Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789
Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789

CENGİZ TOPEL CADDE TV'de

İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Topel '' Ankaralı evinde musluktan kullandığı suyu içebilecek''

Haber Merkezi

ANKARA - CADDE TV'de Yerel Seçim Özel programında Genel Yayın Yönetmeni Nuray Başaran'ın konuğu İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Topel Yıldırım oldu. Cengiz Topel programda sorulara yanıt verdi.

NURAY BAŞARAN: Sevgili seyirciler yeni bir seçim özel programıyla karşınızdayız. Bugün Yerel Seçim Özel programımızın önemli bir konuğu var İyi Parti Ankara büyükşehir belediye başkan adayı Sayın

Cengiz Topel Yıldırım. Hoş geldiniz.

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Hoş bulduk teşekkür ederim. Çok şükür sizi gördük daha iyi olduk.

NURAY BAŞARAN: Aslında Cengiz Bey siz çok etkin bir propaganda yöntemi belirlediniz başından beri. Hemen hemen her gün bir kanalda görüyoruz, sokakta görüyoruz. Bu alışılmışın da dışında ve beklentinin de aslında dışında bir konu. Malum Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve AK Parti'nin Belediye Başkan Adayı Altınok arasında geçecek bir seçim beklenirken siz ezberleri bozuyorsunuz. Sayın Altınok’tan daha fazla muhalefet yapıyorsunuz daha çok ekranda çok sokaktasınız ve çok aktifsiniz. Hatta ciddi açıklamalarda bulunuyorsunuz. Önceki gün de Sayın mevcut Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a çok iddialı bir çıkış yaptınız adaylıktan çekil şeklinde. Neler oluyor, ne yapmaya çalışıyorsunuz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Neler oluyor E bunu halkımız görüyor. Biz ne yapmaya çalışıyoruz, biz bu seçimi kazanacağız diye yola çıktık ve kazanacağımızı da görüyoruz. Ve bu seçim kampanyamızın fazları da - aslında dinamik bir kampanya fazı uyguluyoruz - biraz da rakiplerimizin davranış ve tavırlarıyla şekilleniyor. Rakibimiz Mansur Yavaş iyi Parti'nin evinin yani genel merkezinin salonuna kadar iyi Parti'ye operasyon yapma cesaretinde bulunup bir aday tanıtımını dahi sabote edecek kadar sınırları zorladı.

NURAY BAŞARAN: Nasıl yani?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Şimdi şöyle: İyi Parti'nin teşkilatlanma yapısında özellikle 2018'den sonra 2019'da Mansur Yavaş da belediye başkanı olduğunda teşkilatlarda çaycıya kadar teşkilatlanma gerçekleştirmiş.

Sonrasında iyi Parti Ben müstakil hür ve müstakil gireceğim ve İttifak yapmayacağım dediği andan itibaren de Sayın Mansur Yavaş kendisi desteklenmeyeceğini anlayıp bir operasyona başlamış ve İyi Parti teşkilatlarından türlü türlü istifalar gerçekleştirmiş. Bu istifalar halen daha devam ettiriliyor çünkü aslında başaramadığını ve seçimi kaybettiğini anladıkça daha çok agresifleşiyor. Agresifleştikçe de istifa yoluna başvuruyor fakat bunların hiçbiri bir şey olmadı, gidenler çantalarını aldılar gittiler, kaya burada duruyor, üzerindeki toz gitti. Belediye kaynaklarından nemalanan buralardan çıkar sağlayan bir güruh gitti onların bazılarına da ben tosuncuk diyorum. Mansur Bey'in yetiştirip büyüttüğü tosuncukları da Mansur Bey aldı götürdü buradan, Cumhuriyet Halk Partisi'ne ilçe belediye başkan adayı yaptı belediye meclis üyeliği üyeleri sırasına koydu, onlarla beraber orada seçim kampanyası yapıyorlar.

NURAY BAŞARAN: Peki bu normal değil mi? Çünkü başlangıçta Altılı Masa’nın ortak adayıydı İyi Parti de destekledi Sayın Mansur Yavaş'ı, bu tosuncuklar nasıl oluştu, yani kim bunlar? Bunlar çok önemli iddialar.

