Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Erdoğan: Yerel seçimlerde kazanan Türkiye olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdiklerini, yıllardır kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini bu ülkenin birinci sınıf vatandaş hâline getirdiklerini söyledi.

Anka Haber Ajansı

ANKARA- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdiklerini, yıllardır kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini bu ülkenin birinci sınıf vatandaş hâline getirdiklerini söyledi. Partililerden yaşanan sıkıntıların geçici olduğunu, Türkiye’nin bu zorlukların üstesinden gelecek güce ve imkana sahip olduğunu insanlara çok iyi anlatmalarını isteyen Erdoğan, “Bunları yaparsak, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de kazanan yine hep birlikte Türkiye olacak, Türkiye Yüzyılı olacak, gerçek belediyecilik olacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin 22’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle dün Ankara ATO Congresium’da düzenlenen programa katıldı. Erdoğan burada şöyle konuştu:

DEMOKRASİMİZİN STANDARTLARINI BİZ YÜKSELTTİK: Hak ve hürriyetler noktasında vesayetçilerin bıraktığı enkazı temizleyerek demokrasimizin standartlarını sizlerle beraber biz yükselttik. 22 yıllık dönemde içeriden ve dışarıdan bizi yıkmak için denemedikleri yol kalmadı. Nice ihanetlere maruz kaldık, nice saldırılara göğüs gerdik, nice badireler atlattık, nice engelin, zorluğun, sıkıntının üstesinden geldik. Karanlık cinayetlerden cumhuriyet mitinglerine, medya provokasyonlarından kapatma davasına, 367 garabetinden 17-25 Aralık girişimine, Gezi olaylarından 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne, her çeşidinden terör saldırılarından ekonomik tuzaklara kadar bir siyasi hareketin belki de asırlar boyunca karşılaşmayacağı sayıda hainliği, vandallığı, hukuksuzluğu biz sadece 22 yılda yaşadık, gördük. Ne ile karşılaşırsak karşılaşalım, her zaman Allah’a dayandık.

HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİK, FAKAT ÜLKEMİZİN ANA MUHALEFET PARTİSİNİ TEK PARTİ FAŞİZMİNİN BOYUNDURUĞUNDAN BİR TÜRLÜ KURTARAMADIK: AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdik. Karşılaştığımız engellere rağmen, tarihi nitelikte sayısız reforma imza attık. Yıllardır kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimlerini bu ülkenin birinci sınıf vatandaş hâline getirdik. Demokrasimizin standardını yükselttik. Vesayeti gerilettik, imkânsız denilen pek çok başarıyı ülkemizin kazanç hanesine gururla yazdırdık. Ama 22 yıllık siyasi yolculuğumuzda kalibremize ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik, fakat ülkemizin ana muhalefet partisini tek parti faşizminin boyunduruğundan bir türlü kurtaramadık.

22 yıllık sürede tam 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar; yani ortalama 1,5 yılda bir siyaset arenasında karşımıza çıktılar. Her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın, milli iradeyi aşağılamanın, sandığın meşruiyetini sorgulamanın bedelini seçimleri kaybederek ödediler. Fakat üzülerek ifade etmek isterim ki, yaşadıkları onca hezimete, seçim yenilgisine rağmen bir kez olsun hatalarından ibret almadılar.

Kılıçdaroğlu ve avanesinin milletin tercihlerine karşı hazımsızlıklarında zerre kadar iyileşme olmuyor. Bakınız bu zat, girdiği 13 seçimin 13’ünü de kaybetti. Her seçim öncesinde çeşitli oy oranları vererek, şayet bunları alamazsa istifa edeceğini, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturmayacağını söyledi. Ama hiçbir zaman sözünün eri olmadı, onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi. Bunu yapmadığı gibi, başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın aklıyla alay etmeye devam etti.

GELİN SİZ DE AK PARTİ VE CUMHUR İTTİFAKI’NA KATILIN: Kılıçdaroğlu ve CHP'li oligarkların bu pişkinlikleri, bu arsızlıkları en fazla Gazi'nin hürmetine CHP'ye oy veren vatandaşlarımızı rahatsız etmektedir. Toplumun belli kesimlerinde hayal kırıklığı giderek büyümekte, bunların aymazlıklarından dolayı umutsuzluk yaygınlaşmaktadır. Siyasete olan güveni de zedeleyen bu durum, açık söylüyorum, demokrasimiz için de risk oluşturmaktadır. Buradan özellikle 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş tüm vatandaşlarımıza şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum: Türkiye'nin tüm renklerini, tüm zenginliklerini temsile haiz parti AK Parti'dir. AK Parti bir Türkiye partisidir, 85 milyonun tamamının partisidir.

