Özgür Özel grupta konuştu

Haber Merkezi

ANKARA - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Madımak Katliamı'nın 31'inci yılına ilişkin mesaj veren Özel, şunları dedi:

*Geçen hafta Sivas'taydık. 31 yıllık bir insanlık ayıbının, insanlığa karşı işlenen bir suçun 31. yılında ama 1. yılındaki kadar tepkili, yüreğinde acıyı hisseden ve birinci yılındaki kadar adalet arayan inancımızla hep birlikteydik.

*Madımak'ta yakılan, katledilen 33 canımızın ve o günden bugüne 31 yıldır bu acıyı yüreğinin en derinlerinde hisseden, kendi acılarını yaşarken haksızlığa uğrayan herkese örnek teşkil edecek şekilde dayanışma içinde ve dimdik ailelerin, davanın ilk günden itibaren büyük bir sabırla takip eden hukukçu dostlarımızı saygıyla selamlıyorum.

İngiltere ve Fransa seçimlerine değinen Özel, şunları kaydetti:

*Geçen hafta İngiltere İşçi Partisi parlamentoda çok büyük bir çoğunluğu sağlarken esas formül demokrasiden yana olanların birleşmesiydi. Bu hafta Fransa'da demokrasi güçleri birleşti. Korkulan olmadı, ilericiler, solcular Fransa seçimlerinde birinciliği elde. Türkiye'deki formülün bütün Avrupa'ya, bütün dünyaya bir kez daha hatırlatıyorum; sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlar, muhafazakar demokratlar, Kürt demokratlar, Türkiye'nin bütün demokratları ve dünyanın bütün demokratları bir araya gelecek ve faşizmi yenecek dedi.

Erken seçimle ilgili mesaj veren Özel, şunları kaydetti:

Gelecek seçimlerde CHP'ye, Türkiye İttifakı'na oy verdiğinizde cebinizdeki paranın 10 kat değerli olduğunu göreceksiniz. Bugünkü maaşı alıp 4 liraya mazot kullandığınız düşüneceksiniz. Bugünkü maaşla elektrik faturasının 500 lira değil 50 lira geleceğini düşüneceksiniz. Milli gelir artışı bu demektir. Hele hele bunu eşit paylaşmak bu demektir. İlk seçimlerden sonra, ne kadar kaçabilirler bilmiyorum, çünkü vatandaş seçim istediğini her geçen gün daha yüksek sesle söylüyor. Yapılacak ilk genel seçimlerde partimiz iktidar olacak, Türkiye zenginleşecek, herkes rahatlayacak dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına yanıt veren Özel, şunları dedi:

20 Temmuz'da Kıbrıs'ta olacağız. Sayın Erdoğan yine uçakta bize yönelik açıklama yapmış, 'Biz çağırdık onlar gelmedi' diye. Biz kendi uçağımızla gidiyoruz. Erdoğan'ın kafası karışmış olabilir ama Ajet ve THY filosundaki tüm uçaklar CHP’nin uçaklarıdır. Biz 1 yıl önceden beri Kıbrıs'a, Kıbrıs gazisiyle gitmek için çalışıyoruz. 2 gün sonra gidiyoruz. Buradan 'Erdoğan çağırdı, Özgür Özel reddetti' diye bir şey yok. Çok önceden planladığımız şekilde 2 gün önceden gideceğiz.

Meclis'te bugünlerde torba yasada kadının soyadı ile ilgili bir düzenleme var. Kadınların bir anayasal bir kazanımını tekrar ellerinden almaya çalışıyorlar. Kadının soyadına karışacaksınız devlet olarak! Sana ne! Kadınlar kararlarını kendileri verirler! Kadının ne yiyeceğine, ne içeceğine, ne giyeceğine, ne zaman nerede dolaşacağına, hangi soyadı kullanacağına sadece kadınlar karar verir.

Milli Eğitim Komisyon Başkanı 2 yıl önce Öğretmenlik Meslek Kanunu getirdi ve en iyisi budur bundan sonra değişmeyecek dedi. Şimdi yeni gelen bakan yapılanı bozuyor. Bir kez daha öğretmenlerimizle ilgili bir olmadık değişiklik daha getiriliyor. Bu sefer ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlar. İş bilmezlik yok. 1 milyon atanmayan öğretmen var. Önce atanamayan öğretmen diye algı yaratmaya çalıştılar sanki bir kusurları varmış gibi. Şimdi 1 milyon öğretmenin diplomasını çalacaklar. Diyorlar ki bundan sonra Milli Eğitim Akademisi'ni kuracağız ve 1 milyon öğretmen, öğretmen sıfatını kaybedecek ve öğretmen adayı olacak. 2 yıl okuyacaklar. 2 yıl boyunca öğretmeni izleyecek ve ona göre karar verecekler. Peki akademiye kaç kişi alınacak. 1 milyon öğretmenden sadece 20 bini alınacak. Bu en büyük emek hırsızlığıdır, en büyük umut hırsızlığıdır.

Türkiye'de yoksullara, dar gelirlilere bizzat bir devlet kurumu eliyle yapılan, sürdürülen açık bir ihanet ile karşı karşıyayız. Açıkladığı enflasyon rakamı istatistik falan değil, ekmek! Kursaktan geçen lokma, çocuğa alınacak süt. *Maaşa yapılan zam TÜİK'in verdiği rakamla yapılıyor. Bugün TÜİK bu iktidara oy veren ve vermeyen herkesin cebinden para çalıyor. Maaşına 3 bin lira zam alacak birisi varsa TÜİK olmasaydı, doğru rakam olsaydı 6 bin lira alacaktı. TÜİK kurumdur, o kurumu yöneten birileri vardır ve onları atayan biri vardır. Diyor ya 'sorumlusu benim.' İşte cebinizden parayı çalan TÜİK Başkanı'nı atayandır.

Türkiye'de çalışanların yüzde 53'ü asgari ücretli. Bir bakan var, halen daha asgari ücretliye zam yapılmaması karşısında inatla direniyor. Onu atayan 'Verme Mehmet' diyor, arkanda ben varım' diyor. Mehmet Şimşek zamma direniyorsa Tayyip Erdoğan 'diren' dediği için direniyordur. Asgari ücretin 25 bin lira olmasını bekliyoruz, istiyoruz. Bu mücadelenin sonuna kadar arkasındayız. Zam yaparsan geçim olur, zam yapmazsan seçim olur.

*Türkiye'yi ayağa kalkmaya davet ediyoruz. Bu akşam saat 21.00'de ayağa kalk! Eğer zam istiyorsan evlerinizdeki ışıkları yakın, ışıkları kapatın ifadesini kullandı.