6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

Kültür Atölyesi 19 Eylül

19 Eylül 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Moonage Daydream (2022) - Brett Morgen


20'nci yüzyılın en etkili müzisyenlerinden dikkat çekici tarzı ve döneme damga vuran şarkılarıyla David Bowie'nin vefatının 8'inci yılında, yayınlanmamış konser ve performans görüntülerinden derlenerek hazırlanan belgesel filmi "Moonage Daydream", günün vizyon filmi.

2022, Almanya-ABD ortak yapımı filmin yönetmenliğini ve senaristliğini belgesel yapımlarıyla dikkat çeken Amerikan yönetmen Brett Morgen üstleniyor.

5 yıllık bir çalışmanın sonucunda tamamlanan bu sinematik yolculuk adını, Bowie'nin 1971 yılında yayınlanan aynı adlı şarkısından alıyor.

Sanatçının kendi arşivinden görüntüleri de içeren Moonage Daydream, Bowie'nin resmi olarak yetkilendirilen ilk filmi olma özelliği taşıması açısından diğer Bowie yapımlarından ayrılıyor.

Dünya prömiyeri 2022 Cannes Film Festivali'nde gerçekleştirilen film, festivalde Golden Eye ve Queer Palm için aday gösterildi.

Bowie'nin vefatından bir yıl sonra üzerinde çalışmaya başlanan film için Morgen'e tablolar, çizimler, kayıtlar, fotoğraflar, filmler ve dergiler dahil olmak üzere beş milyon farklı ögeden oluşan bir arşive erişim izni verildi. Filmin müziklerini, yıllarca Bowie'nin yapımcısı olan Tony Visconti üstlendi.

Filmin konusu:

Zamanımızın en büyük sanatçılarından biri olduğu düşünülen David Bowie, 50 yıldan uzun bir süredir kültürü etkiliyor.

Filmde, Ziggy olarak da bilinen David Bowie'nin önceden yayınlanmamış konser ve performanslarının görüntüleri görünür kılınıyor.

Olağanüstü, kaleydeskopik, kişisel, arşiv görüntülerle, görülmemiş performanslarla anlatılan ve David Bowie’nin kendi müzikleri ve sözleriyle güçlendirilen Moonage Dream, izleyicileri kendilerini Bowie’nin benzersiz dünyasında kaybetmeye davet ediyor.

Rotten Tomatoes eleştirmenlerinin Moonage Daydream'e ilişkin fikir birliği şöyle oldu: "Bowie hayranları için görsel-işitsel bir ziyafet olan Moonage Daydream, modern müziğin en hareketli sanatçılarından birine uygun bir şekilde farklı bir yaklaşım getiriyor."

Renkli kişiliği ve tarzıyla müzik tarihine damga vuran Bowie'nin daha önce görülmemiş kayıtlarını, deneysel ve renk skalasıyla dikkat çeken bir sinematografiyle izleyicisiyle buluşturan Moonage Daydream, sinema ve müzikseverler için eşsiz bir görsel deneyim.



RAFLARDA BUGÜN

Cenup - Carlos Fonseca


Latin Amerika'nın öne çıkan isimlerinden Kosta Rikalı yazar Carlos Fonseca'nın 2010 yılında yayımladığı romanı "Cenup" (Orijinal adı: Austral), Türkçe baskısıyla raflardaki yerini aldı.

Baskısı Metis Yayınları tarafından gerçekleştirilen kitap, Roza Hakmen çevirisiyle okurla buluştu.

Tanıtım bülteninden:

Bıraktığımız izler, sildiğimiz izler ve yeniden inşa etmeye çalıştığımız izler üzerine bir anlatı.

Modernitenin ezici hızına ve barbarlığına teslim olmayı inatla reddeden kahramanların izini süren ekolojik bir roman Cenup. Günümüzdeki yabancı düşmanlığının kökenlerini kazıp çıkarma peşinde Latin Amerika’nın zorlu coğrafyasında güneye doğru bir yolculuğa çağırıyor okuru. Guatemala’nın harap olmuş topraklarından, Nietzsche’nin kız kardeşinin Paraguay’da kurduğu Yahudi aleyhtarı komün Yeni Almanya’dan geçip Amazonlara varan uzun bir yolculuğa...

