Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Akşener: Sirk yönetmiyorsunuz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidara seslenerek "Herkes aklını başına alsın! Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz! Türkiye'yi yönetenlerin işi sızlanmak değil, bank tartışmaları açıp siyasi yakan top oyunlarından medet ummak değildir! Milletimizin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır!" dedi.

Haber Merkezi

ANKARA- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidara seslenerek "Herkes aklını başına alsın! Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz! Türkiye'yi yönetenlerin işi sızlanmak değil, bank tartışmaları açıp siyasi yakan top oyunlarından medet ummak değildir! Milletimizin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır!" dedi. Erdoğan'ın yurt dışına gitmesini de eleştiren Akşener, "Erdoğan'ın yurt dışı seyahatini iptal etmesini ya da milletimiz yas tutarken, kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek doğal hakkımızdır" diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

Asla korkmadık: Terör korkudan beslenir, şüpheden beslenir ve amacı her zaman aynıdır. Millet iradesini endişe ve korkuyla teslim almak ister. Tüm bu yollarla da kirli emellerine ulaşmak ister. Tarihimizin her döneminde böyle kirli emellere karşı direndik. Kimden ve nereden gelirse gelsin, hangi güç odağının planı olursa olsun, asla korkmadık, sinmedik, dimdik durduk.

Tüm saldırılara karşı önlem alabilecek güçteyiz: Milletçe maalesef çok ağır ve acı hatıralara sahibiz. Bombalar, suikastlar, saldırılar... Her seferinde teröre lanet ettiğimiz, her seferinde de dimdik ayaktayız dediğimiz hatıralar. Yüzlerce olay yaşadık. Büyük dava adamı, rahmetli Dündar Taşer, vatanımızın stratejik konumunu tarif ederken, 'Biz çadırımızı sırtlanların yolu üzerine kurmuşuz' der. Bu muhteşem tespit, bugün karşı karşıya olduğumuz taarruzların, gelecekte yaşayabileceklerimizin nedenini de çok güzel anlatır. Evet biz çadırımızı sırtların yolu üzerine kurmuşuz ancak tüm saldırılara karşı önlem alabilecek güçteyiz. Değil 40, 140 yıl olsa da teröre asla teslim olmayacağız.

"Devlet benim" diye ortada gezenler...: Milletimizin teröre karşı aldığı tavır, her daim dik durmak, güvenlik güçlerimizin görevlerini yapacağına inanmak, devletinin yanında olmaktır. Ancak devletimizin yanında dururken, "Devlet benim" diye ortalıkta gezenlerin işlerini yapmadıklarını en çok da böyle acılı zamanlarımızda gözden geçirmek zorundayız. Evet, devletimizin yanındayız ama içindeyiz, ötesindeyiz, berisindeyiz, her yanındayız. Çünkü biz milletiz, çünkü devlet biziz. Devlet koltuk sahiplerinin babalarının malı değildir. Devletimiz milletçe sığındığımız birlikteliğimizdir. Devlet bunun için büyüktür, bunun için yücedir. İşte o nedenle devletimizin yanında olduğumuz kadar içinde olabilmeliyiz. O devlet ki vatandaşının can, mal, ırz güvenliğini sağlamak en temel görevlerinden biridir.

Terörle mücadele siyasi ihtirasları kaldırmaz: İktidarın ciddiyetle tehdidi ortadan kaldırması gerekir. Çünkü terörle mücadele, ciddiyetsizliği, siyasi ihtirasları kaldırmaz. Çünkü terörle mücadele, kusursuz işleyen bir devlet aklı olmadan yapılamaz. Terörle mücadelede hiçbir şey gözden kaçamaz, hiçbir aşamada hata yapılamaz. Terörle mücadelede yapılan ilk hata, son hatadır. Bu salonu şereflendiren arkadaşlarımın arasında bu mücadeleyi büyük bir ciddiyetle yapıp sorumluluk üstlenmiş, o sorumlulukların gereklerini şikayet etmeden yerine getirilmiş arkadaşlarım var. Onlara teşekkürü bir kere daha borç biliyorum.

Devletin görevi önlem almaktır: Devletin görevlerinden biri faili ortaya çıkarıp yakalamak, olayın arkasındaki güçleri aydınlatarak bir daha tekrarlanmaması için önlem almaktır. Devlet failleri yakalamakla görevlidir, iktidarın esas önceliği de terör eylemine daha yapılmadan engel olabilmektir.

Ayakkabı numarasına kadar bilir: Devlet teröristlerin ayakkabı numarasına kadar bilir, Ama iktidarın görevi, ayakkabı numarasına kadar bildiği o teröristleri tek bir vatandaşımızın burnu kanamadan etkisiz hale getirmesini çok daha iyi bilmektir. Devlet, bir teröristin mülteci kılığına girerek 4 ay kaçak bir şekilde ülkemizde yaşamasına göz yummaz. İktidar ise kontrolsüz bir göç politikası uygulayarak sınırlarımızın kevgire çevrilmesine sessiz kalmaz, teşvik etmez, edemez.

Yetkiyi alanlar işlerini yapmıyor demektir: Sokaklarda yürüme özgürlüğümüz elimizden alındıysa, terör amacına ulaşmış, milletine söz verip yetkiyi alanlar da işlerini yapamıyor, yapmıyor demektir. Dezenformasyonla mücadele de terörle mücadelenin ilk şartlarından biridir, ancak dezenformasyonla mücadele devlet karartmasıyla değil, doğru bilgilendirme ile yapılır.

