Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Erdoğan: Uğradığı ağır hezimetin şokundan hâlâ çıkamadılar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin seçim atmosferinden ve uğradığı ağır hezimetin şokundan hâlâ çıkamadığını belirterek, "Son 1 aydır sırf oy tercihinden dolayı hakaret etmedikleri toplum kesimi bırakmadılar. AK Parti’nin özellikle kırsal kesimin oylarıyla bu seçimi kazandığını iddia edecek kadar sefil hale geldiler'' dedi.

AZE Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Muhalefet, uğradığı ağır hezimetin şokundan hala çıkamadı

ANKARA- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin seçim atmosferinden ve uğradığı ağır hezimetin şokundan hâlâ çıkamadığını belirterek, "Son 1 aydır sırf oy tercihinden dolayı hakaret etmedikleri toplum kesimi bırakmadılar. AK Parti’nin özellikle kırsal kesimin oylarıyla bu seçimi kazandığını iddia edecek kadar sefil hale geldiler'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen ve 8,5 saat süren Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamada bulundu. Erdoğan, "28 Mayıs seçimlerinin üzerinden daha 10 gün bile geçmeden yürütme organındaki tüm görevlendirmeleri süratle tamamladık. Hiçbir sorun yaşanmadan, hiçbir gecikmeye mahal vermeden Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek kadroları belirledik ve belirliyoruz. 16 Nisan 2017 referandumuyla ülkemize kazandırdığımız yeni yönetim modelimizin avantajlarını böylece bir kez daha tecrübe ettik" dedi.

"BU BİLE BÜYÜK DEVRİMDİR"

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türk siyasetinde gerçekleştirdiği tarihi dönüşümü tekrar görme imkanı bulduklarını belirterek şunları söyledi:

"Yaklaşık 3 ay süren seçim belirsizliğinin sandıkların kapanması ile birlikte tamamen geride bırakılması çok önemli bir başarıdır. Ülkemizin 3 Kasım 2002 seçimleri ile elde ettiği siyasi istikrar ortamı yeni sistem sayesinde artık kurumsallaşmıştır. Türk siyasi tarihine baktığımızda başlı başına bu bile büyük bir devrimdir. Haftalar boyunca koalisyon görüşmelerinin sürdüğü, siyasi partiler arasında ‘al gülüm ver gülüm’ pazarlıklarının döndüğü, mutabakata varılamadığı için sürekli krizlerin çıktığı, esnafın çiftçinin, işçinin, iş dünyasını bir türlü önünü göremediği; yani siyaset rayına girmediği için ülkenin de toparlanamadığı eski günler hamdolsun tamamen geride kalmıştır. Seçim gecesi sonuçların belli olmasıyla Türkiye’yi kimin yöneteceğinin sorusunun cevabı da netleşmiştir. Aynı şekilde üç beş ayda hükümetlerin değiştiği dönemler de sona ermiştir. Türkiye'ye vakit ve enerji kaybettiren ne varsa artık tarih olmuştur. Bunda hiç şüphesiz en büyük pay vatandaşlarımıza aittir. Milletimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta 2 kez ortaya koyduğu iradesi ile eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir. Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile karşılamamızın faydalarını inşallah zamanla daha iyi göreceğiz."

"MUHALEFET UĞRADIĞI AĞIR HEZİMETİN ŞOKUNDAN HALA ÇIKAMADI"

Erdoğan, 2002'den itibaren güven ve istikrarı tahkim eden hamleleriyle bu açığı kapattıklarını ifade ederek, "Türkiye'yi sadece prangalarından kurtarmadık aynı zamanda gücünü tam kapasite kullanabileceği bir iklime kavuşturduk. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ile ise tüm bu kazanımları kalıcı hale getirdik" dedi.

Son seçimlerde milletin oyunu gördüğünü, sandıkta son sözünü söylediğini dile getiren Erdoğan, "Muhalefetin de hakikatleri görmesini ve kabullenmesini temenni ediyoruz. Unutmayalım ki iktidarı ve muhalefeti ile siyaset kurumunun asli görevi seçmenin sesine kulak vererek çizdiği istikamette yürümektir. Bunun da ilk işareti milletin takdirini baş tacı edip samimi bir özeleştiri ile hatadan dönmektir. Ancak 28 Mayıs'tan beri yapılan açıklamaların ümitlerimizi kırdığını ifade etmek istiyorum. Muhalefetin seçim atmosferinden ve uğradığı ağır hezimetin şokundan hala çıkamadığını görüyoruz. Son 1 aydır sırf oy tercihinden dolayı hakaret etmedikleri toplum kesimi bırakmadılar. AK Parti’nin özellikle kırsal kesimin oylarıyla bu seçimi kazandığını iddia edecek kadar sefil hale geldiler" diye konuştu.

"KÖYLÜLERİMİZE YÖNELİK HAKARETLERİ KABUL ETMİYORUZ"

Erdoğan, konuşmasının devamında, "Bir taraftan 'Biz Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başkanıyız' diyeceksin, öbür taraftan Gazi'nin 'Köylü milletin efendisidir' ifadesini görmezden geleceksin. Bu ne menem iştir. İşte siz mi bu millete bu şekilde hakaret ediyorsunuz; bu millet ise sandıkta size kırsaldaki de şehirdeki de en güzel cevabı veriyor. 14 Mayıs'ın hıncını depremzedelerimizden çıkarmışlardı. 28 Mayıs'ın öfkesini de kırsaldaki vatandaşlarımıza yüklediler. Gazi Mustafa Kemal'in o gazi ifadesiyle 'milletin efendisi' diyerek onurlandırdığı köylülerimize yönelik hakaretleri biz kabul etmiyoruz" dedi.

