Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

İkinci Vatan’a Sığınanlar

Yazar Rifat Esen’in Nazi Almanyası’ndan kaçarak Türkiye’ye gelen bilim, sanat ve kültür insanlarını tanıttığı “İkinci Vatan: Genç Cumhuriyet’e Sığınanlar” kitabı.

AZE Haber Ajansı

İSTANBUL - Yazar Rifat Esen, Almanya’daki faşist baskıdan kaçarak yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne gelen aydınları “İkinci Vatan: Genç Cumhuriyet’e Sığınanlar” kitabında anlattı.

Esen, aydınların Türkiye’ye gelişirin 90. yıldönümünde Ekin Sanat yayınlarından çıkarttığı kitabını Cumhuriyet’e anlattı. Kitabın aynı zamanda cumhuriyetin 100. yılına bir armağan olduğunu vurgulayan Esen, “Ocak 1933’te azınlık olmasına rağmen Nazi Partisi’nin çeşitli entrikalarla iktidarı ele geçirmesi ile başlayan süreçte çoğunluğu Yahudi kökenli olmak üzere çok sayıda komünist, sosyalist, sosyal demokrat bilim, sanat ve kültür insanı işlerinden atılır. Onların çaresiz ve moral çöküntüsü içinde oldukları bir dönemde, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek nitelikli insanlara olan ihtiyacı ile can tehlikesi altındaki bu insanların güvenilir bir ülkeye sığıınma olanağı, tarihsel bir rastlantı sonucu birbiri ile çakışır. Kısa fakat yoğun görüşmeler sonucunda liyakat usulüne göre seçilen 40 saygın Alman bilim insanı yeni kurulan İstanbul Üniversitesi’nde göreve başlamak üzere Atatürk’ün isteği ile 15 Ekim 1933’de Türkiye’ye gelir” ifadelerini kullandı.

Yine Atatürk’ün isteğiyle gelen aydınlarla yapılan sözleşmeleri anlatan Esen, “Bu bilim insanları ile imzalanan ve üniversitenin dışında çalışmanın yasaklandığı sözleşmelerde, onların ‘3 yıl içinde Türkçe öğrenmeleri, derslerini Türkçe vermeleri, Türkçe kitap ve yayın yapmaları, gerektiğinde ücretsiz olarak Türk hükümetine danışmanlık yapmaları’ şartları yer alır. Tam gün çalışan ve kendileri dışında eşlerinin çalışmaları yasak olan bu insanlara aileleri ile birlikte rahat bir yaşam sürmeleri için Almanya’da aldıkları ücretin yaklaşık 2 katı, yarım gün çalışan ve işlerine son verilen eski Darülfünun hocalarının maaşlarına göre de 3 ile 5 katı maaş verilir. Atatürk, bütçeye gelen bu ek yüke karşı milletvekillerinin maaşlarını yarıya düşürür” ifadelerini kullandı.

Bu insanların genç cumhuriyetin Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Hıfzı Sıhha Enstitüsü, bakanlıkları, İstanbul Güzel Sanat Fakültesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Devlet Konservatuarı gibi yerlerinde çalıştığını söyleyen Esen, kitaptaki isimlerden şu örnekleri verdi:

“Nobel Tıp ödülünü kıl payı kaçıran Ord. Prof. Dr. Alfred Erick Franck; kendisine sunulan çok cazip teklifleri ‘Hiçbir ülkenin bizleri kabul etmediği bir ortamda bizlere yüreğini açan ülkeye, ayrılarak küfranda bulunamam. Burası benim vatanım olmuştur’ diyerek elinin tersiyle iten ve Cebeci Asri mezarlığı’na defnedilen Prof. Zuckmayer; yine İstanbul’da toprağa verilen Prof. Kosswig. Bu kişiler, Atatürk’ün çizdiği devrimlerin hizmetinde uzun yıllar çalışırlar, büyük himzetler verirler.”