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Evet bu iddiamızda devam ediyoruz. Bunlarla ilgili önümüzdeki hafta içerisinde, yani hafta başından itibaren isim isim, kişi kişi neler yaptıklarını söyleyeceğiz. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde kurdukları bu saadet zinciri, bu vurgun düzenini, daha ileri giderek Büyükşehir Belediyesi'nin nasıl yağmalandığını kimlerle birlikte nasıl iş tuttuklarını, hepsini kamuoyunun ortasına koyacağız. Bu oldu ve bu tosuncuklarla beraber de şimdi Cumhuriyet Halk Partisi'nde adaylaştırdı Mansur Yavaş hepsini götürdü. Kimisine yer bulmakta zorlandı ve bunları her bir yere yerleştirdi. Aslında buradaki hesap da şudur: Mansur Yavaş'ın iyi Parti'den götürerek Cumhuriyet Halk Partisi’nde adaylaştırdığı tosuncukları adaylaştırma gerekçesi bunların ne kadar yolsuzluğa battığını biliyor olmasıdır. Bu adaylaştırma bunlar hakkındaki yolsuzluk iddialarına Cumhuriyet Halk Partililerin savunmasını sağlamaya yönelik bir işlemdir. Buradan sağduyulu Cumhuriyet Halk partililere sesleniyorum beni lütfen can kulaklarıyla gönül gözlerini açarak gelecek hafta içerisinde dinlesinler. Cumhuriyet Halk Partisi'nin çeşitli ilçelerinde adaylık yapan aday gösterilen o tosuncukların neler yaptığını Büyükşehir belediyesinde hangi iş ve iş işlemlerle belediyenin nasıl zarara uğratıldığını, hangi kişilerin zengin edildiğini, bunların nasıl olduğunu tek tek anlatacağım. Ondan sonra da tahmin ediyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi kurumsalı da şapkasını önüne koyacak ve bu arkadaşlarla ilgili gereğini yapacaktır.

NURAY BAŞARAN: Turgut Altınok Gökçek döneminde kimlerle Gökçek çalışıyorsa halen Sayın Yavaş'ın da aynı şekilde aynı ekiplerle aynı kadrolarla ihaleler noktasında ve diğer konularda çalıştığını iddia ediyor yani Sizce gerçekten kurtardı mı yoksa Sayın Altınok'un bu iddialarına ne diyorsunuz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Altınok da yani günde bir iki defa demek ki doğru bir şeyler söylüyor. Olay şu, benim söylediğim Cumhuriyet Halk partililer bu duymak ve görmek istedikleriyle mutlu oldular aslında. Gerçekte Gökçek'le Mansur Yavaş arasında belediyecilik noktasında hiçbir değişiklik olmadı müteahhitlerde hiçbir değişiklik olmadı, Gökçek hangi işi hangi iş tutuş şekliyle devam ediyorsa aynısını Mansur Yavaş’la yaptı fakat Cumhuriyet Halk partililer

1. Belediyeye sokulmadı

2. 25 yıl sonra Gökçek'ten kurtulduk hissiyle Mansur Yavaş'ın ne dediğine ne yaptığına dahi bakmaz oldular. Bu arada Mansur Yavaş ne yaptı? Ne iyi partili belediye başkanı oldu, ne Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı oldu.

