Koç: "Ukrayna'dan özür dilemeyeceğiz"

Haber Merkezi

ANKARA- Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçen hafta Kadıköy'de oynanan Dinamo Kiev maçında maçındaki "Vladimir Putin" tezahüratları sonrası gelen eleştirilere, "Haklı bir öfke, haklı bir tepki ama haksız bir söylem. Bunu tüm Fenerbahçelilere hatta Türkiye'ye mal edemezsiniz. Ukrayna'dan özür dilemeyeceğiz" diye karşılık verdi. 

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında divan üyelerinin taleplerine cevap verdi ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. Koç'un sözlerinden satır başları şöyle:

Ukrayna'dan özür: "Ukrayna'dan özür dileyecek misiniz?" Hayır, dilemeyeceğiz. Birazdan sebebini de anlatacağım. Ukrayna Büyükelçisi’nin hadsiz söylemleri sonrasında o bizden özür dilemeli. Medyada her konumuza maydanoz olan rakip takım taraftarlarından etkilenmiş olmalısınız. 20 saniyelik bir olaydan bahsediyoruz, maç 120 dakika. 2. golü yedik olmadı, elendik olmadı. Bana göre yakışıksız, gereksiz bir tezahürattı. Fenerbahçe duruşunda çok uzaktı. Ama ne yapmamız gerek, ağızlarına fermuar mı dikelim? Niye oldu o tepki? Maç başlamadan Türkiye'de bir takımda eskiden top oynayan kalecinin tribünü germesiyle başladı. Sonra gol geldi, tam önümüzde yine o oyuncu, yedek kulübesinden fırlayarak öyle hareketler yaptı ki sonra golü atan da yaptı. Bariz bir tahrik var. Yine de bize yakışmadı söylem. Lucescu'ya teşekkür etmek istiyorum, yanına çağırıp bağırıp çağırdı oyuncuya. Sayın Lucescu tezahüratı protesto etti dediler.

UEFA soruşturması: Bismillah demeden disiplin soruşturması geldi. Avrupa medyası... İpe sapa gelmeyen şeyler yazmışlar. Ukrayna'da maçlarda ne garip, ne paçavra pankartlar açıldığını biliyor musunuz? Oradaki ırkçılık, açılan pankartlar burayla mukayese bile edilmez. Yazık, hakikaten yazık. Dost bildiğimiz bir yerden böyle ithamları kabul edemem. UEFA çifte standart uygulamamalı. Sporla siyaset iç içe girmemeli. Spor tarih boyunca barış için kullanıldı. Burada da spor dışarıda tutulmalıydı. Spor siyasetin üstündedir. Ben şunları sormak zorundayım; UEFA mı karar verecek ne tezahürat yapılacağını? Küfür etsek madalya mı verecektiniz? Ya da Almanya, İngiltere lehine tezahürat yapsak siyasi olmayacak mıydı? 7 Ekim 2007 Şırnak terör saldırısı nedeniyle Milli Takımımız, siyah kol bandı izni vermedi. Aynı UEFA, İtalya'ya izin verdi. Asker selamı olayı var biliyorsunuz, iş nerelere getirildi. Juventus - Atletico Madrid maçında Dybala asker selamı yaptı. Orada ceza verilmedi. UEFA kendini siyasete sokmasın. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak son derece rahatsızız. Bize hakaret olduğunu düşünüyoruz. Bu savaşta taraf değiliz, her iki ülkeden sporcumuz vardır, biz insanlıktan yanayız, savaşa karşıyız. Bizi böyle değerlendirin UEFA yetkilileri. Yaşananlar son derece talihsiz. Tüm dünyayı etkiliyor. Ama bu sporun işi değil. Öyle bir savunma hazırladık ki her şey net ve sabit. Haklı bir öfke, haklı bir tepki ama haksız bir söylem. Bunu tüm Fenerbahçelilere hatta Türkiye'ye mal edemezsiniz.

