Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Türkiye’ye Musul daveti
Türkiye’ye Musul daveti
Atatürk anısına özel konser
Atatürk anısına özel konser
123456789
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Türkiye’ye Musul daveti
Türkiye’ye Musul daveti
Atatürk anısına özel konser
Atatürk anısına özel konser
123456789

Sancar: Ortada karanlık bir senaryo var

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Taksim saldırısına ilişkin ortaya çıkan verilerin IŞİD'e uzandığını, MHP'nin ilçe başkanının saldırının faili olarak gösterilen şahısla telefon konuşmalarının tespit edildiğini belirterek, "Ortada karanlık bir senaryo var" dedi.

Haber Merkezi

ANKARA- HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Taksim saldırısına ilişkin ortaya çıkan verilerin IŞİD'e uzandığını, MHP'nin ilçe başkanının saldırının faili olarak gösterilen şahısla telefon konuşmalarının tespit edildiğini belirterek, "Ortada karanlık bir senaryo var. Bu senaryo bugünü esir alma, geleceği zapt etme amaçlı bir operasyondur" dedi. Altılı Masa'nın anayasa değişikliği taslağına da değinen Sancar, "Onarımlarla, yüzeysel restorasyonlarla, mahcup, ürkek reformlarla bu kısır döngüden çıkamayız" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sancar'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Bu iktidar şiddet toplumu yarattı: Konya’da bir barınakta, korkunç şiddetin görüntülerini izlediniz. Sokakta insanlara karşı şiddeti çocuğa, kadına, emekçiye şiddet, ağaca, dereye, doğaya şiddet ve hayvanlara karşı acımasız, insafsız bir şiddet. Bir şiddet toplumu yarattı bu iktidar. Bu kültür ve ortam iktidarın bir yönetme biçimi olarak uygulanıyor.

Siyaseti dizayn etme hamleleri: İktidar, bu savaş politikalarını her seçim dönemi yükseltiyor dedik. Evet, bu politikalar aynı zamanda seçime giderken siyaseti dizayn etme hamleleridir. Bu politikalar aynı zamanda seçim sürecini kendi lehlerine düzenleme planlarının en önemli parçasıdır. Halkı ayrıştıracaklar, yoksulluğu, soygunu, sömürüyü, talanı, rantı, baskıyı gündemden düşürecekler, her gün derinleşen açlığı unutturacaklar diye bir hesapları var. Maalesef bunda tamamen başarısız olduklarını söylememiz de kolay değil. Savaş politikalarını gündeme getirdikleri ve bunu hayata geçirdikleri andan itibaren istedikleri sonuçların bir kısmını da elde edebiliyorlar. Toplumu ayrıştırabiliyorlar, toplumsal muhalefetin içinde ayrılık tohumlarını daha kolay ekebiliyorlar, siyasal muhalefeti de kendi arkalarına dizilmeye de kolayca çekebiliyorlar.

Üstü karartıldı: Taksim’deki o vahşi saldırıyla ilgili pek çok bilgi ve veri ortaya saçıldı. Bunların çok büyük bir kısmı Suriye’deki çeteler ve hatta IŞİD ile bağlantıya işaret ederken bunların üstü karartıldı. MHP’nin bir ilçe başkanı ile fail olarak gösterilen şahıs arasında telefon konuşmaları tespit edildi, bunlar derhal gündemden düşürüldü. Ortada karanlık bir senaryo var. Bu senaryo bugünü esir alma, geleceği zapt etme amaçlı bir operasyondur. Buna karşı açık ve net söz söylemeden bu karanlığı aydınlatma konusunda cesur bir tutum takınmadan bu iktidara karşı diğer alanlarda da yürütülecek mücadele inandırıcı olmayacaktır.

Bir tür tamirat programı: Altılı Masa, dün bir anayasa değişikliği taslağı önerisi sundu. Cumhurbaşkanlığı sistemini lağvetme, parlamenter sistemi yürürlüğe koymuş bir öneri bu. İçinde olumlu pek çok madde var; biz de öngörülen bazı şeyleri zaten savunuyoruz, ancak toplamına baktığınızda bu önerinin gerçek bir demokrasi, güçlü bir demokrasi için eksik ve zayıf kaldığını görebilirsiniz. Bir tür tamirat programı ortaya koyuyor bu öneri.

Altılı Masa'ya çağrı: Altılı Masa'ya, toplumsal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrımızdır. Önerileri elbette tartışırız, olumluya olumlu deriz, ama eksiği, yanlışı söylemekten de sakınmayız. Hakiki ortaklık, sahici dönüşüm iradesi ve gerçek bir müzakere ancak bu zeminde yürüyebilir. Biz toplumun tüm kesimleriyle özgürlükçü, eşit yurttaşlığa dayalı, bütün halkların özgür, inançların eşit olduğu, emekçilerin adil bir hayat, onurlu bir yaşam sürdüğü, kadınlar için eşit ve özgür bir geleceği kurulduğu, gençlerin bugünden hayatın gerçek sahipleri olarak kabul edildiği, bütün dezavantajlı toplum kesimlerinin eşit olduğu bir gelecek istiyoruz.