Kültür Atölyesi 12 Ağustos

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Laal Singh Chaddha (2022) - Advait Chandan

Aamir Khan'ın başrolü olduğu, Hindistan'ın Forrest Gump uyarlaması "Laal Singh Chaddha" bugün vizyona girdi.

2022, Hindistan yapımı filmin yönetmen koltuğunda Advait Chandhan yer alıyor. Senaryoyu Forest Gump'tan Atul Kulkarni uyarladı.

Filmni başrollerinde Akademi adayı Lagaan’ın yıldızı Aamir Khan, Kareena Kapoor ve Naga Chaitanya Akkineni yer alıyor.

Filmin konusu:

Laal Singh Chaddha, Akademi ödüllü Forrest Gump filmini Hindistan’ın modern tarihinin ve kültürünün perspektifinden ele alırken hüzün, mizah ve iyimserliği bir araya getiriyor. Filmde, hayatın pek çok zorluğun üstesinden gelen düşük IQ'lu bir adam olan Laal Singh Chadda'nın sevgisini, masumiyetini ve kaderini konu ediniyor.

Laal Singh Chaddha, Winston Groom'un 1986 yılında kaleme aldığı aynı adlı romanın uyarlaması olan Amerikan draması Forest Gump'ın (Robert Zemeckis, 1994) yeniden çevrimi.

Sıra dışı yolculuğu sizi sevgi, sıcaklık, mutlulukla dolduracak ve aynı zamanda güldürecek basit bir adam olan Laal ve bekâr annesi arasındaki eşsiz bağ üzerine kurulmuş ve güçlü değerlerle sertleşmiş bir çocukluğu içeren hikâye, hayatın birçok zorluğunun üstesinden gelen Laal’in sevgisini, masumiyetini ve kaderini konu alıyor. Yol boyunca karşılaştığı insanların kalplerini kazanırken bize de herkesin, en olasılık dışı olan insanların bile bir hikâyesi olduğunu hatırlatıyor. Film, Hindistan civarında 100’den fazla mekanda çekilmiş. Laal Singh Chaddha’nın sevgili annesi rolünde Mona Singh rol alıyor. "Kahaani" ve "Main Ki Karan?" gibi şarkıların yer aldığı Laal Singh Chaddha’nın yapımı Viacom 18 Studios, Aamir Khan ve Kiran Rao tarafından Paramount Pictures iş birliğiyle gerçekleştirildi.

RAFLARDA BUGÜN

Sinekkuşu - Sandro Veronesi

İtalyan yazar Sandro Veronesi'ye İtalya'nın en prestijli edebiyat ödülü olan Premio Strega'yı kazandıran 2019'da yayınlanan romanı "Sinekkuşu" (Orijinal adı: Il colibrì), yeni çıkanlar raflarında.

Can Yayınları tarafından basılan kitabın İtalyanca aslından çevirisi Eren Cendey tarafından yapıldı.

Tanıtım bülteninden:

"Sen bir sinekkuşusun çünkü sinekkuşu gibi tüm enerjini olduğun yerde kalmaya harcıyorsun. Tam olduğun yerde kalabilmek için saniyede 70 kez kanat çırpıyorsun. Bu konuda mükemmelsin. Dünyada ve zamanda durabiliyorsun, çevrendeki dünyayı ve zamanı durdurabiliyorsun, hatta bazen de geri geri uçma yeteneğine sahip sinekkuşu gibi zamanda yeniden yükseliyorsun ve kaybettiğini yakalıyorsun."

Sandro Veronesi’nin 2020’de Strega Ödülü'ne değer görülen romanı Sinekkuşu, 1960’ların sonundan başlayıp 2030’lara uzanan bir zaman diliminde, Marco Carrera’nın ve ailesinin üç kuşağını kapsayan hikâyesini, ilişkiler, bağlar, kopuşlar ve kayıplar üzerinden anlatıyor. Marco’nun yaşam yolu tuhaf eşzamanlılıkların yanı sıra ağır kayıplar ve trajedilerle yüklü: İntihar eden bir kız kardeş, başka bir ülkeye göç eden ve yıllarca suskunluğa gömülen bir erkek kardeş, mutsuz bir evlilik, asla kavuşulmayan, mektuplarla sürdürülen platonik bir gençlik aşkı ve Marco’yu derinden etkileyen bir kayıp. Veronesi, yaşamın keskin virajlarında etrafındaki her şey değişime uğrarken özel bir çabadan ziyade doğası gereği –tıpkı bir sinekkuşu gibi– sabitliğini koruyan Marco’nun yaşam yazgısını sürükleyici bir dille öykülüyor.

SAHNEDE BUGÜN

Kızgın Damdaki Kedi

İstanbullu tiyatroseverler için bu akşam "Kırmızı Damdaki Kedi" sahnede.

