Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kitlelere hissettiren bir otoportre: Çaresiz Adam

19'uncu yüzyılda Fransa'yı gerçekçilik akımıyla tanıştıran Fransız ressam Gustave Courbet'nin 1843-45 yıllarında resmettiği "Çaresiz Adam" (Özgün adı: Le Desesperé), sanatını kendi portreleri üzerine kuran sanatçının ilk dönem otoportrelerinden biridir.

Gülara Subaşı


19'uncu yüzyılda Fransa'yı gerçekçilik akımıyla tanıştıran Fransız ressam Gustave Courbet'nin 1843-45 yıllarında resmettiği "Çaresiz Adam" (Özgün adı: Le Desesperé), sanatını kendi portreleri üzerine kuran sanatçının ilk dönem otoportrelerinden biridir.


Güzeli değil, gerçeği yansıtmayı amaçlayan Courbet, bir Fransız ressam olarak bu tarzıyla Salon'un romantik ressamlarından büyük ölçüde ayrılır. Gözleri fal taşı gibi açılmış halde, ağzı şaşkınlık ve dehşetten hafif aralanarak biçimini kaybetmiş, kırmızı yanakları ve kaygı ifadesini yansıtan kaşlarıyla saçlarını yolan bir adam. Courbet, gözlerini izleyicisine dikmiş halde, karşılıklı bir bakışı başlatıyor. Resmi anlamaya çalışan izleyici de tablonun karşısında saçlarını yolmadan fakat muhtemelen benzer bir surat ifadesiyle ona bakıyor.

Gerçekçiliğin öncüsüdür Courbet, çünkü çaresizliği ve umutsuzluğu en gerçek yansıtan tablolardan birini resmetmiştir. Biçim ve teknikte romantik etkilerin hissedildiği bir erken dönem eseri olmasına karşın yansıttığı ruh halinin temsili gerekçesiyle bile gerçekçi olarak değerlendirilebilir. Tablonun tamamını kaplayan tek figür, o kadar büyük ki, izleyenin bu çaresizlikten ve umutsuzluktan kaçışı mümkün değil.


Uzun saçlı, dudak ve yanakları renkli bu yakışıklı adam, görüntüsüyle tezat oluşturan bir yüz ifadesi, saçlarının arasına girmiş elleriyle tablodan fırlayacakmış gibi görünür. Kolları katlanmış, yakası dağılmış gömleğiyle umarsızlığın dozunu artıran Courbet, ifade etmek istediği duyguyu somuta döker bu tablosunda. Soyutun görülebilir kılınması sebebiyle ressamın 24 yaşında başlayıp 26 yaşında tamamladığı bu eser, hem sanatçının hem de sanat tarihinin etkili tabloları arasında anılır.


Alnın izleyiciye göre sol tarafına vuran yapay aydınlatma olarak görülen ışık, burnun üst kısmını aydınlatarak, gerginliğin çıktısı olan fiziksel durumları kontrast yardımıyla vurgular. Öyle ki gergin boyun ve el bileklerinde dışarıya fırlayan damarlar, bir hissin somutlaşmasına yarayan diğer detaylardır.


Çaresiz Adam tablosu, bu yaratıcı ve karmaşık adamın ruhunu doğrudan algılama açısından kesinlikle en işlevsel tablodur. Bunun yanında bulunduğu sanat çevresi tarafından kabul görmeyen genç bir sanatçı olarak, ressamın derinden özlem duyduğu saygı ve övgü seviyelerine ulaşmadan önce yaşadığı zorlukları anlamak açısından da etkileyicidir. Courbet'nin neredeyse tüm tuvale hakim olan kompozisyonunun düzeninin yanı sıra bu parçada ışığın kullanımı da etkileyicidir. Işık, bakışın merkezi olan saçları çeken ellerde toplanarak duygunun vurgusunu artırır.

Sanatçının otoportresini konuştuğumuz yazıyı Courbet'nin bir sözüyle bitirecek olursak: "...Gençliğimde öyle bir çaresizliğe sürüklendim ki!..."

*

Eserin künyesi:

Orijinal adı: Le Desesperé

Ressam: Jean Désiré Gustave Courbet

Konum: Conseil Investissement Art BNP Paribas özel koleksiyonu

Tarih: 1843-45

Akım: Romantizm, Akademizm

45 cm x 55 cm, tuval üzerine yağlı boya