Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789

Kültür Atölyesi 17 Ağustos

17 Ağustos 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Bilmemek - Not Knowing (2019) - Leyla Yılmaz


Ödüllü yönetmen Leyla Yılmaz'ın ikinci uzun metraj filmi "Bilmemek" MUBI'de gösterimde.

2019, Türkiye yapımı filmin senaryosu da Leyla Yılmaz'a ait.

Başrollerinde Senan Kara, Yurdaer Okur ve Emir Özden'in yer aldığı yapım Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde İzleyici Ödülü'ne layık görüldü ve Altın Portakal için aday gösterildi. Filmin 9 adaylığı 10 ödülü bulunuyor.

Filmin konusu:

Mutsuz bir çiftin aralarında kopmayan tek bağ olan oğulları 17 yaşındaki Umut, okulunun su topu takımında oynayan bir genç. Bir gün okulunda Umut'un eşcinsel olduğuna dair iddialar yayılır. Çok geçmeden sistemli bir şekilde zorbalığa maruz kalan Umut, cinselliğiyle ilgili yargılayıcı soruları yanıtlamayı reddeder. Bu kararlı tavrı, hakkındaki yargıları kesinleştiren Umut, su topu takımından dışlanır. Linç dayanılmaz bir hale geldiğinde, Umut ortadan kaybolur. Aralarındaki tahammül sınırlarını çoktan aşan ebeveynleri Selma ve Sinan, onu bulmak için ellerinden geleni yaparlarken, hayatlarındaki farklı sorunlarla da yüzleşmek zorunda kalırlar, aslında kaybettikleri kendileridir.

Leyla Yılmaz’ın Ankara’da "En İyi Film" seçilen, Adana Altın Koza’da 5 ödül birden kazanan filmi, önünde parlak bir gelecek duran genç Umut’un kimliğini, hayallerini dar kalıplara sıkıştırmak isteyen zehirli erkeklik kültürüne ve aile kurumuna eleştirel bir bakış atıyor.



RAFLARDA BUGÜN

Küçük Kara Hikâyeler Kitabı - A. S. Byatt


Booker Ödüllü İngiliz yazar A. S. Byatt'ın 2003 Yılında kalem aldığı romanı "Küçük Kara Hikâyeler Kitabı" (Orijinal adı: Little Black Book of Story), günün yeni çıkan kitabı.

Baskısı Everest Yayınları tarafından yapılan kitabı İngilizce aslından Türkçeleştiren, Zarife Biliz.

Tanıtım bülteninden:

“[Yazarın] şimdiye kadarki en iyi derlemesi… Kasvetli, sonra eğlenceli, epey karanlık ama hemen ardından hayale sığmaz bir ışık kaynağıyla dolup taşıyor.” -The Guardian

Küçük Kara Hikâyeler Kitabı’nı oluşturan beş uzun hikâyede A. S. Byatt, peri masallarını gündelik hayatla kaynaştırıyor.

Doğayla doğaüstünün, gerçekle gerçeküstünün arasındaki perdeyi aralayan bu hikâyeler benzersiz bir düş gücünün ürünü: Çocukken ormanda gördüklerine inandıkları tuhaf bir yaratığın uzun yıllar sonra peşine düşen iki kadın, zamanla taşa dönüşen bir başkası, Alzheimer hastası eşiyle ilgilenen bir adamın bir gece karşılaştığı gizemli "hayalet"; açığa çıkan gizli korkularımız, ilkel arzularımız…

A. S. Byatt’ın her biri roman tadında hikâyeleri hafızanızdan kolayca silinmeyecek.

“Sultanı binbir gece boyunca tahtında diken üstünde tutabilecek bir hikâye anlatıcısı.” -New York Times Book Review



SAHNEDE BUGÜN

Bir Mülâzım Artist - Afife Jale


Bu akşam Ankaralılar tiyatro tarihinin önemli isimlerinden birine tiyatro sahnesinden bir bakış için "Bir Mülâzım Artist - Afife Jale" oyununda buluşuyor.

H. Başak Vural'ın yönetmenliğini üstlendiği oyun, Begüm Sarp tarafından yazılı ve sahneye konuyor.

Oyunun konusu:

1920’li yıllardan 2000’li yıllara gelirken, sahnede sadece bir Afife… Mülâzım sanatkârlıktan tiyatronun neferliğine... Kısacık ömrüne sığdırdığı zorluklar ve alkışlar arasında “ilk Türk Müslüman kadın oyuncu” zaferini kazandırıyor Türk Tiyatrosu'na. Yeniliğin ve dönüşümün öncüsü olmak, ödenecek bedelleri beraberinde getirirken; sahnede olmak için yaşayan bir kadın parlıyor karanlıkta. Şimdi, perde açılıyor. Afife, nasıl “Jale” olduğunu anlatıyor.

Ankara Devlet Tiyatrosu’nun son yıllardaki başarılı genç oyuncuları arasında yer alan Başak Vural’ın yönettiği oyunu yazan, bir diğer genç oyuncu Begüm Sarp, Afife Jale rolüyle de sahneye çıkıyor. Oyunun ilk yönetmenlik tecrübesi olduğunu belirten Başak Vural, şunları söylüyor:

"Afife Jale’nin bir oyun daha oynama şansı olsaydı ne oynardı, diye düşündük ve kendi hayatını oynamak isteyeceğine karar verdik. Afife Jale’nin hayatının son günlerini geçirdiği tımarhane odasında tek başına kaldığı dönemde neler hayal edebileceğini düşündük. Kendi kendine seyirciler yarattığı, önceki rollerini yeniden canlandırdığı anları kurguladık."

