Kültür Atölyesi 4 Ekim

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Yanlış Anlama 2 (2022) - Aykut Taşkın

2017 yılında vizyona giren Yanlış Anlama'nın devam filmi "Yanlış Anlama 2", günün vizyon filmi.

2022, yerli yapım bir komedi filmi olan Yanlış Anlama 2'nin yönetmenliğini Aykut Taşkın üstleniyor.

Filmin başrollerinde ödüllü oyuncu Cemal Hünal, usta oyuncu Yılmaz Gruda ve Azeri oyuncu Gulshan Huseynli yer alıyor.

Filmin konusu:

Ününe fazlasıyla düşkün Ceyhun Şef, onu çocuk yaşta yanına alıp bildiklerini öğreten Ahmet Usta ve onların yanından hiç ayrılmayan Fazıl, her şeye yeniden başlamak için Bakü’ye giderler. Azerbaycan’ın en eski restoranında annesinin mirasını devam ettiren Aydan Şef, Ahmet Usta’nın yardımıyla annesinin tarifini bulmaya çalışırken, Ceyhun Şef, Azerbaycan’ın geleneksel lezzetlerini keşfederek yepyeni bir aşçılık yolculuğuna çıkar. İstanbul’un en seçkin restoranından, Bakü’nün ara sokaklarındaki eski bir restorana uzanan bu hikâyede, izleyicileri bol bol kahkaha ve aşk bekliyor.

RAFLARDA BUGÜN

Jale İnan - Orhan Bahtiyar

Edebiyat tutkunu romancı ve biyografi yazarı Orhan Bahtiyar'ın yeni kitabı "Jale İnan", okurla buluştu.

İnkılap Kitabevi tarafından baskısı gerçekleştirilen kitap, Türkiye'nin değerli bilim insanlarından Jale İnan'ın hayatının bir panoramasını sunuyor.

Tanıtım bülteninden:

Oğuz Atay, 1970’li yıllarda çok saygı duyduğu hocası Prof. Dr. Mustafa İnan’ı, eşi Prof. Dr. Jale İnan’ın ricası üzerine, biyografik bir romanın başkahramanı yaptı.

Jale İnan’ın arzusu "Bir Bilim Adamının Romanı" ile yoksul bir Anadolu çocuğunun istediğinde neler başarabileceğini herkese göstermekti.

Oysa o, çok daha zor olanı başarmış, kadının henüz adının bile geçmediği yıllarda Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olarak profesörlük unvanını almıştı.

Şimdi bir romanın başkahramanı olma sırası onda! Orhan Bahtiyar, Bir Bilim Kadınının Romanı’nı yazdı. Jale İnan’ın yaşamını satırlarına alan Bahtiyar, toprağın altından küçücük elleriyle bir tarih çıkaran bu dev kadını, Atay’ın izinden giden kalemiyle akıcı bir dilde anlatıyor.

Jale İnan’ın küçük bir çocukken arkeolog babası Aziz Ogan’ın peşinden gittiği kazılarla başlayan arkeoloji aşkı, gün yüzüne çıkardığı Perge ve Side antik kentleriyle taçlanıp insanlığa bir miras olarak kalıyor.

Biyografik romanların sevilen yazarı Orhan Bahtiyar, elinizdeki kitabı Büyük Usta Oğuz Atay’a saygıyla sunuyor.

SAHNEDE BUGÜN

Godot'yu Beklerken

20'nci yüzyıl deneysel edebiyatının en önemli isimlerinden postmodernist kalem Samuel Beckett'ın 1949 yılında kaleme aldığı ve en önemli eseri olarak kabul edilen "Godot'yu Beklerken" (Orijinal adı: En attendant Godot), prömiyeriyle bu akşam Başkent'te sahnede.

Ankara Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu oyun, Ferit Edgü çevirisi ve Cem Emüler rejisiyle izleyicisiyle buluşuyor.

Sahnede, Vladimir'e Özgür Öztürk; Estragon'a Ulaş Ersoy; Pozzo'ya Orhan Özyiğit ve Lucky/Çocuk'a Koray Alper hayat veriyor.

Oyunun konusu:

Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları Vladimir ve Estragon, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışır. Her gün yinelenen bu ritüelde bellek, işlevini yerine getiremeyince de gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlar. Eser, eylemsizliklerine yenilmiş insanların, Godot adında ne olduğu bilinmeyen bir kimse veya "şeyi" beklemelerini konu alan en önemli absürt tiyatro eserlerinden biridir.

Bir Fransız klasiği olan Godot'yu Beklerken, Ankaralı tiyatroseverler için bu akşam saat 20.00'de Akün Sahnesi'nde.

Hadi gidelim... Gidemeyiz... Neden? Godot'yu bekliyoruz...

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Türkiye-Japonya Dostluk Konseri

Uzak Doğu'nun iki büyük müzik insanı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'yla müzik dolu bir akşama imza atmak için Ankara'da.

Japon Şef Seiji Mukaiyama ve Şef Etsuya Kitaniv; Elnara Kerimova şefliğinde TRT Ankara Radyosu Çoksesli Korosu eşliğinde müzikseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatacak.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen etkinlikte, Soprano Nazlı Alptekin, Bas Hasan Alptekin ve Halit Mızraklı anlatıcı olarak sahnede olacak.

Programda dünyaca ünlü orkestra şefi Mukaiyama'nın Ertuğrul Firkateyni mürettebatına ithafen bestelediği “Ertuğrul’un Yolculuğu” dinleyicilerle buluşacak.

Yine Şef Mukaiyama'nın bestelediği “Hamaguchi Goryo” parçası konser kapsamında Türkiye’de ilk kez seslendirilecek.

Konser, 20.00'de CSO Ada Ankara'da başlayacak.

GALERİDE BUGÜN

Sarmaşık / Ivy

İstanbullu sanatseverlerin bugünkü kültür-sanat durağı şehrin üç farklı noktasına yayılan "Sarmaşık/Ivy" başlıklı karma sergi.

Küratörlüğünü Başak Şenova'nın üstlendiği sergide; Heba Y. Amin, Omar Barquet, Burçak Bingöl, Yane Calovski, Ramesch Daha, Memed Erdener, Didem Erk, Fatoş İrwen, Zeynep Kayan, Azade Köker, Bronwyn Lace, Marcus Neustetter, Cristiana de Marchi, Larry Muñoz, Maarit Mustonen, Egle Oddo, Erkan Özgen, Bochra Taboubi, Cengiz Tekin, Simon Wachsmuth ile Verena Miedl-Faißt/Nirual Kenabru'nun yapıtları yer alıyor.

Türk ve yabancı sanatçıları bir araya getiren Sarmaşık'ın kavramsal çerçevesinin çıkış noktası, Alexís O. van Tlön tarafından kaleme alındığı düşünülen bir el yazmasında “sarmaşık” üzerine geçen bir pasaj.

Viyana merkezli enstitü Institut für außergewöhnliches Archivwissen Wien tarafından yakın zamanda keşfedilip gün ışığına çıkarılan el yazmasındaki pasaj, sarmaşık kelimesinin Arapçadaki “asheka” telaffuzunun, Türkçedeki “aşk” (aşırı ve şiddetli aşk) kelimesinin köküne dönüşümünü detaylandırır.

Metnin mantıklı olduğu kadar şiirsel düşünce örgüsünde van Tlön, “Sarmaşık çevrelediği ağacın suyunu emer, kurutur, zayıflatır. Bazen aşırı sevgi âşığın hayatla bağlantısını kesmesine, âşığı solmuş bir bitki gibi yorup kurutmasına sebep olur” diyerek başlar. Ardından, kurduğumuz güçlü bağların hayatta kalmak için nasıl hayati öneme sahip olabileceğine, bir “bitkinin” yaşam için nasıl bir direnç sembolü olabileceğine dair satırlarla devam eder. Bu düşünceyi “harabeler” üzerine kurduğu bağlantılarla zenginleştirir.

Tlön’e göre bir zamanlar yaşananların en güçlü göstergelerinden biri olan harabeler, geçicilik duygusunu sabitler. Harabelerin yaşamı geride kalana bağlayan tek yoldaşıysa sarmaşıktır.

Sergi, bir sarmaşığın eş zamanda ve mekânda var olan çoklu anlatılara, bakış açılarına, varlıklara ve gerçekliklere ayrılan dallarını, esrarengiz ve paradoksal çağrışımlarını takip eder.

Zilberman İstanbul, Zilberman-Project Space, Zilberman Selected olmak üzere üç mekânda yer alan işler, mekânsal, zamansal, bölgesel ve zihinsel paylaşımlar aracılığıyla birbirine bağlanır. Bu bağlantılar aracılığıyla, mekânlar şehrin farklı bölgelerinde birbirlerine çapraz referanslar verir.

Açılışı 14 Eylül'de gerçekleştirilen Sarmaşık, 1 Aralık tarihine kadar Zilberman Gallery'nin üç mekanında görülebilir.