Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kültür Atölyesi 3 Ağustos

3 Ağustos 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Bir Nefes Daha - When I'm Done Dying (2020) - Nisan Dağ


En İyi Yönetmen ödüllü, Nisan Dağ'ın solo olarak gerçekleştirdiği ikinci uzun metraj filmi "Bir Nefes Daha", Blu TV'nin gösterimde olan filmlerinden.

2020, Almanya-Türkiye ortak yapımı filmin başrollerinde Hayal Köseoğlu, Oktay Çubuk ve Müfit Kayacan yer alıyor.

İlk filmi "Deniz Seviyesi" ile 15'inci Milano Uluslararası Film Festivali'nde ve 21'nci Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödüllerini kazanan Dağ, senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği yeni filminde de büyük başarı elde etti. Tallinn Black Nights Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülü alan filmin toplam 8 ödülü ve 5 adaylığı bulunuyor.

Filmin konusu:

Film, İstanbul'un çetin mahallesi Karaçınar'da yaşayan 19 yaşındaki rapçi Fehmi'nin hikâyesini anlatıyor. Fehmi'nin uyuşturucu bağımlılığı, müzik konusundaki yeteneğine rağmen, hem kendisinin hem de grubunun geleceğini tehlikeye atar. Kendisinden 6 yaş büyük zengin bir kadın olan Devin ile tanışması, sanatının özgürleşmesine imkan sağlayacak, ancak onu zehirli bir aşk ilişkisine götürecektir. Eski bir DJ olan Devin, onu bu bağımlılıktan çekip çıkarmaya çalışırken kendisinin de Fehmi'nin içsel savaşının içine sürüklendiğini fark eder.

Bir Nefes Daha, Türk sineması için deneysel kabul edilebilecek animasyon sahneleri, zorlama olmayan çevre anlatışı, gerçekçi üslubu ve şehrin sokak kültürünü gözler önüne sermesiyle çekici bir film. Başrol oyuncuları Oktay Çubuk ve Hayal Köseoğlu’nun genç sevgilileri canlandırırken tutturdukları kimya da bu realizme katkı sağlıyor.


RAFLARDA BUGÜN

Manuel’in Kitabı - Julio Cortázar


Arjantin'in en büyük yazarlarından ve Latin Amerika Patlaması'nın kurucularından biri olan Julio Cortázar'ın 1973 yılında kaleme aldığı "Manuel'in Kitabı (Orijinal adı: Libro de Manuel), yeni çıkanlar raflarında.

Everest Yayınları tarafından basılan kitabın İspanyolca aslından çevirisi Süleyman Doğru tarafından yapıldı.

Tanıtım bülteninden:

“(…) Yıllardır Latin Amerika’nın sorunlarıyla ilintili metinler kaleme alan biri olmama rağmen roman ve öykülerimde o sorunlardan hiç bahsetmiyor ya da yüzeysel bir biçimde değiniyordum; şimdi burada nehrin iki kolu birleşti, ama bu hiç kolay olmadı, nitekim kimi karakterlerin karmaşık ve çalkantılı çizgisi bunu gözler önüne seriyor.”

20'nci yüzyıl edebiyatının en özgün isimlerinden Julio Cortázar’ın Manuel’in Kitabı romanı, 1973’te ilk yayımlanışından itibaren yazarın diğer yapıtlarından ayrılan çizgisiyle tartışmalara yol açtı. Manuel, Paris’te yaşayan Latin Amerika kökenli bir bebek adına bir kitap yaratanlar, ona daha iyi ve daha eğlenceli bir dünya kurmak isteyen büyüklerdir. Latin Amerika’nın o dönemdeki politik durumuna odaklanan bu deneysel siyasi romanda kahramanlar -hem Manuel hem okurlar için- dünyadaki buhranı gerçek gazete kupürleri ve kaynaklarla ortaya koyarken, estetik arayışların ve devrimci hareketlerin bir boyutu da gözler önüne serilir. Cortázar’ın politik düşüncesini ve edebi çalışmalarını bir arada anlamak için eşsiz bir deneyim.

Manuel'in Kitabı, Cortázar'ın estetik arayışlarının ve o yılların devrimci hareketlerine olan ilgisinin tartışmalı bir sentezi. Roman, seksek karakterlerinin ve temalarının, sorunlu bir dünyanın aciliyetlerine ve coşkularına doğru doğal olarak yer değiştirmesi olarak okunabilir. Ama Cortázar'ı 20'nci yüzyılın edebi panoramasında benzersiz ve tekrar edilemez bir yazar yapan tüm fantezi, kaygısızlık ve tazelik bu temel romandan doğuyor.

Cortázar'ın açıkça siyasi olan tek romanı, Arjantin'de ve Latin Amerika'nın başka yerlerinde artan siyasi baskı ve şiddete doğrudan bir yanıt olarak yazılmıştır. Medici Ödülü'nü almasına rağmen, yazarın kendisi tarafından "kitaplarımın en kötüsü" olarak tanımlandı. Cortázar, Latin Amerikalı bir diplomatın kaçırılmasına yönelik bir komplonun ortaya çıkışını anlatırken, Latin Amerika'daki siyasi durumla ilgili çağdaş gazete açıklamalarından yeniden üretilen bir dizi haber makalesini metne dahil ediyor.


