Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kılıçdaroğlu'ndan "TCG Anadolu" eleştirisi

Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük savaş gemisi yerli ve millî üretim TCG Anadolu'nun AK Parti'nin "seçim otobüsü"ne döndüğünü söyledi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük savaş gemisi yerli ve millî üretim TCG Anadolu'nun AK Parti'nin "seçim otobüsü"ne döndüğünü söyledi. Memur maaşlarının asgari ücretin 2,5 katı olacağı yönündeki sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Bizim, Allah nasip ederse çıkaracağımız 1 numaralı kararname 'savurganlıkları önleme ve tasarruf' kararnamesi' olacak. Biz çok büyük bir parayı tasarruf edebileceğimize inanıyoruz" dedi. 

Kılıçdaroğlu, Youtube üzerinden yayın yapan bir televizyon kanalında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

DİYANET'İN KALDIRILACAĞI İDDİASI: Diyanet İşleri Başkanlığını kuran zaten CHP, niye kaldırsın? İlk imam hatip okullarını açan CHP'dir, niye kapatsın? İlk ilahiyat fakültelerini açan CHP, niye oraları kapatsın? Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin temel kurumlarından birisidir. Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığıyla, Genel Kurmay Başkanlığını kurmak için aynı gün iki ayrı kanunu çıkarmıştır parlamentodan. Hiç kimsenin gücü Diyanet İşleri Başkanlığını kapatmaya yetmez. 

İKTİDAR PARTİSİNİN SEÇİM OTOBÜSÜNE DÖNDÜ: Şimdi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gemisi, iktidar partisinin seçim otobüsüne döndü. Akıl alacak şey değil. Savunma sanayi milli bir şeydir. Adı üstünde, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, diğerlerinde 'milli' kelimesi yok. Milli Savunma Bakanlığı bizim hepimizin. Hangi görüşten, hangi kimlikten olursak olalım bu ülkenin savunmaya ihtiyacı var. Üstelik bulunduğumuz coğrafya bunu zaten zorunlu kılıyor. Biz güçlü olmak zorundayız burada. Savunma sanayi yeni değil ki, 1980'lerden beri işlevini sürdürüp geliyor. Rahmetli Özal savunma sanayi fonunu kurdu. Kimse de bugüne kadar kalkıp savunma sanayiyle ilgili onu alıp da bir seçim propagandası haline getirmedi. Bunları seçim propagandası haline getirdiler. Sanki biz karşıymışız gibi bir atmosfer yaratıyor. Niye karşı olalım? 'Uçak yaptık.' İyi alkışlarız. 'Siz buna karşısınız.' Hayır efendim. Ne uçağa ne tanka ne şuna ne buna, bir şeye karşı olduğumuz yok. Tam tersine bunlar milli meselelerdir. Milli meselelerde bu işin sağı, solu olmaz. Bu vatanseverlerin, herkesin milli meselelerin arkasında durması lazım. Bizim düşüncemiz bu.

DEVLETLE PARTİYİ AYIRACAĞIZ: Devletle partiyi ayıracağız. Bu konuda da çok kararlıyım. Devlet bakidir. Parti gelip geçici. Bugün var. Yarın iktidardan gider. Başka bir parti gelir. Bu ikisi birbirinden ayrılmak zorundadır. Bunu yaptığımız zaman ve devletin kolonlarını, gerçek anlamda yeniden sağlıklı bir zemine oturttuğumuz zaman ben dünyanın en huzurlu insanı olacağım. Gerçekten de çekilip torunlarımla oynayacağım yani. Torunlarımı dinleyeceğim. O ayrı bir dünya. Torunlarımla yan yana geldiğimde gerçekten ben bütün sorunları unutuyorum. Onlar bana ayrı bir dünya bahşediyorlar.

