Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Bakan Fidan, Cezayirli mevkidaşı ile görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Afrika ülkeleriyle Türkiye'nin ilişkilerinin stratejik düzeye ulaştığını belirterek, "Bu çok boyutluluğun büyük bir koordinasyon ve uyum içerisinde kamu kurumları tarafından, iş dünyamız tarafından, güvenlik kurumlarımız tarafından yürütüldüğünü de memnuniyetle görmekteyiz. Bu yönde çalışmaya da devam edeceğiz" dedi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Afrika ülkeleriyle Türkiye'nin ilişkilerinin stratejik düzeye ulaştığını belirterek, "Bu çok boyutluluğun büyük bir koordinasyon ve uyum içerisinde kamu kurumları tarafından, iş dünyamız tarafından, güvenlik kurumlarımız tarafından yürütüldüğünü de memnuniyetle görmekteyiz. Bu yönde çalışmaya da devam edeceğiz" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görüştü.

Görüşme sonraki iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi.

Dışişleri Bakanı Fidan konuşmasında "İşbirliği modelini Afrika'da uygulamayı sürdürüyoruz" diye konuştu.

Fidan, şunları söyledi:

"TÜRKİYE-CEZAYİR İLİŞKİLERİ STRATEJİK DÜZEYE EVRİLMİŞ DURUMDA"

"Türkiye-Cezayir ilişkileri stratejik düzeye evrilmiş durumda. Özellikle liderler diplomasisi neticesinde cumhurbaşkanlarımızın ortaya koyduğu diplomasi, diyalog ve yoğu çalışma çerçevesinde ortaya çıkan vizyon, stratejik çerçeve biz iki Dışişleri Bakanı olarak çalışmalarımızın şeklini, rotasını belirlemekte önemli bir unsur olmuştur. Cumhurbaşkanlarımız tarafından özellikle ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin daha kurumsal hale getirilmesi için Dışişleri Bakanlarına ortak planlama gruplarının yönetimi ve koordinasyonu konusunda görev verilmiştir. Bu çerçevede çalışmalarımız devam etmekte, değerli meslektaşım Ankara'ya beraberinde son derece değerli çok sayıda hemen hemen Cezayir'in bütün kamu kurum ve kurumlarından müteşekkil bir uzman ekiple beraber geldiler.

Biz de Ankara'daki bakanlıklarımızın, kurumlarımızın temsilcileriyle beraber ortak planlama grubunu topladık. Çok verimli bir toplantı oldu, uzun sürdü. Devlet iş ve toplum hayatının bütün alanlarında çalışmalarımızı karşılıklı olarak gözden geçirdik. Başta eğitim olmak üzere ki bunun içerisinde yüksek öğretim konuları vardı. Daha sonra Maarif Vakfı'nın okullaşma çabaları vardı. Daha sonra enerji, sanayi, bankacılık, denizcilik, tarım, balıkçılık, savunma sanayi olmak üzere ve tabi ki adalet birçok konuda yoğun bir çalışma trafiği içinde olduk. Bakanlıklarımız karşılıklı olarak hangi konularda anlaştıklarını, hangi konularda ilerletmeye ihtiyaç olduğunu birbirlerine teyit ettiler. Bizler de Dışişleri Bakanları olarak bu çalışmaların genel çerçevesini yönetme konusunda yoğun bir mesai sarf ettik."

"TÜRK YATIRIMLARINI ARTIRMA YÖNÜNDE BÜYÜK BİR ÇABAMIZ VAR"

Bakan Fidan, Cezayir'de çok sayıda Türk iş insanı bulunduğunu, Türk yatırımlarını artırma yönünde büyük bir çaba ve iradeleri olduğunu söyledi. Cezayir makamlarının da bu konuda her türlü iş birliğini sergilediğini kaydeden Fidan, "Özellikle finans ve konusundaki sorunların çözümü için Ziraat Bankası'nın da bir şubesinin açılması konusunda çalışmalarımız var. İkili iş birliğimizin yanı sıra bölgesel iş birliği konularını da meslektaşımla ele aldık. Özellikle Türkiye-Cezayir iş birliğinin Afrika'daki sorunları çözümündeki olumlu katkıları neler olabilir, gerek siyasi gerek ekonomik olarak neler yapılabilir, Türkiye-Cezayir ekonomik ve sanayi iş birliğinin özellikle ortak üretim ve ortak ihracat konusunda Afrika'da ne türden stratejiler izlenebilir onu da kendileriyle ele aldık" dedi. 

