Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789

İlkbahar

İtalyan Rönesans ressamı Sandro Botticelli tarafından 1478 yılında resmedilen "İlkbahar" (Özgün adı: La primavera), dünyada hakkında en çok yazı yazılan ve en tartışmalı tablolardan biri olarak öne çıkıyor. Batı sanatının en popüler tabloları arasında bulunuyor. Evrensel olarak Rönesans sanatının en büyük başarılarından biri olarak değerlendirilen Botticelli'nin İlkbahar'ı, bir bahçede orkestrasyonlu bir grup mitolojik figürü betimleyen bir Bahar Alegorisi'dir.

Gülara Subaşı


Yatak odası için tablo siparişi vermenin soyluluğun bir göstergesi ve prestijli ailelerin yürüttüğü gelenek olduğu bir dönemde, İlkbahar, "yatak odası hediyesi" olarak tasarlanır. Medici ailesi tarafından sipariş edilen tablo, yıllar sonra Genç Medici'nin evlendiğinde henüz 19 yaşında gençliğinin baharında olmasına ithafen "İlkbahar" adını alır. Eserde mitolojiden alınmış dokuz figür vardır.


Boticelli, tablonun merkezine yerleştirdiği Venüs'ün tinsel güzelliğini yansıtmaya çalışarak onu çıplak değil, üzeri giyinik bir şekilde resmeder. Başında çok ince bir tül bulunan Venüs, o dönem Floransa yaşantısındaki güzellik algısını yansıtmak için kullanılır. Tablonun yapıldığı dönemde, uzun boylu ve beyaz tenli olmak bir meziyettir ve Venüs bu özelliklere sahiptir.


Venüs, tablonun orta kısmında, portakal ağaçlarının arasında konumlandırılır. Başının hemen üzerinde yer alan oğlu Eros, aşk oklarını atar. Eros'un gözlerinin bağlı olması, "aşkın gözü kördür" anlamına gelen bir mesaj içerir. Wlliam Shakespeare, Bir Yaz Gecesi Rüyası'nda "Aşk gözlerle bakmaz, zihinle bakar; ve bu nedenle kanatlı cupid kör resmedilir" der. Yanı sıra gözlerin bağlı oluşu, güzelliği gözlerle değil kalple algılamamız gerektiğine ilişkin bir estetik anlayışını da kurar.

Boticelli, tabloyu yaparken 100'den fazla çiçek kullanır. Her biri farklı desen ve formda olan bu çiçekler, aynı zamanda o dönemde var olan gerçek çiçeklerdir.

Tablodaki kadın karakterlerde ortak bir yön dikkati çeker, kadınların hepsi birbirlerine epey benzemektedir.


Resmin sağ kısmında üç figür bulunur; Rüzgar Tanrısı Zephyros, Chloris ve baharın gelişini müjdeleyen Flora. Boticelli, tablonun bu kısmında, Romalı şair Ovidius tarafından MS 8'inci yüzyılda yazılan Metamorfozis (Dönüşümler) adlı eserden etkilenir. Ovidius, kitapta baharın başlamasının nymphe (peri) Chloris'in Flora'ya dönüşmesiyle gerçekleştiğini söyler: "Bir zamanlar Chloris'tim, şimdi adım Flora." Chloris, bu sözleri söylerken ağzından çiçekler dökülür ve artık bahara dönüşüyordur.


Chloris, kendisini evlenmeden önce şehvete zorladığı için Zephyros'tan hep nefret eder. Sonunda Zephyros onu Flora'ya dönüştürür. Bahara dönüşen Flora'nın her yerinde çiçekler belirir, çiçekler öyle çoktur ki Flora, bunları eliyle toplamaya çalışır ve eteğinde biriktirir.


Tablonun sol kısmında konumlanan Üç Güzeller ya da Kharitler, Zeus ile Eurynome'un kızlarıdır. Kharitler, çiçek ve yemiş veren doğanın olduğu kadar, insan yaşantısını güzelleştiren, hoş kılan şeyin de kişileştirilmişidir. Sanat etkinliklerini esinleyen tanrıçalardır.

Her türlü sanatın koruyucusu olan bu genç ve sevimli tanrıçalar, önceleri uzun giysiler içinde ve çiçekli taçlarla resmedilirken sonradan çıplak olarak ve zarif bir kucaklaşma içinde gösterildiler. İlkbahar'da da bir kucaklaşma halinde olan Kharitler, üçlü bir döngü içinde oldukları algısı yaratırlar.

Boticelli'nin Üç Güzelleri, profilden, önden ve arkadan ele almasını Piero Valeriano, Hieroglyphica adlı eserinde şöyle açıklar: "Eğer bir iyilik yaparsan bunu gösterişsiz yapman gerekir, bunun için bir güzel yüzünü saklar. Diğer güzel yüzünü gösterir, zira bir iyilik gördüğü zaman kişi bunu herkese açıklamalıdır. Son güzel de yüzünün bir tarafını gösterirken diğerini saklar, zira biri iyilik görüldüğünde iyiliğin ne olduğu saklanmalı ancak iyilik görüldüğü açıklanmalıdır."

Üç Güzeller, burada Venüs'ün refakatçileri ya da yardımcıları olarak ele alınır. Zarafet, neşe ve sevinci temsil eden üç kadın figür, Venüs’ün zarafet ve güzelliğini desteklemek için yerleştirilmiştir. Üç Güzeller, tablonun sağındaki Zephyros ve Chloris arasındaki cinsel içerikli aşka sırtını döner vaziyette konumlanırlar, bu tip aşkı kınamaktadırlar. Resmin en üstünde yer alan sürprizden habersizdirler.

Zeus'un oğlu Eros'un oku, Üç Güzeller'den ortadakine çevrilidir. Ok kendisine saplandığında genç kız, ilk gördüğüne aşık olacaktır. Bu noktada genç kızın baktığı erkek figürü önem kazanır.


Tablonun en sol kısmında, kanatlı sandaletleri ve kırmızı kıyafetiyle Zeus ve Maia'nın oğlu Hermes seyirciyi karşılar. Sağ elindeki yılanlı asasıyla Venüs'ün bahçesine giremeyecek olan bulutları dağıtır. Sandro Boticelli, Hermes'te şair Angelo Poliziano'nun bir şiirinden etkilenir. Şiirdeki koruyucu imgesinin yerine Hermes'i koyan ve onu bu bahçenin koruyucusu, Tanrıyla insanlar arasında bir aracı olarak görevlendirir. Zaten Hermes, tanrıların habercisi ve baharın müjdecisi olarak kış rüzgârlarının kovucusu olarak kabul edilir.

 

Bir başka görüşe göre, İlkbahar tablosu, Medici ailesinden Lorenzo di Pierfrancesco'nun sarayında Boticelli'nin bir diğer tablosu olan Athena Pallas ve Centaur ile yan yana asılıdır ve Hermes eliyle bu tabloyu işaret eder. 1482 civarında hazırlanan Athena Pallas ve Centaur, Athena'nın kostümünün üzerinde bulunan ve Medici'nin düşmanlarına karşı zaferini simgeleyen amblem nedeniyle politik bir alegori olarak değerlendirilir.

Eserin künyesi:

Orijinal adı: La primavera

Ressam: Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi (Sandro Boticelli)

Konum: Uffizi Galerisi, Floransa

Tarih: 1470-1480 civarı

Dönem: Rönesans

Alt grup: İtalyan Rönesans, Erken Rönesans

202 cm × 214 cm, tuval üzerine tempera