NURAY BAŞARAN: İyi Parti’ye herhalde daha fazla tavizler ver az önce dediniz ya birtakım kişileri mutlu etti iyi Parti'de tosuncuklar oluştu gerçi o tosuncukları da biz merak ediyoruz kimler olduğunu ama İyi Parti'ye biraz daha mı acaba kapıları açtı belediyede?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Şimdi şöyle bu emekçi bölümünde yani personel bölümünde söyleyebiliriz ama yönetim kademesinde hiç böyle bir şey olmadı Mansur Yavaş kendince oluşturduğu ahbap çavuş ilişkisiyle bakın internet sitesine üç tane daire başkanının CV'sini göremezsiniz. Çünkü oraya asılacak nitelikte daire başkanı bile bir elin parmakları kadardır. Bu çerçevede bir düzen kurdu. Bu düzenin yanına bir troll ordusu kurdu belediye kaynaklarıyla bu troll ordusunun yanına kendisiyle birlikte hareket eden prcı basın ekibi kurdu anlı şanlı bazı gazeteciyim diye gezenlerle güzel ilişkiler kurdu. Ankara'dan bir tane negatif haber İstanbul'a gitmedi. Her şey çok güzel bir belediyecilik hissiyle herkes böyle baktı. Mansur Yavaş layüsel ilan edildi kimse Mansur Yavaş'ı eleştiremez oldu. Halka ulaşacak haber kaynaklarının önü bu trollerle ve medyadaki bu ekiple kesildiği için halk hiçbir şeyi görmedi sadece şunu gördü bir tane tonton dede var kimin ihtiyacı varsa gidiyor ona yardım ediyor. Mesela bakkalda veresiye defteri var Tonton dede gidiyor yardım ediyor. Sanki Mansur Yavaş eşinin kolundaki bilezikleri bozduruyor bunları götürüyor vatandaşın oradaki borcunu ödüyor. Algı bu böyle de yönettiler sonra ne oluyor efendim ihtiyacı olan insanlara Mansur Yavaş yardım ediyor. Basın etiği şeklinde bile şöyle bir şey var, “Mansur Yavaş 1000 lira yatırdı!” Şimdi Mansur Yavaş 1000 lira yatırdı diyorsanız Mansur Yavaş cebinden çıkaracak, öz varlığından oraya 1000 lirayı yatıracak onu söyleyeceksiniz. Şimdi bunu söyleme. Bunu söyleyecek kadar ileri gittiler. Halkımız da şöyle baktı bir bir şey var, pandemi oldu vesaire oldu sonra türlü türlü yalanlar ortaya çıktı. Efendim engelleniyor, işte biz iş yapacağız yaptırmıyorlar, pandemi oldu ,yangın oldu.

 Sel oldu Ankara'da 7 kişi öldü, Mansur Yavaş'ın hiç suçu olmadı. Sadece iklim değişikliğinden ötürü çok yağmur yağmış da onun için sel olmuş. Efendim 25 yıl bu işe bakılmamış da onun için sel olmuş. Mansur Yavaş 2019'dan beri Ankara'da büyükşehir belediye başkanı değil mi? 5 yıldır bunları görmemiş 4 yıldır görmemiş, onun hiç mi kabahati yok? Böylece tüm algı kabahatsizleştirme ve layüsel bir tavırla Ankara halkının önüne konmadı. Şimdi gelinen yerde bir de bu konfor alanı üretti. Kim bir şey söylerse yahu kardeşim Gökçek de aynıydı diyorlar. Mansur Yavaş Sen kendini Gökçek'le kıyaslayacaksın da bu insanlar seni niye seçti sen Gökçek'le aynı şeyleri yap diye mi seçti? Şimdi buradan geldiğinde bu iki kutuplu sistem insanlara şunu verdi, burada bir şey söylüyorsan aman Gökçek gelir aman AK Parti gelir yahu arkadaş sen AK Parti gelir korkusuyla aynı AK Parti'den aynı işleri yapan aynı iş tutuş biçimiyle belediyeyi yöneteni kabullenmek ve onunla devam etmek zorunda mısın? Hayır!

İşte biz üncü yol denilen yani kamuoyunda böyle ifade edilen ama benim tek yol dediğim iki aynının yanında tek yol olarak bir irade ortaya koyduk. İyi Parti ve biz de büyükşehir belediye başkanına aday olduk.

NURAY BAŞARAN: Kendisi çok önde olduğunu söylüyor anketlerde. Gerçi siz anketleri de eleştiriyorsunuz ama yani çok rahat seçimi kazanacağını 8-9 puan gibi puanlarla önde olduğunu söylüyor bütün rakiplerinden.

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Mansur Yavaş ve onun propagandist gazetecileri 14-15 puan farktan falan bahsediyor. Şimdi şu kadar yani küçücük matematik bilseler bunu söylememeleri lazım o kadar da matematik bilmiyorlar bu bizim Neşet Ertaş'ın bir türküsü var der ki hayale aldandım boşuna yandım. Mansur Yavaş Şimdi hayale aldanıyor sonra yanacak.

