Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Adaylar TRT'de konuştu

Siyasi parti temsilcileri ve cumhurbaşkanı adaylarının seçim propagandası konuşmaları, TRT'de yayımlandı.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Siyasi parti temsilcileri ve cumhurbaşkanı adaylarının seçim propagandası konuşmaları, TRT'de yayımlandı. Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında, TRT'nin iktidar partisinin yayın organı haline geldiğini söylerken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasette 40 yılı, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülke yönetiminde 20 yılı devirmiş biri olarak başka herhangi bir dünyevi hırsının olmadığını belirterek, "İşte bunun için diyorum ki 14 Mayıs’ta tercihinizi Türkiye Yüzyılı'ndan yana yapın" dedi. 

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ve Memleket Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin propaganda konuşmaları TRT'de yayımlandı.

KILIÇDAROĞLU: İKTİDARIN YAYIN ORGANI HALİNE GELDİ

Kılıçdaroğlu, konuşmasında TRT'nin siyasal iktidardan bağımsız kamu yayıncılığı yapmak üzere kurulduğunu, doğru, tarafsız ve gerçek habere ulaşsın diye halk için var olduğunu ancak bugün iktidar partisinin yayın organı haline geldiğini söyledi. TRT'NİN her gün kendi ilkelerine ve mevzuatına aykırı yayın politikası ile suç işlediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Halkın vergileri ile ayakta kalmasına rağmen iktidarın güdümünde, iktidarın propagandasını yapıyor. Atanmışlar, taraflı yayıncılıkla halkın haber almak hakkını ihlal ediyor. TRT gerçekleri halktan gizliyor" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Peki, TRT sizlerden asıl neyi gizliyor? Bugün, propaganda yapmak için karşınızda değilim. Devletimizin televizyonunun sizden gizlediği gerçekleri anlatacağım. Bana ayrılan zamanı gerçek insanların, gerçek hikayelerini anlatmak için kullanacağım. Bugün onların sesi olacağım. Bugün ben susuyorum, konuşma sırası onlarda. Geçen yıl Ankara’da elektriği kesilen İbrahim’e misafir oldum. İbrahim Bey bana ‘Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyüdüm, çöp toplayarak geçindim, şimdi simit satıyorum. Elektriğim kesik’ dedi. TRT size faturalarını ödeyemedikleri için, karanlığa mahkûm edilen milyonlarca vatandaşımızı gösterdi mi? Göstermedi.

Bartın maden faciasında hayatını kaybeden Rıdvan’ın ailesini ziyaret etmiştim. Oğlu Emrullah’ın keder dolu gözleri bıçak gibi kalbime saplandı. TRT hayatını kaybeden 41 maden işçisinin hikâyelerini haber yaptı mı? Yapmadı. Tedbirsizliği, denetimsizliği, hesap verilmeyen aileleri, işçisinin can güvenliğini sağlayamayanları anlattı mı? Anlatmadı.

Şanlıurfa’da iktidar partisi adayının kardeş ve akrabaları tarafından, eşi ve 2 evladı öldürülen, adalet aramak için yıllardır nöbet tutan Emine Şenyaşar’a sarıldım. Emine Hanım'ın bitmeyen gözyaşlarını TRT halkımıza gösterdi mi? Göstermedi.

8 Şubat’ta Hatay Samandağ’daydım. ‘İçeride annem, abim ve babam var. Ses veriyorlar. Termal kamerada ısı da var. Ama girecek ekipman yok’ diye bize feryat eden gencimizi TRT’nin ekranında gördüğünüz mü? Görmediniz. ‘Devlet nerede, AFAD nerede?’ diye bağıran vatandaşlarımızın görüntüleri yayımlandı mı? Hayır, yayımlanmadı. Ekmeğini çöpten çıkaran, ekmek teknesi gasp edilen kâğıt işçilerinin deposuna gittim. Çaylarını içtim. Baver Bey, uğradığı haksızlığı bana anlattı. Çok üzüldüm. Bana ‘Üstümüz kirli olabilir ama içimiz gül bahçesi’ diyen kâğıt işçilerinin yaşadıklarını TRT size anlattı mı? Anlatmadı.