SAHNEDE BUGÜN

The Rabbit Followers


Tek bir sahnede iki şovu bir arada izlemek isteyen Ankaralılar için ikisi bir arada bir deneyim "The Rabbit Followers"ın sihirbazlık ve stand-up gösterisi bu akşam sahnede.

Komedyen Erdal Okan Sayan'ın stand-up'ı ve Sihirbaz Sinan Dirican'ın sihir numaralarıyla ikili seyircisiyle buluşuyor.

Tanıtım bülteninden:

"Neptün ile Satürn yan yana geldiğinde sahne ışıkları yanar. Bir sihirbaz ve bir komedyen şehre iner. Büyüleyici, kahkahalarla dolu bir deneyim için sizlerleyiz!"

Şaşkınlık ve eğlenceyi bir arada yaşatan bu deneyim için Sayan ve Dirican, saat 20.30'da Yenişehir Kültür Merkezi sahnesinde olacak.


Ozbi


Türk rap müziğinin sevilen isimlerinden Ozbi, hafta ortasını canlandırmak için bu akşam Ankaralı dinleyenleriyle buluşuyor.

Rap dünyasında üretim yapan sayısız müzisyenle tanıştığımız şu son birkaç yılda ön planda olan isimlerden olan Ozbi, yine kendine has tarzı ve çok konuşulacak canlı performansıyla bu akşam Ankara'da sahnede.

İstanbullu müzisyen Onur Dursun'u, "Ozbi" mahlasını kullanarak yaptığı kayıtlarla tanıdık. Aslında sadece rap türüne değil birçok farklı türe de girebilecek şarkılarıyla karşımıza çıkan Ozbi bugüne kadar Melek Mosso'dan Gülce Duru'ya; kült sinema filmi Kaybedenler Kulübü'nün müziklerinden Murathan Mungan'ın birçok farklı ismi ağırladığı "2020 Model" albümüne kadar geniş bir yelpazede üretimlerini sürdürüyor.

Ozbi, Gezi Parkı döneminde "Asi" isimli parçasını yayınlar. İlk solo albümü "Halk Edebiyatı"nı 2014 yılında çıkarır. Ardından 2016 yılında Gülce Duru ile birlikte Rakılı Live serisini başlatır. Serinin ilk albümü 2016'da, ikincisi 2017'de yayınlanır. 2018'de "Serserilik ve Şiir" isimli albümünü çıkarır.

Şanışer'in 6 Eylül 2019'da yayınlanan ve birçok sanatçıyla birlikte gerçekleştirilen Susamam isimli projede yer alan Ozbi, Murathan Mungan'ın onuruna yapılan 2020 Model albümünde Murathan Mungan ile birlikte "Gecenin Eldiveni" isimli parçayı seslendirir.

7 Ağustos 2020'de yeni doğan kızı için 3 şarkıdan oluşan "Dünya'm 20:24" adlı albümü çıkarır.

Ozbi Ankaralı dinleyenleri için saat 21.00'de, 6:45 Kaybedenler Kulübü sahnesinde olacak.


GALERİDE BUGÜN

Yolda 2

 

İstanbullular, sezonun 4'üncü sergisini gerçekleştiren Atelier Marvy'de bugün "Yolda 2"yi izleyebilirler.

Kezban Arca Batıbeki, son dönemde dünyada yaşanan pandemi sürecinde ele aldığı ve kişisel hafıza arkeolojisi içinde ortaya çıkardığı fotoğraflarında, deneyimin kendisini bir görme/bakma biçimine çeviriyor. Sanatçı, yıllar içinde çıktığı yolculuklarda biriktirdiği anları yine kendine özgü yöntemiyle manipüle ederek dijital-kolaj sinematografik fotoğraflar olarak ortaya çıkarıyor. Ancak bu sahnelerde ve kompozisyonlarda izlenen her bir imge, seçilen ögelerin gelişigüzel yeniden düzenlenmesi değil, sanatçıya özgü bir iç görüşün ifadesi olarak kendine yer buluyor.

Batıbeki’nin yolculuklarında çektiği fotoğrafların her biri, birer hafıza andacı olarak işliyor. Çünkü “Yol”, dünyayı anlamlandırmanın bir şekliyse, Batıbeki’nin yolları ne ezoterik bir aydınlanmanın metaforu ne de duygusal ya da simgesel katılımı zorunlu kılan bahşedilmiş birer şifre. Ama bir tür “merakı” talep ediyor ve bu merak, “yol” ve “hafıza” ilişkisinde yalın bir keşif coşkusu taşıyor. Çünkü, kişinin hatırlama/anımsama mekanizması, bir şeyi nasıl yaşadığıyla ilgili olmaktan ziyade onu nasıl kaydettiği ve o kaydedileni nasıl yorumlayarak “güncelleme” yaptığıyla ilişkili görülüyor. Hafıza için mekân, hatırlama için zaman ne ise Kezban Arca Batıbeki için de onun fotoğraflarının amacı, mekân ve zamanı doğrudan deneyimleyebilmemizin yolunu açmak. Batıbeki’nin fotoğraflarında zamanın ve mekânın sabitlendiği o hareketsiz dünya, kendini izleyiciden bağımsız bir biçimde sunuyor.

29 Temmuz'dan bu yana kapıları açık olan sergi, 23 Eylül'e kadar izlenebilir.