ANKARA- Millet İttifakı'nın liderleri, İstanbul'da düzenlenen mitingde gövde gösterisi yaptı. Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız ve hep beraber huzur içinde yaşayacağız" dedi.
Millet İttifakı'nın Maltepe Etkinlik Alanı'nda düzenlediği miting büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Miting öncesi binlerce vatandaş alana akın etti. Saat 17.30'da başlayan miting için giriş noktalarında güvenlik önlemleri alındı. Mitinge gelenler, polisin güvenlik noktalarındaki kontrollerin ardından içeriye girdi. Alana toplanan vatandaşların parti bayrakları değil sadece Türk bayrakları taşıdıkları görüldü.
Mitinge, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile İstanbul ile Ankara büyükşehir belediye başkanları da katılarak kalabalığa seslendi.
KARAMOLLAOĞLU: HERKESİN DERT BABASI OLACAĞIZ
Mitingde kürsüye ilk olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu çıktı. Karamollaoğlu, çok farklı programları olan 6 siyasi parti genel başkanları olarak bir araya geldiklerini, meseleleri birlikte mütalaa ettiklerini, komisyonlar kurduklarını, bu problemlerin üstünden nasıl geleceklerini kamuoyuna deklare ettiklerini belirterek, "Mağdur olan kim olursa olsun siyaseten bizimle aynı düşünceleri paylaşmasa bile onun derdini kendi derdimiz bileceğiz. Herkesin dert babası olacağız" dedi.
Karamollaoğlu, özetle şunları kaydetti:
"14 Mayıs'ta mührü Millet İttifakı'na vereceğinizin işaretini görüyorum. İnşallah 15 Mayıs yeni bir dönemin başlangıcı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun da cumhurbaşkanlığının tescili olacak.
Biz altı siyasi parti olarak bir araya geldik. Sırf ülkemizin son 21 yıldır içine sürüklendiği sıkıntılardan kurtulabilmek için. Sizin sıkıntılarınızı biliyorum, onlara derman olacak projeleri, ilkeleri de son bir buçuk yıldır hazırladık. İnşallah 15 Mayıs'tan sonra bunları tatbikata başlayacağız.
KHK mağdurları, atanamayan öğretmenler, farklı sebeplerle mahkemelere gidip haklarını almalarına rağmen, devlet nezdinde alamayanların derdi de bizim derdimiz. Her mağdur insanın derdiyle dertlenmeyi ilke edindik. Her birinin farklı sıkıntıları var. Esnaf Türkiye'nin tamamını düşündüğümüzde milyonun üzerinde esnaf var.
Esnaf toplumun temel direklerinden biri. Dertleriyle dertlenen yok. 21 yıllık iktidarları sırasında esnafın problemlerini artırdılar. Kredi problemlerini halletmek, bizim en önemli görevimiz olacaktır.
Çok farklı programları olan 6 siyasi parti genel başkanları olarak bir araya geldik. meselelerimizi birlikte mütaala ettik, komisyonlar kurduk, bu problemlerin üstünden nasıl geleceğimizi kamuoyuna deklare ettik. Mağdur olan kim olursa olsun siyaseten bizimle aynı düşünceleri paylaşmasa bile onun derdini kendi derdimiz bileceğiz. Herkesin dert babası olacağız.
14 Mayıs'ta yetkiyi Millet İttifakı'na verirseniz, gelecek sene bu vakitler bir araya gelirsek sorunların büyük kısmının çözülmüş olduğunu göreceğiz. Bu taahhüdü sizden istiyorum. Var mısınız?
YAVAŞ: BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANIYORUZ
Karamollaoğlu'nun ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Mansur Yavaş kürsüye çıktı. Yavaş, şunları söyledi:
"Savunma sanayi ürünleri hepsi bizim eserlerimiz, gurur kaynağımız ama 14'ünden sonra insanlar kiracı-ev sahibi kredi kartları, pahalılık, uyuşturucu, mülteci sorunlarıyla karşı karşıya kalacak. Ama bunların konuşulması istenmiyor. Biraz muhafazakarlık sosu, milliyetçilik sosu konuşulsun, sorular görülmesin istiyorlar.