Devleti idare edenler bilir ki bu saldırılar şahısların makamlarını değil, milletimizi ve devletimizi hedef alır. Meseleye bu ciddiyetle yaklaşmak buna göre önlem almak lazımdır. Ülkemize yapılan saldırıyı şahsına yapılan bir saldırı gibi anlayarak yanılanlar, bir sonraki adımlarında da yanılmaya mahkumdur.

Erdoğan'a eleştiri: Sayın Erdoğan'ın yurtdışı seyahatini iptal etmesini beklemek, en azından milletçe yas tutarken kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek en doğal hakkımızdır.

İlkeli duruş beklemek en doğal hakkımız: Yayınlanan taziyeyi reddedip terör saldırısından ABD'yi sorumlu tutan İçişleri Bakanı'nın, grup konuşmasında ABD'yi müttefikten çıkartan Cumhur İttifakı ortağının, bunlar olurken "dostu" Biden ile Bali'de sohbete oturup taziyeleri kabul eden Erdoğan'ın ortak bir anlayış ve dil ile hareket etmelerini beklemek en doğal hakkımızdır. Her alanda yalpalamalarıyla başımızı döndüren bu iktidardan hiç olmazsa böylesine acı bir terör olayında biraz disiplin, ilkeli duruş beklemek en doğal hakkımızdır.

İster iktidar, ister muhalefet; bu vahim olay üzerinden siyaset devşirmeye kalkan her zavallı odağın karşısında bizler duracağız. Hiçbirine fırsat tanımayacağız. Geçmiş travmalarımızın tetiklenmesine izin vermeyeceğiz.

Sığınmacı meselesi milli güvenlik meselesidir: Devlet kaynaklarına göre 6 canımıza kıyan terörist, PKK PYD YPG elinde eğitim görmüş, Suriye uyruklu ve Afrin üzerinden ülkemize kaçak girmiş. Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutu var. Sığınmacı meselesinin bir milli güvenlik meselesi olduğunu dile getiriyoruz. Gösterilen müsamaha nedeniyle sınır güvenliğimiz ortadan kalktı. Bu tehlikeli ve kontrolsüz göçün geldiği nokta ortada. Bu vahim tablo karşısında iktidar, sınırlarımızın kevgire dönmesine karşı önlem almak yerine, o sınırlardan ülkemizin kalbine sızarak estirilen terörden sızlanmayı tercih ediyor.

Sirk yönetmiyorsunuz: Sayın Erdoğan ve arkadaşları; herkes aklını başına alsın! Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz! Türkiye'yi yönetenlerin işi sızlanmak değil, bank tartışmaları açıp siyasi yakan top oyunlarından medet ummak değildir! Milletimizin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır! Biz çözüm önerisi sundukça karşı çıkan iktidarın aklını başına alma vakti geldi de geçti. Bay Kriz, hamasi konuşmalarla sorunu daha da büyüttüğünü görmelidir. Bay Kriz ve beceriksiz ekibi bu işin ciddiyetini kavramalı, ülkemizin geleceğine ipotek koyan bu sorunu çözmeli. AK Parti iktidarının sorumlu olduğu bu sorunu AK Parti kadrolarının çözemeyeceğini biliyoruz. Sandık geldiğinde milletimizden yetkiyi alıp, bu hayasızca akını durduracağız.

Milletimiz sahipsiz değil: Önümüzdeki sürecin bir korku iklimi içinden geçmesine fırsat vermeyeceğiz. Kalabalıklara girmekten, özgürce dolaşmaktan çekinmeyeceğiz. Akılla, emekle, kadrolarımızla, projelerimizle yarışacağımız, tertemiz bir seçim süreci geçireceğiz. Türkiye'miz, milletimiz, demokrasimiz sahipsiz değil!

Eğri bir düzen: Hakikatlere gözünü kapatan bir iktidarın ülkemize verecek bir şeyi olamaz. Saraylıların gününü gün ettiği, insanımızın ancak yaşadığına şükrettiği bu düzen eğri bir düzendir! Bir dolu vatansızı, kendi öz vatandaşına üstün tutan bu düzen, bir hıyanet düzenidir! Faiz haramdır diye tefecilerin davulunu çalan bu düzen haram düzenidir! Terör örgütleri arasında tercih yapacak kadar şirazesinden çıkan bu düzen bir yıkım düzenidir! İnsanlarımızın layıkıyla yaşama hakkını, kendi şatafatı için kurban edebilen bu düzen, bir mafya düzenidir. Böyle bir düzene de ancak 'kahrolsun düzen' denir!

Hürriyetine aşık bir millet: Türk milleti, yeri geldiğinde kahrolsun düzen diyen, hürriyetine aşık bir millettir. Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet diyebilen bir büyük millettir! Türk milleti, kendi açlığı pahasına elin tokluğunun, elin onurunun, elin çocuğunun makbul görüldüğü bir düzeni değiştirmesini de iyi bilir! Artık milletimiz kendini her alanda fakirleştiren, özgürlüklerini kısıtlayan, ülkemizi krizlere sürükleyen bu yönetimden derhal kurtulmak istiyor!

Her olayda sorumluluğu üstünden atmak için binbir takla atan, gerçekleri masallarla gizlemeye çalışan bu zihniyetten artık bıktı!