Sözcüklerin ve imgelerin toplamından inşa edilen bu çok katmanlı roman, kaybın acısı, dillerin ve anıların silinişi, bellek ve yazı ihtiyacı ve küreselleşmenin tehlikelerine dair büyüleyici bir anlatı.

Kitaptan bir kesit:

"Daha önce çölde hiç bulunmamış, ama çölleri sık sık düşlemişti. Bu yüzden, şu anda elinde tuttuğu kartpostala her baktığında ilk içgüdüsü, orada kurak düzlüğün resmini görmek oluyor. Fotoğrafın siyah beyaz olmasının önemi yok. Kumun değişik renk tonlarını, havadaki yeknesaklığı, boşluk hissini hayalinde canlandırıyor. Resimde kimse yokmuş gibi görünüyor, on-on bir muntazam çizgi var sadece; onları zihninde hemen eski bir madenci kasabasının ıssız sokaklarına dönüştürüyor. Kartın kenarlarındaki beyaz tümsekleri görüyor, bulut olduklarını düşünüyor. Ama sonra emin olamıyor."



SAHNEDE BUGÜN

Şen Makas


Dünyanın en uzun soluklu oyunu rekorunu kırarak Guiness Rekorlar Kitabı'na giren, Alman oyun yazarı Paul Pörtner'in 1963'te kaleme aldığı "Şen Makas" (Orijinal adı: Scherenschnitt oder Der Mörder sind Sie), haftanın ilk gününde İzmirli izleyicisiyle buluşuyor.

Özgür Yetkinoğlu uyarlaması ve Nedim Saban yönetmenliği ve Ebru Saçar Aktaş yardımcı yönetmenliğinde izleyici karşısına çıkan Şen Makas, Melek Baykal, Bülent Seyran, Özgür Yetkinoğlu, Cem Güler, Müge Küçükyılmazlar Kement, Jess Molho gibi usta isimlerin performansıyla sahneye konuyor.

Tanıtım bülteninden:

Pörtner'in interaktif bir üslupla kaleme aldığı Şen Makas'ta seyirciler, bir kuaför salonundaki olayın tüm ayrıntılarına tanıklık ederek, hem oyuna katılıyorlar hem de katıla katıla gülüyorlar. Kuaför salonuna sızan katili oyunculara soru sorarak belirleyen seyircinin oy oranına göre oyunun sonu değişiyor. Dolayısıyla oyuna her gece farklı bir final yazılıyor.

Amerikan Tiyatro Tarihi’nin En Uzun Süreli Oynanan Oyunu olarak Guiness Rekorlar Kitabı’na geçen Şen Makas, Boston’da 1979 yılından bu yana aralıksız olarak perde açıyor. Oyun, Charlie Chaplin Komedi Ödülü alan tek oyun olma özelliğine sahip. Dünyanın tüm ülkelerinde yıllarca sahnelenen oyun, Türkiye'de ilk kez 1997 yılında Tiyatrokare’de büyük başarıyla sahnelendi.

Oyunun sosyal medya kullanımının yoğunlaştırıldığı yeni versiyonu, Nedim Saban tarafından yepyeni bir yorumla sahneleniyor. Özgür Yetkinoğlu’nun uyarladığı oyunda, geçtiğimiz yıl Tiyatrokare’nin “Ahududu” oyunuyla sahneye dönen Melek Baykal, şen bir dul kadını oynuyor. Melek Baykal, Bülent Seyran, Tuğçe Kıltaç, Cem Güler’i sorgulayarak suçluyu bulmaya çalışıyorlar. Ünlü sunucu Jess Molho’dan da yardım alarak çözülen cinayetin komiseriyse Özgür Yetkinoğlu.

Cep telefonlarının açık kaldığı Şen Makas'ın dekor tasarımı Anıl Ateş Işık, ışık tasarımı Mustafa Bal, kostüm tasarımı Günnur Çaras, özgün müziği Flört Grubu’ndan Çağatay Kehribar ve Bülent Güven, koreografisi Ayşegül Sünnetçioğlu’na ait.

Tiyatro tarihinin aktörleri olmak isteyen tiyatroseverler için Şen Makas, bu akşam saat 21.00'de Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu'nda.



Edip Akbayram


Sesi, tarzı ve yıllar boyunca hafızalara kazınan unutulmaz şarkılarıyla Edip Akbayram bu akşam Antalya'da sahnede.