14 Mayıs'tan sonra hukukun üstünlüğü de yerini bulacak ve hukuk herkese adil işleyecek.
6 siyasi parti genel başkanı yan yana geldi, 2 yıldır uğraştı ve uzlaştı. Millet İttifakı'ndaki 6'lı parti uzlaşmış, bir araya gelmiş. Öbür taraftakiler hakikaten bir acayip. HÜDA PAR var, bir kısmı ittifakta bir kısmı değil diyor. Seçime girerken milli-gayri milli laflarını reddediyoruz. mevsimlik muhafazakarlıklarınızı reddediyoruz.
Ankara, İstanbul ve 11 büyük şehirde halka bize bu fırsatı verdi. İnşallah Türkiye bize bu fırsatı verirse nasıl yönetilir göstereceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanı Millet İttifakı'nın tüm fertlerini ağza alınmaması gereken laflarla suçluyor. Dün akşam birden bire bir tweet. Bunu belediye seçimlerinden sonra da bekledik. 'Yarından itibaren bize düşen hep birlikte birlikte çalışmak' laflarını beklerken 'topal ördek' sözleriyle yüz yüze kalmıştık. Dün Cumhurbaşkanı attığı tweette, 'Herkes bizim vatandaşımız gibi' şeyler söyledi. Uzun yıllardır Cumhurbaşkanımızın ağzından böyle şefkatli bir cümle duymamıştık. Uçağa bindikten sonra gördük ki hepimizi sandıkta mezara gömecekmiş. Ne diyelim biz. Oy versin vermesin herkesin cumhurbaşkanı olacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Kimseyi azarlamayan bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Gençlerine iyi telefonu layık gören, gençleri azarlamayıp dinleyen, akıl alan, onlara en iyisini layık gören, aynı şekilde vatandaşını da konforlu yaşamı kendisinden istemesini hak gören bir anlayışla inşallah 14 Mayıs'ta sandığa gidip birleşe birleşe kazanıyoruz."
İMAMOĞLU: ALLAH İYİLİĞİNİ VERSİN KARDEŞİM
Yavaş'ın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu söz aldı. İmamoğlu'nun konuşması özetle şöyle:
"Türkiye değişiyor. Aramızda kalsın kazanıyoruz. Türkiye kazanıyor, milletimiz kazanıyor, birliğimizi kazanıyoruz, kardeşliğimizi, geleceğimizi, barışı, sevgiyi kazanıyoruz. Onun için bugün başka bir an. Bugün Türkiye tarihinin unutulmaz 6 Mayıs'larından b irini yazıyoruz. Dört yıl önce bir yargı darbesiyle karşı karşıya kalmıştık. Ben genelde yuhalamayın derim ama bu kararı alanı yuhalayın kardeşim. Demokrasiye kara lekeyi süreni yuhalayalım ki bir daha kimse buna cesaret edemesin. İstanbul'un iradesini beğenmeyenler seçimi iptal ettirmişlerdi. Sandıktan biz çıkmazsak o seçim geçerli değil demişlerdi. Sonra millet öyle bir tokat attı ki yerle bir etti.
Tek tek oyları saymayı öğrettik onlara. 26 Haziran'da 856 bin oy farkını millet onlara tek tek saydırdı. İşte 14 Mayıs'ta da milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız? Milletin iradesine saygı duyulacak. İktidara millete teslim edecekler.
Z kuşağı gümbür gümbür geliyor. Bugün hep beraber ekonomiyi konuşacağız. Onlar ekonominin e'sini ağızlarına almaya cesaret bile edemiyorlar. Artık millet uyandı. Güle güle kardeşim, evinize yollayacağız sizi. Gönül gözü tertemiz olmalı, kötülüğü buradan uzak tutacaksın. Biz size benzemeyiz kardeşim, ey kötülüklerin benzersiz sahibi. Biz kutsal saydığımız aileleri oy uğruna seçim meydanlarına asla katmayız. Eşleri ve çocukları siyaset mücadelesinden her zaman muaf tuttuk. Biz ahlakı temsil ediyoruz. O vicdanı, erdemi temsil ediyoruz. O yüzden buradaki yüz binlerce insana görüntü izletip aileleri hedef yapmayız. Ama biz yetiştiğimiz örf, adete göre ailenin kutsal olduğunu bilip öyle yaklaşırız. Mertlik var bizde.
