Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kültür Atölyesi 5-6 Kasım

5-6 Kasım 2022 - Bu hafta sonunun filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE HAFTA SONU

Mahalleden Arkadaşlar (2019) - Selçuk Aydemir


Çalgı Çengi, Düğün Dernek yapımlarıyla kitleleri güldüren Selçuk Aydemir'in yeni komedisi "Mahalleden Arkadaşlar", hafta sonunun vizyon filmi.

2019, yerli yapım komedinin senaryosu Aydemir'in 2015 yılında kaleme aldığı aynı adlı kitaptan uyarlandı.

Filmin başrollerinde Nurgül Yeşilçay, Alper Kul ve Murat Akkoyunlu yer alıyor.

Filmin konusu:

90’lı yıllarda geçen nostalji dolu sıcak bir aile filmi olan Mahalleden Arkadaşlar, küçük bir mahallede yaşayan Selçuk adındaki bir çocuğun hayatına odaklanıyor. İdolü olarak gördüğü İsmet’in gözüne girip, çetesine katılmak isteyen Selçuk, bu amaçla yakın arkadaşlarıyla birlikte bir çete kurar. Mahallenin altını üstüne getiren Selçuk ve arkadaşları, bu süreçte kendilerini türlü maceraların içinde bulur.



RAFLARDA HAFTA SONU

Onca Yoksulluk Varken - Romain Gary


Goncourt Edebiyat Ödüllü Fransız yazar Romain Gary'nin 1975 yılında kaleme aldığı ödüllü romanı "Onca Yoksulluk Varken" (Orijinal adı: La vie devant soi), hafta sonunun yeni çıkanı.

Baskısı Sel Yayıncılık tarafından gerçekleştirilen kitap Işık Ergüden çevirisiyle okurla buluştu.

Tanıtım bülteninden:

Paris'in bir kenar mahallesinde, fahişelerin sersefil çocuklarına bakarak geçimini sağlayan Madam Rosa'nın, şefkate ve ilgiye hasret küçük Momo'yla kurduğu derin bağın çocuğun gözünden tüm gerçekliğiyle aktarıldığı Onca Yoksulluk Varken, sıcak bir yuva özlemiyle kavrulsa da sokaklara yazgılı olanların hüznünü anlatır.

Annesine duyduğu yoğun sevgi ve bağlılığı Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı'da dokunaklı biçimde aktaran Romain Gary'nin, sözü Momo'ya bırakması bu nedenle hiç de şaşırtıcı değildir. Bu sağlam ilişkiden, kendi köklerinden güç alan Gary, göçmenler, kâğıtsızlar, firariler, suçlular; "olağan şüphelilerle" örülü, çetin fakat korunaklı bir dünyanın yüksek seslerinin ortasında atan küçük bir kalbe kulak verir. Yahudi soykırımından sağ kurtulan emekli fahişe Rosa'yla göçmen Momo'nun hikâyesini, yersiz yurtsuzluğu, kuşaklararası uçurumu ve savaş travmalarını tüm yalınlığıyla kurgusunun merkezine alan Gary, sarsıcı olduğu kadar sansasyonel bir romana imza atar.

Yaşamı boyunca farklı seslerin ve personaların ardında kalemini sağaltan, Fransız yazınının oyunbaz ismi Romain Gary, sahibine sağladığı uluslararası ünün yanı sıra mevzuatının katılığıyla da nam salmış Goncourt Edebiyat Ödülü'ne Cennetin Kökleri'yle layık görülmesinin ardından, özgünlüğünü ve yaratıcılığını kaybettiği eleştirisi üzerine bu kez Émile Ajar mahlasıyla yazdığı Onca Yoksulluk Varken'le aynı ödülü ikinci kez kazanır ve gizemi ancak yıllar sonra, intiharının ardından çözülen bu oyunla jüriyi, eleştirmen ve okurları şaşkına çevirerek edebiyat tarihine damgasını vurur.



SAHNEDE HAFTA SONU

Dr. Jekyll ile Bay Hyde


İskoç romancı Robert Louis Stevenson'ın 1886'da yayımlanan "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ın Tuhaf Vakası" (Orijinal adı: Strange Case of Dr Jekyll and Mr Hyde) adlı romanından Amerikalı oyun yazarı Jeffrey Hatcher tarafından uyarlanan "Dr. Jekyll ile Bay Hyde" (Orijinal adı: Dr. Jekyll ve Mr. Hyde), bu cumartesi Başkentli izleyicisiyle buluşuyor.