Oyunun yazarı Begüm Sarp, Afife Jale’nin yaklaşık 100 yıl önce yaşadığı zorlukların kısmen de olsa kadın oyuncular tarafından hâlâ yaşandığına dikkat çekiyor. Oyunu yazarken Afife Jale ile ilgili birçok kaynaktan yardım aldığını da anlatan Begüm Sarp, “Ulaşabildiğim tüm kitaplar, filmler ve belgesellerden beslendim. Beni en çok etkileyen sözü, 'Bizden sonra gelenlerin önü açık olacaktı' oldu. Bir oyuncu olarak bunu söylemeyi çok değerli buluyorum” diyor.

Türk tiyatrosunun sembol ismi Afife Jale'nin zihnine kurgusal bir yolculuk için oyun, bu akşam 20.00'de Tiyatro Kafe Sahnesi'nde.



Jazz Project: Fatih Erkoç & Kerem Görsev Trio


İstanbullular bu akşam yumuşak tınıların tadını doyasıya çıkaracağı bir konserde buluşuyor: Jazz Project: Fatih Erkoç & Kerem Görsev Trio.

Canlı performanslarıyla efsaneleşen Fatih Erkoç & Kerem Görsev Trio, caz müzik tutkunlarını büyülemeye geliyor.

Türkiye’nin en güçlü seslerinden ve en önemli müzisyenlerinden Fatih Erkoç ile ülkemizin önde gelen caz piyanistlerinden Kerem Görsev, birlikte hayata geçirdikleri caz projesi kapsamında farklı sahnelerde müzikseverlerle buluşuyor.

Konserde, “The Lady From Istanbul” adlı albümlerinde yer alan “Fly Me to the Moon”, “What a Wonderful World”, “Secret Love”, “Moon River” gibi klasiklerin yanı sıra Görsev’in kendi bestelerinin de yer aldığı geniş bir repertuar yorumlanacak.

İki usta müzisyene kontrbasta Volkan Hürsever, davulda Ferid Odman eşlik edecek.

Saf müzik keyfini deneyimleyebileceğiniz bu etkinlik için Fatih Erkoç ve Kerem Görsev 21.00'de Maximum Uniq Açıkhava Sahnesi'nde olacak.



GALERİDE BUGÜN

Atölye/Bellek


Bodrumluların bugünkü kültür-sanat durağı, Türk Ressam ve Akademisyen Hüsamettin Koçan’ın farklı dönemlere ait 37 eserinin yer aldığı “Atölye/Bellek” başlıklı kişisel resim sergisi.

Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan sergi için şunları söylüyor:

“Sanatçının atölyesi beynidir, kalbidir ve içinde yaşadığı dünyadır. Dönüp dolaşıp tüm bu birikimleri uygulamak için bir mekâna ihtiyaç duyar, o mekân da sanatçının atölyesidir. Bu nedenle de 'Atölye/Bellek' sergimde tanıklıklarımı izleyiciyle olanaklar ölçüsünde paylaşmak istedim. İzleyici bu sergide daha çok bir gölgeyle, farklı malzemeyle, Anadolu kültürüyle karşılaşacak. Elbette bastırılmış sözler, yalnızlıklar, suskunluklar, korkular ve insanı en derinden anlama çabası bu gölgenin yolculuğuna katılmış olacak.”

Hüsamettin Koçan kimdir?

1946 yılında Bayburt'ta doğar. 1970'te mezun olduğu Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu Resim Bölümü'nde 1975'te, asistan olarak çalışmaya başlar. 1978'de Avusturya Hükûmet Bursu ile Salzburg'taki Uluslararası Güzel Sanatlar Yaz Akademisi'nde eğitim alır, "Salzburg Şehir Onur Ödülü"ne layık görülür. 1980 yılında Türk halk resimleri üzerine yaptığı araştırmasını tamamlar; ertesi yıl öğretim görevlisi olur. 1983 senesinde, Marmara Üniversitesi'nden sanatta yeterlik derecesini alır. 1986'da doçentliğe yükselir. 1993'te profesör olur; 1997'den 2005'e kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde dekanlık görevini sürdürür.

UNESCO'ya bağlı bir kuruluş olan Uluslararası Sanat Derneği'nin (AIAP) Türkiye ayağının kurulmasında rol oynayan Koçan, 1990-1995 yılları arasında bu Dernek'te yönetim kurulu başkanlığı yapar. Baksı Müzesi ve İstanbul Sanat Fuarları'nın kurucusu olan sanatçı; Almanya, Avusturya, Belçika, Güney Kore, İngiltere, İspanya, İtalya, Japonya, Portekiz ve Polonya gibi ülkelerde onlarca çalışma ve araştırma projesi yürütür.

2009 yılında, Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde dekan olur. 2014 yılında TBMM Onur Ödülü'ne değer görülür. Aslıhan Lodi’nin, sanatçı Hüsamettin Koçan’la hayatını ve kurucusu olduğu Baksı Müzesi’ni konuştuğu nehir söyleşisi, 2018 yılında "Bir Dağda Mucize Yaratan Ressam: Hüsamettin Koçan adıyla kitap olarak yayımlanır.

Açılışını 11 Ağustos'ta gerçekleştirilen sergi, 2 Eylül'e kadar Bodrum Belediyesi Mausolos Sergi Salonu'nda izlenebilir.