NURAY BAŞARAN: Çok iddialı konuşuyorsunuz bunları neye dayanarak söylüyorsunuz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Seçimi kaybedecek, kaybettiği gün de onu görecek şimdi şu konuya tekrar dönmeden şöyle bir şey yapalım şimdi Mansur Yavaş'ı bir fanusa koymuşlar etrafını bir güruh sarmış Evren’e gidiyor Evren kazasına Koçhisar'a gidiyor belediyenin şirketlerinde bizim bankamatik dediğimiz tahmin ediyorum ki onlar veya Belediye şirketlerinde çalışan personel otobüslere araçlarına bindiriliyor oraya gidiliyor Mansur Bey de geliyor otobüsün üstüne çıkıyor. Bakıyor ki yer gök insan dolu. Sanıyor ki Evren, Koçhisar, Haymana, ilçeler Mansur Yavaş'ı çok seviyor ve çok beğeniyor.

NURAY BAŞARAN: Bunları nasıl tespit ediyorsunuz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Efendim bunlar her gün internet sitelerinde yayınlanıyor her gün birileri bunları yayınlıyor bunun zaten kimse de aksini söylemiyor çünkü belediye batırılmış bir borca. Batık hale gelmiş bir belediye şirket genel müdürü gittiği o toplantılarda yoklama yapıyor neredeyse orada olduğunu belirtecek şekliyle de zaten kendi sosyal medyasında paylaşıyor. Bunlar herhangi bir şeyden imtina falan da etmiyorlar yani belediyenin kiraladığı araçlarla orada bu faaliyetleri göstermekten geri durmuyorlar. Yılın birinci ikinci ayında bugüne kadar 5 yılda yapılmamış konserler düzenliyorlar belediye Mansur Yavaş Propaganda konserleri düzenliyor. Sanatçı getirip insanları oraya toplayıp koşup gelip el sallıyor onlar da tabii ki alkışlayacak ben de alkışlarım orada olsam. Bana konseri babasının cebindeki parayla da yapmıyor belediye kaynaklarıyla konser düzenliyor, belediye kaynaklarıyla sanatçı getiriyor, gençleri oraya topluyor ve propaganda yapıyor şimdi buralarda şunu görüyor herhalde diyor ki ben açık ara kazanıyorum. Sonra da başka bir şey daha var şimdi bu anket vesairesinde bugüne kadar Mansur Yavaş'ın ağzından hiç kimse şöyle bir şey duymamıştır “bizim yaptırdığımız ankete göre” lafı çıkmamıştır. Hani hukukçu ya bilir bazen neyi nasıl söyleyeceğini. Bir de kendince yalan söylememiş olur. Aslında söylediği bir yalandır. Anket yalancılığını çok güzel Başarır ama şöyle söyler “bir arkadaşın getirdiği”, “bize getirilen”, “duydukları”. Yahu sen koskoca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanısın bir Belediye Başkanı bir kere kendisini ölçtürür.

NURAY BAŞARAN: Siz anket yaptırdınız mı?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Yaptırdık evet.

NURAY BAŞARAN: Nasıl çıkıyor?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Biz orada şunu görüyoruz Mansur Yavaş kaybediyor biz bu yükselişle çıktığımız zaman içerisinde de Turgut beyi de geçerek Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne alıyoruz. Yani bizim yükseliş eğimimizdeki trendimiz sürdüğü şekliyle biz bu seçimi alıyoruz.

NURAY BAŞARAN: İki mahallenin de medyaları var evet birbirinden hiç farkları yok.

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Hatta bazen diller o kadar keskin ki Tunceli'de yere göğe sığdıramadıkları bir belediye başkanını Maçoğlu’nu 30 saniyede yerle yeksan edecek kadar dilleri gelişmiş ve riyakar bir medya sistemi olmuş. Türkiye'de yere göğe sığdıramıyorlardı Maçoğlu’nu, adam Kadıköy'e aday olacağım dediğinde 30 saniye sürdü onun ne kadar başarısız olduğunu onun yaptığının neler olduğunu anlattılar.

10 dakika reklam arasından sonra ikinci bölüm ile program devam etti.