Bu mertliği terk etmeyeceğiz, kadına çocuğa asla dokunmayız. Sevgiyle büyütüldük. Allah kalbinde sevgi olmayana sevgi bahşetsin. Allah ona da doğru yolu göstersin inşallah, erdemi bulmasına vesile olsun. Allah senin iyiliğini versin kardeşim, ne diyeyim.
Bu güzel dönem Sayın Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde bu güçlü ittifak, milletin ittifakı bir devri kapatacak. Bir avuç insanın torpilli yaşamı bitecek, millet huzura erecek. 14 Mayıs'tan sonra Türkiye güçlü ülke olma yolunda büyük adımlar atacak.
Bu memlekete yapılan en büyük haksızlık, liyakat zincirini yok ettiler. Bizim iktidarımızda 'Ben çalışırsam, hakkını verirsem işe girerim' duygusunu tüm vatandaşlara vereceğiz. Size söz, mülakat çöpe, liyakat memleketin gündemine.
Cümle aleme nasıl iş yapılırmış hep birlikte gösterelim. Bize bu fırsatı verecek misiniz? O zaman bu iş ilk turda bitsin. Bu alavereciler dalavereciler var ya ikinci tura gittiğinde ellerinden geleni yapacaklar. Biz karşılığını veririz ama her türlü numarayı çeker bunlar. Fıtratında var. Her türlü işi çevirip suçu bize atarlar. Bugünün işini yarına bırakmayacağız, o yüzden bu işi ilk turda bitirmek farzdır. Artık bu ülkede ben devri bitecek, biz devri başlayacak. Milletin ittifakıyla bu memlekete güneş bir başka doğacak.
Haksız yere hapiste tutulan herkese adalet istiyorum. Adalet iktidara yakınlığına göre olmaz. Devletimiz insanına adaletini, erdemini gösterecek.
14 Mayıs'a kadar hep birlikte çalışmaya, ayrışmamaya, birleşerek kazanmaya, 14 Mayıs günü sandıklarda görev almaya, Türkiye Gönüllüleri'ne üye olmaya hazır mıyız? Her şey çok güzel olacak... Oluyor, oluyor, kazanıyoruz İstanbul."
BABACAN: ÇÜRÜK ZEMİNE SAĞLAM EKONOMİ İNŞA EDEMEZSİNİZ
Daha sonra kürsüye DEVA Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ali Babacan geldi. Halka seslenen Babacan, şunları dile getirdi:
"Hep beraber Millet İttifakı olarak TBMM'de çoğunluğu sağlayacak mıyız, söz mü? Sözümüzü aldık.
Sevgili İstanbullular, pahalılığı da yoksulluğu da en iyi bilenlerdensiniz. 200 TL'lik banknotun hikayesini anlatmak istiyorum. 200 liralık banknot, 2009'da tedavüle çıktı, 134 dolar ediyordu. Bugün 10 dolar bile etmiyor. Herkesin cebindeki bu 200 liradan 134 dolar ederken 9 dolara düşüren, tam 124 doları kim çaldı? Gerçekten enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz bu ülkeyi.
Şu an Türkiye'de kurum murum kalmadı. Ülkede devlet kurumu neredeyse kalmadı. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı. Bu ülkede ekonomi politikası yok, zır cahillik var. Devlet kadroları tek bir kişinin oyuncağı oldu. Türkiye'yi hızla düzlüğe kavuşturacağız. 2002'de ülke çok kötü durumdayken başarmıştık, şimdi daha iyisini yapacağız. En geç iki yılda enflasyonu tek haneye indireceğiz.
Ne kadar demokrasi, o kadar ekonomi. Ülkedeki demokrasiyi güçlendirmezseniz, üstüne sağlam bir ekonomi inşa edemezsiniz. Hukuku ayaklar altına alıp ekonomiyi büyütemezsiniz. Onun için olmuyor, anlamıyorlar. Hak, hukuk, adalet diyoruz. Hakkı düştüğü yerden kaldıracağız, hukukun üstünlüğünü sağlayacağız, adaletle yöneteceğiz. Çürük zemine sağlam ekonomi inşa edemezsiniz. İktidara geldiğimiz gün hasar tespit çalışması yapıp, halının altına süpürülenleri çıkaracağız. Enflasyonla mücadele temel hedefimiz olacak. Hızla toparlanacağız. Ülke içinde bulunduğu bu duruma, bu kötü yönetim sayesinde düştü. Türkiye 1'den büyüktür.
