Seçim 14 Mayıs'ta olacak mesajı verdi

Haber Merkezi

ANKARA- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılacağı mesajını vererek, "Bu millet gereğini 14 Mayıs'ta yapacaktır" dedi. Türkiye'nin bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumda olduğunu dile getiren Erdoğan, muhalefete yönelik, "Bütün bu sirk cambazları, felaket tellalları acaba bölgeye bugüne kadar kaç defa gittiler?  Şahsen şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 defa gittik” ifadelerini kullandı. Erdoğan, muhalefetin sert şekilde eleştirdiği depremzedelerden "helallik istemesiyle" ilgili de "Helallik istemek bizim zafiyetimiz değildir. Milletimizle aramızdaki samimiyetten, muhabbettendir. Deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçen bu muhabbeti anlayamaz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

DEPREM FIRTINASI: Ülke olarak her ne kadar birileri kabul etmese de asrın felaketi diye nitelenen 7.7 ve 7.6 ve sonrasında gelen büyüklüğü 6.6'ya kadar çıkan 11 bin 400 sarsıntı yaşadık. Bölgede 62 ilçede ve 10 bin 190 köyde çok ciddi yıkımlara neden olan depremleri yaşamaya devam ediyoruz. Büyüklükleri 4'ün, 5'in üzerine çıkabilen tedirginlik sürüyor. Sürecin normal olmadığını tüm bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır.

BİZE DÜŞEN HAZIRLIK YAPMAK: Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen göre şudur; evvela deprem öncesi altyapısıyla, konutlarıyla, işyerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Ardından ise en etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmaktır. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek ilerleme kaydetmiştir.

14 MİLYON İNSANI ETKİLEDİ: 6 Şubat'ta 11 ilimizi vuran deprem fırtınası milletimize hepsinden büyük bir acıyı yaşattı. 500 km'lik çapa sahip 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Ağır kış şartlarının etkili olduğu günde karşı karşıya kaldık. Yıkılan altyapının ve yaşanan karmaşanın getirdiği zorluklar ve hava şartları bizi zorladı.

ACİL YIKILACAK 203 BİN 958 BİNA VAR: Son tespitlere göre yıkık, acil yıkılacak 203 bin 958 binada 583 bin 628 bağımsız bölüm var. Bunların yüzde 98'i de 2000 öncesi yapılan binalardan oluşuyor. Yıkık bina sayısı 31 binin üzerindedir. Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerinin, dünyadaki çok önemli arama kurtarma ekiplerini topladık. 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaşabildik. 271 bin kamu görevlisi, 15 bin iş makinesi, 78 uçak, 115 helikopter, 38 gemi görevlendirdik. Gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerin imdadına koştu.

HER ŞEYİ YAPMA GAYRETİNDE OLDUK: İdeal bir arama kurtarma ekibi 80 kişiden oluşurken, en küçük birimde 20 kişiden oluşması gerekiyor. İdeal olarak 437 binaya, asgari 1750 binaya müdahale edebilecek kapasiteye ulaştık. Felaketin haberini alır almaz, şartları zorlayarak yapılacak her şeyi yapma gayreti içinde olduk. OHAL, mücbir sebep ilanlarını yaparak hukuki altyapıyı kurduk. Askerimizi, polisimizi, jandarmamızı, madencimizi, ormancımızı, din görevlimizi, savcımızı, gönüllülerimizi sahada ihtiyaç duyulacak herkesi seferber ettik. Bölgeye intikal eden 90 ülkeden ekipleri de devreye aldık.

SİRK CAMBAZLARI: Buna rağmen kimi eksiklikler, aksaklıklar yaşanmıştır. Herkes şahittir ki var gücümüzle ve en hızlı şekilde depremzedelerin yardımına koştuk. İlk andaki eksikler tamamlanıp arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, geçici barınma alanı ve kalıcı konutların inşasına kadar her şey yoluna girince bunlar da kimliklerine büründüler. Bütün bu sirk cambazları bölgeye kaç kere gittiler? Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 kez gittik, arkadaşlarımız sürekli bölgede, vekillerimiz bölgede telefon diplomasisiyle, valilerimizle, kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla bölgeyi tarıyoruz.

14 MAYIS MESAJI: Sorulması gereken hesapları adli, siyasi olarak sormak boynumuzun borcudur. Bugün yavru muhalefet çıkmış yargıyı bizim yönlendirdiğimizi... ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını rabbim bilir, sen anlamazsın. sen ilk önce kendini düzeltti. şunu iyi bilin ki bu millet vakit geliyor 14 Mayıs'ta gereğini yapacak. Asla bu kurusıkı atanlara prim vermeyecektir.

HELALLİK İSTEMEK ZAFİYETİMİZ DEĞİLDİR: Enkazları kaldıracağız, yaraları sarıyoruz. Gönülleri alacağız. İnsanımızın önüne yeni bir gelecek sereceğiz. Helallik istemek bizim zafiyetimiz değildir. Milletimizle aramızdaki samimiyetten, muhabbettendir. Deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçen bu muhabbeti anlayamaz. Depremin başından beri bunlara cevap vermeye tenezzül etmedik. Biz can onlar mal derdinde...

