın tek gerçeği olarak toplumlara dayatmak şeklinde olmaktadır. Bugün tüm dünyanın içinde olduğu ağır kriz karısında insan haklarını savunmak ve kurucu rolünü yeniden etkin kılmak en asli görevimizdir" dedi.

OHAL rejimi süreklilik kazandı

Çoklu kriz halinin ülkemizde yoğun ve ağırlığı ile yaşandığını belirten Selçuk, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ülke, 2016 yılından bu yana önce doğrudan, 19 Temmuz 2018 tarihinden itibaren de resmen kaldırıldığı söylenme de yapılan pek çok düzenleme ile süreklilik kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu durum, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ilkesinin terkedilmesine, böylece hem hukukun hem de kurumların baskıcı rejimin birer aracı haline getirilerek, keyfiyetin ve bilhassa da belirsizliğin kamusal alana hakim kılınmasına yol açmıştır. Özellikle bir yönetim tekniği olarak başvurduğu belirsizlik yaratma gücü, siyasal iktidara gücünü daha da merkezileştirip toplum üzerindeki baskı ve kontrolünü arttırma olanağı sağlamaktadır."

Baskı ve kontrol 2022'de de sürdü

Bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin de katıldığı açıklamada konuşan Selçuk, şunları söyledi: "Anayasanın ve Türkiye'nin de bir parçası olduğu evrensel hukukun mutlak olarak yasaklamasına ve insanlığa karşı bir suç olma vasfına rağmen işkence olgusu, 2022 yılında da Türkiye'nin en başat insan hakları sorunu olmuştur. Devletin insan haklarına yönelik saygısının dolayımsız göstergesi olan hapishaneler, siyasal iktidarın hukuku bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanmasının sonucunda tıka basa dolu durumdadır. Cezaevleri yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hakkına erişime kadar ağır ve ciddi ihlallerin yaşandığı yerlerdir. OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın düşünce ve iade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları, özellikle de basın ve insan hakları savunucuları üzerinde kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü 2022 yılında da sürmüştür."