Güveni kazanmayı için 8 maddeyi özetliyorum. Bir, konuşunca doğruyu söyleyeceksin. Merkez Bankası'na, TÜİK'e yalan yanlış işler yaptırmayacaksın. İki, söz vrince tutacaksın. Üç, emanete hıyanet etmeyeceksin. Dört, adaletle yöneteceksin. Beş, ehliyetli, liyakatlı kadroları göreve getireceksin. Altı, istişareyi elden bırakmayacaksın. Yedi, şeffaf olacaksın, Merkez Bankası'nın arka kapısından 256 milyar doları gizli saklı satmayacaksın. Sekiz, her zaman hesap vermeye hazır olacaksın.
İki seçenekli bir referanduma gidiyoruz. İstanbul, cevabın nedir, otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi huzur mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı?"
UYSAL: SÖZ BİTMİŞ, YALANLARI DA BİTMİŞ
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, şunları söyledi:
"Aziz İstanbul, merhaba. Bir büyük güzelliği bu tarihi günde hep beraber yaşıyoruz. Çağlar açmış, çağlar kapatmış İstanbul, bir dönemi kapatmaya, yeni bir dönemi açmaya var mıyız? Adeta tarihi bir günde bu büyük milletin yürüyüşünde de bilesiniz ki bu günler, bu tarihi anlamda olacaktır. Aziz İstanbul, gençlerimiz, kadınlarımız, yarınlarımızı alın teriyle emeğiyle kazancıyla oluşturmaya çalışan tüm vatandaşlarımız. Bir tarihi kavşağa doğru hep beraber ilerliyoruz. 14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak.
Türkiye'yi vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz kadere dönüştürmek için Türkiye'yi risklere mahkum edenlere, kaynaklarını bir avuç insana sunanlara karşı elbette 'yeter' diyeceğiz. 14 Mayıs'ı çağın ritmini yakalayacağımız bir gün haline getirmek durumundayız. Bu güne 1 günde gelmedik. Bugün milyonlarca insanımız eğer sefalet içindeyse bunun sorumluluğu elbette yönetenlerdedir. Cumhuriyette demokrasiye ruhen inanmıyorlar.
Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri, işlemiyorsa değil. Şimdi birileri çıkmış diyor ki 14 Mayıs bir darbe girişimidir. Seçimleri iptal mi edeceksiniz? Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Demokrasiye, hukuka, Türkiye'ye dair hiçbir hayalleri yok. 21 yılın sonunda Sayın Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı. Mülakatı kaldıracağını taahhüt ediyor. Bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getirmeyi taahhüt ediyor. İktidarı döneminde çıkan imar aflarını yasaklarını taahhüt ediyor. Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş. Bu ülkenin kaynaklarını resmiyete uydurarak yağmaladılar, haram saltanatı kurdular."
DAVUTOĞLU: ÖNCE TOPRAK
Daha sonra kürsüye çıkan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bana Millet İttifakı'nın Tarım ve Gıda güvenliği politikalarını anlatmak düştü. İki zihniyeti anlatmaya çalışacağım. Önce toprak. Ondan geldik, ona gideceğiz. Bir zihniyet der ki toprak ranttır, bir zihniyet de der ki toprak bizim dostumuzdur. İşte bakın, toprak bir rant alanıdır diyenler, bundan 3 ay önce deprem bölgesine diktikleri binalarla büyük acılar yaşattılar. Mücadele toprağa bereket diye bakanlarla toprakta rant görenler arasında.
Havza bazlı üretimler yapacağız. Bunlarda vicdan yok. Bunlar kendileri manda yoğurduyla beslenip, halka soğanı çok görenler. Sofralarında ejder meyvesiyle beslenenler gidecek, Anadolu'nun temiz gıdasıyla Türkiye'yi kendine yeter ülke yapanlar geri gelecek Allah'ın izniyle. Kur korumalı mevduat adı altında faizcilere kaynak aktardılar.