Ankara Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu oyunda yönetmenliği Ünsal Coşar, çeviriyi Şükran Yücel üstleniyor.

Gökhan Kutum, Sibel Günday Karpuzcu, Barbaros Efe Türkay ve Kıvanç Bozkır başrolleriyle seyircisiyle buluşan oyun, 16 kişilik geniş oyuncu kadrosuyla sahnede.

Oyunun konusu:

1800'lerde İngiltere'de geçen oyun, toplum içinde saygın bir yeri olan bilim insanı Dr. Henry Jekyll'ın bir deney yapmaya karar vermesi ve bununla birlikte gelişen beklenmedik olayları konu alır. Kişilik bölünmesini konu edinen Dr. Jekyll ve Bay Hyde, iyi-kötü, güzel-çirkin, şeytan-melek gibi zıt vasıfların insanda aynı anda bulunabileceğini, Dr. Jekyll'ın kendi kişiliğinin iyi ve kötü yanlarını birbirinden ayırmak istemesiyle ortaya koyar.

Dr. Jekyll ile Bay Hyde cumartesi akşamı, saat 20.00'de Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde.



Gökhan Türkmen


Cumartesi akşamı İstanbul'da Gökhan Türkmen rüzgarı esecek...

2005 yılında amatör olarak seslendiği "Büyük İnsan" adlı parçasıyla Youtube'da beş milyondan fazla dinlenen Gökhan Türkmen, Sosyal mecralarda şarkılarını paylaşırken bir yandan da barlarda sahne almaya devam etti ve bu sırada albüm teklifi aldı. 2008 yılında Büyük İnsan adını verdiği ilk albümünü yayınladı. İlk albümüyle büyük ses getiren sanatçı, ülke çapında tanınmaya başladı.

"7" isimli son albümünü 2021 yılında yayınlayan Gökhan Türkmen, hafta sonunun ilk gününde İstanbul'da müzikseverlerle olacak.

Aşk şarkılarının başarılı yorumcusu Gökhan Türkmen 5 Kasım Cumartesi akşamı, Dorock XL Venue Taksim Fitaş sahnesi'nde gerçekleştirilecek konser için saat 22.30'da dinleyicisiyle buluşacak.



GALERİDE HAFTA SONU

Ankara Kumbaram


Ankaralı sanatseverlerin bu hafta sonu, kültür-sanat durağı, küratörlüğünü seramik sanatçısı Füsun Kavalcı’nın üstlendiği "Ankara Kumbaram" başlıklı karma sergi.

Kavalcı, altı kuşak öğrencilerinin eserlerinden oluşan serginin doğuşunu şöyle anlatıyor:

“Bazen gazetedeki bir fotoğraf, bazen bir an, bazen çocukluk, bazen geçmiş zaman, bazen gelecekteki bir hayal, bazen yaşadığın şehir, bazen bir cümle, bazen bir şiir, bazen okuduğun bir kitap ve bunların sendeki izleri bir sanatsal projeye zemin hazırlar.

Müze Kumbaram’a öğrencilerimle ziyaretimizde; müze ekibinin, klasik müze anlayışından çok farklı, sıra dışı yaklaşımı ve ilerinin çağdaş müze bakış açısına güzel bir örnek olan, bizlerle yaptığı etkinliğin… bendeki izi… Ankara Kumbaram sergisine vesile oldu.

Müze Kumbaram’daki etkinlik, bizlere biriktirmenin esas hayal gücümüzle paralel olduğunu gösterdi. Biriktirmek, ilginç kişisel bir serüven ve sonsuz bir bakış açısı. Bazen bilerek bazen farkında olmadan biriktiririz.

Bu sergide yaşadığımız ya da öğrenci olduğumuz şehirde farkında olmadan biriktirdiklerimiz bir sanat projesine dönüştü. Ve 25 yılı aşkın bir süredir farkındalık yaratmak için öğrencilerimle birlikte yaptığım sanat projelerine bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Ama bir farkla…

İlk ve son mezun ettiğim öğrencilerim olmak üzere yetiştirdiğim tam 6 kuşak öğrencilerimin bir arada olduğu bir sergi bu.

On sekizli, yirmili, otuzlu, kırklı, ellili yaşlarda öğrencilerimle bir şeyi birlikte biriktirmişiz; Ankara’yı…"

Açılışı 7 Ekim'de gerçekleştirilen sergi, 7 Kasım'a kadar Fikret Otyam Sanat Merkezi'nde izlenebilir.