Fenerbahçe'de transfer: Getirebileceğimiz en iyi hocayı getirdik. Kendisi çok kapsamlı raporla geldi. Her pozisyona 5'er alternatifli sunum yaptı. 20-30 milyonluk oyuncu yazıp kulüp yapamadı demek çok kolay. Ekonomik duruma göre yaptı listeyi. Transferlerimizi yaptık. 3 yerimiz kaldı. Kaleci, sol bek, santrafor... Bir de kadroyu boşaltma adımlarımız olacak.

Kim Min Jae, geldiği zaman Fenerbahçe'ye 1 sene için gelmek istediğini sonra Fransa'ya sonra da Premier Lig hayalinin olduğunu söyledi. 11 gün çıkış maddesini müzakere ettik. 1 sene evvel planını anlatmıştı. Biz kalacağını hayal ediyorduk. Belki ikna ederiz diye düşündük. Hocamızın da şöyle bir özelliği var; çalıştığı oyuncuların hepsinin değerini artırıyor. "Ben 2 haftada bu hocadan öğrendiğimi başka hocadan öğrenmedim" dedi. Maaşında son derece hatırı sayılır artırmayı da kabul ettik. Gitti geldi, kafasına koyduğu planı uyguladı. Özel bir oyuncu, özel bir karakter. Ayrılma kararı maddi olarak fayda sağlasa da hocamızın planlarını bozdu. 2 stoper transfer ettik. Hocamızın da talebi doğrultusunda. Santos'ta beraber oynadılar. İnşallah aynı başarıyı burada da gösterirler.

Mesut Özil'in ayrılık süreci: Mesut Özil'le yollarımızı ayırdık. İstenmeyen bir durumdu. Ne büyük hayallerle geldi. Bazen hesaplarınız tutmayabiliyor. Pereira zamanında oynadı, oynamadı, sakatlıklar geçirdi. İsmail hoca zamanında da sıkıntılar yaşadık. İstediğimizi yapamadık. Dünya tarihinde Türk olup bu kadar büyük başarı sağlamış, Türk kimliğini çok iyi taşımış, kıymetli bir isim. Olmadı, uymadı. Bizler de hocaya oynat diye dikte edemeyiz. Mutabık kaldık, Başakşehir'in yolunu tuttu. İnşallah orada başarılı olur. Kendisine teşekkür ediyorum. Daha fazla detaya girmek de istemiyorum. Belli başlı kanallarda hocalarla problemi yok, Ali Koç'la kişisel problemi var diyorlar, buna karşıyım. Mesut varsa oynar diyorlar, böyle bir şey yok. Dünyanın hiçbir yerinde yok. Geçmişi için getirmedik. Olmadı.

Gidecek futbolcular: Kadromuz şu an şişkin. 7-8 kişi ayrılacak. 3 kişi daha gelecek. Tutmak istediğimiz oyunculara da büyük ilgi var. Ekonomik olarak geri çevrilemeyecek olanlar var, sportif açıdan kesinlikle bırakılmamalı. Ne çıkacak göreceğiz. Hiçbir kararı kendi başımıza vermiyoruz. Hocamızın direktiflerine uymaya çalışıyoruz. Endişelenecek hiçbir şey yok. Her şey planlı. Futbolcuyu öve öve bitiriyorlar, biz alınca kötü oluyor. Her konuya maydanoz olan rakibimiz buna da oluyor. Kadrolu medya mensupları olduğu için bunlar alevlendiriyorlar. Biz buradaysak içiniz rahat olsun. Fenerbahçe ismine leke getirecek hiçbir şey yapmayız. Genç taraftarlarımıza sesleniyorum, çok sazan oluyorsunuz. Sizi galeyana getiren bir güruh olduğu hala anlaşılamadı. Hocayı bile tartışmaya başladılar. Kaosa gitmeye acayip müsait bir camia olduk.