Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kültür Atölyesi 9 Eylül

9 Eylül 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Arthur Rambo (2020) - Laurent Cantet


2008 yapım Entre les murs ile Altın Palmiye kazanan ödüllü Fransız yönetmen Laurent Cantet'in son filmi "Arthur Rambo", bugün vizyona girdi.

2020, Fransa yapımı filmin senaryosu; Fanny Burdino, Laurent Cantet ve Samuel Doux ortaklığında yazıldı.

Filmin başrollerinde Rabah Nait Oufella, Bilel Chegrani ve Antoine Reinartz yer alıyor.

Dünya prömiyeri 2021'de 46'ıncı Uluslararası Toronto Film Festivali'nde yapılan Arthur Rambo; Toronto Film Festivali'nde Platform Ödülü, Motovun Film Festivali ve San Sebastian Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Film ödüllerine aday gösterildi.

Filmin konusu:

Karim D. kimdir? Başarılı ve genç bir yazar mıdır, yoksa nefret dolu sosyal medya gönderilerinin arkasında bulunan isim Arthur Rambo mu?

“Ben zeki ve bilgeyim. Şiiri ve siyaseti bilirim. Kendimi sosyal bir yeraltı dünyasından yükselterek, Parisli sivri bir yazar olarak görünür bir konumuna getirdim. Bir roman yayınladım ama aynı zamanda 140 karakterlik metinlerle sosyal medyada yazıyorum. Bunu yaptığımda da hedefimi gözünden vuruyorum. İşte bu yüzden hepsi beni silmek istiyor!”



RAFLARDA BUGÜN

Dejavu - Menekşe Toprak


Ödüllü yazar ve gazeteci Menekşe Toprak'ın son romanı "Dejavu", günün yeni çıkan kitabı.

Yazar bu romanında, trajedi ve zorluklarla dolu hayatıyla Türkiye'nin öncü kadın gazetecilerinden Suat Derviş'in Berlin'de geçirdiği 1930'lu yıllara mercek tutuyor.

Toprak'a yazımı sırasında Berlin'de Kültür Senatörlüğü’nün 2018 yılından bu yana Berlin’de yaşayan uluslararası yazarlara verdiği 24 bin euroluk bursu kazandıran Dejavu, Doğan Kitap tarafından okurla buluşturuldu.

Tanıtım bülteninden:

“Öyle ya, harem kültüründen, kapalı odalardan çıkıp sokaklarda tek başına yürümeyi öğrendik biz kadınlar, diye düşündü. Üstelik de bir paşa torunu, konak kızı olarak nereden nereye... Ülkenin insanını, kenar mahalleleri, işçi sınıfını, yoksulluğu, çamuru, açlıktan ölünebileceğini, açlık yüzünden etini satan kadınları tanıdığını biliyordu artık. En az bir yıl mahkeme muhabiri olarak çalışmış, katili, hırsızı, fuhuş yapan, yapmak zorunda olan kadınları dinlemişti. Ne büyük dramlar. Çoğu sanki bir dalgınlık anına gelmiş insanlık trajedileri.”

İşsiz bırakılmış bir kadın akademisyen, Berlin sokaklarında Suat Derviş’in yüz yıl önceki izini sürüyor. Yabancı bir ülkede kalemiyle geçinmeye, ayakta durmaya çalışan bir yazar. O da yitirmiş midir umudunu? Yoksa, erkeklerin sen yapamazsın bakışlarına; Batı’nın, bize o büyülü Şark’ı anlat dayatmalarına aldırmadan yürüyüp gitmiş midir özgürce? Âşıkken, yoksulken, yazarken, gülerken, ağlarken yüreğine oturan, İstanbul’u ve Berlin’i, geceleri ve gündüzleri birbirinin aynısı kılan o dejavu duygusunu yaşamış mıdır?

Menekşe Toprak, Suat Derviş’i günümüz kadınlarıyla bir Dejavu’da buluşturuyor. Her şey size aşina gelecek.



SAHNEDE BUGÜN

Bacha Posh


Başkentliler bu akşam, Türkiye'de bir ilki deneyimliyor. Türkiye’nin ilk “hip-hop müzikali” Bacha Posh, güçlü rap müziği, etkileyici dansları ve sokak sanatını yansıtan renkli sahne tasarımıyla Ankaralı sanatseverlerin bu akşamki duraklarından.

Afganistan ve Pakistan'ın bazı bölgelerinde uygulanan geleneğe göre, erkek çocuğu olmayan aileler, toplumda yaşadıkları "utancı" azaltmak için "erkek gibi" yaşamak ve davranmak üzere kız çocuklarından birini seçerler. Bacha Posh olarak adlandırılan bu kız çocuğu, erkek çocuklarının yaptığı her şeyi yapabildiği için diğer kardeşlerine göre daha "özgürdür". Okula gidebilir, çalışabilir, kız kardeşlerine toplum içinde eşlik edebilir.

Müzisyen Onur Yüce'nin senaryosunu, bestelerini ve yönetmenliğini üstlendiği oyun, Ayşenur Kılınç, Berkecan Kuyucular ve Kaan Karşıyakalı tarafından sahneye konuyor.