NOT EDİYORUZ: Söylenen her şeyi şimdilik not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Ama şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Kulağımızı sadece milletimize veriyoruz. Acımızı sadece milletimizle paylaşıyoruz. Adaylık kavgasından, bakanlık paylaşımından birbirlerine laf yetiştirmekten fırsat bulamayanları kendi sığ dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz.

DEPREM BÖLGESİ İÇİN YENİ DESTEKLER: Yıkık, ağır hasarlı ya da yıkılacak binaların 6 Şubat tarihi itibarıyla geçmişe dönük tüm borçlarını siliyoruz. Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesi için "Afet Yeniden İmar Fonu" kuruyoruz. Sarmalık kıyılmış tütün üretiminde yüzde 55'lik ÖTV'yi yarıya indiriyoruz. Önümüzdeki günlerde ihtiyaca göre bu destekleri, tedbirleri daha da çoğaltarak depremzedelerin yaralarını sarmaya kararlıyız.

TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI MODELİ: Türkiye için bir Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz. Ön toplantısını cuma günü yapacağımız Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışması toplantının koordinasyonunu Murat Kurum Bey yönetecektir. Şüphesiz bu sürecin en önemli konu başlığını riskli mesken stokunun hızla dönüştürülmesi teşkil edecektir.

HAKARETLERİN HESABINI SORMAK ÜZERE KAYITLARIMIZA ALDIK: AFAD'ın ve diğer STK'ların pek çok afette, insani krizde gösterdiği çalışmaları yakından takip ettik. Sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, ileride hesabını sormak üzere kayıtlarımıza aldığımızı da ifade etmek istiyorum.

KENTSEL DÖNÜŞÜM: Bizim son 20 yılda sadece kentsel dönüşüm projeleriyle güvenli konut seferberliği başlı başına devrimdir. İstanbul'da 93 bin konutun dönüşümü sürüyor. Ancak bu gayretimizin her adımında yaşadığımız zorlukların siyasi ve hukuki engelleri sizler biliyorsunuz.

KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER KARŞI: İzlediniz, bay bay Kemal kentsel dönüşüme karşı, yanındaki hanımefendi karşı. Netice bu. Şimdi bu neticenin altından kalkın. Ama Erdoğan kalkıp Çamlıca Camii'nin altında Burhaniye'de vatandaşa diyor ki, yarın Allah göstermesin istemediğimiz durumlarla karşı karşıya kalırız, kime hesap soracaksınız? Bana.

BUNLAR KENTSEN DÖNÜŞÜMDEN ANLAMAZ: Şimdi buyurun gidin Sütlüce'ye, Çamlıca Camii'nin altına, o binaları görün. Zemin +3, bilemedin zemin +4. Şu anda her yönüyle orada oturan vatandaşlarımız çok memnun. Şimdi önümü çeviriyorlar. Biz yetki aldık, sayın Cumhurbaşkanım bizimkileri de yıkın yapın. Geçen hafta vinçler oraya geldi. Eğer başında önümüzü açsaydılar şimdi oralar tamamıyla bitmiş olacaktı. Ne bu ana muhalefet, ne yavru muhalefetler, bunlar kentsel dönüşüm, değişimden anlamaz. Bunlar depremi görmüyorlar, göremiyorlar. TOKİ'nin başarılı hizmetleri ortada.

BU İŞİ SÜRATLE BİTİRECEĞİZ: İstanbul başta olmak üzere ülke genelindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını bir an önce bitirecek çalışma modelini geliştireceğiz. Bir kentsel dönüşüm süreci ile bu işi süratle bitireceğiz. Kentsel dönüşüm projelerini birkaç yıl içinde neticelendirme sözünü veriyoruz.

EYT DÜZENLEMESİ: EYT düzenlemesi Meclis'te kabul edildi. Böylece 8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olanlar için emeklilikte yaş şartı kalktı. Bu kanunun hayırlı olmasını ve Cumhur İttifakımıza başta teşekkür ediyorum. Meclis'e diğer grubu olanlara da destekleri için şükranlarımı ifade ediyorum.

ELEKTRİK İNDİRİMİ: BOTAŞ 1 Mart itibarıyla sanayiye ve elektrik üretim santrallerine satılan doğal gazın toptan satışında indirime gitti. Yüzde 20'lik indirimin, serbest piyasada oluşan toptan elektrik fiyatlarına benzer oranda yansımasını bekliyoruz. Karadeniz gazını milli sistemimize vermeye başlayınca bu konuda çok daha rahat edeceğiz.

BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİNİN ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR: Cumhur İttifakı olarak başörtüsü özgürlüğünü anayasal güvenceye alan bir teklifi Meclis'e sunmuştuk. Bu samimiyetimizden milletimizin şüphesi olmadığını biliyoruz. Gerekli çalışmalar sürdürülüyor.