İKİNCİ BÖLÜM

NURAY BAŞARAN: Yerel Seçim Özel'in ikinci bölümüne geçtik. Konuğumuz Cengiz Topel Yıldırım, İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Doğrusunu isterseniz çok önemli iddialarda bulundunuz. Tam ara vermeden önce özellikle bu Büyükşehir Belediyesi'nin şirketlerindeki bankamatik memurlarına değinmiştiniz. İsterseniz oradan devam edelim. Bu nedir? Bankamatik memuru dediğiniz nedir? Büyükşehir Belediyesi'ni ve kamuoyu ne kadar zarara uğrattı? Bunlar ne iş yapıyor? Nasıl tespit ettiniz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Belediye şirketleri ile ilgili bilgi ve belge 5 yıldır Mansur Yavaş tarafından verilmiyor. Verilmemesine rağmen bazı şirketlerin Sayıştay tarafından denetimleri oluyor. Sayıştay raporları da kamuoyuna açık bir şekilde Sayıştay sitesinde bulunabiliyor. Buradan 4 şirketle ilgili bazı bilgi ve belgelere ulaşabildik. Şimdi bu ulaştığımız belgelerden önce şöyle bir şey tespit ettik. Bu belediye şirketlerinin bir borç batağında, iki tanesinin özellikle teknik olarak iflas noktasında ve borca batık halde olduğunun Sayıştay tarafından rapor edildiğini gördük. Ve biz bu iki şirketi söyledik. Dedik ki bu iki şirket borç batağında. Şimdi Mansur Yavaş ve ekibi hala daha bu iki şirketler için hiçbir şey söyleyemedi. Hayır borç batağında değildir diyemez Sayıştay raporu var. Çünkü Sayıştay yazdığında da zaten ona cevap verememiş. İki şirketi teknik olarak iflas şeklinde ve borç batağında. Şimdi başka bir şey var. Bu şirketlerden bir tanesinde belediye ile şirket arasında yapılan sözleşmede 600 kişinin çalışacağı yazıyor. Yani belediye ile yapılan şeyde 600 kişi çalışacak ama bu şirketin sigorta kurumuna gönderdiği bordroları da sigorta prim bildirgelerinde 3529 kişi gözüküyor. Şimdi arada 2929 kişi fark var. Bunu yine bu denetim komisyonu tespit ediyor. 600 kişi çalışacağı işte 3929 kişi çalışıyor diyor. Belediyenin çevre koruma daire başkanlığına soruyor diyor ki bu işçiler nerede çalışıyor? Belediyeden cevap yok. Sonra diyor ki ya buna bu kadar parayı ödüyorsunuz. Sigorta primi yatıyor. Bu işçilerle ilgili bir puantaj kaydı vesaire verin de biz de görelim. Cevap yok. Yani şu belediye şirketinde 600 kişi çalışması yerde 3529 kişi çalışıyor. Aradaki 2929 kişi için nereden çalıştığını Ankara Büyükşehir Belediyesi cevaplayamıyor. Şimdi bu kamuoyunda tabiriyle bankamatik personeldir. 20 gündür söylüyorum. Diyorum ki Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde 600 kişi çalışacak yerde 3529 kişi çalıştırıyorsunuz. Aradaki bu 2929 personel kim? Ve bu 2929 personel nerede çalışıyor? Şimdi buna da cevap yok. Geliyoruz Nuray Hanım. Yine bu süreçte, yine bu kamuya açık kaynaklardan. Belediye şirketlerinde 4 adet şirkette o günün hesaplarıyla 5 milyar 746 milyon 681 bin 631 lira güncellenmiş rakamlarla paranın belediye şirketinin kasasında olması gerekirken olmadığı tespitini yapıyor. 

NURAY BAŞARAN: Bildiğim kadarıyla da ihaleleri şeffaf yapıyor.

