Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Kılıçdaroğlu: "Ben 5’li çetelerin adamı değilim"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de sokakta çalışan dönüşüm işçilerine seslenerek, “Ben 5’li çetelerin adamı değilim. Ben lordların, baronların adamı değilim. Ben sizin yanınızdayım, alın teri dökenlerin yanındayım. Çalışanların yanındayım” dedi.

AZE Haber Ajansı

İZMİR- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de sokakta çalışan dönüşüm işçilerine seslenerek, “Ben 5’li çetelerin adamı değilim. Ben lordların, baronların adamı değilim. Ben sizin yanınızdayım, alın teri dökenlerin yanındayım. Çalışanların yanındayım” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu tarafından düzenlenen 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı için geldiği İzmir’de, Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden İzDoğa tarafından Konak’ta kurulan İzDönüşüm Tesisi’nin açılış törenine katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, tesisin hizmete kazandırılmasından dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür ederek, "Ben 5’li çetelerin adamı değilim. Ben lordların, baronların adamı değilim. Ben sizin yanınızdayım, alın teri dökenlerin yanındayım. Çalışanların yanındayım. Alın terini hak edenlerin yanındayım. Bu ülkede herkesin karnı doyduğu zaman huzur gelir bu ülkeye. Herkesin karnının doymadığı, fakirin ezildiği, varlıklılara da büyük kaynakların aktarıldığı bir ekonomi düzeni, bir neoliberal ekonomik düzeni asla kabul etmiyorum. Altta kalan ezilsin, üstte kalan zenginleşsin olmaz efendim. Sosyal devlet dediğiniz işin temelinde herkesin karnının doyması vardır. Aksi takdirde o devlet sosyal devlet olmaz. Tunç Bey’in aldığı bu karar çok doğru bu adım çok önemli" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: 

Bu insanlara hep sahip çıkmak istemişimdir: Büyük kentlerde yaşayanlar şunu görür. Bir çekçeği vardır çöplerden kağıt, plastik atık toplar. Sigortası yoktur, iş güvencesi yoktur. O gün ne kadar kazanacağı belli değildir. İstikrarlı bir geliri yoktur. Aile yaşamı bile tehlikededir. Dolayısıyla bu insanlara hep sahip çıkmak istemişimdir, örgütlemek istemişimdir. Bunların da haklarının olması lazım. Bunlar çalışıyorlar, alın teri döküyorlar, kazanmaları lazım. Yarın yaşlanacak bu insanlar, bunların sosyal güvenlikleri lazım. Hastalanacak kendisi, ailesi, çocukları doktora gidecekler. Sağlık harcamalarının çok pahalı olduğunu da biliyorum. Bir şekliyle bunların toplumda onurlu bir birey olarak yaşamaları gerekiyor ve bunun mücadelesinin verilmesi gerekiyor.

Çöp diye dışarı attığınız pek çok şey servet: Burası eski bir tesis, başkan burayı önce satın aldı. Buraya büyük bir yatırım yaptı. Yatırım yaptıktan sonra evet buraya çöp, kağıt, karton, plastik getiren pek çok insanın bir güvencesinin olması lazım. Belediye dediğiniz o beldede yaşayan her bir yurttaşın hakkını ve hukukunu teslim eden kurum demektir. Belediyenin görevi budur. Beldede yaşayan herkesin huzurlu olmasını ister. Beldede yaşayan herkesin parka giderken, denizin kenarında gezerken, meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında gezerken temiz bir kent görmek ister. Bizim çöp diye dışarı attığımız, kullanmadığımız pek çok şeyin aslında bir servet olduğunu artık bütün dünyada biliyor, hepimiz biliyoruz. Bu serveti yeniden ekonomiye kazandırılırken insan unsurunun göz ardı edilmemesi lazım.

Ben 5'li çetelerin adamı değilim: Sizin arkadaşlarınızla İstanbul’da birden fazla toplantı yaptım. Üniversiteyi bitirip sizin işlerinizi yapan kardeşlerimi, arkadaşlarımı da gördüm. Sizlere seslenmek isterim. Ben 5’li çetelerin adamı değilim. Ben lordların, baronların adamı değilim. Ben sizin yanınızdayım, alın teri dökenlerin yanındayım. Çalışanların yanındayım. Alın terini hak edenlerin yanındayım. Bu ülkede herkesin karnı doyduğu zaman huzur gelir bu ülkeye. Herkesin karnının doymadığı, fakirin ezildiği, varlıklılara da büyük kaynakların aktarıldığı bir ekonomi düzeni, bir neoliberal ekonomik düzeni asla kabul etmiyorum. Altta kalan ezilsin, üstte kalan zenginleşsin olmaz efendim. Sosyal devlet dediğiniz işin temelinde herkesin karnının doyması vardır. Devletin sosyal olması için sizin hakkettiğiniz emeğinizin karşılığının verilmesi lazım aksi halde o devlet sosyal devlet olmaz.

Evinize akşam huzur içinde dönmenizi sağlamak: Belediye başkanımız Tunç Beyin bu bağlamda attığı adım son derece değerlidir. Evet evlatlarınız var, güzel evlatlarınız var. Elbette o evlatların sizden beklentileri var, elbette cep telefonları isteyecekler, elbette tabletler isteyecekler, elbette daha iyi bir yaşam tarzı isteyecekler, onlarda bir tatil yapmak isteyecekler. Dolayısıyla bu tesis yeniden alınıp, yeniden inşa edilmesinin ötesinde bir anlayışı da yeniden inşa ettiği için benim açımdan son derece değerlidir. Sizleri burada huzur içinde görmek, evinize akşam huzur içinde dönmenizi sağlamak elbette belediye başkanımızın da hedeflerinden bir tanesidir. Beldeye hizmet ediyorsa sadece caddesini, parkını yapmak değil, o beldede yaşayan insanların huzurunu da sağlamak zorundadır.

Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye: Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu da söyledim; bulunduğunuz beldede, yönettiğiniz kentte, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir düzeni inşa edeceksiniz. Allah nasip ederse bunu Türkiye genelinde de yapacağız. Bu topraklarda, bu mübarek Anadolu topraklarında, Anadolu’da, Trakya’da hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız.

Neşet Ertaş: Bakın bugün Neşet Ertaş’ın ölüm yıl dönümü. Anadolu’nun yetiştirdiği bir değer Neşet Ertaş, sazıyla ve sözüyle hepimizin gönlünde taht kuran bir halk ozanı. Onun yaşadığı dramlar elbette hepimizin malumu ama giderken sazını bıraktı, sözünü bıraktı, sesini bıraktı dolayısıyla bu topraklar mübarek topraklar. Ve bu topraklarda herkesin huzur içinde yaşamasını isterim. Bunun mücadelesini vermekte bireysel olmuyor. Beraber olursak bu mücadeleyi başarıyla taçlandırmış oluruz. Tekrar hepinizin huzurunda belediye başkanımı yürekten teşekkür ederim. Zaten bu çabalar sonucudur ki Avrupa ödülünü de İzmir aldı ve kendisi bir ödülle taçlandırıldı.

Açılışta söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de şunları söyledi:

Bizim önceliğimiz: İzmir’de uyum içinde ve adaletli bir kent yaşamı kurmak bizim temel önceliğimiz Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı UCLG’nin iki yılda bir düzenlenen Kültür Zirvesi’ne geçtiğimiz yıl İzmir’de ev sahipliği yaptık. Dünyanın dört bir yanından liderlerin, yerel yöneticilerin, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının bir araya geldiği bu buluşmanın sonuç bildirisi olan “İzmir Deklarasyonu” dünyadaki tüm yerel yönetimler için yeni bir kavram ortaya koydu: Döngüsel Kültür. Geleceğin döngüsel şehirlerini kurmada bir yol gösterici olan Döngüsel Kültür kavramı dört temel ilke üzerinden yükseliyor: Doğamızla uyum, birbirimizle uyum, geçmişimizle uyum ve gelecekle yani, değişimle uyum. Bu yaklaşımın özünde “uyum” kelimesi yer alıyor. Çünkü İzmir’de uyum içinde ve adaletli bir kent yaşamı kurmak bizim temel önceliğimiz" dedi.

İzmir'i ekosistemin bir parçası olarak büyütüyoruz: Biz İzmir’i, doğanın döngülerinden koparılmış bir beton yığını değil, ekosistemin bir parçası olarak büyütüyoruz. Yeşil koridorlarla doğanın kente, kentlinin de doğaya nüfuz edebildiği, afetlere karşı dirençli ve belki de en önemlisi atık yönetimi planlanmış bir şehir için çalışıyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz İzDönüşüm Ambalaj Atığı Toplama ve Ayrıştırma Tesisi işte bu doğrultuda attığımız çok önemli bir adım. Bu açılış, doğayla uyumlu, döngüsel bir şehir olma hedefimiz için bir kilometre taşı. İşte tam da bu yüzden, bugün açılışımızı Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve değerli parti yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve siz değerli misafirlerle birlikte gerçekleştirmekten onur duyuyorum. Hepiniz tekrardan hoş geldiniz. Şeref verdiniz. Belediye şirketimiz İzDoğa ve İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığımız ortaklığıyla yürütülen İzDönüşüm projesine ilk olarak Buca, Karabağlar, Karşıyaka ve Narlıdere ilçelerimiz katıldı. Bu dört ilçemizde toplam 800 ambalaj atığı kutusu sıfır noktasında hizmet veriyor. Projemiz için büyükşehir belediyemizle omuz omuza hareket eden ilçe belediye başkanlarımıza bu vesileyle çok teşekkür ediyorum.

Günlük kapasitesi 420 ton olan ambalaj atığı ayrıştırma parkuru: İzDönüşüm projesi kapsamında atık toplama araçlarıyla konut, kamu kurumu, hastane, market gibi birçok farklı alandan ambalaj atıkları kaynağından toplanıyor. Toplanan atıklar İzDönüşüm tesisine iletiliyor. Tesiste günlük kapasitesi 420 ton olan ambalaj atığı ayrıştırma parkuru bulunuyor. Burada ayrıştırılan atıklar geri dönüşüm halkasına dahil ediliyor. Proje ilk olarak 800 atık toplama kutusu dağıtılan Karşıyaka, Karabağlar, Buca ve Narlıdere’de başlatıldı. Atık toplama kutusu ve araç sayısının artırılmasıyla İzDönüşüm projesinin İzmir geneline yayılması hedefleniyor. Projeyle sokakta zor şartlar altında geçimlerini çöplerden sağlamaya çalışan vatandaşların daha insanî koşullarda istihdam edilmesine olanak sunuyor. Geçimlerini çöpten sağlayan yurttaşlar sigortalarının mesai saatlerinin ve izinlerinin olduğu bir sistemde, çok daha hijyenik koşullarda çalışıyorlar.