Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kültür Atölyesi 12 Ekim

12 Ekim 2022 - Günün filmi, kitabı, sahne etkinlikleri ve sergisi...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Komutan (2021) - Mert Kılıç & Selahattin Sancaklı


Mert Kılıç ve Selahattin Sancaklı'nın yönetmenliğini üstlendiği "Komutan", günün vizyon filmi.

2021, Türkiye yapımı aksiyon-savaş filminin senaryosu da Kılıç'a ait.

Filmin başrollerinde Mert Kılıç ve son dönemin dikkat çeken kadın oyuncularından Aslıhan Güner yer alıyor.

Filmin konusu:

Üç kişilik Türk Özel Kuvvetler Timi, Suriye’nin El Bab bölgesinde, özel bir operasyon sırasında şehit düşer. Şehitlerin cenazesini teröristler ele geçirmek istemektedir. Ancak Türkiye, üç şehidini geride bırakmamakta kararlıdır. Bunun için şehitleri vatana geri getirme görevi Binbaşı Tuna Alkan ve üç askerine verilir. Ancak Suriye çok karışıktır ve pek çok terör örgütü ya da farklı ülke, çıkar çatışması halindedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, belli bir noktaya kadar kurtarma görevine giden askerlerine destek verir. Ancak ne olursa olsun üç şehidin cenazesi vatana geri getirilmelidir.

Operasyon sırasında birçok tehlike atlatan, iç savaş ve savaşın ne olduğunu an be an gören Binbaşı Tuna Alkan ve askerleri, her adımlarında ölüme daha da yaklaşırlar. Kurtarma operasyonunda askerler, sık sık görevleri ve vicdanları arasında kalacaklardır. Binbaşı Tuna Alkan ve askerlerine verilen görev, üç şehidi vatan topraklarına getirmektir ancak bu görev bir süre sonra bambaşka bir mücadeleye dönecektir. Gerçek ve yaşanmış bir hikâye den yola çıkılarak hazırlanan Komutan'da anlatılanlar, terörle mücadele sırasında şehit olmuş askerlerin yaşadığının küçük bir bölümüdür.



RAFLARDA BUGÜN

Tolstoyevski Muamması - Pierre Bayard


Fransız edebiyat profesörü ve psikanalist Pierre Bayard'ın 2017 yılında kaleme aldığı kitabı "Tolstoyevski Muamması" (Orijinal adı: L'énigme Tolstoïevski), yeni çıkanlar raflarında.

Baskısı Everest Yayınları tarafından gerçekleştirilen kitap, Ani Haddeler çevirisiyle okurla buluştu.

Tanıtım bülteninden:

Rus yazar Leon Fyodor Tolstoyevski’nin adını herkes biliyor, değil mi? Ama aynı kişi nasıl Anna Karenina ve Karamazov Kardeşler kadar farklı eserler yazmış olabilir?

"Okumadığımız Kitaplar Hakkında Nasıl Konuşuruz?", "Önceden İntihal" ve "Peki, Ya Eserler Yazar Değiştirseydi?" kitaplarının yazarı psikanalist, akademisyen ve denemeci Pierre Bayard’ın yaklaşık yirmi yıllık çalışmasının ürünü olan Tolstoyevski Muamması, iki büyük Rus yazarı tek isimde bütünleştirip eserleri arasında özgün bir bağ kuruyor.

Edebi tarzını “teorik kurmaca” olarak tanımlayan Pierre Bayard, Freud’un çabasını devam ettirerek büyük Rus edebiyatının psikanalizini yapıyor. Çoklu kişilikler teorisinden yola çıkan Bayard, okuyucuya “Ben neden birçok kişiyim?” sorusunu yöneltiyor. Tolstoyevski Muamması, hem ciddi bir şaka hem de zekice yazılmış grotesk bir deneme. Edebiyata, özellikle de 19'uncu yüzyıl Rus yazınına özgün bir perspektifle, bir kez daha bakmak isteyenler için!



SAHNEDE BUGÜN

Dr. Jekyll ile Bay Hyde


İskoç romancı Robert Louis Stevenson'ın 1886'da yayımlanan "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ın Tuhaf Vakası" (Orijinal adı: Strange Case of Dr Jekyll and Mr Hyde) adlı romanından Amerikalı oyun yazarı Jeffrey Hatcher tarafından uyarlanan "Dr. Jekyll ile Bay Hyde" (Orijinal adı: Dr. Jekyll ve Mr. Hyde), bugün Başkentli izleyicisiyle buluşuyor.