1950'de Gaziantep'te doğan Akbayram, henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanır. Çocukluğunu bu hastalığın pençesinde geçiren Akbayram'ın müziğe tutkusu çocukluk yıllarında başlar. Çocukluk yıllarında bir orkestra kurarak amatör olarak düğün salonunda çalışır.

Lisede kurduğu orkestrada Pir Sultan'ın, Karacaoğlan'ın deyişleri üzerine yaptıkları besteleri çalıp söyler. İlk plağı "Kendim Ettim Kendim Buldum"u lise yıllarında yapar. İlk plağını çıkardığı grubun adı "Siyah Örümcekler"dir.

1968'te liseyi bitirip İstanbul'a gider. Liseyi bitirdiği zaman hep öğrenmeyi istediği mesleğin, doktorluğun eğitimini almak için üniversite sınavlarına girer ve diş hekimliğini kazanır. Fakat müzik ağır basar ve doktorluktan vazgeçerek kendini müziğe verir.

1971'de Altın Mikrofon Yarışması'na katılır. Âşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği ilk bestesi olan "Kükredi Çimenler" ile birinci olur. 1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurar ve Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri haline gelir. Daha sonra "Kara Kuzu", "Deniz Üstü Köpürür" ve "Garip" adlı 45'liklerle ödüller alır ve ünü yurt çapında duyulan bir sanatçı olur. "Aldırma Gönül" ve "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı parçalarıyla satış rekorları kıran ve Altın Plak kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 250 kadar ödülü mevcuttur.

Duayen sanatçının birbirinden güzel şarkılarına eşlik edip unutulmaz bir konser deneyimi yaşamak için Akbayram, saat 21.00'de Alanya Açıkhava Tiyatrosu sahnesinde olacak.



GALERİDE BUGÜN

Allegory of The Cave


Sanatçı Ansen'in adını Antik Çağ felsefesinin en önemli eğretilemelerinden, Mağara Alegorisi'nden alan "Allegory of The Cave", İstanbullu izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor.

Ansen'in 11'inci kişisel sergisi Allegory of The Cave adını, Yunan filozof Platon’un Devlet'inin yedinci kitabında Sokrates’in ağzından ortaya atılan en önemli alegorilerinden birine öykünmeyle alıyor.

Sanatçının bu öykünmesini kendi sanatsal pratiğiyle yorumladığı eserlerden oluşan sergide Ansen, alegoride kendi algı mağaralarında yaşayan insanlar için kullanılan “mağara duvarına yansıyan imajlar” betimlemesiyle sanatçının “galeri duvarında sergilediği yapıtlar” arasındaki metaforik benzeşmeye dikkat çekmek istiyor.

Eserlerinde ele aldığı konunun kavramsal çerçevesi doğrultusunda malzeme seçimini belirleyen ve nesne dünyasının çeşitliliğiyle anıştırılan anlamlar üzerinde çalışan Ansen, bu sefer metaforik anlatımla görünenin ardındaki asıl hikâyeye dair bir yol haritası sunuyor.

Alegoride geçen asıl yansıyanla yansıyanın arkasındaki gerçeklik doğrultusunda bireyin özgürleşmesi fikrini ele alan eserlerde, izleyiciyi ip uçlarını takip etmeye yönlendiriyor. Sanatçının birçok farklı disiplini kullanarak kurguladığı eserlerde özgürleşme olgusu etrafında dünya edebiyatının seçkin yapıtları ve tarihte tekrar eden güç ve iktidar ilişkisinin yarattığı kavramlar Ansen’in büyülü hayal dünyasıyla bir araya geliyor.

Hikâyelerin ardında yatan ana hikâyenin keşfinde izleyici rolünü önemsemesini Allegory of The Cave sergisinin yaklaşımı olarak belirleyen Ansen, mağara olgusuyla galeri ortamının benzeştiği iddiasını, özgürleşmenin ancak bireyin, yani izleyicinin kendini zorladıkça imkan bulabildiği gerçeğine dayandırıyor. Bu olguyu, izleyicinin karşılaştığı tüm imajlara rağmen kendince hikâyedeki gerçeği okuyabilmesi ve bundan bahsedebilmesinin önemine vurgu yaparak sürdürüyor.

Açılışı 9 Eylül'de gerçekleştirilen Allegory of The Cave, 8 Ekim'e kadr x-ist’te görülebilir.