Biz kur korumalı tohum, mazot, yem, gıda yâni kur tehdidi altından maliyetleri çıkaracağız. Bunlar köprülerden geçiş garantisi verdiler. Biz ürünlerimizi çiftçilerimize alın garantisi vereceğiz. Hani bir banka var. Adı Ziraat Bankası. Kendisi ziraat dışında her işi yapan banka. Medya patronlarına kredi verir, yolsuzluklara faiz aktarır. Ziraat Bankası fonlarını kullananlar gidecek, Ziraat Bankası'nı tarım sektörüne ayıranlar gelecek. Gelecek hafta inşallah bütün bu döneme son vereceğiz.
İnşallah gelecek hafta kendi halkına dönük kitapsızlar diyenler, küffar diye konuşanlar, dinimizi, vatanımızı, milli değerlerimizi istismar edenler gidecek. 14 Mayıs günü kimler gidecek kimler kalacak? 14 Mayıs gecesi, 15 Mayıs sabahı yeni bir baharda yasaklar gidecek özgürlükler gelecek. 15 Mayıs sabahı hak, hukuk, adalet gelecek. 15 Mayıs sabahı her gün videoları yayınlanan, işte dün akşam da Antalya Havalimanı'nda ne döndüğü yayınlanan o yolsuzluk sistemi gelecek siyasi ahlâk gelecek. Ve nihayet bütün bunların sebebi olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gidecek, demokratik hukuk devletine dayalı güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek.
15 Mayıs günü oyunuzu bu anlayışla vereceksiniz. 15 Mayıs günü yalana, yolsuzluğa, yasaklara, yoksulluğa boğulmuş Cumhur İttifakı gidecek milleti bereketle buluşturacak olan Millet İttifakı gelecek. 14 Mayıs günü sandıkları yeni bir Türkiye, yeni bir bahar için buluşturacak mıyız? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. cumhurbaşkanı, bizleri genel başkanları, belediye başkanlarını cumhurbaşkanlığı yardımcısı yapmak için oylarınızı verecek misiniz? Haydi Türkiye, Allah'a emanet olunuz."
AKŞENER: OYLARINIZLA BAŞBAKAN OLMAK İSTİYORUM
Davutoğlu'nun ardından konuşan İYİ Parti lideri Akşener, kalabalığa şöyle seslendi:
"Bir Kemal'e bir Meral'e. Evet şimdi uzun bir zamandır ayaktasınız. Öncelikle bu meydanı doldurduğunuz için, şereflendirdiğiniz için, o kadar konuşmacıyı ayrılmadan dinlediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum, haklarınızı helal edin. Cenab-ı Hak başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimizi utandırmasın inşallah. Sayın Kılıçdaroğlu'nu daha uzun süre beklmeyeseniz diye oldukça kısa konuşma yapacağım.
14 Mayıs Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı sayın Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı olarak seçildiği, alkışlarla Çankaya Köşkü'ne götürdüğümüz bir akşam olacak inşallah. Ben de Başbakan Meral diyorsanız ya, öyle abidik gubidiklerle olmak istemiyorum, oylarımızla başbakan olmak istiyorum. Bizim Anadolu'da yaptığımız bütün mitinglerde İYİ Parti seçmeninden yöneticilerinden tek bir şey istiyorum, bütün arkadaşlarımızdan bir oy Kemal'e bir oy Meral'e istiyoruz. Her CHP'li aileden sadece tek bir oy istiyorum. Bir tanecik. Ama biz bütün İYİ Partililer çok çalışıp bütün oylarımızı sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı için oraya şak diye basacağız.
Hayatımda ilk defa rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Hakaretlerin, tehditlerin havada uçuştuğu bir seçim. Milletine ilk defa işgalci diyen bir dil. Türk milletine işgalci, darbeci diyen bir dil. Allah'ım ya rabbim bütün psikiyatrları bu abileri tedavi için davet ediyorum. Gerçekten cezai ehliyetleri kalmadı.