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Şeffaf dediğiniz, tekliflerin açıldığı saati gördüğünüz bir 30 saniye, 40 saniye ya da 10 dakika, 5 dakika bir yayın. Yani ona şimdi girmeyelim çünkü vaktimiz onda kapatılıyor. O şeffaf dediğinin aslında sadece bir oradaki tiyatronun vatandaşa gösterilmiş halidir. Ben ihale mevzuatını çok iyi bilirim. O şeffaflığın ne olduğunu bilirim. Onunla ne anlatıldığını bilirim. Daha ilerisi o canlı yayın yapmak ne ihale mevzuatındaki yasak fiil ve davranışları örter ya da o mevzuattakini yok sayar, ne Türkiye TCK'daki ihaleye fesat suçlarını örter diye bir hüküm yoktur. Peki bunlarda ihaleye fesat suçu mu var? Olan var, olmayan. Yani ben genel anlamda söylüyorum. Yani canlı yayınladık dediğin zaman her şey bitmiyor. Yani sen pazarlık ihalesi yapıyorsun. Bizim çok kıymet verdiğim Çiğdem Toker hanımefendi yıllarda pazarlık ihalelerini yazar sözcü gazetesinde. Bir defa şöyle bir şey yazdı. CHP'li belediyeler pazarlığı sevdi dedi. Mersin Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin asfalt ihalelerine yazı yazdı. Ertesi gün Mansur Yavaş hanımefendiyi aradı. Artık aralarında ne konuştu bilmiyorum. Ama Sözcü gazetesinde Çiğdem Toker şöyle bir yazı yazmak zorunda kaldı. Ama Mansur Yavaş canlı yayınlıyor. Mansur Yavaş'ın o ihaleleri canlı yayınlıyor olması, 4734 sayılı yasanın 21. maddesinin B bendinde yazılı deprem, sel, felaket, mücbir sebep vs. koşullarında pazarlık yapılabilir hükmünü, canlı yayınlanırsa ne yaparsan yap pazarlık yapılır ha çevirmiyor. Ama ne oldu bir daha hiçbir zaman yazamadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin ne kadar pazarlık yaptığı ihale rakamlarını da hafta içerisinde anlatacağım. Çiğdem Toker hanımefendiyi de şeyle yazacağım. 

NURAY BAŞARAN: Peki siz neler yapacaksınız? Ben bir tane de sizin bir açıklamanızı okudum. Togo kulelerini yıkacağım diye bir çıkışınız var. Sayın Mansur Yavaş da öyle demişti ama yıkmadı. Mesela buradan başlayalım. Yapacaklarınızdan bir tanesi bu olarak açıkladınız çünkü. Şimdi neler yapacaksınız?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Şöyle söylüyoruz yine aynı. Bakın 5 yıl Ankara'lı Togo kuleleriyle yattı kalktı. Eski bir Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Sinan Aygün'ün yapmış olduğu kuleyle ilgili tüm Ankaralı şunu dinledi. Mansur Yavaş şehrin göbeğine kalbine saplanmış hançer gibi duran o blokları rant bloklarını yıkacak. Aralarında tartışmalar çıktı. Biri rüşvet istedi dedi. Biri itti. İrtifak dedi. İrtikap dedi. Biri rüşvet aldım verdim. Bir ton Sinan Bey ile Mansur Bey arası tartışıldı ve Ankara halkı da bekledi ki burada bir şey olacak. Mansur Yavaş madem halkın milletin parasını savunuyor bunu yıkacak. Kendi ağzından iki defa Mansur Yavaş ben bu kuleleri yıkacağım dedi. Nuray Hanım söz ağızdan çıkar. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı bir şey söylüyorsa yapacak. 

NURAY BAŞARAN: Peki Ankaralılara bunları anlattık. Çok büyük eleştirileriniz var, eksikler var. Bunları da tespit ettiniz. Diyelim ki seçimden sonra belediye başkanı seçildiniz. Koltuğa oturdunuz. Yapacağınız ilk üç şey ne? Projeleriniz neler? Biraz da onlara değinebilir miyiz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Tabi değiniriz. Birincisi bu metro ihalesiyle ilgili. Bu Mamak metrosunun Mansur Bey anlaşıldığı yapamayacak ihalesini. O ihaleyi ben yaparım. Bana da ne beşli çete ne sekizli çete ne öbürü vız gelir tırs gider. En açık rekabet ortamında Ankara'lının en ucuza onu nasıl mal edeceğini de Ankara'nın önüne koyarız. Bu bir. Şimdi bizim Ankara'lıya sözümüz şudur. İlk üçüncü yılında başlamak üzere Ankara'lı musluktan akan suyu içecektir. Şimdi geliyorsun Türkiye'nin en pahalı suyunu Ankara'da içiyoruz. Her ay faturalarımıza zam geliyor. Bir gün zam geldiğini duydunuz mu Mansur Yavaş’tan? Efendim tarifeli diye bir şey anlatıyor. Bir sihirli sözcük bulmuş. Onu da ne dediği anlaşılmıyor da her ay Ankara'da suya zam geliyor. Şimdi bu tüfe oranında artıyor.