"TÜRKİYE'YLE CEZAYİR ARASINDAKİ İLİŞKİLER GERÇEKTEN BÜYÜK BİR ATILIM İÇERİSİNDE"

Attaf ise şunları kaydetti:

"Birinci olarak Türkiye'yle Cezayir arasındaki ilişkiler gerçekten büyük bir atılım içerisinde. Hem siyasi alanda hem ekonomik alanda. Biz geçen 3 yıl içerisinde önemli mesafeler katettik. Bunu hiçbir zaman iki ülke tarihine bakacak olursak daha önce yapmamıştık. İkinci olarak; Cezayir ve Türkiye ilişkileri her zaman ileri doğru gitmektedir. Bütün iş birliği ve ortaklık fırsatlarını kapsayacak şekilde genişlemektedir. Ortak menfaat çerçevesinde ve yarar çerçevesinde hem ülkelerimizi hem halklarımıza yararlı şeyler gerçekleşecektir.

Demir-çelik, tekstil, yapı ve diğer çalışmalar ikili ilişkilerimizin önemli konularıdır. Cezayir-Türkiye ilişkileri ekonomik ortaklık konusunda yeni alanlara da açılmaktadır. Bunun yanında yenilenebilir enerji, madencilik, çölde tarım, eczacılık endüstrisi alanında. İkili ilişkilerin diğer boyutlarını da pekiştirmek için kültürel alanda, yüksek öğrenimde, bilimsel araştırmada ve sağlıkta da ki bunların hepsi ikili ilişkilerin insani boyutunu teşkil etmektedir. Doğru adımlarla bütün hedefleri yapmak için adım adım ilerliyoruz."

AFRİKA'DA YAPILAN DARBELER

Konuşmaların ardından Fidan ve Attaf basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

Bakan Fidan, "Afrika kıtasında darbeler yaşanıyor. Bu noktada kıtadaki son gelişmeleri nasıl değerlendirirsiniz, Türkiye'nin Afrika açılımı konusunda da görüşlerinizi alabilir miyiz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Darbeler silsilesi son yıllarda Afrika'da maalesef görmek istemediğimiz sahnelerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bizce bunların iki ana nedeni var. Birincisi; Afrika'da özellikle sonradan bağımsızlığını kazanmış ulus-devlet olma yolunda adım atan ülkelerin devletleşmeyle ve siyasal sistemlerinin oturmasıyla ilgili problemler ve buna bağlı sorunlardan dolayı belli krizlerin çıktığını görüyoruz. Özellikle ekonomik kalkınmanın yapılamayışı, alt yapı, üst yapı sorunlarının çözülemeyişi, terörle mücadele gibi konuların ortaya çıkması hepsi devletleşme sürecinin tamamlanması ve siyasal sistemlerin oturmasıyla ilgili konular.

İkinci ana neden; dış müdahale ve bir takım emperyal güçlerin Afrika ülkeleriyle ilgili olan politikalarında takip ettiği yöntemler, tercih ettiği usuller, kullandığı araçlar. Bu iki ana başlıktan dolayı Afrika'daki siyasal krizler sürekli tetiklenerek devam ediyor. Türkiye olarak özellikle son 20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakanlığı döneminde başlatılan Afrika açılımı programını sistemli bir şekilde çok boyutlu olarak devam ettirmekteyiz. O gün itibariyle yaklaşık 12 olan büyükelçilik sayımız şu anda 46'ya ulaşmış durumda. İlk önce büyükelçiliğimizi açıyoruz sonradan kültürel faaliyetlerimiz arkasından Türk Hava Yolları, iş adamlarımız, TİKA; bunların hepsi bir bütün olarak faaliyetlerini koordineli bir şekilde devam ettiriyorlar ve orada gerek kültürel hayata gerek ekonomik hayata gerekse kamu kapasitesini artırma konularına yönelik çok boyutlu çalışmalarımız oluyor.

"İLİŞKİLERİMİZ AFRİKA GENELİNDE STRATEJİK DÜZEYE ULAŞMAKTA"

Bu türden bir politika ve uygulama da ülkeler tarafından takdir görüyor. Türkiye'nin bir sömürge ve domine etme gibi niyeti olmadığını görüyorlar. Gönüllü iş birliğine dayalı elimizdeki imkanları onlarla paylaşan ama aynı zamanda bütün taraflar için fırsat üreten bir iş birliği modelini Afrika'da bütün kurumlarımızla başarıyla uygulamaya devam ediyoruz. Her iş birliği modelindeki başarı ve verim bir sonraki aşamayı beraberinde getirmekte. Teknik yardım, kültürel iş birliği, ticaret ve ekonomiyle başlayan ilişkilerimiz son yıllarda bazı Afrika ülkelerinin talebiyle özellikle siyasal istikrara katkı ve terörle mücadele boyutlarına da evrilmiş durumda.

Son zamanlarda ülke güvenliğini sağlama adına savunma sanayi ile olan iş birliği, istihbarat kurumlarıyla olan iş birliği giderek artmakta. İlişkilerimiz Afrika genelinde stratejik düzeye ulaşmakta. Bu çok boyutluluğun büyük bir koordinasyon ve uyum içerisinde kamu kurumları tarafından, iş dünyamız tarafından, güvenlik kurumlarımız tarafından yürütüldüğünü de memnuniyetle görmekteyiz. Bu yönde çalışmaya da devam edeceğiz."