Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Öztrak: Açlık ve yoksulluk sınırı dikkate alınmalı

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, emekçiyi, yılın kalanında enflasyona ezdirmemek için, beklenen enflasyon ve refah payı kadar da bir ilave artış yapmak gerektiğini belirterek yapılacak artışta açlık ve yoksulluk sınırlarının da dikkate alınması gerektiğini söyledi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- CHP Sözcüsü Faik Öztrak, emekçiyi, yılın kalanında enflasyona ezdirmemek için, beklenen enflasyon ve refah payı kadar da bir ilave artış yapmak gerektiğini belirterek yapılacak artışta açlık ve yoksulluk sınırlarının da dikkate alınması gerektiğini söyledi. 

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi’nde MYK toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi. Öztrak, şunları söyledi:

BORÇ ALAN EMİR ALIR: Erdoğan, iki yıl önce, millete program diye yutturmaya kalktığı, ‘Rasyonel olmayan’ politikalar manzumesinde dış ticaret açığını düşüreceğini vadetmişti. Oysa, dış ticaret açığı rekor üstüne rekor kırıyor. Cari açık ise ilk 4 ayda, 30 milyar dolara ulaştı. Hükümet, bunu finanse edecek borcu bulamadığı için, Merkez Bankası’nın 23 milyar dolar rezervini satmak zorunda kaldı. 12 aylık cari açık ise 58 milyar dolarla, son 11 yılın rekorunu kırdı. Erdoğan neden bunlardan hiç söz etmiyor? Önümüzdeki 1 yılda ödememiz gereken dış borç 203 milyar dolar. Cari açık bu seviyede sabit kalsa, yurt dışından bir yılda bulmamız gereken finansman 261 milyar dolar. Bunu nereden bulacaklar açıklayan yok. Erdoğan bu parayı bulmak için, Hangi tefecilerle iş birliği yapacağından hiç söz etmiyor. Londra mı, New York mu yoksa Körfez tefecileri mi? ‘Ne fark eder?’ demeyin… Borç alan emir alır. Sarayın kibirlisinin kimlerden emir alacağını bilmek de bu milletin hakkıdır.

TÜİK’İN MAKYAJLI RAKAMLARIYLA DAHİ TÜFE’DE 2023 İTİBARİYLE DÜNYADA 12’İNCİ SIRADAYIZ: Erdoğan ülkeyi yönetemiyor. Varsa yoksa algı yönetmekle uğraşıyor. Yalan dolan sahte videolar, 32 kısım tekmiline birden algıyı değiştirmek için bunlara milletin kasasından milyonlar, milyarlar ödeniyor. Erdoğan enflasyonla mücadele edeceğine, ihracatçılara enflasyonu anlatırken, ‘Bir süredir tüm dünyayla birlikte, bizim de başımızı ağrıtan enflasyon’ diyerek topu yine taca atıyor. Victor Hugo’nun söylediği gibi Paris’te ‘Caddenizi yıkayan suyun Nil Nehri’nden geldiğini varsaymak ilginç bir saplantıdır…’ Erdoğan, enflasyonun, kendinin irrasyonel politikalarının ve saplantılarının paramızı pul etmesinin sonucu olduğunu unutturmaya çalışıyor. Dünyada gıda fiyatları Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından geçen yılın mart ayında tarihi zirvelerine tırmanmıştı. O günden bugüne yüzde 22 düştü. Bizde ise aynı dönemde yüzde 75 arttı. Demek ki gıda enflasyonu dünyadan değil, bal gibi sizden. Dünyada gıda enflasyonunda tüm ülkeler arasında sekizinci sıradayız. Rakiplerimiz, Sierra Leone, Gana, Laos gibi ülkeler. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla dahi TÜFE’de 2023 itibariyle dünyada 12’inci sıradayız. Ama enflasyonu düşürmek için hala ortada bir eylem, bir program yok. Laf çok.