NURAY BAŞARAN: Siz zam yapmayacak mısınız?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Diğer herkese söylüyorum. Bizi izleyen yurttaşlarımıza soruyorum. Her ay maaşınıza tüfe oranında zam geliyor mu? Gelmiyor. Şimdi Mansur Yavaş size bu suyu her ay tüfe oranında arttırarak veriyor. Ankara'nın su fiyatı nerede var elektrik parasını geçti. Şimdi gelelim. Biz suyu tabii ki ucuzlatacağız. Şimdi bir Turgut Bey söylemiş suyu ucuzlatacağım deyince Mansur Yavaş türlü türlü derelerden su getirmiş. Yine efendim sayıştaycı denetlemiş de sayıştaycı demiş ki ne demiş sayıştaycı maliyetin altında veremezsin. Tamam katılırız. Ben de söyleyeyim. Maliyetin altında verilemez. Sen maliyeti şişirirsen sen maliyeti düşürmezsen zaten pahalı vermeye devam edersin. Geldin geleli Ankara'nın su kaçak oranı kayıp kaçak oranı yani şebekeye gelinceki borularda kayıp olan miktarı suyun yüzde 54 Nuray Hanım. Yüzde 54 su çeşmemize gelinceye kadar kayboluyor. Kaç metre boru döşemişsin kaç bere bununla nasıl azaltmaz azaltmışsın. Hiçbir işlemin yok. Sadece pansuman tedbirler burada su patlamış orayı yap. Burada su basmış orayı yap. İnsanlar ölmüş toplu hiçbir şey yok. Ama böylelikle üç yüz milyarda harcamışsın. Bunların da nasıl harcandığını anlatacağız vatandaşa. Şimdi hiçbir şey yapamamışsın. İşte biz bu bölümde kademeli olarak üç yıl içinde bu kayıp kaçağı normal gerçek dünyadaki normlara yani yüzde 20’nin altına indirecek tez şey şebeke boru değişimini gerçekleştirdik. Başka bir şey daha var. Ankara'da asbestli borulardan insanlarımız hala su içiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş 2019'dan bu tarafa en büyük projelerinden bir tanesine asbestli boruları değiştirmek üzerine kurmuş. Tüm sokaklardaki afişlerde yurttaşlarıma sesleniyorum. Diyor ki afişler 400 kilometre asbestli boru değiştirdik. Belediyenin afişleri. Mansur Yavaş üç gün önce çıktığı bir televizyonda dedi ki 300 kilometre değiştirdik. Şimdi Mansur Yavaş afişe yazdın 400 kilometre. Kendin söylüyorsun 300 kilometre. Biz hangisine inanalım? Şimdi bu bir. İki daha ileri. Gazeteci arkadaş soruyor. Tüm işte diyor ki Ankara'nın altyapısının çok eski olduğu borularında asbestli olabileceği endişesi de var. Cevap veriyor Mansur Yavaş. Tümünü değiştirdik. Yani üç yüz kilometreye yakın asbestli boruyu değiştirdik diyor. Kendi ifadesi. Şimdi birinci sorum şuydu. Afişte 400 diyorsun. Burada 300 dedin hangisi? Şimdi Cengiz Topel konuşuyor. Sayın Mansur Yavaş Ankara'da 5 bin kilometre yakın eskimiş ve asbestli boru var. Hepsini değiştirdik diyorsun. Bak dikkat et.

NURAY BAŞARAN:Bunları nasıl tespit ettiniz?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Efendim bunların hesapları kolay. Bu asbestli eskimiş borular yaklaşık yirmi yirmi beş yıldır var. Daha da ilerisi şöyle basit bir hesapla yapabilirsiniz. Ankara bütün kent olmadan yani büyük şehir yasası gelmeden ilçelerde İller Bankası'nın döşediği borulardır bunlar. O borular asbestlidir zaten. Şimdi sen 5 bin kilometre asbestli boru var Ankara'nın. Kendi sözünde 300 kilometresini değiştirmişsin. Afişlerin 400 diyor. Al benden sana bir yüz daha 500 olsun. Yani yüzde 10’unu değiştirememişsin. Asbestli borunun. Ankaralı'ya hala asbestli borudan su veriyorsun. Cengiz Topel ne yapacak? Kalan bu 4 bin 5 yüz kilometre asbestli boruyu. Üç yıl içinde bin beş yüz, bin beş yüz, bin beş yüz kilometre olarak değiştirecek. Ve Ankara halkının asbestli borudan su kullanımına son verecek.

