Kapadokya'da Gazeteci Buluşması
Kapadokya'da Gazeteci Buluşması
İnsansı robot tarafından çizilen ilk sanat eseri
İnsansı robot tarafından çizilen ilk sanat eseri
''Türkiye’nin kültür savaşında seferberliğe ihtiyacı var''
''Türkiye’nin kültür savaşında seferberliğe ihtiyacı var''
Barış Manço hayatı film oluyor
Barış Manço hayatı film oluyor
123456789
Kapadokya'da Gazeteci Buluşması
Kapadokya'da Gazeteci Buluşması
İnsansı robot tarafından çizilen ilk sanat eseri
İnsansı robot tarafından çizilen ilk sanat eseri
''Türkiye’nin kültür savaşında seferberliğe ihtiyacı var''
''Türkiye’nin kültür savaşında seferberliğe ihtiyacı var''
Barış Manço hayatı film oluyor
Barış Manço hayatı film oluyor
123456789

Meclis yine Abdülhamid'i tartıştı

AK Parti İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy, "Ülke açlıktan kırılırken Abdülhamid-i Sani gidip borsada oynuyordu. Ülkesinin topraklarını kendisine tapuluyordu" diyen CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan'a, "Terbiyesizlik yapma, Abdülhamid'e laf söyleyemezsin" diye bağırdı.

ANKARA- Osmanlı padişahlarından Abdülhamid, Türkiye'nin, özellikle de TBMM'nin gündeminden düşmüyor. “Son Padişah” Abdülhamid, dün akşam yine Meclis Genel Kurulu'nda tartışma konusu oldu.

İstanbul'un Finans Merkezi olması ile ilgili kanun teklifi üzerinde konuşan CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan, iktidara “pişkinliğin artık son noktasına geldiniz” dedi. Kayan, hayat pahalılığı nedeniyle toplumun “çıldırmanın eşiğine” geldiğini rakamlarla anlatarak, Abdülhamid'den örnek verdi.

Kayan, “Ülke açlıktan kırılırken Abdülhamid-i Sani gidip borsada oynuyordu, gidip ülkesinin topraklarını kendisine tapuluyordu” diye konuştu.

"Terbiyesizlik yapma..."

Bu sözlere anında AK Parti sıralarından tepki geldi. Kürsüde konuşanlara sürekli cevap veren AK Parti İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy, Kayan'a "Terbiyesizlik yapma!" diye bağırdı. Ardından, "Onun kadar icraatın mı var? Sen kimsin ya?" diye sordu.

Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül de tartışmaya katıldı ve CHP Milletvekili Kayan'a "Ya, yazıklar olsun sana be!" diye çıkıştı.

Bülbül'den cesaret alan AK Partili Özsoy, bu defa ayağa kalktı ve parmak sallayarak, "Sen kimsin? Ne yaptın bu ülkeye? Ne yaptın bu ülkeye? 'Borsa oynuyormuş' da 'Şöyle yapıyormuş' da. Borsayı senin gibiler oynar. Ne yaptın bu ülkeye, ne yaptın ki Abdülhamid’e laf söyleyebiliyorsun?" dedi.

Tartışma şöyle devam etti:

Eyüp Özsoy – Sen kimsin de bu ülkeye, Abdülhamid’e laf söyleyecek kadar hizmetin mi var bu ülkeye? Abdülhamid’e söyleyecek kadar hizmetin mi var bu ülkeye? Hangi hizmeti yaptın da Abdülhamit’e laf söylüyorsun? Ne yaptın, ne yaptın da?

Türabi Kayan – Söyleyeyim sana, sattıklarınızın hepsini biz yaptık. Sattıklarınızın hepsini, hepsini biz yaptık. 

Eyüp Özsoy – Abdülhamid’e laf söyleyecek kadar şeyin yok ki.

Muhammed Levent Bülbül – Şimdi kürsüden inen Cumhuriyet Halk Partili hatip, cennet mekân Sultan Abdülhamid Han için birtakım Osmanlı topraklarını kendi şahsi mülkü hâline çevirme noktasında ve tapularını kendi üzerine alma hususunda ve kendisini devamlı borsa oynayan bir kişi olarak tarif etmek suretiyle kanaatimizce çok yanlış bir ifadede bulunmuştur.

Sultan Abdülhamid’in Osmanlı mülkünde bazı özel stratejik yerleri petrol sahalarını, maden alanlarını bizzat herhangi bir yapıya, herhangi bir dış odağa peşkeş çekilmemesi noktasında burada almış olduğu, özel bir tedbir olarak bu yola başvurduğu herkesçe malum ve bunun emperyalizme karşı çok etkili bir yol olduğu da sonradan ortaya çıkmış ki bu araziler üzerinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin hak iddia etmesinin de yolunu açmıştır bu hamleler.

Dolayısıyla şimdi, bunlar üzerinden sanki şahsi olarak bir mal varlığı edinmek ve bir suistimal, bir istismar, -efendime söyleyeyim- bu noktada kendi gücünü kötüye kullanmış gibi bir algı yaratmak bu tür tarihî şahsiyetler üzerine doğru bir yaklaşım değildir. Biz, bunu doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz.