Davetim 85 milyonun her bir ferdinedir. Sadece seçmenine değil, hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamına saygı duyan, hesap veren, cesaretle hesap sorabileceğiniz bir parti ve ittifak arıyorsanız gelin siz de AK Parti ve Cumhur İttifakı’na katılın. Yarın neredeyiz? Yarın Ahlat'tayız. Öbürsü gün neredeyiz? Öbürsü gün Malazgirt'teyiz. Cumhur İttifakı olarak ecdadımızın Anadolu'dan çıktığı yolda biz bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz hep birlikte Türkiye oluyoruz. Size sürekli dayatmalarda bulunulmasından, her seçim öncesinde tıpış tıpış oy vereceksiniz denilmesinden tepkilerinizin kibir kulelerine ulaşmamasından rahatsızsanız, gelin siz de AK Parti ailesinin üyesi olun.

Hayat tarzı diyerek size korku salıp, koltuklarını korumaya çalışanlara gelip hep beraber esaslı bir ders verelim.

Gelin bizler de milleti kandırmaktan utanmayan, milletin tercihlerine saygı duymayan bu kifayetsiz muhterisleri siyasette tutmayalım. Eski Türkiye'nin bakiyesi bu arkaik ekibi hep birlikte emekliye sevk etmeye hazır mıyız? Siyaset bunlardan çok çekti, bu millet bunlardan çok çekti. 14 ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının sadece Türkiye Yüzyılı'na değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’mizin 100. yılına yakışır muhalefet pratiğinin oluşması için önemli bir fırsat sunduğuna inanıyorum.

CUMHURİYETİ’MİZİN 100. YILINDA BU ÜLKEYE BİRİNCİ SINIF DEMOKRASİ, BİRİNCİ EKONOMİ VE BİRİNCİ SINIF GELECEK YAKIŞTIĞINA İNANIYORUZ: Cumhuriyeti’mizin 100. yılında bu ülkeye birinci sınıf demokrasi, birinci ekonomi ve birinci sınıf gelecek yakıştığına inanıyoruz. İktidarda geçen yaklaşık 21 yılımızda bunun altyapısını kurduk, temellerini çok güçlü attık ve bu şekilde de yola devam ediyoruz. Gençler, Cumhurbaşkanlığımızın ustalık döneminde inşallah her açıdan daha müreffeh, daha güvenli, daha itibarlı, daha güçlü ve huzurlu bir Türkiye'yi inşa ederek milletimize olan sözümüzü yerine getireceğiz. Gönüller yapmak için çıktığımız yolda 22 yıldır olduğu gibi gönüller kazanarak mücadelemize devam edeceğiz. Polemik yapmayacağız, bahane aramayacağız, istismar peşinde koşmayacağız, önümüze çıkan engellere aldırmayacağız, muhalefetin yalanlarına teslim olmayacağız. Haktan, adaletten ve doğruluktan asla sapmayacağız. Kibri, böbürlenmeyi kapımıza kesinlikle yaklaştırmayacağız.

ZAFERE KOŞMAYA VAR MIYIZ?: 7 ay sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetim seçimlerinde zafere koşmaya var mıyız? Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz, kapı kapı ana kademe, kadın kolları ve gençler dolaşacağız. İşte İstanbul’un hâli ortada, Ankara’nın hâli ortada. İzmir’i zaten konuşmama gerek yok. Mersin ortada. Adana ortada. İşte buraları pırıl pırıl, yeniden sahiplerine kazandırmak için çok çalışacağız. Mayıs seçimlerinde milli irade nasıl her oyunu bozduysa 2024 Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimlerinde de millet inanıyorum ki geleceğine el koyacak. Milletimiz muhalefetin beceriksiz yönetimlerinin elinde yıllarını kaybeden şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturacaktır. Bu süreçte tüm dava arkadaşlarımdan beklentim şudur: Karamsarlık zehrinin toplumumuzda yayılmasına asla fırsat vermeyin. Gençleri kendi karanlıklarına çekmek isteyen müfrit siyasetçilerin insafına lütfen terk etmeyin. Hanım kardeşlerimizin AK Parti’nin bugünlere gelmesindeki emeklerini unutamayız. Kadınlarımızın gündemi neyse Türkiye’nin hakiki gündemi de odur. Kadınlara kulak vermeyi, onların hatırını gözetmeyi, taleplerini, dualarını almayı asla ihmal etmeyin. Deprem bölgesindeki kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmemiz son derece önemlidir. Her fırsatta depremzedelerimizin kapısını çalmayı, halini hatırını sormayı lütfen bırakmayın. Bakın, dedik ki, çadırda yaşayan depremzede kalmayacak. Artık çadır kalmadı ve bütün çadırlardaki depremzedelerimizi konteynerkentlere yerleştirdik.

Yaşadığımız sıkıntıların geçici olduğunu Türkiye'nin bu zorlukların üstesinden gelecek güce, imkâna ve kapasiteye sahip olduğunu insanlarımıza çok iyi anlatalım. Bunları yaparsak, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de kazanan yine hep birlikte Türkiye olacak, Türkiye Yüzyılı olacak, gerçek belediyecilik olacaktır.