Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Balbay’a üç soru üç yanıt

Haber Merkezi

“Üç soru-üç yanıt”ın konuğu Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve getirilen siyaset yasağını, “hukukun kokması” olarak nitelenirdi.

Balbay’a yönettiğimiz sorular ve yanıtlar şöyle:

-Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezayı bekliyor muydunuz, sonuçları ne olur?

BALBAY-Çok hüzün verici bir soru. Ortada çok büyük bir hukuksuzluk var ve siz bunu bekleyip beklemediğimi soruyorsunuz. Maalesef beklenen bir durumdu. Daha doğrusunu artık hukuka ilişkin her şey mübah. Bir söz vardır, tuz koktu diye. Bu olay hukukun kokmasıdır. 

Kaftancıoğlu il başkanı olduktan bir gün sonra beş suç birden üretip soruşturma başlatıyorsanız, buradan hukuki bir karar beklememek gerekir. Hani tuz koktu derler, Türkiye’de hukuk koktu. Bu koku böylesi kararlarla dışa vuruyor. Hukuk kokarsa kimse bundan bana ne diyemez. 

Karar Kaftancıoğlu’nu büyütür, Türkiye’nin saygınlığını küçültür. 

-Ukrayna’daki savaş üçüncü aya giriyor. Ufukta barış görünüyor mu?

BALBAY-Tam tersi. Ukrayna savaşı gerek bölgede gerekse dünyadaki gerilimi tırmandırıyor. Çünkü gizli ya da açık savaşın başlıca unsuru NATO. Bir güvenlik örgütü, üstelik silah gücüyle öne çıkan bir güvenlik örgütü baş rolde olursa elbet devamı da savaş söylemleriyle gelecektir. Elinde çekiç olan herkesi çivi olarak görür. NATO’nun mantığı bu. Dünya soğuk savaşın bitiminden sonra deyim yerindeyse “soğuk barış” ortamına girmişti. Ukrayna ile birlikte “karanlık savaş” dönemine girildi. Bu gidişe dur diyecek, dünya ölçeğinde saygın, sözü dinlenen bir siyasi lider de yok. Sonuncusu İsveç Başbakanı Olof Palme 1986 yılında öldürüldü.

-Ukrayna savaşı Türkiye’yi nasıl etkiler, Türkiye’nin politikasını nasıl buluyorsunuz?

BALBAY-Hem Ukrayna hem Rusya bizim Karadeniz komşumuz. Karadeniz’in sıcak denizlere açılan kapısı da İstanbul ve Çanakkale Boğazı. Gerçekler Türkiye’yi dengeli olmaya zorluyor. Bu konuda da en güçlü tutanağı Montrö sözleşmesi. İktidar da bu gerçeği kabullendi. 

Burada benim çok üzüldüğüm bir durum var. Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra 1992’de Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) kuruldu. Tam 30 yıl önce. Bu işbirliğinin başta parlamentolar olmak üzere pek çok kurumu var. Eğer KEİ, sağlıklı bir şekilde kurumsallaşsaydı savaş olmayabilirdi. 

Dünyadaki bütün büyük bölgesel oluşumlar önce bir çekirdek olarak başlar. Adım adım büyür. Keşke KEİ, bölgenin kaderini etkileyecek, sözü dinlenen bir kurum olaydı. 

Yine de geç kalınmadı. Karadeniz’in kaderini Karadeniz’de kayısı olan ülkelerin belirlemesi gerekir. Aksi halde hakimiyet mücadelesi başlar ve sonu gelmez.