Oyunun konusu:

Aaina, aşkla tanıştığında genç bir Bacha Posh’tur. Ancak yaşadığı topraklarda âşık olmak bir suçtur. Özgür yaşamını sürdürmesini sağlayan kimliği deşifre olunca, kendini terazisi bozuk bir adalet sistemi, güç peşinde bir terör örgütü ve iki rakip aşık arasında bir trajedinin içinde bulur.

Büyük Orta Doğu’da kadının toplumdaki yerini, hip-hop kültürünün birleştirici renkleri ve şiirselliğiyle ortaya koyan Bacha Posh “Hip-Hop Müzikali” gerçek bir hikâyeden yola çıkarak aşkı, özgürlüğü ve toplumsal adaleti ele alıyor.

Kadının hiçleştirilmesinin çarpıcı bir sanat ifadesi olarak Bacha Posh, bu akşam saat 20.00'de Cermodern Sahnesi'nde.



Tarkan


İzmirliler, Yunan işgalinden kurtuluşun 100'üncü yılını Megastar Tarkan konseriyle kutluyor.

Muhteşem bir şölene imza atılacak kutlamalarda Tarkan, 30 yıllık müzik kariyerinin sevilen çıktılarını canlı seslendirecek ve dinleyenlerine unutulmaz anlar yaşatacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen konser, ücretsiz olarak izlenebilecek.

Megastar Tarkan, coşkulu bir 9 Eylül kutlaması için bu akşam saat 21.00'de Gündoğdu Meydanı'nda sahnede olacak.



Fisher


Grammy adayı Avusturalyalı house müziğin dev isimlerinden Fisher, bu akşam İstanbul'da sahnede.

Grammy adayı, BBC Radio 1, Beatport ve Billboard birincisi, üst üste 2 yıl Tomorrowland'de en çok shazam'lanan parça olarak listelerden düşmeyen "Losing It"in yaratıcısı, İbiza ve Vegas'taki dünyanın en iyi kulüplerinde resident'lıkları ve "You Little Beauty", "Ya Kidding", "It's A Killa" gibi single'larıyla tüm listelerde birincilikleri zorlayan Avustralya'nın çılgın DJ'i Fisher, ilk kez Türkiye'de!

Müzik kariyerine başlamadan önce Dünya Eleme Serisi'nde profesyonel sörfçü olan Paul Nicholas Fisher, kariyerine DJ ikilisi Cut Snake'ten biri olarak başlar. Grubun diğer yarısını Leigh "Sedz" Sedley oluşturdu. İkili, profesyonel sörf devresinde seyahat ederken birlikte DJ'liğe başlar.

Fisher daha sonra solo devam etme kararı alır ve Fisher sahne adıyla house müzik parçaları yayınlamaya başlar. Haziran 2017'de Fisher ilk single'ı "Ya Kidding"i yayınlar, ardından Kasım 2017'de "Stop It" ve "Ya Didn't" parçalarını içeren EP, "Oi Oi" yayınlanır.

Temmuz 2018'de Fisher, ARIA Club Tracks Chart'ta bir numaraya ulaşan ve Billboard'un Hot Dance/Elektronik Şarkıları , Dance/Mix Show Airplay ve Dance Club Songs listelerinde ilk 50'ye giren "Losing It "i çıkarır ve bu şarkıyla ABD'de ilk sıraya kadar yükselir. "Losing It" ayrıca Fisher'a 2019 Grammy Ödülleri'nde "En İyi Dans Kaydı " dalında ilk Grammy adaylığını getirir.

Fisher öncesinde sahneyi ısıtmak için farklı isimlerin setin başında olacağı etkinlikte, Fisher saat 22.00'da Park Orman Sahnesi'nde.

Set Times:

17:00-18:30 Algın Özçelik b2b Emre Duman

18:30-20:00 Sertan Aksoy

20:00-22:00 Mahmut Orhan

22:00-00:00 Fisher



GALERİDE BUGÜN

Es Ver Ses Ver


Eserleri, çağdaş neo-minimal yontuda olağan her tür estetik kazandırılmış biçimselliğin ötesine giden sanatçı Günnur Özsoy'un "Es Ver Ses Ver" başlıklı metal heykel yerleştirme sergisi, İstanbullu sanatseverlerin uğrak noktalarından.

17'inci İstanbul Bienali paralel etkinlikler kapsamında ziyarete açılan, farklı renklerde metal heykel yerleştirmeleriyle kurgulanan sergi, galeri mekanını merkeze alarak sanayi sitesinde atölyeleri bulunan komşu esnaflarla etkileşim kurmayı hedefliyor.

Özsoy, kendi form anlayışını yansıtan metal levhaları komşu dükkanlara yerleştirip iş yerlerine gelen esnafların bu metal levhalara vurarak ses çıkartmalarını istiyor. Böylelikle bir arada sanayi bölgesinde üretim yapan insanlar arasında farklı bir iletişim şekli yaratmayı amaçlıyor. Bu ses verme haliyle Özsoy, hem sanayi bölgesinde bir arada üreten kişilerin birbirleriyle kuracakları bu etkileşimin nasıl olacağını merak ediyor. Hem de günümüzde dijitalleşen iletişim biçimlerine karşı farklı bir alternatif sunuyor.

Açılışı 7 Eylül'de gerçekleştirilen sergi, 15 Ekim'e kadar Pg Art Gallery'de izlenebilir.