Vatandaşı 500 liraya oyunu satmakla itham etmenin hiçbir izahı olmadığını belirten Erdoğan, bu hezeyanın adında halk olan, ambleminde 6 oktan biri halkçılık olan bir siyasi partinin genel başkanından gelmesinin ayrı bir skandal olduğunu kaydetti.

YENİ ANAYASA VURGUSU

Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, şunları söyledi:

"Ülkemizi darbe mahsulü mevcut anayasasından hep birlikte kurtaralım istiyoruz. Cumhuriyetimizin 2'nci asrındaki yolculuğumuzu sivil, özgürlükçü, kuşatıcı, toplumumuzun tüm kesimlerinin sahipleneceği bir anayasanın etrafında kat edelim istiyoruz. Türkiye artık bunu gerçekleştirebilecek siyasi atmosfere kavuşmuştur. Demokrasimiz ayağına vurulan son zinciri de kıracak güce ulaşmıştır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle Türkiye artık yeni bir lige yükselmiştir. İnşallah görev süremiz boyunca Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızla birlikte Türkiye’yi sivil bir anayasa ile buluşturmak için çalışacağız." 

"HYDE PARK VE CENTRAL PARK AYARINDA" 

"Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına atfen açıkladığımız projelerin vaktinde bitirilmesine özellikle ihtimam gösteriyoruz" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Kampanya döneminde bir tarafta seçim çalışmalarımızı yaparken diğer taraftan bu projelerimizin bazılarını hizmete aldık. Yaşadığımız deprem felaketini rağmen hizmet ve eser siyasetimizin kesintiye uğramasına müsaade etmedik. Seçimlerden sonra da yatırımlarımıza yenilerini eklemeyi sürdürdük. Ülkemizin 81 vilayet ile toplam 100 milyon metrekare büyüklüğe sahip 500 adet millet bahçesi kazandırmak en önemli hedeflerimiz arasındadır. 5-9 Haziran tarihlerindeki Türkiye Çevre Haftasını toplam büyüklüğü 1 milyon 466 bin metrekareyi aşan 9 millet bahçemizin açılışıyla kutladık. Adıyaman’la birlikte 9 farklı şehrimize 9 ayrı millet bahçesi kazandırmanın sevincini yaşadık. Şehirlerimizin güzelliğine güzellik katan millet bahçelerimizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin inşasında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, TOKİ’mize yüklenici firmalara, mühendisinden mimarına işçisine herkese şükranlarımı sunuyorum. Millet bahçelerimizle özellikle büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlarımıza nefes alabilecekleri; sevdikleriyle keyifli vakit geçirebilecekleri, spor yaparak sağlıklı hayat sürebilecekleri, adeta bağlar oluşturuyoruz. Bu alandaki vizyon projemiz Atatürk Havalimanı'na yapmakta olduğumuz 7.7 milyon metrekare büyüklüğündeki millet bahçemizdir. Londra’nın Hyde Park’ı, New York’un Central Parkı; bu ayarda dünya çapında bir eseri İstanbul’umuza kazandırıyoruz. İstanbul’un marka değerini daha da artıracak bu eserimizi inşallah etap etap devreye alacağız." 

11 YENİ SANAYİ SAHASI

Erdoğan, Kabine Toplantısında geniş bir yelpazede detaylı durum değerlendirmesi yaptıklarını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Deprem bölgesindeki 11 ilimizin alt yapısı ve üst yapısıyla yeniden ayağa kaldırılması birinci önceliğimizdir. Gözümüz, kulağımız ve kalbimiz her zaman bölgedeki kardeşlerimizledir. Tüm bakanlıklarımızın depremden etkilenen şehirlerimizde yürüttüğü çalışmalarda gelinen son durumu görüştük. Bugüne kadar afetzedelerimize yaptığımız nakdi yardımların toplam tutarı 61 milyar lirayı buluyor. Depremzedelerimizi bir an önce yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Deprem konutlarının inşasını hızlandıracak farklı alternatifler üzerinde mütaalalarımız sürüyor. Yakında bunları milletimizin takdirine sunacağız. Depremde zarar gören organize sanayi bölgeleri, sanayi siteleri ve fabrikaların hasar tespit aramalarını zaten tamamlamıştık. Bölge ekonomisinin canlanması ve üretim çarklarının yeniden dönmesi amacıyla iş dünyamıza yönelik desteklerimizi artırmıştık. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Yayınladığımız kararname ile 2 bin 430 hektarlık alanda 11 yeri daha sanayi sahası olarak ilan ediyoruz. Depremin ardından ilan ettiğimiz sanayi alanı sayısını 18'e yükseltiyoruz. Yeni sanayi alanlarımızın deprem bölgesindeki tüm kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Başkaları ne yaparsa yapsın. Biz afetzedelerimizi kesinlikle sahipsiz ve çaresiz bırakmayacağız."