Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Türkiye’ye Musul daveti
Türkiye’ye Musul daveti
Atatürk anısına özel konser
Atatürk anısına özel konser
123456789
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Türkiye’ye Musul daveti
Türkiye’ye Musul daveti
Atatürk anısına özel konser
Atatürk anısına özel konser
123456789

CHP'den Erdoğan'ın maaş zammına muhalefet şerhi

CHP, ek bütçe teklifinin, "AK Parti iktidarının ekonomik politikalarının iflas ettiğini" gösterdiğini ileri sürdü.

ANKARA- Ana Muhalefet Partisi CHP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Meclis'e gönderilen "2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne muhalefet şerhi koydu. Karşı olmalarının nedenlerini de 15 sayfalık bir metinle açıkladı.

CHP Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri, Bülent Kuşoğlu, Abdüllatif Şener, Mehmet Bekaroğlu, Emine Gülizar Emecan, Cavit Arı, Süleyman Girgin tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde, "Hazırlanan ek bütçe, AK Parti iktidarının ekonomik politikalarının iflas ettiğini göstermektedir" denildi.

Anayasa ve iç tüzük hükümleri açısından bazı belirsizlikler bulunduğu belirtilen ek bütçe teklifinde, "Ülkemizin geleceğini belirleyecek olan bir seçime doğru gidilirken bu ek bütçe; emekten, emekliden, çiftçiden, küçük esnaf ve sanatkardan, işsizden, yoksuldan yana, onların sorunlarını hafifletebilecek bir ek bütçe olmadığı" vurgulandı. CHP, Muhalefet Şerhi'nde, Türkiye’nin İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısının son bir yılda 1 milyon 485 bin adet artarak 24 Haziran itibariyle 23 milyon 778 bine çıktığını da hatırlattı. 

Mevcut iktidar bloğunun ek bütçe kanun teklifinin gerekçesinde, "AK Parti hükümetlerince hatalı bir şekilde uygulamaya konulan faizi baskılayarak düşük kur elde etme yönündeki başarısızlıkla sonuçlanan ekonomik politikaların, başta akaryakıt, enerji, ulaştırma olmak mal ve hizmetlerin girdi fiyatlarındaki artıştaki rolüne" hiç değinilmediği belirtildi.

Muhalefet şerhinde yer alan diğer gerekçeler ise şöyle sıralandı:

-Ek bütçe TBMM tarafından yetkilendirilmeden yürütmenin yaptığı bazı harcamalara meşruiyet kazandırma amacını taşımaktadır.

-2022 yılı bütçesinin yürürlüğe girmesinden 6 ay geçtikten sonra, ek bütçe ihtiyacı ile karşılaşılması, AK Parti iktidarının ekonomik politikalarının iflas ettiğini göstermektedir.

-Gereksiz, verimsiz, israfçı, rant yaratmaya dönük, harcamaları kısmak bir yana daha da artıran AK Parti iktidarının, ek bütçe yolu ile bu harcamaları halktan aldığı ağır ve adaletsiz vergilerle finanse etmeyi sürdüreceği anlaşılmaktadır.

-Merkezi yönetim borç stokunun 31 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla 3.363,6 milyar TL olarak gerçekleştiği,

-2021 yılı sonu itibarıyla dış borç stokunun 441.1 milyar dolara ulaştığı,

-Yıllıklandırılmış cari açığın 25.7 milyar dolara ulaştığı,

-Mart sonu itibarıyla orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunun 181,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği,

-Hazinenin ancak yüzde 30’lara ulaşan oranlarda faiz ödeyerek borçlanabildiği,

-CDS puanının 800’leri aştığı,

-Merkez Bankası döviz rezervlerinin arka kapıdan yapılan satışlarla eritilmeye devam ettiği,

-Merkez Bankası net döviz rezervlerinin swap hariç 53.8 milyar dolar düzeyinde olduğu,

-Uluslararası Finans sisteminde olunduğu halde kurallara ters olarak, “faiz nedendir enflasyon sonuç” dilemmasında ısrar edilerek Merkez Bankası gösterge faizinin talimatla düşürüldüğü, bu yöntemle bankalara ucuz kaynak aktarılıp, banka karlarının tavan yaptığı,

-Uluslararası komplo ve dış güçlerin saldırısı yönündeki beyanlara ısrar edildiği,

-Kur Korumalı Mevduat adı altında görünürde faizi baskılayan esas olarak yıllık yüzde 100’leri aşan gelir (faiz) garantisi veren Kur Korumalı Mevduat uygulamasıyla Merkez Bankası kaynaklarından ve bütçeden rantiyelere kaynak aktarıldığı (Mayıs sonu itibarıyla KKM’nin sadece hazineye maliyeti 21.6 milyar TL’yi geçmektedir. Merkez Bankası'na olan maliyetini henüz bilmiyoruz.),

- Yurtdışındaki yerleşik kişilere bile Kur Korumalı Mevduat Hesabı açması karşılığında çeşitli teşvik ve indirimlerin sağlandığı,

- GES denilen Düyûn-ı Umûmiye dönemlerini anımsatan finans cambazlıklarının denendiği,

- İhracatçıların döviz gelirlerine çeşitli bahanelerle el konulduğu,

- Kambiyo rejiminde her gün yeni kontrol ve sıkılaştırma önlemlerinin açıklandığı,

- Tüketici güven endeksinin son 10 yılın en düşük değeri olan 44.5’e indiği,

- TÜİK’in açıkladığı verilere göre işgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payının yüzde 31,5’e düştüğü,

- İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısının son bir yılda 1 milyon 485 bin adet artarak 24 Haziran itibariyle 23 milyon 778 bine çıktığı,

- Tarımsal girdi fiyatlarında yüzde 117.3 oranında artış kaydedildiği,

- “Ek bütçe Kanun Teklifi”nin Türkiye’nin mevcut ekonomik problemlerini çözemeyeceği kanaatini taşıyoruz.