MÜBAREKLERİN PARMAĞININ DEĞDİĞİ YERDEN GAZ FIŞKIRDI, PETROL FIŞKIRDI: Bir diğer algı yönetimi de doğal gaz ve petrol bulma meselesinde yaşanıyor. ‘Karadeniz’deki gazı bir ay bedava veriyoruz’ diye yola çıktılar, Putin’in Erdoğan’a seçim desteği olarak, kredili verdiği Rus gazını dağıttılar. Yetmedi, ‘Gabar’da petrol bulduk, Amerika çatladı, Avrupa çatladı’ hikayeleri anlattılar. Dönemin İçişleri Bakanı’na göre öyle bir petrol bulundu ki, ‘Benzeri ancak Suudi Arabistan’da olan, çıktığı gibi traktöre koysanız çalıştıracak’ bir petrol… Yetmedi, Cudi’de petrol bulduk. Yetmedi, Kato’da da petrol bulduk. Mübareklerin parmağının değdiği yerden gaz fışkırdı, petrol fışkırdı. Yandaş kanallar, besleme gazeteciler anlattı da anlattı. Ama bulunduğu söylenen bunca gaza, petrole rağmen dünyada petrol fiyatları aynı kalırken, bizde seçimin başından bu yana benzin fiyatları yüzde 21, mazot fiyatları yüzde 19 arttı. Bu akşam da mazota 1 lira 64 kuruş daha zam bekleniyor. Nerede bu gazlar petroller? Atmayın, din kardeşiyiz.

BİZ CHP OLARAK, ASGARİ ÜCRETİN, EN AZ 15 BİN LİRA OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ: Emekçiyi yılın kalanında enflasyona ezdirmemek için, beklenen enflasyon ve refah payı kadar da bir ilave artış yapmak gerekir ve tabii, yapılacak artışta açlık ve yoksulluk sınırlarını da dikkate almak gerekir. Biz CHP olarak yaptığımız hesaplamalar ve görüşmeler çerçevesinde, asgari ücretin, en az 15 bin lira olması gerektiğini düşünüyoruz.

ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZDAN BİRİ DE BU ÜLKENİN İNSANLARININ İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRETE, MAAŞA ULAŞMASIDIR: Ayrıca, bu yüksek enflasyon ortamında, emekçilerimizin gelirlerini korumak için, sendikaların, asgari ücretin her çeyrekte gözden geçirilmesi talebini de destekliyoruz. Bize göre mesele, ‘Asgari ücretin ne olduğu değil ne satın aldığıdır.’ O yüzden de bu hayat pahalılığını bitirecek politikaların, vakit geçirilmeden açıklanıp uygulanması gerekir. Diğer taraftan, ülkemizde çalışanların yarısından fazlası açlık sınırı altındaki asgari ücret veya civarında ücrete mahkûmdur. Gelişmiş ülkelerde istisnai bir ücret olan asgari ücret, ülkemizde artık ortalama ücret haline gelmiştir. Acil çözüm bekleyen sorunlarımızdan biri de bu ülkenin insanlarının insanca yaşayacak ücrete, maaşa ulaşmasıdır.

YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNİ BEKLEMEK GİBİ BİR LÜKSÜMÜZ YOK: Gelirler yüksek enflasyon karşısında her geçen gün biraz daha erirken, işsizlik artarken, aileler borç batağında çırpınıyor. Vatandaşın kredi kartı borçları katlanıyor. Firmalar da rahat değil. Geliri borcunun faizine yetmeyen, yüksek borçluluğa sahip, satışlarını artıramayan şirketlere, yaşayan ölüler yani ‘zombi şirketler’ deniyor. Uluslararası Para Fonu’nun son araştırmasına göre Türkiye, incelenen 43 ülke arasında Zombi şirketlerin toplam özel sektör şirketler içindeki payının en yüksek olduğu ülke. Bütün bunlar finans kesiminde çok ciddi zafiyete yol açabilir. Burada gecikmeye, hataya yer yok. Orta Vadeli Program’ın derhal revize edilmesine, gerçekçi bir ek bütçeye ihtiyaç var. İrrasyonel politikaların bitirdiği güveni sağlayacak, sağlam, görünür çapalara bağlı bir eylem planını, iç ve dış aktörlerin önüne koymak gerekiyor. Bunun için 9 ay sonra yapılacak, yerel yönetim seçimlerini beklemek gibi bir lüksümüz yok. Geçen her dakika aleyhe işliyor. Ama hükümetin ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı’nın hiç acelesi olmadığını görüyoruz. Yeni Bakanın, İstanbul’da görüştüğü iş dünyası temsilcilerinden ve banka yöneticilerinden ‘Sabır’ istediği kamuoyuna yansıyor. Erdoğan vatandaştan, Bakan Bey, iş dünyasından ve bankalardan dört koldan sabır istiyor da, bu sabrın sonunun selamete varacağına yönelik hiçbir emare yok.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI’NDA YENİ BAKAN YARDIMCILARI KİM OLACAK BELLİ DEĞİL: Yeni kabine Resmi Gazete’de yayımlanalı iki hafta geçti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda yeni Bakan Yardımcıları kim olacak belli değil. Merkez Bankası Başkanı Amerika’dan ithal edildi. Ayrıca Katar Emirinin ailesinin fonlarını yönettiği ve buraya da Türkiye’nin son dönemde önemli ölçüde borçlandığı Katar Emirinin tavsiyesiyle geldiği iddiaları var. Eğer öyleyse, bu bir Arap Düyun-u Umumiye vakası olur ve Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı Erdoğan’ın yerli ve milli olmadığını, bizi dışarıdan emir alır hallere düşürdüğünü gösterir.