Tanıtım bülteninden:

Performans, Kaan Basmacıoğlu'nun 40 yıl boyunca oynadığı oyunlardaki karakterlerin hem eski hem de yeni bir anlayışla yeniden canlandırılması üzerine tarihsel bir süreç.

Komedya-Tragedya-Fars ve vodviller, skeçlerden oluşan tek kişilik bir gösteri.

Müsahipzade Celal, Shakespeare, Moliere, Platus, Çehov, Zafer Diper-Peter Sellers, gibi pek çok yerli yabancı yazarın oyunları ve bu oyunların geçtiği dönemleri kapsayan neşeli bir eser.

Bu yaşamöyküsü nitelikli tek kişilik oyun için oyun, saat 20.30'da Kılçık Mekan Sahnesi'nde olacak.

Sertab Erener

İstanbul, bu akşam efsane sesle müziğe doyuyor. Sertab Erener sevenleri için İstanbul'da sahnede.

Türk müziğinin yıldız sanatçısı Sertab Erener, en sevilen şarkılarını sevenleriyle birlikte seslendirecek.

Koloratur soprano türündeki sesi sayesinde dikkat çeken Erener, Sezen Aksu'nun yanında vokalistlik yapmaya başlar ve Aksu'nun desteğiyle çıkardığı albümlerle 1990'ların başında adını duyurur. Klasik müzik eğitimi nedeniyle pop müzikle tarzını değiştirir. Zaman zaman deneysel çalışmalar yapmasına rağmen, geniş kitlelere şarkılarını dinletmeyi hedeflediği için avangart yerine pop müzik yapmayı tercih eder. Bazı çalışmalarında Batı müziğiyle Doğu müziğini birleştirir, etnik unsurların yanı sıra operalardan ve Türk sanat müziğinden de yararlanır. 2000'lerin başında Avrupa'ya açılarak burada çeşitli çalışmalar satışa sunar.

Sezen Aksu destekli "Sakin Ol!" (1992) albümüyle çıkış yapan Erener, 1990'lar boyunca yayımladığı "Lâ'l" (1994), "Sertab Gibi" (1997) ve "Sertab Erener" (1999) albümleriyle Türk pop müziğine etkin bir şekilde katkı sağlar. Bu albümlerden "Sakin Ol!", "Aldırma Deli Gönlüm", "Ateşle Barut", "Sevdam Ağlıyor", "Aslolan Aşktır", "Yanarım", "Zor Kadın" ve "Vur Yüreğim" gibi birçok hit çıkar. 2000'lerin başında Erener, "Kumsalda" ve "Kendime Yeni Bir Ben Lazım" şarkılarıyla dikkat çekmeye devam eder. 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Everyway That I Can" ile birinci olarak Türkiye'ye yarışmadaki ilk birinciliğini kazandırır ve Avrupa'da adından söz ettirir.

30 yılı aşan müzik kariyeriyle unutulmaz bir konser için Erener bu akşam 21.00'de Kemerburgaz Kent Ormanı, Yeni Bir Yaşam Etkinlik Alanı'nda sahnede.

GALERİDE BUGÜN

Nejat Orhan Suluboya Resim Sergisi

Aydınlı sanatseverler, bugün Nejat Orhan'ın Suluboya Resim Sergisi'nde bir araya geliyor.

Didim Belediyesi'nin destekleriyle gerçekleştirilen sergi, ünlü ressam Nejat Orhan'ın suluboya çalışmalarından oluşuyor.

1955 yılında Çankırı, Orta doğumlu olan Orhan, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş bölümünü bitirir. Anadolu Üniversitesi Resim bölümünde lisans tamamlar. 1979 yılından itibaren Anadolu’nun çeşitli yörelerinde resim öğretmeni olarak çalışan sanatçı, bu yörelere özgü pastoral görünümleri resimlerine yansıtır. 1985 yılından başlayarak 50’nin üzerinde çeşitli karma sergilere katılan sanatçı ayrıca 24 kişisel sergi açar.

2006 yılında Kültür Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “Atatürk’ün doğumunun 125'inci yılında Türkiye resimleniyor” projesinde yer alarak, Sinop'u resimler. Teknik olarak genellikle suluboya ve yağlıboya çalışmakta olan sanatçının resmi ve özel koleksiyonlarda resimleri bulunuyor. Orhan, çalışmalarına halen Ankara’da atölyesinde devam ediyor. Açılışı 8 Ağustos'ta gerçekleştirilen, fırçalardan tuvallere sulu boyanın yaşama yansımalarını keşfetme imkânı sunan sergi, 25 Ağustos'a kadar Altunkum Ek Hizmet Binası'nda izlenebilir.