Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Baba Gültekin: "Ortada tahrik yok, büyük para var"

Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, “Canavarca hisle eziyet çektirerek işlenen bir cinayette nasıl ağır tahrik olur? Ben size söyleyeyim ortada tahrik yok, ortada büyük para var. Yargı adaletten yana tavır almıyor” dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına sert tepki göstererek, “Canavarca hisle eziyet çektirerek işlenen bir cinayette nasıl ağır tahrik olur? Ben size söyleyeyim ortada tahrik yok, ortada büyük para var. Yargı adaletten yana tavır almıyor” dedi.

Pınar Gültekin cinayeti davasında çıkan karar tartışılmaya devam ediyor. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Cemal Metin Avcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, “haksız tahrik” indirimi uygulayarak 23 yıla indirdi. Tutuksuz yargılanan beş sanık beraat etti. Baba Sıddık Gültekin, karara ilişkin duygu ve düşüncelerini GAZETE DURUM'la paylaştı:

Ağırımıza gidiyor: İki yıldır hukuk mücadelemiz devam ediyor. Kızım,  27 yaşında diri diri yakıldı. Hukuktan yana olduğumuz için 13 duruşma boyunca Bitlis'ten Muğla'ya davayı takip etmeye gittik. Farklı bir sonuç beklerken sanığa ödül gibi bir ceza verildi. Ağrımıza gidiyor. Türkiye'de hukukun kızımla birlikte bir daha öldürüldüğünü gördük, hukukun ve adaletin olmadığını gördük. Bu bizi çok yaralıyor. Ancak daha süreç bitmiş değil daha bunun istinaf süreci, Yargıtay'ı var. Mücadelemizi devam ettireceğiz.

Kanunlar böyle işlerse daha çok Pınarların yakıldığını göreceğiz: Benim kızım geri gelemeyecek ama bundan sonraki tek mücadelem kız çocukları, anneler, kadınlar için olacak. Türkiye'de eğer kanunlar böyle işlerse, biz daha çok Pınarların yakıldığını göreceğiz. Daha çok kadına yönelik şiddet göreceğiz. Yargımız böyleyse, vay bizim halimize. Pınar gitti, geri gelemeyeceğini çok iyi biliyorum ama yarın öbür gün başkasının başına da gelmesin. O yüzden kamuoyunun da desteğine teşekkür ederim. Bütün medya arkamızda ama maalesef Muğla'da 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı kendini daha güçlü görüyor.

Üç yaşındaki çocuk “saçma” der: Bu durumda verilen "haksız tahrik" indirimini üç yaşındaki bir çocuğa sorun "saçma" der. "Haksız tahrik" için bir kanıt ortaya çıkarsınlar. Gerekçeli karar çıktığında bütün hukukçular bakacak. Türkiye'de iyi hukukçular var. Canavarca hisle eziyet çektirilerek işlenen bir cinayette nasıl ağır tahrik olur. Dosyayı inceleyen bilir. Ben size söyleyeyim; ortada tahrik yok, ortada büyük para var. Yargı, adaletten yana tavır almıyor.

Herkes cezasını çekmek zorunda: Garip çocukları birisine bir tokat atıyor suçsuz yere, 10 yıl cezaevinde yatıyor, ama sen Türkiye'de kalkıp diri diri bir insanı yakıyorsun ve indirim alıyorsun. Öyle bir ülke yok. Herkes yaptığının cezasını çekecek, çekmek de zorunda. Çünkü biz adalete güveniyoruz. Anayasaya ve yasalara bağlı bir ülkeyiz. Böyle devam ederse artık hiç kimse yasaları da takmayacak. Herkes kendi adaletini kendisi sağlayacak.

Ölünün ardından iftira atmak kolay mı?: Tweet atmakla bu iş olmuyor. Defalarca müfettişten dosya istedik. Amerika Birleşik Devletleri'ne iki defa müzekkere yazıldı. İkisinde de telefon görüşmelerine dair hiçbir şey yok. Bir tane çıkmaz mı olsa? Bir ölünün ardından iftira atmak öyle kolay mı? Ama önemli olan gerçekleri anlatmak. Hiçbir canlı ölümü hak etmezken benim kızımın başına gelenler ağrıma gidiyor.

Eşim kızının ölümüne feryadı için yargılanacak: Eşim, mahkemede kızının durumuna feryat etti. Hakkında 4 yıl 4 ay ceza isteyerek dava açtılar. 12 Ekim'de mahkememiz var. İddianame hazırlandı, eşim kızının öldürülmesine feryat ettiği için yargılanacak. Diğer taraftan daha önünde koca bir gelecek olan üniversiteli bir genç kadın, bütün hayalleri ile birlikte toprağa gömülüyor. Böyle bir ceza olmaz. Artık ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Düşüncelerimi anlatacak kelime bulamıyorum.