KONGRELER SÜRECİ BAŞLADI: Önümüzdeki yerel yönetim seçimleri, ağır güvensizlikle malül Erdoğan hükümetinden kurtulmak için önemli bir fırsattır. Seçimde onları uğratacağımız büyük hezimet, bunun önünü açacaktır. Evet, istediğimiz sonuçları alamadığımız bir genel seçim geçirdik. Son genel seçimde, Ülkemizde 25 milyondan fazla insanın oyunu aldık. Ama seçimi kazanamadık. Şimdi, bu yüzde 48 oranındaki millet desteğini korumak, bunun üzerine ezici bir zafer inşa etmek için, çok çalışma zamanı. Bu çerçevede, CHP kongreler sürecini başlattık. Partimizin eksiklerini giderme, yenilenme ve değişim sürecini, üyelerimize ve delegelerimize emanet ettik. Mahalle, ilçe ve il kongrelerimizi, kimsenin gölge etmediği, rekabetçi bir ortamda, aklıselimle, zamanında tamamlamaya çalışıyoruz. Parti Meclisimizin kararıyla da, bu süreci demokrasi ve yenilenme kurultayımızla, taçlandırmaya kararlıyız. Biz bu süreci en sağlıklı şekilde götüreceğiz. Ama hariçten gazel okuyan sarayın üyelerimizden, delegelerimizden, örgütlerimizden dem vurmasının, partimizden bahsetmesinin, mezarlıktan geçen birinin korkusunu bastırmak için ıslık çalmasına benzediğinin de farkındayız. Ülkeyi yangın yerine çeviren Sarayın kibirlisinin, her konuşmasında partimize yüklenmesi CHP’den ne kadar korktuğunu göstermektedir. Kendince CHP’yi tartıştırarak, ekonomide yaşanan sıkıntıları ve dönme dolap misali dönmelerini, gizlemeye çalışsa da ekonomide ve devlet yönetimindeki sıkıntılar olduğu yerde duruyor.

"DEĞİŞİM İSTEMEK SUÇ DEĞİLDİR"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kurultay tarihiyle ilgili soruya Öztrak, “Kurultay tarihine karar verme yetkisi PM’nindir. Benim onlar adına konuşma yetkim yoktur” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da İBB Başkanı İmamoğlu’na karşı CHP Grup Başkanı Özgür Özel’i destekleyeceği iddiaları üzerine Öztrak, “Bunların tamamı saray dehlizlerinde üretilmiş senaryolardır. Doğru değildir, saçmalıktır” yanıtını verdi. Değişim talebi ile ilgili soru üzerine de Öztrak, “Partimizde değişim istemek suç değildir. Genel Başkanımız da zaten yenilenmenin, değişimin önünü sonuna kadar açacağını defalarca tekrarlamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin, ‘Burada güncelleme ihtiyacı doğabiliyor zaman zaman, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı da var. Uzun ve orta vadede amacımız hem faizler hem de enflasyon düşsün’ açıklamasına ilişkin Öztrak şunları söyledi:

“Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı tabi ki önemlidir ama ekonomideki dengeleri sağlayabilmek için, istikrar için tek başına yeterli değildir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, öncelikle açıklaması gereken husus kendisinin, güncellemeden ne kastettiğidir. Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi önce faizler düşecek ardından enflasyon da mı düşecektir, yoksa Mehmet Şimşek’in rasyonel sözleriyle imar ettiği gibi önce enflasyon düşecek ardından da faizler mi düşecektir? Açık seçik cevap vermeleri gereken soru budur.”