Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Akşener'den "Dezenformasyon Yasasına" tepki: Utanç verici

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda "Dezenformasyon Yasası"na tepki gösterdi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda "Dezenformasyon Yasası"na tepki gösterdi. Akşener, "Bu yasaya el kaldıran vekilleri millete havale ediyorum" diyerek, "Dezenformasyonla mücadele adı altında utanç verici sansür yasasının maddeleri teker teker Meclis'ten geçiyor. Ne yaparsanız yapın bu milleti susturamayacaksınız. Korkuyla, baskıyla, yasaklarla bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz" dedi.

Akşener'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: 

Bu yasaya el kaldıran vekilleri millete havale ediyorum: Dezenformasyonla mücadele adı altında utanç verici sansür yasasının maddeleri teker teker Meclis'ten geçiyor. Bu yasaya el kaldıran vekilleri millete havale ediyorum. Ne yaparsanız yapın bu milleti susturamayacaksınız. Korkuyla, baskıyla, yasaklarla bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz. 20 yıl iktidarda kaldılar ama Türk devletinin kerim yönetim anlayışından nasiplerini alamadılar. Milletimizin üç beklentisi vardı; hak ve hürriyetlerin teminat altına alınması, sosyal adalet ve güvenliğin sağlanması ve iç ve dış barışı oluşturan otorite oluşması. Devletin, milletten tecrit edildiği günlerden geçiyoruz. 

Yoksulluk da yolsuzluk da senin eserin: Herkes gönlünü ferah tutsun, İYİ Parti iktidarına bir hafta daha yaklaştık. Sona yaklaşan iktidarların ortak özelliği, saçmalarlar. Öyle yalanlar söyler ki kendileri de inanmakta zorlanırlar. Bay Kriz rüşveti, yoksulluğu, yolsuzluğu engellemenin hazırlığı içindeymiş... Ne zaman, iktidarının 20 yılı biterken. Bay Kriz, bundan 20 yıl önce, "3Y'nin olmayacağı bir Türkiye inşa edeceğiz" demişti. Bu arkadaşımız 20 yıl sonra "Aslında başaramadık" diyor. Bu sözler vaat değil bir itiraftır. Rüşvet var, yolsuzluk var, yoksulluk var ama bir şey daha var; 20 yıldır senin iktidarın var. Neymiş çözermiş, çözemezsin. Çünkü rüşvet de yoksulluk da yolsuzluk da senin eserin. 20 yılın sonunda böyle bir vaat ayıptır.

Şirketleri haraca bağlayan vekil var: Borsa sirkülasyonları, her ihaleden komisyon alanlar da bunlarda. Böyle bir zihniyet yolsuzlukla mücadele edebilir mi? Şimdi çıkmışsın yolsuzluğu çözeceğini söylüyorsun; hodri meydan. Hazine arazilerini yağmalayanları, ihalelere fesat karıştıranları ortaya çıkarıp hesap sorsana. Sayıştay raporlarının izini sürsen tüm failleri görürsün. Ziraat Bankası'ndan kredi alıp medya imparatorluğu satın alanlar var, çöz de görelim. SPK üzerinden şirketleri haraca bağlayan vekil var, bir talimatın yeter. Eşine şirket kurdurup kendi bakanlığına dezenfektan satan bakan var, hesap sorsana. Esnaf vergisini, çiftçini kredisi ödeyemediği için icrayla boğuşurken yandaşın vergi borcu nasıl silindi araştırsana. Çözmek mi istiyorsun, hadi bakalım çöz de görelim. Elini tutan mı var?

Yolsuzlukla mücadele için yasa teklifinizi meclise getirin: Sayın Erdoğan, elinde türlü imkan var ama sen hala laf kalabalığı yapıyorsun, senin işin minareye kılıf dikmek değil, minarenin yerinde kalmasını sağlamak. Neymiş, yolsuzluğu engelleyecekmiş, eğer zerre samimiysen biz varız, hodri meydan, sen hiç zahmet etme, bütün milletvekillerine talimat veriyorum, yolsuzlukla mücadele için yasa tekliflerinizi bir bir Meclis'e getireceksiniz. Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin görelim.

Sen kendi sözlerine inanıyor musun? (Erdoğan'a): Yarım doktor candan, yarım hoca dinden edermiş... Nitekim bugün çeyrek bir ekonomist ve küsurattan ibaret kadroları, vatandaşımızı tüm hayatından ediyor. Çeyrek ekonomist Bay Kriz ile hiperaktif bakanı Doçent Doktor Nebati'nin hararetle savundukları ekonomi programı ülkemizi her gün uçurama sürüklemeye devam ediyor. Bay Kriz utanmadan, "Faizle nasıl mücadele edilir dünya aleme gösterdim" dedi. Senin bu saçmalığından sonra kredi faizleri iki katına çıkmadı mı? Şimdiden geçmiş olsun hepimize. Sayın Erdoğan "Ben bu koltukta, bu kardeşiniz, bu can bu bedende" diye başlarsa her defasında söylediğinin tam tersi oluyor. Bu son açıklama, her geçen gün faizler tırmanmaya devam edecek. Biz senin sözlerine inanmıyoruz da sen kendi sözlerine inanıyor musun?

İleri ekonomi saçmalığından vazgeç: Her şeyden önce enflasyonu düşürmek için bütün konuyu Merkez Bankası ekseninde değerlendirme. Merkez Bankası'na liyakatli insanlar atayıp bağımsızlığını sağla. Fiyat İstikrarı Komitesi'nde organizasyon değişikliğine git. Yabancı para ve altın üzerinden borçlanmaya son ver. Vergi artışlarının enflasyona etkisini en aza indir. Yeniden değerlendirme oranını da ÜFE'ye endekslemekten vazgeç. İleri ekonomi saçmalığından vazgeç. Enflasyonu ve cari açığı düşürüp büyümeyi sağlamanın tek yolu verimliliği artırmaktır. Enflasyonun orta ve uzun dönemde problem olmasını istemiyorsan verimlilik politikalarını öne çıkar. Tarımı liyakatli insanlara ver. Çiftçiye desteği milli gelirin yüzde 1'i oranında ver. İthal yem, saman utancına son ver.