Türkiye'nin bu suretle tarihi hepimizin ortak geçmişinde bulunan bu şahsiyetler üzerinden Türkiye'de bir kutuplaşma temin edilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Sultan Abülhamit Han da bizimdir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir, cumhuriyet de bizimdir, Osmanlı Devleti de Selçuklu Devleti de bizimdir; bu noktada, onlara böyle bir ithamda bulunmak, doğru olmayan yaklaşımlarla, beyanlarla onların ruhlarını muazzep hâle getirmek son derece yanlıştır. Biz biliyoruz ki Sultan Abdülhamit Han’ın kurmuş olduğu müesseseler Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunda en önemli temel kaynaklardan biri olmuştur. O dönemde yetişen nesil yeni cumhuriyeti kurmuştur. Bu noktada imarından bayındırlığına, eğitiminden diğer alanlara, savunma alanına varıncaya kadar yapılanları yok sayamayız.

Tarihî şahsiyetleri tarihin genel kuralı çerçevesinde, yaşadıkları dönem şartları üzerinden değerlendirdiğimizde asıl doğru sonuca erişebiliriz. Bu noktada hassasiyet göstermek son derece önemlidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, bu hassasiyetin gösterilmesini ve bu noktada, bunların günlük siyasete alet edilmemesi gerektiğini bir defa daha dile getiriyor, saygılar sunuyoruz. 

Türabi Kayan – Sayın Başkan, arkadaşımızın söylediği geçmiş şahsiyetlere bizim de saygımız var. Biz o konuda bir itirazda değiliz, emperyalizmin o zamanki oyunlarını biz bugün arkadaşlarımızın gözünün önüne sermek istedik. Şimdi, o zamanki o yıllarda kazandığı paraların hiçbirisi Türkiye’ye dönmedi, hepsine emperyalist el koydu. Aynı zamanda bahsettiği bu kaynakların, bu doğal kaynakların tapularını da aynı zamanda Türkiye’ye vermediler, devlet başkanının tapusu olduğundan dolayı, devlet yıkıldığından dolayı “Bunları veremeyiz” dediler.

Muhammed Levent Bülbül – Yanıltıyorsunuz ya.

Türabi Kayan – Şimdi, burada bir hususu ben özellikle söylemek istiyorum. Devlet başkanı kendi işleriyle değil, toplumunun işleriyle uğraşmak zorundadır. O zaman devlet ayakta durur diyorum.

Muhammed Levent Bülbül – Musul, Kerkük petrolleri buna örnektir. Yapılan uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyet devleti -ya, bu anlaşma eksiktir, fazladır bir şey diyemeyiz ama- 1950 yılına kadar oradan hissedar olmuştur. Bu anlaşmalarda Türkiye’ye hak bahşeden, bu imkânı doğuran da Sultan Abdülhamit Han’ın bu dönemde atmış olduğu adımlardır. Bunun kayıtlara geçmesini istiyorum.

AK Parti Grup Başkanvekili de katıldı.

Abdülhamid tartışmasına AK Parti'nin yeni Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç da katıldı. Tunç, "II. Abdülhamit Han’la ilgili kısa bir söz ben de talep ediyorum" diyerek söz istedi. Yılmaz Tunç şunları söyledi:

"Sayın hatibin II. Abdülhamid Han’la ilgili sözlerini kabul etmemiz mümkün değildir. II. Abdülhamid Han Osmanlı’nın en zor zamanında uzun süre hükümdarlık yapmış ve çok büyük mücadeleler yapmış, bizim tarihimizde gururla bahsettiğimiz bir değerimizdir. Ona bu kürsüden hakaret edilmesini elbette ki kabul edemeyiz. II. Abdülhamit Han 1876 Kanuni Esasi’yle ilk Anayasa’yı ilan eden padişahtır ve ilk Meclis'i kurmuştur."

Veli Ağbaba – Kapatan da o, kapatan da o.

Türabi Kayan – Bir sene sonra Meclis'i kapatan da yine aynı kişi.

Yılmaz Tunç – Dolayısıyla o kurumlar belki bugünkü kurumlarımızın başlangıcıydı ve ülkesinin dört bir tarafını bayındırlık hizmetleriyle donatan, demir yollarıyla, limanlarıyla… Ve bugün dahi konuştuğumuz ve hayata geçirmek istediğimiz Filyos Projesi bile onun hayalidir. Dolayısıyla buradan II. Abdülhamit Han’la ilgili ifade edilen sözleri kabul etmemiz mümkün değildir. Evet, tarihte ona çok hakaretler edilmiştir, onun da sebebini biliyoruz. Emperyalistlere karşı çok büyük bir mücadele vermiştir ülkesi için. Buradan kendisini rahmetle anıyoruz, mekânı cennet olsun. …

Engin Özkoç – Sayın Başkan, sadece kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Tarihte hiç kimseyi eleştirmeyeceğiz diye bir bakış açısı mümkün değildir. Böyle bir yaklaşım tarzı olamaz. Cumhuriyette de eleştireceğimiz insanlar varsa cumhuriyet tarihimizde de eleştiririz, bu isterse devlet adamı olur isterse cumhurbaşkanı olur. Bu ülkede darbe yoluyla cumhurbaşkanlığına gelen adamları ne kadar büyük yanlışlıklar yaptığını eleştirdik, bunlar da cumhuriyetin içinde olmuştur. Eğer Osmanlı’nın içerisinde de yanlış varsa yanlışa yanlış deriz. Onun için herhangi bir siyasi partinin Cumhuriyet Halk Partisine akıl vermeye hakkı da yok, yetkisi de yok.

Eyüp Özsoy – Çarpıtmayın.

Engin Özkoç – Herkes kendi fikrini söyler, herkesin fikrine saygımız vardır ama bundan dolayı “Cumhuriyet Halk Partisi tarihe saygı duymuyor, geçmişteki tarihî insanlara saygı duymuyor” gibi bir yaklaşım kesinlikle yanlıştır.