Ankara Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu oyunun yönetmenliğini Ünsal Coşar, çevirisini Şükran Yücel üstleniyor.

Gökhan Kutum, Sibel Günday Karpuzcu, Barbaros Efe Türkay ve Kıvanç Bozkır başrolleriyle seyircisiyle buluşan oyun, 16 kişilik geniş oyuncu kadrosuyla sahnede.

Oyunun konusu:

1800'lerde İngiltere'de geçen oyun, toplum içinde saygın bir yeri olan bilim insanı Dr. Henry Jekyll'ın bir deney yapmaya karar vermesi ve bununla birlikte gelişen beklenmedik olayları konu alır. Kişilik bölünmesini konu edinen Dr. Jekyll ve Bay Hyde, iyi-kötü, güzel-çirkin, şeytan-melek gibi zıt vasıfların insanda aynı anda bulunabileceğini, Dr. Jekyll'ın kendi kişiliğinin iyi ve kötü yanlarını birbirinden ayırmak istemesiyle ortaya koyar.

Dr. Jekyll ile Bay Hyde bu akşam saat 20.00'de Akün Sahnesi'nde.



Senfoni ile Neşet Ertaş Türküleri


Bozkırın Tezenesi büyük ozan Neşet Ertaş'ın gönüllere dokunan şarkıları, "Senfoni ile Neşet Ertaş Türküleri" konseriyle Ankaralı müzikseverlerle buluşuyor.

Türkmen/Abdallık kültürü ve müzik geleneğinin son büyük temsilcisi, halk ozanı Neşet Ertaş’ın en sevilen eserleri, senfonik şekilde yeniden düzenlenmiş haliyle sahnede.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında sahneye koyulacak konserde, Ertaş'ın en sevilen türküleri Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası tarafından icra edilecek.

Geçtiğimiz yıl CSO ADA Ana Salonu'nun en yüksek seyirciye ulaşan etkinliği olan Senfoni ile Neşet Ertaş Türküleri'nde bu yıl, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'na solistler Nilgün Kızılcı ve Mustafa Kemal Şimşek eşlik edecek.

Etkinlik, bu akşam saat 20.00'de CSO Ada Ankara'da.



GALERİDE BUGÜN

Sempatik Sistem


Başak Kaptan, Evrim Kavcar, Nalan Yırtmaç ve Şive Neşe Baydar’ın eserlerinden oluşan “Sempatik Sistem”, günün sergisi.

Kevser Güler’in küratörlüğünü üstlendiği Sempatik Sistem başlıklı karma sergi, adını insan bedeninde tehlike ve stres anlarında aktive olan sempatik sinir sisteminden alıyor. Bedeni algıladığı tehdide karşı “savaş ya da kaç tepkisi” için hazırlayan sempatik sistem, hayatta kalmaya yönelik biyolojik ve psikolojik yanıtların karmaşık bileşiminden oluşuyor.

Başak Kaptan, Evrim Kavcar, Nalan Yırtmaç ve Şive Neşe Baydar'ın sergi kapsamında pandemi döneminin yoğun deneyiminde ürettikleri yapıtlardan bir seçkiyi izleyiciye sunuyor.

Pandemi, toplumun politik, ekonomik, sınıfsal ve cinsiyet politikalarına dayalı fay hatlarını kesen pek çok adaletsizlik ve kırılganlığın tüm şiddetiyle deneyimlendiği dönem olarak, uzun süren endişe, belirsizlik ve takip eden yoksullaşma içinde, sürekli algılanan bir tehditle mücadele ederek yaşamayı mecbur kıldı. Sempatik Sistem, bu toplumsal deneyimin yarattığı duygu durumunu ve mekan kavrayışını insan vücudunun hayatta kalmaya yönelik cevaplarıyla yakınlaştırarak düşünüyor.

Sergi, dönüşen mekan deneyiminin tekil ve çoğul, bireysel ve toplumsal etkilerine eğilerek kamusal alanın ve paylaşılan ortaklıkların güncel olanaklarını tartışmaya açıyor. Duygusal, bedensel ve algısal bakımdan kesintisiz bir tehdit deneyiminin baskısı altındayken, özneler adaleti tartışma ve inşa etme, acil dönüşümü örgütleme, bir aradalıklar oluşturma ve birlikte güç kazanma yollarını nasıl örebilir, yeni ortak duyumsama biçimlerini nasıl keşfedebilir?

Açılışı 15 Eylül'de gerçekleştirilen sergi, 15 Ekim'e kadar Karşı Sanat Çalışmaları'nda izlenebilir.