MEMUR ÜCRETLERİNİN ASGARİ ÜCRETİN 2,5 KATINA ÇIKARILMASI: 27,5 yılımı "Bütçe nasıl yapılır? Para nasıl toplanır, tasarruf nasıl yapılır?" bunları ayırdım. Şimdi devlette müthiş bir savurganlık var. Bizim, Allah nasip ederse çıkaracağımız 1 numaralı kararname "savurganlıkları önleme ve tasarruf" kararnamesi' olacak. Biz çok büyük bir parayı tasarruf edebileceğimize inanıyoruz. Devletin bakanlıkları kiralarda olur mu? Genel müdürlükleri kiralarda olur mu? Çıkacağız Çankaya'ya, buraya devletin bütün bakanlıkları 'buyurun kardeşim gidin orada yer var oralara', kiradan kurtaracağız. (Cumhurbaşkanlığı Külliyesi) Yani geçici bir süre için bakanlıklar giderler. Kira rezaletinden de biz kurtulmuş oluruz. Sonunda bir tasarruf yapacağız. 

TOPLUMDA SEÇİMLE İLGİLİ ENDİŞELER: Biz üçe ayırdık. Bir, seçim öncesi. İki, seçim gecesi. Üç, seçim sonrası. Seçim öncesi, şu anda çalışıyor. Sandık güvenliği. Yüksek Seçim Kurulu'na güvenmiyoruz biz. İstanbul seçimlerinde bu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Çünkü başka bir yerden talimat alıp karar veren bir otoriteye, yargı kurumuna sizin güvenme şansınız yoktur. Her bir sandıkta mutlaka bizim bir temsilcimizin olması lazım ve biz bunun için tam 1,5 yıldır çalışıyoruz. Önce kimler görevli? O görevlileri alıyoruz, eğitiyoruz. Bir sıkıntımız oldu, deprem dolayısıyla deprem bölgesinde yeniden sıfırdan, yeniden ele alıp değerlendirmek zorunda kaldık. Seçim gecesi, sandıklar açıldıktan sonra oradaki temsilcimiz baştan imzalamayacak. Açıldıktan sonra asla dışarı çıkmayacak. Sayımlar yapılacak. Tutanaklar imzalandıktan sonra cep telefonuyla fotoğrafını çekip genel merkeze gönderecek. Biz ondan sonra rahat olacağız. Seçim gecesi de her gelen bilgiyi süratli bir şekilde değerlendireceğiz. Onunla ilgili de bütün teknik altyapı oluşturuldu. Dışarıdan hackerların yapacakları saldırılara karşı da bütün güvenlik önlemleri alındı.

OLAYI SABOTE EDEBİLİR: Seçim sonrasında ise seçim gecesinden başlayarak ben bütün vatandaşların sükunetle olayı izlemelerini istedim ve bunu her seferinde de dillendirdim. Çünkü kaybedeceğini anlayan bir siyasal iktidarın özellikle kendisini devlet olarak artık tanımlama pozisyonuna gelmiş olan bir iktidar gitmemek için devletin bazı unsurlarını kullanarak olayı sabote edebilir. Bu konuda da bütün vatandaşlarımıza, partililerimize uyarı yaptık. Yani 'Ne yaparlarsa yapsınlar tahriklere kapılmayacaksınız. Bekleyeceksiniz nasıl olsa bu seçimi biz alacağız' diye. Onları da aynı şekilde uyardık. Diğer partili arkadaşlarımızla, ittifakı oluşturan diğer liderlerle de bu konuyu konuştuk.

DARK WEB: Bununla ilgili bir duyum geldi bize. Onu birkaç kanaldan çek ettik, evet bu doğru. İletişim Başkanlığı'ndan bir grubun yaptığını gayet iyi biliyoruz . Ben isimleri de verdim. İsimleri de belli zaten. Hangi trolleri hazırladıklarını da biz biliyoruz. Yurt dışından troller tuttular, dünyanın parasını ödüyorlar. O parayı da Bitcoin hesapları üzerinden gönderiyorlar ki bulunmasın. Hepsi biliniyor. Belli ülkelerin istihbarat örgütleri bunların tamamını biliyor. İsim isim hepsini de biliyorlar. Devletin sırlarını siz kalkıp da bu tür alanlarda kullanamazsınız. Yasa dışı bir alana girerseniz, devletin bütün sırlarını birileri ele geçirmiş olabilir.

