Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Delegeler aday gösterirse aday olurum"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dile getirilen "değişim" çağrılarıyla ilgili, "Partinin, değişimi kendi özgür iradesiyle içselleştirmesi gerekiyor. Değişim hukuki zeminde olmalı. Kurultayınızı yaparsınız, adaylar çıkar" dedi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dile getirilen "değişim" çağrılarıyla ilgili, "Partinin, değişimi kendi özgür iradesiyle içselleştirmesi gerekiyor. Değişim hukuki zeminde olmalı. Kurultayınızı yaparsınız, adaylar çıkar" dedi. Ben bugüne "genel başkanlığa adayım" demediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Aday gösterilirsem ayrı bir şey. Delegelerin iradesine ipotek koyamam" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başarılı bir belediye başkanı olduğunu dile getirerek, "Asla ve asla, bu halkın, İstanbulluların oyuyla alınmış olan, CHP'ye yönetme yetkisi verilmiş olan bir belediyeyi alıp da AK Parti'ye teslim edemem. Ekrem Bey görevine devam edecektir" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, dün katıldığı bir canlı yayında açıklamalarda bulundu. Seçim sürecinin ardından CHP'de gündeme gelen değişim söylemleri sorulan Kılıçdaroğlu, değişimin kendi kuralları içinde olacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, partinin, değişimi kendi özgür iradesiyle içselleştirmesi gerektiğini belirterek "Değişim hukuki zeminde olmalı. Kurultayınızı yaparsınız, adaylar çıkar" diye konuştu.

"EKREM BEY GÖREVİNE DEVAM EDECEKTİR"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun partide değişime yönelik açıklamalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, CHP'de koşulları yerine getirdiğinde herkesin genel başkanlığa aday olabileceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun da aday olabileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Ekrem Bey, başarılı bir belediye başkanımızdır. Son seçimlerde, 22 ilçeyi alabilecek potansiyele eriştik. 22 ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisi'nin çoğunluğu da alınır. Ondan sonra herhangi bir sorun kalmaz. Asla ve asla, bu halkın, İstanbulluların oyuyla alınmış olan, CHP'ye yönetme yetkisi verilmiş olan bir belediyeyi alıp da AK Parti'ye teslim edemem. Ekrem Bey görevine devam edecektir."

"AK PARTİ OY KAYBEDİYOR"

Yerel seçim hazırlıklarına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, seçimlerde başarılı olacaklarını belirtti. AK Parti'nin oy kaybettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bugüne kadar milletvekili çıkaramadığımız pek çok yerde milletvekili çıkardık. Rize, Kars, Diyarbakır bunlardan bazıları. Öyle büyük bir başarısızlık, mahvolduk falan filan, yok öyle bir şey. Tam tersine parti çalıştı, seçimlerde belli bir çizgiyi yakaladı. CHP, umudu tüketen bir parti değildir. Kimsenin gereksiz, lüzumsuz tartışmalarla partinin enerjisini tüketmesini istemiyorum. Partinin enerjisi vardır, parti diridir" dedi.

"ADAY GÖSTERİLİRSEM AYRI"

Kılıçdaroğlu, kurultayda genel başkanlığa aday olup olmayacağına ilişkin de "Bugüne kadar çıkıp 'Genel başkanlığa adayım' demedim. Aday gösterilirsem ayrı bir şey. Delegelerin iradesine ipotek koyamam. Bu doğru değil" dedi.

Bir gazetecinin, "Açıklamalarınızdan 'Ekrem İmamoğlu önce İstanbul'daki seçimi kazanmalı, dolayısıyla da aday olmamalı' anlamını çıkarıyoruz" değerlendirmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ekrem Bey aday olmamalı dediğiniz andan itibaren bu farklı yerlere çekilir. Herkes aday olabilir. Kendi düşüncemi, partinin genel başkanı olarak ifade ediyorum. Herkes önce bulunduğu yerde koltuğunu korumalı, genişletmeli. Bütün büyükşehirlerdeki belediye başkanı arkadaşlarımızın aynı inançla, kararlılıkla çalışmaları gerekiyor."

"İTTİFAK YOKMUŞ GİBİ ÇALIŞMAK ZORUNDALAR"

Kılıçdaroğlu, yerel seçim öncesinde yeni bir ittifak kurulup kurulmayacağının o günün koşullarında değerlendirileceğini belirterek, "Eğer ittifak olursa o artısı olacak ama belediye başkanlarımız ittifak yokmuş gibi çalışmak, geniş kitlelere gitmek, vatandaşın derdini dinlemek zorundalar" ifadelerini kullandı.

Yerel seçimlerde yeni bir ittifak yapılıp yapılmayacağı, ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in cumartesi günü yapılacak kongrede "Millet İttifakı'nın sona erdiğini ilan edeceği" iddialarına yönelik değerlendirmeleri sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"İş birliği genelde seçim döneminde oluyor. Yani şu anda ittifak yok, her parti kendisi bağımsız zaten ama biz genel başkanlar olarak Türkiye'nin sorunları, parlamentonun yapısıyla ilgili arada oturup konuşuyoruz. Bu, konuşmayacağız anlamında değil ama şu anda ittifak yapacağımız bir şey yok ortada. Seçim zamanı, yerel seçimler gelir o zaman oturulur, konuşulur yine. İttifak yapılacak mı yapılmayacak mı konusunda elbette her lider doğal olarak bunu kendi ekibine soracaktır, değerlendirecektir. Dolayısıyla iş o aşamaya gelince oturulur, konuşulur."