"SON 7 YILDA BİR KEZ DAVET ETTİ"

Kılıçdaroğlu, TRT'nin son 7 yılda kendisini sadece bir kez davet ettiğini, kendisine ayrılan süreyi gerçekleri duyurmak için kullanmak istediğini söyledi. Bu seçimde ekmeği, suyu, geleceği çalınmış 85 milyonun aday olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kaybolan neşesine yeniden kavuşmak isteyen herkes aday. Her birimiz refah, huzur ve adalet hasretiyle, hakça ve insanca yeni bir düzen kurmak için adayız. 14 Mayıs’ta sadece bana oy vermeyeceksiniz, adalet arayan herkese oy vereceksiniz. Bu ülkenin onuru ile çalışan ama geçinemeyen insanlarına oy vereceksiniz. Kendiniz, sevdiklerini ve geleceğimiz için oy vereceksiniz. Bu çürük düzeni sizler değiştireceksiniz. Hak ettiğimiz düzeni hep beraber kuracağız. Unutmayın sevgili halkım birleşe birleşe kazanacağız" dedi.

ERDOĞAN: BU HAYALİ GERÇEKLEŞTİRMENİN EŞİĞİNDEYİZ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TRT'deki propaganda konuşmasında, demokraside, hak ve özgürlüklerde Türkiye'nin standartlarını bugünler için yükselttiklerini söyledi. Dünyanın yaşadığı siyasi ve ekonomik dönüşümün, Türkiye’nin önüne açtığı fırsatları ancak bu şekilde kazanca çevirebileceklerini dile getiren Erdoğan, "Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini giderirken hep bugünlerin özlemiyle yaşadık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaşımda, enerjide, sanayide, tarımda, ticarette ülkemize kazandırdığımız altyapıyı hep bugünler için kurduk. Demokraside, hak ve özgürlüklerde ülkemizin standartlarını hep bugünler için yükselttik. Artık bu hayali gerçekleştirmenin eşeğindeyiz. Milletimiz buna layıktır. Milletimiz kendilerini gelişmiş olarak tarif eden ülkelerde ne varsa hepsine de daha fazlasıyla sahip olmaya layıktır. Tarihimizdeki o şanlı günleri kitaplarda iç geçirerek okumak, dizilerde hayıflanarak seyretmek yerine daha iyisiyle canlandırabileceğimiz bir yerdeyiz. 14 Mayıs seçimlerini işte bu kritik dönemecin sembolü yapmak istiyoruz" diye konuştu. 

"ÜLKENİN HİÇBİR FERDİ KAYBETMEYECEK"

Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz hep Yunus'un 'gönüller yapmaya geldik' düsturunun peşinden gittik. Bunun için ne mücadeleler verdiğimizi en iyi sizler biliyorsunuz. Ülkemizi vesayetin dişlerinden, terör örgütlerinin kanlı ellerinden, darbecilerin namlularından, ekonomik tetikçilerin tuzaklarından kurtarma mücadelesi verirken hep milletimizin selametini, ülkemizin huzurunu düşündük. 14 Mayıs'ta da sadece Türkiye'nin güvenliğini ve huzurunun devamını, evlatlarımızın geleceğinin aydınlığını, Türkiye Yüzyılı'nın yükselişini hedefliyoruz. Siyasette 40 yılı, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülke yönetiminde 20 yılı devirmiş bir kardeşiniz olarak başka herhangi bir dünyevi hırsımın olmayacağını herhalde sizler de taktir edersiniz. İşte bunun için diyorum ki 14 Mayıs’ta tercihinizi Türkiye Yüzyılı'ndan yana yapın. Tercihinizi güven ve istikrarın devamından yana yapın. Tercihinizi evlatlarınızın geleceğinden yana yapın ve 14 Mayıs'ta öyle bir kazanacağız ki bu ülkenin hiçbir ferdi kaybetmeyecek."