(Peki sizin bu uyarıyı yapmanız bu operasyonları engelledi mi?): Bilmiyorum. Ben devletini ve milletini seven birisi olarak bu tür olayların Türkiye'ye ve Türkiye'nin geleceğine büyük zarar vereceğini düşünen birisiyim. O nedenle sade bir yurttaş olmanın da ötesinde bir partinin genel başkanı ayrıca bu ülkede cumhurbaşkanı adayı olarak ben bu uyarıyı yapmak zorundaydım. Bir an önce bu işi durdursunlar. 'Türkiye yabancı istihbarat örgütlerinin, bizim sırlarımızı, bizim bilgilerimizi alacağı bir mekana dönüşmesin' diye. Tepkiler geldi malum iktidar kanadından. Birkaç kanaldan tepkiler geldi. Onun dışında şu ana kadar bazı bilgiler geldi ama o bilgileri şimdi söylemem çok doğru olmaz.

MERKEZ BANKASI BAŞKANI KİM OLACAK? Merkez Bankası Başkanı, Merkez Bankası kültürünü çok iyi bilen, atandığı zaman hem iç piyasalarda hem dış finans çevrelerinde güven veren birisinin olması lazım. Artı, Merkez Bankası Başkanı'nın gerçekten bağımsız olması lazım. Yani bankacılık neyi öngörüyorsa onu yapması lazım. Aklımda bazı isimler var ama tabii şimdi telaffuz etmek doğru olmaz. 

ALEVİ VİDEOSU: Alevilik kapalı kapılar ardında kötü bir şeymiş gibi anlatılıyor. Samimi bir Müslümanım, Allah'a, peygambere ve Kur'an'a inanıyorum. Bu, kapalı kapılar ardında söyleniyor. Ben de çıkıp dedim ki 'Ben böyle birisiyim, samimi bir Müslümanım'. Haram yemem, kul hakkı yemem. Bütün bunların hepsine dikkat ederim. Düşüncemi aktardım. Kapalı kapılar ardında bu artık söylenmez. Bana oy verecek kişiler, beni bütün ayrıntılarıyla bilmeli. Ben toplumun önünde cam gibi olmalıyım.

PKK DEMEDİĞİMİZ İÇİN SUÇLANIYORUZ: Terör bir insanlık suçudur. Teröre karşı hepimizin ortak hareket etmesi lazım. Bu benim teröristim, iyi, bu bizden değil, kötü, böyle bir şey olamaz. Siyasetçinin, birisini 'terörist' diye suçlaması kadar yanlış bir şey yok. Çünkü bu ülkenin polisi, Milli İstihbarat Teşkilatı, adliyeleri var. Varsa bir suçu gidersiniz yakalarsınız, yargılarsınız, hakim gerçekten görüyorsa, terörle iltisaklıysa alır mahkum eder. HDP adeta terör örgütü olarak tanımlandı. İyi de bu TBMM'yi yönetiyor. Yani HDP'li birisi kendisine sıra geldiğinde bir hafta süreyle TBMM'yi yönetiyor. 'PKK' demediğimiz için de suçlanıyoruz. Biz devleti kuran partiyiz. Devletin geleneklerini biliriz. Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, kendi internet sitelerinde 'bölücü terör örgütü' der, terör örgütlerinin adını telaffuz etmez. Çünkü onun reklamı olur. Niye terör yapar? 'Adım daha çok duyulsun' diye. Biz de devletin bu geleneğine saygı duyuyoruz, 'bölücü terör örgütü' diyoruz.

SAVURGANLIĞI ÖNLEME GENELGESİ ÇIKARACAĞIZ: Savurganlığı önleme genelgesi çıkaracağız. Hemen arkasından durum ve hasar tespit komisyonu kuracağız. Bu arada bakanların atanması, liyakatli bürokratların belli yerlere atanmaları var, o atanmalar gerçekleşecek. Avrupa Birliği'nin koyduğu vize koşullarını süratle yerine getireceğiz, vize sorununu kaldıracağız. Yabancı sermaye, yani bizim 'temiz sermaye' dediğimiz sermaye buraya gelecek. Çok önemli bazı temel yatırımları yapacağız.