81 İL BAŞKANININ ORTAK AÇIKLAMASI

Kılıçdaroğlu, CHP'li 81 il başkanının ortak açıklaması ve toplantıda alınan kararlara ilişkin soru üzerine, yapılan toplantının seçimin değerlendirilmesine yönelik olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"4 il başkanımız görevlendirildi, bir metin hazırladılar ve bu metin, il başkanlarının kendi aralarındaki WhatsApp grubuna iletildi. Metin hazırlanması için 4 arkadaşımızı görevlendirdik, çünkü 81 kişi bir araya gelip metin hazırlayamaz. Örneğin MYK'daki sayı çok daha düşüktür ama kamuoyuna bir açıklama yapılacaksa 2 veya 3 arkadaşı görevlendiririz, onlar bir taslak metin hazırlar ve bu metin MYK'da görüşülür, uzlaşma sağlandıktan sonra da kamuoyuna açıklanır. Burada da 4 arkadaşımız bir taslak metin hazırladı ve bu taslağı 81 arkadaşımızın onayına sundular. Görüşler, ifadeler netleştikten ve herkes mutabakat sağladıktan sonra da kamuoyuyla paylaşıldı. İşin özü bu. Yani bu bir 'destek' olmaktan öte, beraber, birlikte bundan sonra nasıl bir yol haritası çizmeliyiz, nasıl bir mücadeleyi başlatmalıyız ya da yürümeliyiz çerçevesinde hazırlanan bir metin."

"SİZ DİLENCİ MİSİNİZ?"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaretini değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Para dileniyorlar. Siyaseten baktığınız zaman, hayatın gerçeğiyle baktığınız zaman orada para dileniyorlar, ‘Ne olursunuz bize para verin, borç verin’ diyorlar. Sana uçağı bedava veren adam parayı da bedava versin o zaman. O uçağı da bedavaya verdiklerine inanmıyorum. Onun karşılığında da bir şey verdiler. Gün gelecek o da çıkacak ortaya. Niye size uçağı bedava versin? Siz dilenci misiniz ? Türkiye’yi bu hale soktular. Duyunu Umumiye Hükümeti diyorum bu hükümete. Hazine ve Maliye Bakanı’nı seçip bunu yapacaksın diyen Batı’nın tefecileri. Bunu yapacaksın diyorlar. Şunu Merkez Bankası Başkanı yapacaksın diyorlar. Bu da teslim olmuş zaten. Bu da olur diyor. Sizin istediğiniz kişiyi Hazine ve Maliye Bakanı yapayım. Sizin istediğiniz kişiyi Merkez Bankası Başkanı yapayım. Türkiye Cumhuriyeti devleti Batı’nın emperyal güçlerinin, onların taleplerinin yerine getirilmesini sağlayacak bir devlet midir? Ne hale düştük? ‘Faizi benim istediğim rakama çıkarırsa ben size para vereceğim’ diyor. Kaç? Yüzde 40. Olmazsa vermem diyor."

"KUR'AN'DAN, FAİZDEN NASTAN SÖZ EDİYORDUN..."

Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararını da şöyle değerlendirdi:

"Ne oldu faiz yükseldi, dolar ne oldu o da yükseldi. Sen dün Kur’an’dan, faizden, Nas’tan, imandan, ahlaktan söz ediyordun. Ne oldu? Hepsi yerle yeksan oldu. Hani senin inancın? Hani faizi 0’a indirecektin? Niye yükselttin? Niye bu millete yalan söyledin? Milletine yalan söylemek ahlaksızlık değil midir? Sen bu millete niye yalan söyledin, neden kandırdın? Senin görevin bu millete yalan söylemek midir? Batı’nın tefecileri Türkiye Cumhuriyeti’nin Hazine ve Maliye Bakanı’nı seçiyorlar. Batı’nın tefecileri, batının oligarkları bu ülkenin Merkez Bankası Başkanını seçiyorlar. Bunları yapacaksın diyorlar. Yetmez bizim istediğimiz faiz oranını yapacaksın diyorlar yoksa biz sana borç vermeyiz. Devleti soymak için. Bay Kemal bunu seyredecek. Olur mu Allah aşkına. Ahlak denen bir şey var. Bana ekonomiyi teslim edin. Teslim etti bu millet sana. Vaatlerin vardı. Ne oldu vaatlerin, hani faizi daha da indirecektin niye artırdın? Yalancının mumu yatsıya kadar. İşte geldikleri tablo bu. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin kendi halkına yalan söyleme lüksü yoktur. 85 milyonu kucaklaması lazım ve asla halkına yalan söylememesi lazım. Doğrulardan sapmaması lazım. Siz yalan söyledikten sonra ben cumhurbaşkanıyım, kimin cumhurbaşkanısın. Yalancıdan, sahtekardan, sahte videolardan medet umandan cumhurbaşkanı olmaz."