Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Smyrna Agorası'nda "change ofis"ler varmış!

Smyrna Agorası'nda bulunan farklı kentlere ait sikkeler, başka yerleşim yerlerinden insanların alışveriş için bu merkezde bir araya geldiklerini gösteriyor. Farklı kültürlerin birleşme noktası olan Smyrna Agorası, 2 bin yıl önce depo, borsa binası ve bugünkü anlamda "change ofis" olarak çalışan ticari mekanlara ev sahipliği yapıyordu.

Semra İğtaç

İZMİR- Dünyanın en büyük agoralarından olan Smyrna (İzmir) Agorası, kentin yönetim ve ticari işlerinin yürütüldüğü bir merkez olarak karşımıza çıkıyor. Smyrna'da bulunan farklı kentlere ait sikkeler, bu antik alışveriş merkezinin 2 bin yıl önce "change ofis" olarak kullanıldığını ortaya koydu. GAZETE DURUM'a konuşan Smyrna Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, antik dönemde sabitlerin yanı sıra seyyar kuyumcuların da varlığından söz etmek gerektiğini hatta bu kuyumcuların günümüzdeki gibi döviz alıp sattığını, change ofis olarak çalıştığını söyledi.


"Smyrna Agorası aslında borsa binası"

Ersoy, “İzmir’in Smyrna dediğimiz Agorası aslında borsa binası. Burada tüccarlar değerli madenlerle, binbir emekle ürettikleri kolyeleri, bilezikleri pazarladıkları gibi aynı kişiler (aslında bugün de öyle), Efes'in parasını, Atina parasını burada kendi parasına çevirerek ticareti sürdürüyorlar. Bazilikanın bir bölümü adli bir yapı. Ama Bazilikanın önemli bir bölümünü, tüccarların bir araya geldiği, kuyumcuların hatta tefecilerin bulunduğu büyük bir mekan gibi algılamak gerekiyor" diye konuştu.


Denizaşırı ülkelerden İzmir'e gelen tüccarlar...

Bir liman kenti olarak çok kültürlü yapısıyla ön plana çıkan İzmir’in, 2 bin yıl önce de farklı kültürlerin birleşme noktası olduğuna dikkat çeken Ersoy, şunları anlattı: "Özellikle doğudaki Yunan kültür atmosferi içinde bulunan kentlerde Romalıların Agora’daki yapıya ticari fonksiyon kazandırdıklarını biliyoruz. Burada Roma devletinin ticaretini yönlendiriyorlardı. Bazilika dediğimiz yapı aslında borsa binası, aynı zamanda adli bir bina. Yargılamaların yapıldığı bir bina. Agora'da alışveriş yapmak için meydanda dolaşan insanlar, burada oturup konuşuyorlar. Bazilikanın bodrum katına da iniyorlar. Oradaki tezgahlardan alışverişlerini yapıyorlar. Aklınıza gelebilecek her şeyi pazarlıyorlar burada." 

Bugünkü ticari anlayışın antik dönemde de hakim olduğunu dile getiren Ersoy, "Denizaşırı ülkelerden İzmir'e gelen tüccarların burada yerel ayakları olmak durumunda. Agora'daki yerli tüccarlarla ilişki kurmaları beklenir. Farklı kentlerden buraya şarap, özel bazı madenler getirilirken buranın çevresinden toplanan incir, zeytin, üzüm de denizaşırı ülkelere, başka kentlere pazarlanıyordu" bilgisini verdi.