Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

Kültür Atölyesi 29 Ağustos

29 Ağustos 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

After Ever Happy - After: Mutluluk (2022) - Castille Landon


İlk olarak Wattpad'de yayınlanan, büyük ilgiyle karşılandıktan sonra baskısı yapılan After Serisi'nin 4'üncü filmi "After Ever Happy", sinemalarda.

Anna Todd tarafından 2015'te yazılan serinin uyarlaması olan filmin senaryosu Sheron Soboil tarafından kaleme alındı. Yapımın yönetmenliğini ise Castille Landon üstleniyor.

2022, ABD yapımı After Ever Happy, tüm dünyayla aynı tarihte Türkiye'de de vizyona girdi.

Filmin başrollerinde Josephine Langford, Hero Fiennes Tiffin ve Louise Lombard yer alıyor.

Filmin konusu:

Tessa ile Hardin, pek çok zorlukla karşılaşmış olsalar da ilişkileri iyice güçlenmiştir. Aileleriyle ilgili gerçek gün yüzüne çıkınca birbirlerinden düşündükleri kadar farklı olmadıklarını anlarlar. Ne Tessa artık o üniversiteye giden saf ve tatlı kızdır ne de Hardin Tessa'nın aşık olduğu o zalim çocuktur.

After: Mutluluk, ilişkilerinin dönüm noktasında olan Tessa ve Hardin'in hikayesini konu ediniyor. Annesinin düğününden sonra Londra'da kalan Hardin, iyice karanlığa gömülür. Seattle'a dönen Tessa ile yaşdığı sorunlarla mücadele etmeye çalışır. Bir dönüm noktasında olan Tessa ve Hardin, ilişkilerini ayakta tutmak için çabalasa da onların öncelikle kendilerine odaklanmaları gerekir. Kader, onların yeniden bir araya gelmesini sağlayacak mıdır?



RAFLARDA BUGÜN

Kalbimi Beşe Kur - Simon Stephenson


Ödüllü Amerikan yazar ve senarist Simon Stephenson'un 2020 yılında yayımlanan ilk romanı olan "Kalbimi Beşe Kur" (Orijinal adı: Set My Heart To Five) isimli bilim kurgusu, Türkçe baskısıyla raflarda.

Martı Yayınları tarafından basılan kitabın İngilizce aslından Türkçe çevirisi Serpil Oy Pamukkale tarafından yapıldı.

Tanıtım bülteninden:

Ben bir robottum ve mutluydum!

Kalbi dolu bir ekmek kızartma makinesiydim!

Mekanik bir pompadaki gibi bir kalbi kastetmiyorum!

Mecazi bir duygu kovasındaki bir kalpten bahsediyorum!

Mutlu, küçük kalbimi beşe kurun!

Jared, Michigan’ın küçük bir kasabasında diş hekimi olarak çalışmaktadır. Hayatı tamamen normal denebilir; bir şey hariç… O, gerçek bir insan gibi görünmek ve davranmak için insan DNA’sıyla tasarlanmış bir robottur.

Bir gün, nostaljik film gösterimi sırasında Jared gözlerinin çevresinde bir gariplik hisseder. Robotların hissedemeyeceğini herkes bilir ancak ışıklar açıldığında bu ilginç robot ağladığından emindir. Kafası karışmıştır, neler olduğunu anlamak için daha fazla eski yapım film izlemeye karar verir ve bu süreç, varlığını yükselten duygusal bir uyanışa yol açar. Görünüşe göre Jared gerçekten de bir insan gibi hissedebilmektedir. Bir dizi duygunun üstesinden gelen ve yakın bir sıfırlamayla karşı karşıya kalan Jared, gerçek bağlantılar kurmaya kararlı bir şekilde yola çıkar. Onu yaratan programcıyı, yani annesini bulmak için can atmaktadır. Dünyayı değiştirecek bir senaryo yazmayı dahi hayal etmektedir, hatta bu sırada âşık bile olmuştur. Duygu Çarkı bile, içinde bulunduğu duygusal mayın tarlasında ona rehberlik edemez hale gelir. Hissedebilen bir robot, kaçınılmaz olarak tehlikeleri de beraberinde getirebilir ve Jared’ın yeni hayatı başlamadan sona erebilir.



SAHNEDE BUGÜN

Portakallı Kek


Haftayı kültür ve sanatla açmak isteyen İstanbullular için "Portakallı Kek", bu akşam sahnede.

Çağla Canbaz tarafından kaleme alınan oyun, Serdar Saatman rejisörlüğünde tiyatroseverlere sunuluyor.

Yağmur Anaz'ın tek kişilik performansıyla sahnelenen oyunda, seçimlerimizin dışındaki hayatlarımızla başa çıkmaya çalışırken en olmadık yerde yaşadığımız bir yüzleşme hikâyesi anlatılıyor.

Tanıtım bülteninden:

Hiçbir yemeği yapmayı bilmemesine rağmen ulusal kanalda bir yemek programını sunan Jülide canlı yayında kendini bir anda amansız bir mücadelenin içinde bulacaktır. Portakallı kek pişirmeyi deneyecektir. Yumurtalar kırılıp, şekerler çırpılırken Jülide, tüm aile sırlarını milyonların önünde anlatmaya başlar. Tüm bunlar yaşanırken fırında portakallı kek gerçekten pişer. Tazecik pişen bir kekin kokusu televizyon stüdyosunu sararken Jülide, geçmişe bir yolculuk yapar. Canlı yayın sırasında, çocukluğu boyunca anne ve babasının o zamanlar çok sıradan gibi görünen davranışlarının, sözlerinin yetişkin Jülide’nin duygusal ve sosyal yaşamına etkilerine şahit oluruz. O da birçoğumuz gibi, onu seven bir ailede yetişse de aslında ihmal edilmiş bir çocuktur. İhmal edilen, “görülmeyen” Jülide çocukluğunun kokusu olan portakallı kekin kokusunu içine çeker. Ama asıl soru; Acaba içindeki boşluk portakallı kekin kokusuyla dolacak mıdır?

Hayat, seçimler, aile kavramı gibi büyük meseleleri bir kek üzerinden düşündüren oyun, İstanbullu izleyicisi için saat 21.00'de Kadıköy Özgürlük Parkı Tepe Sahne'de olacak.



Uriel Herman


İsrailli caz sanatçısı ve piyanist Uriel Herman bu akşam Bodrum'da dinleyicisiyle buluşuyor.

Caz piyanisti ve bestecisi Uriel Herman, son 5 yıldır dünya çapında performans sergiliyor. Sesi, karmaşık orta doğu ritimleri ve melodileri ustalığıyla yetiştirdiği klasik piyanodan geliyor. Uriel, festival merkezindeki sakin Deniz Sahnesi'nde solo piyano konseri için bu akşam Gümüşlük'te.

7 Yaşından beri piyanoyla haşır neşir olan Herman, 2005 yılında İsrail Sanat ve Bilim Akademisi'nden mezun olur. 2010 yılında Kudüs Müzik ve Dans Akademisi'nden mezun olan sanatçı, Prof. Dr. Andre Hajdu ve Prof. Dr. Michael Wolpe, altında kompozisyon eğitimi alır.

Şair Rachel Bluwstein'ın şiirlerinden yola çıkarak bestelediği parçalardan oluşan ilk albümünü "Half Colours, Half Voices" kontrbasçı Ehud Ettun ile birlikte yayımlar. O yılın en iyi 15 İsrail albümünden biri olarak Haaretz tarafından listelenir. 2014 yılında, doğrudan kendi topluluğu The Uriel Herman Quartet'in kurulmasıyla sonuçlanan ve NRG tarafından yılın en iyi 5 caz albümüne aday gösterilen "Awake" albümünü çıkarır.

Awake'in ardından Herman, Kızıl Deniz Caz Festivali'ne katılır ve Ulusal Taichung Tiyatrosu'nun açılışına davet edilir. Uriel'in uluslararası kariyeri, The Forbidden City Konser Salonu, Pingtung Gösteri Sanatları Merkezi gibi mekanlarda ve Nuits du Sud, Amersfoort Caz, Jazzmelie Thüringen ve Eclats d'Email Jazz gibi festivallerde devam eder.

Şu anda, son albümü "Face to Face"i çıkaran Label Laborie Jazz'ın üyesidir.

Denize karşı bir günbatımı manzarasında piyanonun tadını çıkarmak isteyen müzikseverler için Herman, bu akşam saat 20.30'da Gümüşlük Festival Merkezi Suda'da sahnede olacak.



GALERİDE BUGÜN

Düşümce


Ressam Dilşad Atasoy'un "Düşümce" isimli resim sergisi, Balıkesirli izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor.

Pandemi döneminde atölyesinde çok sayıda eser ürettiğini belirten Atasoy, “Doğadan, yaşamdan, birbirimizden koptuk; önce evlere, sonra içimize kapandığımız bu dönem, ben dâhil birçoğumuz için bir tür arınma, hatta hesaplaşma sürecine girdik. Yaşamı hep koşuşturma ve yarışma şeklinde yaşıyorken; durduk, sakinleşmeye çalıştık. Doğanın güzelliklerini, onun parçası olduğumuzu hatırladık. Tüm bunların, bende hayal kurma isteğini de derinleştirdiğini hissettim hep. O karanlık, karamsar günlerde iyiye, güzele olan özlemim; doğayı düşünme, hissetme ve ona katılma ihtiyacım arttı. İşte 'Düşümce' sergisi böyle çıktı ortaya. Bu sergideki renkler, formlar, lekeler hep insan; doğa ve yaşam üzerine düşümce aktarımlardır. Renkli ve hayali bir dünya yarattım o karanlığın içinde. Bana iyi geldi, sizin de gönlünüzdeki bahçeleri yeşertmesi dileğiyle” dedi.

Öğretmenliğin yanı sıra resim çalışmalarını da sürdüren, 2015 yılında İtalya'da düzenlenen Fabriano Suluboya Festivali’nde Türkiye'yi temsil eden sanatçılar arasında yer alan Dilşad Atasoy’un eserleri, Fabriano Uluslararası Kataloğu’nda yayınlandı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Alternatif Sanat Tarihi programını tamamlayan, 2012 yılında İstanbul Suluboya Topluluğu Derneği'nin kurucuları arasında bulunan Atasoy, bugüne kadar 11’i kişisel olmak üzere, ulusal ve uluslararası birçok karma sergide yer aldı.

Açılışı 23 Ağustos'ta gerçekleştirilen sergi, 11 Eylül akşamına kadar Ayvalık Belediyesi Orhan Peker Sanat Galerisi'nde ziyaret edilebilir.