BEYAZ PERDEDE BUGÜN
Beast - Canavar (2022) - Baltasar Kormákur
İzlandalı yönetmen Baltasar Kormákur'un başrolünde Idris Elba'nın yer aldığı survival thriller filmi, "Beast" bugün vizyona giriyor.
2022, ABD yapımı, Ryan Engle senaryosuyla gösterime giren filmin konusu, Jaime Primak Sullivan'ın hikâyesine dayanıyor.
"Bazen çalılardaki hışırtı gerçekten bir canavardır" sloganıyla gösterime giren Beast'in başrollerinde Idris Elba, Sharlto Copley, Leah Jeffries ve Iyana Halley yer alıyor.
Filmin konusu:
Beast, bir baba ve iki genç kızının birlikte gittikleri Güney Afrika'da kaçak avcıların elinden kurtulan bir aslanın av bölgesinde kalmalarıyla başlayan hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Dr. Nate Samuels yakın zamanda eşini kaybetmiştir. Yaşadığı acının üstesinden gelmeye çalışan Nate, kızları Meredith ve Norah ile birlikte eşiyle tanıştığı Güney Afrika'ya gitmeye karar verir. Uzun süre önce planlanan bu gezi kapsamında, vahşi hayat biyoloğu olan eski bir aile dostları Martin Battles’ın yönettiği doğal hayat alanına giderler. Onların iyileşmek için çıktıkları bu yolculuk, peşindeki kaçak avcılardan kaçan, kana susamış bir aslanın peşlerine düşmesiyle kabusa dönüşür.
Eleştirmen Odie Henderson, RogerEbert.com için yaptığı bir incelemede, filmi geçtiğimiz haftalarda dijital platformlarda vizyona giren Prey ile karşılaştırdı: "Her ikisinin de hayvanlar alemini harap eden ve bunun bedelini ağır ödeyen avcılar hakkında mesajları var. Her iki filmdeki doruk noktası olan hesaplaşma, kahramanın konumları ve düşmanları hakkında bildiklerini kullanmasına kadar iniyor."
RAFLARDA BUGÜN
Yitik Bellek - Saime Tuğrul
Felsefi çalışmalarıyla öne çıkan yazar ve akademisyen Saime Tuğrul'un son kitabı "Yitik Bellek", yeni çıkanlar raflarında.
Dipnot Yayınları tarafından basılan kitapta Tuğrul; yas, kimlik ve yüzleşme üzerine sorular soruyor.
Tanıtım bülteninden:
Kolektif belleğin temel işlevi nedir? Nasıl inşa edilir? Kimlik-bellek ilişkisi kolektif düzeyde nasıl kurgulanır? “Biz”i inşa ederken içeridenlik ve dışarıdanlık kriterleri nasıl oluşur ve manipüle edilir? Kolektif bellek ve kimlik inşasında sürekli devrede olan iktidarın bu ikili bağlantıdaki rolü nedir?
Neden bazı toplumlar için kolektif bellek sadece olumlamalardan oluşan bir hikâyedir? Neden ortak geçmişe yönelik farklı bir kolektif bellek hikâyesi rahatsız edicidir? Neden geçmişin negatif eleştirisi “aidiyet” kimliğimize yapılmış bir saldırı olarak algılanır ve neden bu denli kırılgandır? Öznenin oluşumu doğrudan bellek ile ilişkilidir ama aynı zamanda dışardan kurgulandığından, kim olduğumuz sadece bir yanılsama değil midir? Belleğin çarpıtmalara bu denli açık olması ve kayganlığı, ben-biz kimliğini nasıl etkiler?
Saime Tuğrul elinizdeki kitapta, yukarıdaki sorulara yanıt arayarak, kolektif düzeyde bellek, kimlik, belleği çarpıtma ve sorumluluk konularına açıklık getiriyor.
SAHNEDE BÜGÜN
Vişne Bahçesi
Kısa öykü türünün tarihteki en büyük yazarlarından Rus kalem Anton Çehov'un 1904 yılında yazdığı Vişne Bahçesi, bu akşam İstanbullu izleyicisiyle buluşuyor.
Belgi Paksoy tarafından Türkçeleştirilen oyun, Bora Severcan yönetmenliğinde sahneye konuluyor.
Tanıtım bülteninden:
Beş yıllık Fransa macerasından sonra köklerine dönen aristokrat bir aile. Kendilerine miras kalan servetlerini tüketmek dışında bir çabası olmayan bu insanlar, değişen dünya düzeninde ellerinde kalan tek şeye, vişne bahçesine hapsolmuşturlar. Ne var ki kendilerine kalan tek övüntüleri de borçları sebebiyle, açık artırmada satılığa çıkarılacaktır.
