Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Öztrak'tan Erdoğan'a: Sen kimsin?

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın CHP'nin iç işlerine karıştığını belirterek, "Erdoğan, partimizin iç işlerine burnunu sokmaya kalkmakta, bunu da açıkça söylemektedir. İşte buna senin gücün yetmez" dedi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın CHP'nin iç işlerine karıştığını belirterek, "Erdoğan, partimizin iç işlerine burnunu sokmaya kalkmakta, bunu da açıkça söylemektedir. İşte buna senin gücün yetmez" dedi. CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında partisinin özeleştiri yaptığını anlatan Öztrak, "Kuşkusuz bu özeleştirinin önemli bir bölümünü, hükümetin kampanya sürecinde, gerçek ötesi popülist iftira siyasetini, bu kadar pervasızca ve seviyesizce kullanmasına, aynı seviyesizlikle karşılık vermemek oluşturuyor" diye konuştu. 

CHP Sözcüsü Öztrak, CHP'de MYK istifalarının ardından açıklamalarda bulundu. Yeni MYK'nın Parti Meclisi (PM) toplantısından sonra belirleneceğini dile getiren Öztrak, "Genel Başkanımız yeni MYK'yı hafta sonu yapılacak Parti Meclisi toplantısının ardından belirleyecektir" diye konuştu. Öztrak ayrıca Olağan Kongre sürecinin de Parti Meclisi'nde gündeme geleceğini ifade etti.

"SEN KİMSİN?"

Erdoğan'a sert sözlerle yüklenen Öztrak, "Partimizin iç işlerine burnunu sokmaya kalkmakta, bunu da açıkça söylemektedir. İşte buna senin gücün yetmez. Yedi düvel uğraştı… Genlerinde, Kuvayı Milliye, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk olan Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine müdahale edemedi. Sen kimsin?" dedi.

Öztrak CHP'nin milletin partisi ve kimsesizlerin kimsesi olduğunu belirterek, "CHP’nin istikametini sen çizemezsin, milletimiz çizer. Dünkü toplantımızda, samimi bir özeleştiri de yaptık. Kuşkusuz bu özeleştirinin önemli bir bölümünü, hükümetin kampanya sürecinde, gerçek ötesi popülist iftira siyasetini, bu kadar pervasızca ve seviyesizce kullanmasına, aynı seviyesizlikle karşılık vermemek oluşturuyor" ifadelerini kullandı. 

"AHLAKSIZ BİR KAMPANYA YÜRÜTTÜ"

Öztrak'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Erdoğan ve partisi, yanlış politikalarıyla milletimize yaşattıkları ekonomik sıkıntıların artan hayat pahalılığının üstünü örtebilmek amacıyla bir ahlaksız kampanya yürüttü. Bu kampanyada hiçbir etik sınır tanımadı. On parmağında on kara bize sürdü. İftira etti. Montaj olduğunu kendinin itiraf ettiği, sahte videoları miting meydanlarında millete gösterdi.

Devleti yönetmeye talip olan kadroların, hiçbir zaman yapmayacağı sahtekârlıklar yapıldı. milletine yalan söyleyenler devlet yönetemez. Devletin tüm imkanları seçimde kullanıldı. Bakanlar, milletvekili adayı yapılarak seçimde aktif rol almaları sağlandı."

"Parti devleti yönetiminin bu ilk seçiminde, siyasi etik ayaklar altına alındı. Bu seçimde Erdoğan’ın vatandaşlığımızı 3 paraya sattığı, Türkçe öğrenmek zahmetine bile katlanmamış yabancılar da Türkiye’nin kaderi ve geleceği hakkında söz söyledi.

Saray Hükümetinin milletimize yalan söylediği, siyaseten ve ahlaken sakatladığı, siyaseten ve ahlaken meşru olmayan bir seçim sürecini yaşadık."

"Bütün bunlara rağmen, başta Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, bu seçimi kazanmak için çok çalıştık. Ama arzu ettiğimiz sonucu alamadık. Ancak, Genel Başkanımız ülkemizdeki her iki seçmenden birinin oyunu aldı. 25 Milyon 504 bin 724 yurttaşımız Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdi.

Muhalefetin bu desteği muhafazası ve artırması, bunu hükümeti denetleme ve dengelemede kullanması, hükümetin sorumsuzluklarının, millet adına bir ölçüde kontrolünü sağlayacaktır."