En tepesinden bakanlık makamlarında oturanların hepsi ayrı. Bir kasetten bahsediliyor. Recep Bey bir kasetten bahsediyorsun da dün en yakın aile dostunuz, senin başına bir iş gelmesin diye hapse giren Yeşildağ ailesinin bir ferdi kaset yayınladı. O kasette diyor ki Ali Yeşildağ, 'Antalya Havaalanı, yıl 2007. İşletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor, yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor. 1 milyar dolar cebellezi ediliyor. Şimdi bakın, Recep Bey, Recep Bey hazır kaset, video orada. Bu iddiaları soruşturman gerekiyor. Sen Cumhurbaşkanısın. Bize iftira atmak yerine sen bu videoyu bir sorgula. Bu 1 milyar dolar kimin cebine girmiş? Ali Yeşildağ'ın iddiasına göre senin cebine girmiş.
Bir de köprüler var. Tüpgeçitler var. Havaalanları var. Bunu da söyleyeyim, çok enteresan. Demin saydığım havaalanları, köprüler onlar da 3 milyar dolara yapılacak, 11 dolara yaptırıldı. 5 milyarlık yeri 3 milyara verdiğinde 1 milyar dolar cebellezi imiş. Hesap şu; cebellezi ne kadar oldu? İşte aziz İstanbul. Fatih'in İstanbul'u, Atatürk'ün İstanbul'u, mavi güzlüklü Bozkurtumuzun İstanbul'u. 14 Mayıs günü cebinizden giden paraların, çocukların geleceğinden giden paraların devam etmesini istiyorsanız ki istemiyorsanız, harama el uzatmayan, hakkında söylenti çıkmamış, dürüstlüğüne hepimizin kefil olduğu 13. Cumhurbaşkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçeceksiniz. Tabii burada bulunan kiminin kardeşi, kiminizin validesi, kimisinin ablasına da minnoş bir oy rica ediyorum efendim."
KILIÇDAROĞLU: 85 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM
Kürsüye en son CHP lideri Kılıçdaroğlu geldi. "Birlikte mücadele ettiğimiz zaman Türkiye'nin çözülmeyecek sorunu yoktur" diyen Kılıçdaroğlu, ortak akılla yola çıktıklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti bir kişiye teslim etmeyeceğiz. Beraber ve birlikte yöneteceğiz. Akılla, bilgiyle yöneteceğiz. Birikimle yöneteceğiz, ahlakla, erdemle yöneteceğiz. Bu ülkeyi sözüm söz baharı getireceğim baharı, huzuru getireceğim huzuru, herkesi kucaklayacağız, hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
Benim saray merakım yok, 6 liderin de saray merakı yok. Sizler gibi yaşıyorum. Sizler gibi yaşamaktan da onur duyuyorum. Allah nasip eder sizlerin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı konutuna oturduğumda yerimiz Çankaya olacak.
Söz verdim, en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli, Afganlı kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağız. Staj ve çıraklık meraklanmayın, gayet iyi biliyorum, çözeceğim. Çalıştınız, kazandınız, prim yatırmadılar. Her hakkı teslim edeceğim. Her hukuku uygulayacağız.
Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları bilmenizi isterim. Birincisi 5'li çeteler. Yuh çekmeyin, sandığa gidip oy kullanın. Yuh çekmek kolayı, zor olanı sandığa gitmek. Sandığa giderken bir arkadaşını beraber getirmek. Cumhur İttifakı'na geçen seçimlerde oy veren birisini ikna edeceksiniz. O zaman gerçek anlamda her bir birey görevini yapmış olacak.
Yüz binlerden söz aldım. 5'li çetelerin yurt dışına paraları nerelere getirdiklerini biliyorum. Amerika'da gökdelenler yaptığını biliyorum. Muhammed Ali Clay'ın çiftliğini nasıl satın aldıklarını biliyorum. Tamamını ama tamamını son centine kadar alıp getireceğim, bu millete vereceğim.
Sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü Meral Hanım söyledi. Onların tamamını kuruşu kuruşuna getireceğim ve size vereceğim.
Kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem. Onlar diyorlar mı, kul hakkı yemeyeceğiz diye. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim.
Beni hiç sevmeyen ikinci grup uyuşturucu baronları. Söz veriyorum kökünü kazıyacağım. Uyuşturucu baronlarına da bir şeydiyemiyorlar. Neredeyse kucaklaşacaklar.
Bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Bu ülkeye baharı, huzuru getireceğim. Asla ayrımcılık yapmayacağız. 85 milyonu kucaklayacağız. 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım, hizmet edeceğim. Hiçbir ayrım yapmayacağım."
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply