Kültür Atölyesi 7 Ekim

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Amsterdam (2022) - David O. Russell

Silver Linings Playbook ve American Hustle yapımlarının yönetmeni David O. Russell'ın dev bir kadroyu bir araya getiren yeni filmi "Amsterdam" bugün vizyona girdi.

"Aşk, cinayet ve komplo zamanı" sloganıyla gösterime giren, yılın en iddialı filmlerinden 2022, ABD yapımı Amsterdam'ın senaryosu da Russell'a ait.

Başrollerinde Oscar ve Altın Küre ödüllü usta oyuncu Christian Bale, Akademi ve Altın Küre adayı Margot Robbie ve Tenet'teki performansıyla akıllara kazınan John David Washington'ın yer aldığı yapımın oyuncu kadrosunda Amerikan Sineması'nın dev ismi Robert de Niro, Bohemian Rhapsody'deki Freddie Mercury performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscarı'nı kazanan Rami Malek, son dönemin yıldız aktrislerinden Anya Taylor-Joy, Grammy ödüllü şarkıcı Taylor Swift, Chris Rock, Zoe Saldaña, Mike Myers, Michael Shannon, Timothy Olyphant, Andrea Riseborough, Matthias Schoenaerts ve daha birçok isim yer alıyor.

Filmin konusu:

1930'larda geçen hikâyede, tanık oldukları cinayetin zanlısı haline gelen ve Amerikan tarihindeki en çirkin entrikalardan birini ortaya çıkaran üç arkadaş anlatılıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında asker olan Burt Berendsen, Harold Woodman ve hemşire Valerie Voze’un yolu, askeri bir hastanede kesişir ve kısa sürede yakın arkadaş olurlar. Onların hayatı, bir cinayete tanık olmalarıyla bambaşka bir hal alır. Tanık oldukları ABD Senatörü Bill Meekins cinayetinin şüphelisi olarak görülen Burt, Harold ve Valerie, kendilerini korumak için davayı araştırmaya karar verir. Onlar gerçeği ararken, Amerika tarihini sonsuza dek değiştirebilecek büyük bir gizemi ortaya çıkarır.

Deadline Hollywood yazarlarından Pete Hammond, Amsterdam'ı Russell'ın en iyi eserlerinden biri olarak nitelendirdi, "karmaşık" senaryoyu, "benzersiz tasarlanmış" karakterleri, sinematografiyi, kostümü, prodüksiyonu ve müziği övdü.

RAFLARDA BUGÜN

Spartaküs - Lewis Grassic Gibbon

İskoç yazar James Leslie Mitchell takma adıyla Lewis Grassic Gibbon'un 1933 yılında kaleme aldığı romanı Spartaküs (Orijinal adı: Spartacus), günün yeni çıkan kitabı.

Baskısı Yordam Kitap tarafından gerçekleştirilen Spartaküs, Savaş Çekiç çevirisiyle okurla buluştu.

Tanıtım bülteninden:

Yunan köle Kleon, bir sabah erkenden kalkar, zincirlerinden kurtulur, efendisini öldürür ve göğsünde Platon’un Devlet’i saklı halde güneye, köle ayaklanmasının filizlendiği Capua’ya doğru yola koyulur. Ve hikâye başlar.

İ.Ö. 73’te Gladyatör Spartaküs önderliğindeki köle ayaklanması, çağlar boyunca haksızlığa ve baskıya karşı başkaldıranlara esin verdi.

İskoç edebiyatının en büyük yazarlarından Lewis Grassic Gibbon, bu tarihsel olayı zengin arka plan bilgilerine dayanarak romanlaştırıyor. Gibbon’un bu ünlü tarihî romanı, sömürülen ve baskıya uğrayanların tarihi olarak okunacak bir eser.

SAHNEDE BUGÜN

Alyoşa

Hayati Çitaklar'ın kaleme aldığı, Ahmet Mark Somers'in rejisörlüğünü üstlendiği "Alyoşa", bu akşam Başkent'te sahnede olacak.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankaralı izleyenleriyle buluşacak tek perdelik oyun, Türk gravür-grafik sanatçısı ve ressam Aliye Berger'i konu alıyor.

İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye konulan oyunda Alyoşa'ya Seray Gözler, Karl'a Berger Erhan Tuna, Fahrünnisa/Zeynep Oral'a Melike Durak Aras, Hoca Efendi/Niko Usta/Ara Güler/Aile Dostu Doktor/Hırsız'a M. Coşkun Ülgen, Füreyya Koral/Madam Manini'ye Meriç Akay, İzzet Melih Devrim/Metin (Yönetmen)/Davulcu'ya Burak Çağlar, Rahibe/Kokteyl Ziyaretçisi'ne Şebnem Bilgeer hayat veriyor.

Tanıtım bülteninden:

Siyah beyazın içindeki tonları başka hiçbir yerde bulamadığını söyleyip hayatı bir çocuk sevinciyle rengârenk gören, "İçtenlik öğretilmez, ne yaşamda, ne sanatta. Okulu yoktur. Ne isem o oldum. Yaşadığım, güzellikleriyle, acılarıyla, aşklarıyla, ölümleriyle, başkaldırışım ve baş eğmelerimle, umutlarım ve umutsuzluklarımla yaşadığım, benim olan dünyayı yansıtmak istedim yapıtlarımda. Ama en çok, tüm bunları kucaklayan ve adına hayat dediğimiz olaydan, serüvenden etkilendim. Aşkla yaşadım. Ölümler bile öldüremedi bu bendeki aşkı. Ve coşkuyla, aşkla, sevgiyle yarattım ne yarattımsa” cümlelerini hayatının merkezine alıp doğaya, güzelliklere ve ruha inanan, eteklerinin içine kelebekler dikip onları öpüştüren, eserlerini tülbentlere, kasap kâğıtlarına, çamaşırlarına basan, hiçbir "izm" ile sınırlanamayacak sanatı sayesinde bu ülkede kendisi olma, kendi gibi yaşama cesaretini göstermiş meraklı, öncü, düş dolu Aliye Berger’in fırtınalı yaşamına bir tanıklık, yaratıcı ve efsanevi kişiliğine saygı duruşu niteliğinde bir oyun Alyoşa.

Türkiye'nin önde gelen kadın sanatçılarından birinin hayatına ışık tutan Alyoşa, bu akşam saat 20.00'de Küçük Tiyatro'da.

Fatma Turgut

Başkent'te bu akşam Fatma Turgut rüzgârı esecek.

Dillerden düşmeyen şarkılarıyla başarıyı yakalayan şarkıcı Turgut, Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankaralı müzikseverlerle buluşuyor.

2007 yılında Model isimli rock müzik grubuyla büyük kitlelere ulaşan Turgut, grupla birlikte "Perili Sirk", "Diğer Masallar" ve "Levla’nın Hikayesi" isimli 3 albüm yayınlar. Sertab Erener ve Demir Demirkan ile birlikte çalışma fırsatı bulduğu "Diğer Masallar" albümünde yayınlanan "Değmesin Ellerimiz" ve “Pembe Mezarlık” şarkıları ülke çapında büyük ilgi görür.

Sanatçı, Sabri Tuluğ Tırpan’ın Kahraman Türk Kadınları Oratoryosu'nda solist olarak yer alır. Yine Tırpan’ın Rock Antolojisi projesinde solistlik yapar. Kariyeri boyunca birçok reklam müziği seslendirir. 2018 yılında piyasaya sürülen ilk albümü “Elimde Dünya” ile ses getiren Turgut, solo kariyerini sürdürmeye devam ediyor.

Festival kapsamında ücretsiz gerçekleştirilecek konser için Fatma Turgut, bu akşam saat 20.00'de Gençlik Parkı'nda sahnede olacak.

GALERİDE BUGÜN

Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?

İstanbullu sanatseverler bugün, Antik Yunan mitolojisinden Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşk mitinden hareketle kurgulanan "Ben Kimse. Sen de Mi Kimsesin?" başlıklı grup sergisinde buluşuyor.

Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği, 44 sanatçının 120'ye yakın eserini bir araya getiren sergide izleyici karşısına çıkan eserler, yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün sanatsal ve toplumsal dinamiklerinin ışığında yorumluyor.

İsmi Emily Dickinson’ın "Ben Hiç Kimseyim! Sen Kimsin?" şiirinden esinle hayata geçirilen sergide, izleyicinin görsel, işitsel ve dokunsal boyutların iç içe geçişini deneyimlemesi hedefleniyor.

Eserlerin arasında, ödünç alınanların yanı sıra Vehbi Koç Vakfı desteğiyle bu sergi bağlamında çeşitli mecralarda üretilen yapıtlar da yer alıyor.

Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin?, bir yandan çağdaş dünyada karşılaşılan yansıma ve yanılsama sorunsalları hakkında düşünme fırsatı sunarken öte yandan tarih boyunca defalarca ele alınan beden, var oluş/yok oluş, kimlik, ayna, gölge, iz gibi ögelerin çağdaş sanattaki yorumlarını ortaya koyuyor.

Açılışı 14 Eylül'de gerçekleştirilen sergi, 12 Şubat 2023'e kadar Meşher'de izlenebilir.