Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kadın kolları başkanlarıyla Türkiye üzerine-2

Zafer Partisi Kadın, Aile ve Çocuktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevda Özbek, yazı dizimin bu haftaki konuğuydu. Özbek kadınların toplumsal siyasal ve ekonomik sorunlarına değindi.

Ahmet Sesli

ANKARA- Siyasi partilerin kadın kolları başkanları, kendi vizörlerinden çektikleri Türkiye fotoğrafını, GAZETE DURUM’a anlatmaya devam ediyor.

Zafer Partisi Kadın, Aile ve Çocuktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevda Özbek, yazı dizimin bu haftaki konuğuydu. Kadınların toplumsal siyasal ve ekonomik sorunlarına değinen Özbek, sorularımıza şöyle cevap verdi:

Türkiye’nin bir fotoğrafını çekmenizi istesek nasıl bir Türkiye görürüz?

Bugün Türkiye dört temel krizin pençesinde varlık mücadelesi vermektedir. Bunlar: “Devlet Krizi, Milli Birlik Krizi, Ekonomik/Sosyal Kriz ve Sığınmacı Krizidir”. Türkiye bu krizlerin etkisiyle kaçınılmaz bir çöküşe doğru sürüklenmektedir. Ne yazık ki Türkiye’nin art niyetli olarak uçuruma doğru itilmek istendiğini görüyoruz.

Zafer Partisi olarak, biz siyaseti gerginlik temelinde değil; ayrıştırıcı kimlikler temelinde değil; hizmet etme, sorunları çözücü projeler üretme temelinde ele alıyoruz. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini özümsemiş Atatürk çizgisinde Türk milliyetçileri olarak durmadan çalışıyoruz. Akılcı, işini bilen, kendi konularında yetkin kişilerden oluşan bir kadromuz var. Türk Milleti artık hayal kuramıyor. Mutlu değiliz, hem de hiç değiliz. Çünkü Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz. İthalata dayalı, üretimi tasfiye eden bir ekonomik politika izleniyor. İmalat sanayisinin yok edildiği, her şeyin betona yatırıldığı, fabrika yerine AVM ve rezidanslara dayanan “Betoncu Ekonominin” sürdürüldüğü bir ülke durumuna getirildik. Artan genç nüfusa karşılık, bu kesime istihdam sağlamak yerine sadece üniversite açmaları sonucunda diplomalı genç işsiz ordusuna sahip bir ülke olduk.

Ekonomik kalkınmayı sağlayacak ivmelerden biri de kadınların iş gücü piyasasına katılımını sağlamak olacaktır. Her ne kadar son dönemlerde eskisine göre kadınların iş gücü piyasasına katılımı artsa da yeterli olarak görmüyoruz. Gerek eğitim hayatında, gerekse sosyal hayatta başarılı kadınlarımızı destekleyecek onların geri planda kalmamasını sağlayacak projeler üzerine çalışmalar yapmaktayız.

Zafer Partisi Türk milletinin iradesini temsil etmektedir. Sokakları, pazarları geziyoruz. Esnafımızı, evleri ziyaret ediyoruz. Her yerde ümit dolu yüreklerle karşılaşıyoruz. Vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz ve bu sorunlara çözüm politikaları geliştiriyoruz. Halkımız Genel Başkanımızı çok yakından tanıyor medya ambargosuna rağmen, baskı ve engellemelere rağmen büyük bir ilerleme kaydettik. Sürekli tanıtım ve propaganda çalışmaları yapmaktayız. Sosyal medya çok güçlü bir mecra olduğu için bu alanı etkin kullanmaktayız. Kolay erişilebilir bir partiyiz.

Kadına yönelik artan şiddet vakaları ile karşı karşıyayız. Zafer Partisi bu durumu nasıl değerlendiriyor?

Özellikle son 20 yılda kadını küçümseyici, toplumdan dışlayıcı politikalar ve söylemler kadın cinayetlerinin önemli sebepleri arasındadır. Peki 20 yıllık iktidar ne yapıyor? Yarayı tedavi mi ediyor yoksa enfeksiyonun yayılmasına mı yol açıyor? Devleti yönetenler vatandaşlarının yaşam haklarını koruyamıyorsa tuzun koktuğu noktadayız demektir. Artık kadınlarımız adalet sistemine güvenmediklerini dile getiriyorlar. Katiller ise devlet otoritesinden çekinmiyorlar. Onlara bu cesareti veren nedir acaba? Adalet sistemimizin yozlaşması! Amacımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giderek kadınlarımızı içine düştükleri toplumsal, ekonomik, hukuksal girdaptan kurtarmak; sosyal devlet anlayışını, eşitlik ilkelerini hayatın her alanında etkin hale getirmektir. Biz kadınlar ölmek değil, yaşamak istiyoruz

Gelişmiş ülkelere baktığımızda, kadına karşı şiddet olaylarının nispeten az olduğu gerçeğini görmekteyiz. Toplumsal refah düzeyinin, ekonomik güvenin artmasıyla şiddet olaylarının da azalacağını düşünmekteyiz. Bu da kadının ortak yaşama, iş gücü piyasasına ve akademik hayata daha fazla katılımı ile mümkün olacaktır.

Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, şiddet toplumu ve bireyleri yaralayan istenmeyen davranıştır. Yurttaşlarımız artık bu konudan bıkmışlar ve bir çözüm arayışı içerisine girmişler. Kadına yönelik şiddet, toplumsal, ekonomik, kültürel, eğitimsel eşitsizlikten doğmaktadır. Toplumda ikincil konuma itilen kadınlara uygulanan her türlü şiddet sadece kadına değil aileye de tehdittir. Zafer Partisi iktidarında, şiddetin her türlüsüyle hayatın her alanında mücadele edeceğiz. Şiddetin olmadığı merhametini saygının ve güvenin toplumumuza yerleştiği Türkiye’yi inşa edeceğiz.

Ülkemizde son yıllarda özellikle gençlerin birçok neden ile yurt dışına gitme eğiliminde artış görüyoruz. Bu durumun tam karşıtı olarak ise Türkiye’ye son yıllarda büyük bir sığınmacı akını var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hükümete göre 3 milyon 600 bin, ama hakikatte 13 milyon yabancı uyruklu (Suriye-Afgan ağırlıklı) sığınmacı ve kaçakların olduğu ülkemizde,

-Güvenliğimiz tehlikede,

-Sosyal, ekonomik yaşamımız tehlikede,

-Gençliğimiz tehlikede,

-Kadınlarımız tehlikede,

-Kısacası yarınlarımız tehlikede…

Türk anneleri, Türk aileleri, çocuklarının geleceği için endişeleniyor. Çocuklarının sokaklarda özgürce oynayabilmesini ve rahatça dolaşabilmesini istiyor. Çocuklarının sığınmacılar tarafından gizli ya da açık görüntülenmediği, takip ve taciz edilmediği bir Türkiye istiyor. Türk aileleri, çocuklarının yurt dışında yaşama mecburiyeti duymadan eğitim alabilmesini, kolayca iş bulabilmesini, kendi vatanına hizmet eden evlatlar olmasını istiyor. Çocuklarının gelecek endişesi olmadan, uygar, özgür ve eşit hayat standartlarında yaşamasını istiyor.

Şehirlerimiz, mahallelerimiz ,sessizce ve sinsice istila ediliyor. Kendi ülkemizde yabancı hale getiriliyoruz. İktidarın baskıcı politikalarından ve yarattığı ekonomik krizden dolayı genç doktorlarımız, mühendislerimiz avukatlarımız, eczacılarımız yurtdışına kaçıyorlar. Bu beyin göçünün çok büyük bedelleri oluyor.

Zafer Partisi iktidarında, sığınmacılar tarafından öldürülen evlatlar, kaygılı ve ağlayan anneler, babalar olmayacak. Üniversite öğrencilerinin tek kişilik odalarda kaldıkları devlet yurtları olan; okullarda spor tesislerinin bulunduğu; ileri teknoloji geliştiren, bilimsel araştırma ve üretim yapan üniversitelerimizi gençlerimizin hizmetine sunacağız. Böylece beyin göçünü engelleyeceğiz.

Zafer Partisi olarak, 13 milyon sığınmacı ve kaçağı Anadolu Kalesi projesiyle yurtlarına göndereceğiz. Türk Milletinin bu konuda kimseden izin almaya ihtiyacı yok.13 milyon sığınmacı vatanlarına dönmeden, ülkemiz yaşadığı ekonomik krizi aşamaz aksine ekonomik kriz daha derinleşir. Sığınmacılar, kaçaklar dönünce enflasyon düşecek, hayat ucuzlayacak, kiralar, gayrimenkul fiyatları düşecek, hastanelerde hasta sayısı azalacak. Kadınlarımız ve gençlerimiz güvenli yaşama geri dönecek. Gençlerimize iş alanları yeniden açılmış olacak. Afgan ve Suriyeli mafya gruplarının mahallelerimizde terör estirmesini durduracağız.

İktidarımızda Suriyelileri gönderdikten sonra yılda 9 milyar doları bunlara harcamaktan kurtulacağız. Bu para Türk halkının cebinde kalacak. 7 milyar doları da insani yardım altında yurtdışına harcayan iktidarın bu uygulamasını da hemen durduracağız. Toplam 16 milyar doları Türk halkının ihtiyacına harcayacağız.

Çözüm HAZIR! Çözüm var! Türkiye ve Türk Milleti sevdalısı Zafer Partisi var. Gelin el ele verip Zafer Partisini iktidara taşıyalım! Zafer Partisi iktidarında Türk Milleti'nin her bir insanı gururlu ve özgür Türk evladı olarak yurdunda yaşayacak. Gelin hep birlikte ülkemize ÜMİT olalım.

Yazı dizimizin yarınki üçüncü bölümü Türkiye Değişim Partisi’nin değerlendirmeleri ile devam edecek.

Yazı dizimizin ilk bölümünü okumak için:

Kadın kolları başkanlarıyla Türkiye üzerine-1