Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
123456789
Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
123456789

Kavala'dan "Henri Barkey" açıklaması

Gezi tutuklusu Osman Kavala, eski CIA Danışmanı Henri Barkey'in 18 Temmuz 2016'da Karaköy'de yemek yediği kişinin Kavala değil, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş olduğunu söylemesinin ardından açıklama yaptı. Kavala, "Savcılık bu gerçeği baştan beri gayet iyi biliyordu. Emniyet görevlileri lokantada yaptıkları araştırmada, o akşam kimlerin hangi masalarda oturduğu bilgisine ulaşmıştı; Emniyet’te yapılan sorgulamamda da bu durum teyit edilmişti" dedi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Gezi tutuklusu Osman Kavala, eski CIA Danışmanı Henri Barkey'in 18 Temmuz 2016'da Karaköy'de yemek yediği kişinin Kavala değil, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş olduğunu söylemesinin ardından açıklama yaptı. Kavala, "Savcılık bu gerçeği baştan beri gayet iyi biliyordu. Emniyet görevlileri lokantada yaptıkları araştırmada, o akşam kimlerin hangi masalarda oturduğu bilgisine ulaşmıştı; Emniyet’te yapılan sorgulamamda da bu durum teyit edilmişti" dedi.

Kavala'nın açıklaması şöyle:

Planlı bir buluşma ve bir görüşme olarak değiştirildi: Barkey geçen gün, 18 Temmuz 2016 tarihinde Karaköy lokantasında kendisi ile yemek yiyen kişinin ben olmadığımı açıkladı. Savcılık bu gerçeği baştan beri gayet iyi biliyordu. Emniyet görevlileri lokantada yaptıkları araştırmada, o akşam kimlerin hangi masalarda oturduğu bilgisine ulaşmıştı; Emniyet’te yapılan sorgulamamda da bu durum teyit edilmişti. “Gezi olaylarını organize etmek” ve “15 Temmuz darbe girişimine katılmak” suçlamalarıyla karşılaştığım sorgulama sırasında, Barkey ile lokantada sadece selamlaşmış ve ayaküstü konuşmuş olmamdan söz edilmişti ve bu, aramızda temas olduğunun delili olarak gösterilmişti. Ancak, Gezi davasının beraatle sonuçlanmasından sonra hazırlanan, benim Barkey ile 15 Temmuz darbe girişimini organize ettiğimi ve casusluk faaliyetlerinde bulunduğumu içeren ikinci iddianamede bu olay, planlı bir buluşma ve bir görüşme olarak değiştirildi.

Sinyalden kaynaklanıyordu: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Türkiye’nin mahkemenin önceki kararına uyma yükümlülüğünü yerine getirmediğine hükmettiği son kararında, ek tespitlerde bulunan iki yargıç, aynı olayın farklı biçimde anlatılmasını, tutukluluğumun sürdürülmesini haklı gösterme çabasına örnek olarak değerlendirdiler. İkinci iddianamede yapılan tek manipülasyon bu değildi. Birbirine yakın baz istasyonlarından verilen sinyaller, Barkey ile sık sık buluştuğumun delili olarak gösterildi. Oysa çakışmanın neden kaynaklandığı, HTS kayıtlarında açıkça görülüyordu: Çakışma, benim telefonumun Elmadağ’daki çalışma ofisimin bitişiğindeki baz istasyonundan, Barkey’in telefonunun da kendisi Taksim’e gittiğinde civardaki baz istasyonlarından sinyal vermesinden kaynaklanıyordu. Daha vahimi, iddianamede, böylesi sözde deliller göstermeye dahi ihtiyaç duyulmadan, benim darbe hazırlığı amacıyla FETÖ/PDY’nin sorumlularıyla irtibata geçtiğimin, birlikte faaliyetlerde bulunduğumun yazılmış olmasıydı. 

Aydınlatıcı bir örnek: Gezi davasında verilen beraat kararları bozulduktan ve iktidarın istediği türden cezalar verildikten sonra, ne pahasına olursa olsun tutukluluğumu devam ettirmek için hazırlanmış olan bu düzmece casusluk suçlamasına gerek kalmadı. İddia makamının olayları ve olguları tarafsız bir gözle inceleyerek lehte ve aleyhte delilleri nesnel olarak değerlendirmesi ve mahkemeyi dürüstçe bilgilendirmesine ilişkin yükümlülüğü, yasalarımız ve AİHM normları tarafından belirlenmiştir. Bugün ülkemizde bu yükümlülük fiilen ortadan kalkmıştır. Hukuksuz yargılamalar, siyasi etki altında olan savcıların olguları saklama, tahrif etme, komplo teorilerine göre anlamlandırma yöntemleriyle hazırladıkları iddianameler üzerinden yürütülmektedir. Karaköy lokantasında Henri Barkey ile yemek yediğim iddiası bu davranışın küçük ama oldukça aydınlatıcı bir örneğidir.