NURAY BAŞARAN: Süremizin sonuna geliyoruz. Ben son olarak size şunu sormak istiyorum.

CENGİZ TOPEL YILDIRIM:Şunu da göstereyim bakın. Tabii. Afiş 400. Görebiliyor muyuz? Kendi sözünde 300 kilometre.

NURAY BAŞARAN: Ankaralı sizi neden seçsin? Ne vaat ediyorsunuz Ankaralı'ya?

CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Şimdi birincisi Ankara'nın otuz yılı heba olmuş. Ankara ziyanı. Ankara'nın 25 yılı tarumar edilmiş. 5 yılında da imar edilememiştir. Sadece suyuyla ilgili söylediğim şeyler bile halkımızın beni seçmesi için yani bu iki vizyonsuz ve vasat aday karşısında ben yeterli olacağını düşünüyorum. Bakın Ankaralı neyle karşı karşıya? Tehlikeye bakın. Bir aday diyor ki biz emekliye bin lira veriyoruz. Diğer aday diyor ki ben de beş bin lira vereceğim. Bir aday diyor ki biz Ankaralı'ya et veriyoruz. Bir aday da diyor ki but veriyoruz. Sonra neyi tartışıyorlar biliyor musunuz? Biri ben yirmi bin kişiye verdim diyor. Sen ilkende beş kişiye vermişsin. Bu tartışıyor. Yani ikisinin vizyonu ve Ankara için tasarımı et ve but arasında. Bazıları dinozorla çorba arasında diyor. Böyle gelişen bir belediyecilik vizyonu. Siz neyi vereceksiniz? Biz neyi veriyoruz? Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkenti dünya başkentleriyle bırakın yarışır. Onların bizde yarışır hale gelecek vizyon projelerle yönetilmelidir. Ve bu vizyon proje halka ve insana bakışla alakalıdır. Biraz evvel söyledim. Kadın belediyesi dedim. Bugün kadınlar günü tekrar ediyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde otuz dört tane daire başkanından sadece bir tanesi kadın. Ama ne yapıyorsunuz? Ego'ya dört tane kadın şoför aldığınızda bir hafta kampanya yapıyorsunuz. O kampanya için harcadığınız trollere harcadığınız para belki milyarlarca lira ediyor. Şimdi bu bakış işte. Siz şeyden halkın parasını doğru ve vizyoner bir şekilde kullanırsanız her şey olur. Ankara üniversite kenti. Mansur Yavaş bir metrekare bir tane yurt yapabildi mi Ankara'da sizce? Bir öğrenci yurdu yapabildi mi? Yok yok yok. Hacettepe Üniversitesi ile Mansur Yavaş yurt projesi yaptın. Sözleşme yaptın. Hacettepe Üniversitesi ile yaptığın yurt projesi nerede? O yurt projesi kaç öğrenci şu anda kalıyor? O proje ile hangi yurdu yaptınız? Ben Ankara halkı adına sizin programınızda soruyorum. Hacettepe Üniversitesi ile beraber ortaklaşa yaptığınız protokol imzaladığınız yurt nerede? Kaçıncı katında kaç öğrenci yatıyor? Buyurun. İşte onun için öğrencisi de bize oy verecek. Çünkü biz öğrencinin de yanında olacağız. Daha ileri bu kadar yetişmiş insanın bulunduğu bir kentte eğitimin çok kolaylıkla bambaşka seviyelere geleceğini görüyoruz. Ankara'da 4 tane Gökçek döneminden kalmış, yüzer metrekare yere 5 tane bilgisayar koyarak e-spor merkezi yaptım diyen bir belediyeye karşı Ankara'da gerçekten bilim insanı yetiştirecek, yazılımcılar yetiştirecek, bir bakış açısı olan bir belediye başkanına oy verecek. İşte öylelikle de biz seçimi kazanacağız.

NURAY BAŞARAN: Peki çok teşekkür ederiz. Sevgili seyirciler yerel seçim özelin sonuna geldik. Bugünkü konuğumuz İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Cengiz Topel Yıldırım'dı. Projelerini anlattı, eleştirilerini dile getirdi. Bir başka yerel seçim özelde buluşmak üzere. Hoşçakalın diyerek programı bitirdi.