Zamana uyum sağlayıp devam etmek için tek bir şart vardır. Şimdiki zamanı yaşamak için, geçmişin bedelini ödeyecekler midir yoksa en iyi bildikleri şeyi yapmaya devam mı edeceklerdir?
19'uncu yüzyıl Rusya'sında geçen bir 20'nci yüzyıl klasiğinin 21'inci yüzyıldaki sahne temsiline tanık olmak isteyen tiyatroseverler için Vişne Bahçesi, bu akşam saat 21.00'de Kadıköy Belediyesi Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro sahnesinde.
Emir Can İğrek
Cuma akşamı Başkent, alternatif pop müziğin başarılı ismi Emir Can İğrek ile haftayı müzikle kapatıyor. "Müzik Kutusu", "Nalan", "Dargın", ve "Kor" gibi şarkıların mimarı İğrek, unutulmaz bir konsere imza atmaya geliyor.
Alışılmamış tarzı ve hüzünlü aşk şarkılarıyla dinleyicilerine melankolik bir deneyim yaşatacak Emir Can İğrek konseri, IF ve Atlantis Yapım iş birliğiyle Armada AVM Açıkhava sahnesinde saat 19.00'da gerçekleştirilecek.
Müziğe, doğduğu şehirde küçük sahne grupları kurarak başlayan İğrek, Nazım Hikmet Akademisi'nde şan ve solfej eğitimi alır. 4 yıl Nazım Hikmet Akademi Korosu'nda tenor olarak koristlik yapar. 2018 yılında ilk albümü "Ağır Roman"ı yayınlar. 2020 PowerTürk Müzik Ödülleri'nde Yılın En Güçlü Çıkış Yapan Şarkıcısı ödülüne layık görülür.
Hafta sonuna keyifli bir müzik etkinliğiyle giriş yapmak isteyen Ankaralı müzikseverler, hafta içinin son gününde kendini İğrek'in aşk şarkılarının büyüsüne bırakacak...
GALERİDE BUGÜN
Pontoporos: Film Olarak Kültürhane
İstanbulluların bugünkü kültür-sanat durağı, sanatçı Burak Delier'in "Pontoporos: Film Olarak Kültürhane" başlıklı sergisi.
Yasanın geçerli olduğu olağan hâlle yasanın askıya alınmasıyla ortaya çıkan Olağanüstü Hâl arasındaki fark ve farksızlığın, alelâde bir nesneyle onun istisnaî hikâyesi arasındaki fark ve farksızlıkla ters ve yansımalı bir ilişkisi vardır. Alelâde bir nesnenin veya günlük bir işin etrafında dolaşan söylem, somut olarak o nesnede veya gerçekleştirilen işte çok küçük (olağan) değişimlere sebep olurken, değer ve anlam açısından çok büyük (olağanüstü) bir farka neden olabilir. Maddi ve küçük fark kolayca kayıt altına alınabilmesine karşılık; büyük değer ve anlam farkı kolayca yakalanamaz; görülür, duyulur kılınamaz.
Pontoporos: Film Olarak Kültürhane (2019), Mersin’de KHK’larla işlerinden çıkartılan akademisyenlerin kurduğu -artık neredeyse bir sosyal merkez gibi çalışan- bir kafe ve kütüphane olan Kültürhane’ye odaklanıyor.
Ulaş Bayraktar’ın Kültürhane’yi tanımlarken dile getirdiği gibi pontoporos, Yunancada “kendi rotasını kısa süreli bir geçit olarak açan gemi” anlamına geliyor.
Kültürhane alelâde bir kafe-kütüphane değildir, bir gemidir -ve başka bir sürü şeydir- dolayısıyla ona odaklanan bir film de bir film olamaz, olmamalıdır.
Pontoporos: Film Olarak Kültürhane, ne temsil etme, karşı-enformasyon sunma ne görünmez/duyulmaz kılınmış olanı görünür/duyulur kılma ne acınası bir empatiye çağırma ne düzenden dışlananı tekrar düzene dahil etme girişimidir. Kanıtları kolayca sunulamayan olağanüstünün farkını ve farksızlığını anlama çabasıdır.
Kurtuluşumuzun -eğer varsa böyle bir ihtimal- güzellikle veya bu dünyanın hâkim mantığı yoluyla gerçekleşmeyecek olması çok muhtemeldir. Sanat faaliyeti, krizleri, felâketleri ve biyolojik ölümler, sivil ölümler ve hatta gezegenin ölümü dâhil her türden ölümü kendi lehine yöneten iktidarların karşısına çıkarılabilecek bir üslûbun araştırılması değil midir?
Açılışı 1 Eylül'de gerçekleştirilen sergi, 10 Eylül'e kadar Bilsart'ta izlenebilir.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply