Giz aşikâr oldu!

İlhan Deliktaş

ANKARA– Ana izleği “Kadın ve varoluş” olan ve üç genç üniversite öğrencisi tarafından düzenlenen Giz adlı sergi dün itibarıyla Nuegaleri’de sanatseverlerin beğenisine sunuldu. 

Üç sanatçının eserlerinin birbirini besleyecek bir ruhsal atmosfer oluşturacak biçimde yerleştirildiği serginin girişinde, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Görsel Sanatlar 4. sınıf öğrencisi Rabia Ocak’ın insanı önce uzamsız, ardından bir mekan içinde ve son olarak “kendi kabuğu” olan bir odanın içinde tasvir ettiği üç eser karşılıyor. Çalışmalarındaki figürlerle formların dışına çıkmayı amaçlayan Ocak’ın çizimleri kendi içinde yarattığı devinimle varoluşun harmonisini gözler önüne seriyor.

Serginin ikinci bölümünde yer alan aynı fakültede son sınıf öğrencisi K. Nil Yıldırım’ın çalışmaları, pandemiden ilhamla oluştuğundan pencerelere odaklanmış durumda. Eserlerin bir kısmı oldukça küçük, diğerleri büyük tuvallere çalışılmış. İnsanın gördüğü dünyanın sınırlarını kendini boyutlandırmasındaki duygu değişimlerine bağlayan çalışmada manzaralar birbirinin üzerine kapanıyor ve alımlayıcıda bir örtüşme, tamamlanma hissi yaratıyor. 

Serginin son bölümü de aynı bölümde son sınıf öğrencisi olan Rojda Kara’nın “Kadının kimliksizleştirilmesi” konulu fotoğraflarından oluşuyor. Genel olarak ilkel dönemlerde kadın ve doğu kültüründeki kadın konuları üzerine çalışan sanatçının fotoğrafları, farklı katmanların ve geometrinin iç içe işlendiği deneysel bir çalışma. Kadının kimliksizliğini vurgulamak için fotoğraflarda sadece bir silüet olarak gösterildiği sergide, uygar dünyanın içinde olmasına rağmen kadın, hayata karışamıyor, bin ışık yılı uzakta gibi görünüyor. 

29 Kasım’da ilk kez halka açılan sergi, Nuegaleri’de 3 Aralık’a kadar her gün 13.00-19.00 saatleri arasında görülebilir.