OĞAN: 13 MİLYON SIĞINMACI VE GÖÇMEN GİDECEK

Ata İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın propaganda konuşmasında göçmen sorununa değindi. Bu ülkede adaleti sağlayacaklarını kaydeden Oğan, "14 Mayıs'ta siz neyi oylayacaksınız? 14 Mayıs'ta öncelikle siz 'bu ülkeden 13 milyon sığınmacı gitsin mi yoksa kalsın mı?' onu oynayacaksınız. Sinan Oğan'a ve Ata İttifakı'na oy verirseniz 13 milyon sığınmacı ve göçmen gidecek. Eğer diğerlerine verirseniz bir kısmı ensar, muhacir edebiyatı yapacak size, bir kısmı 'Gönüllü gönderelim' diyecek, ötekiler 'Davetiye çıkaralım' diyecek ama bir tek Ata İttifakı kararlı ve istikrarlı bir şekilde sığınmacıların, kaçakların ülkelerine gönderileceği sözünü size verecek" ifadelerini kullandı. 

Oğan, Türk vatandaşlarının ilaç aldığında para ödediğini ama Suriyeliler için ilacın bedava olduğunu, bütün bu ayrıcalıkları kaldıracaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı seçilirse bir numaralı kararnamesinin Suriyelilerin ve sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi olacağını vurgulayan Oğan, "İki numaralı kararnamem bir Afet Bakanlığı'nın kurulması olacak. 2012 senesinde Meclis'te daha milletvekiliyken Sinan Oğan'ın verdiği önerge, kanun teklifi kabul edilseydi, Afet Bakanlığı kurulsaydı bu kadar insanımız hayatını kaybetmezdi. O sebeple de iki numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamemiz elbette ki Afet Bakanlığının kurulması olacak" diye konuştu

İNCE: LİYAKAT BİR KENARA ATILDI

Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de konuşmasında iktidar ve muhalefeti eleştirdi. İnce, şunları dile getirdi:

"21 yıldır iktidarda bulunanlar Türkiye'nin hiçbir temel sorununu çözemedi, hâlâ içi boş vaatlerle bir seçim daha kazanma peşinde. Milletin devlet kurumlarına inancı kalmadı. Merkez Bankası, TRT, TÜİK, Kızılay gibi kurumlara güven tarihin en düşük seviyelerinde. Bağımsız ve tarafsız yayın yapması gereken TRT iktidarın yayın organı haline geldi. Devletin kurum ve kuralları tarumar edilmiş, devlet iş yapamaz hale getirilmiştir. Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, işsizlik ve yoksulluk artmış, ülke ve insanlar borç batağına batmış durumdadır. Yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda Türkiye kendini besleyemez duruma düşürülmüştür.

Liyakat ve ehliyetle makam ve görevler arasındaki bağ koparıldı. Partili olmak ve kayıtsız olarak biat etmek her görev için şart haline getirildi. Liyakat bir kenara atıldı. Ortak akılla, bilimle ve tarih bilinciyle yönetilmesi gereken devlet ayaküstü kararlarla ve günübirlik politikalarla idare edilir hale geldi. Türkiye'nin hiçbir sorununa çare olamayan bu iktidarın gitmesi şarttır. Ancak 'Bu gitsin de yerine ne gelirse gelsin' mantığı doğru bir mantık değildir. Değerli vatandaşlarım, memleketimizin içinde bulunduğu bu karanlık tabloyu dağıtmak ve umudu yeniden yeşertmek üzere ülkemizin bu iktidardan da bu muhalefetten de kurtulması gerektiği inancıyla, üçüncü bir yol olarak her türlü zorluğu, meşakkati ve saldırıyı göze alarak karşınızdayız. Biz ne iktidara karşı olduğumuz için teröristiz ne de bu muhalefeti eleştirdiğimiz için bölücüyüz.

İktidardakilerin 21 yıldır iktidarda değillermiş veya daha önceki vaatleri yerine getirmişler gibi yeni vaatlerde bulunmaları, muhalefettekilerin de daha önce defalarca seçim kaybetmelerine rağmen aynı yöntemlerle iktidarı devredecekmiş gibi ortaya çıkmaları milletin aklıyla alay etmek.

O nedenle ne Cumhur ne Millet, tek yol 'Memleket' diyoruz. Memleketin yararlarını sarmak ve milletimizin dertlerine derman olmak hedefiyle ne sağdan ne soldan, Atatürk'ün yolundan diyoruz."