Hagop Baronyan, 1842 yılında Edirne’de doğmuş bir Osmanlı Ermenisidir. Hayatının büyük kısmı İstanbul’da geçmiş, Ermeni harfli Türkçe edebiyata ve Ermeni edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur. Hem gazeteci, mizah yazarı hem de tiyatro yazarı olarak oldukça önemli eserler kaleme alan Baronyan'a dili ve üslubu “Ermenilerin Molieri” unvanını kazandırmıştır.
Adabımuaşeretin Zararları da, onun mizahi bir dille kaleme aldığı aynı isimli köşesindeki yazıların derlemesidir. En yeni baskısı Can Yayınları tarafından yapılmış olup, eser bu baskıda “öykü” olarak tanımlanmıştır. Eserin tanıtım yazısı "gündelik hayatta ihtiyaç duyduğumuz görgü ve yordama dair keyifli bir okuma vaadi” taşıdığını belirtiyor. Eserin, bu vaadi fazlasıyla karşıladığını söyleyebiliriz.
“Güzel bir ismi kendisine siper edinmiş bir zorba” olarak tanımlanan Adabımuaşeret, eserdeki çeşitli hikayeler boyunca farklı boyutlarıyla yeriliyor. Onun toplumun çeşitli katmanlarında yer alan bireylere yaşattığı zor anlar çerçevesinde küçük hikayelere, anlara tanık oluyoruz. Bu hikayelerin hemen tüm kahramanları Osmanlı toplumundaki Ermeniler. Bu da yazarın yergisini kendi azınlığına çevirme inceliğini gösteriyor. Ancak bugün bilgimiz olduğu üzere, dönemin kozmopolitliği içinde bu azınlığın Osmanlı toplumunda sosyal açıdan bir yaşantı yahut davranış farklılığı söz konusu değil. Eserde de hem dönemi içinde hem de aslında bugün ne kadar “aynı” olduğumuza sık sık şahit oluyoruz.
Baronyan’ın karakterleri ve hikayelerde verilen çatışma ne dünden ne de bugünden farklı. Söz gelimi misafirlik mefhumunun bazen misafire bazen de ev sahibine verdiği zahmetlerle hiç olmazsa birkaç kez yüzleşmemiş olmak imkansız. Yahut nezaketsizlik etmiş olmamanın çoğu zaman “nazik” kimseye verdiği zahmete denk gelmemiş olmak imkansız…
Yazarın “zorba” olarak tanımladığı Adabımuaşeret, ona uymak zorunda bırakılan bir olguya dönüşünce zaman zaman istismar aracı olabiliyor. Kimseye kabalık etmemenin bedeli, bazen kabalıklara maruz kalmak oluyor. Özellikle “yalnız kalma ihtiyacı” Baronyan’ın da, günümüz insanının da gidermekte çok zorlandığı bir ihtiyaç. Nezaketsizlik edip evimize yahut masamıza destursuz gelen kimselere nazik davranmak zorunluluğundan çoğu zaman kaçamıyoruz.
Topluma uyum sağlama, sosyalleşme birer ihtiyaç olarak saygı duyulan bir mefhumken kişinin yalnız kalmayı istemesi kabalık olarak algılanıyor. Israrcı biri pekala “adabımuaşerete uygun” davranış sergilemiş olurken “hayır” kelimesi nezaketsizlik göstergesi. Yani kendi isteklerimize saygı duyulmasını beklemek nezaketsizlik, başkalarının dayatmalarına uymak ise nazik bir tavır.
Eserde bu ve benzeri çatışmalar eşliğinde adabımuaşeretin zararlı yanları eleştiriliyor. Eseri okurken misafirlik anlayışının, hizmet aldığımız bir kurumdaki tavrımızın, arkadaşlık ilişkilerindeki sınır tanımazlığın her dönemin problemi olduğuyla da yüzleşiyoruz. Kişisel alan ihtiyacının doğal karşılanmadığı, moda ve görgü kuralları çerçevesinde hayatımızın konforsuz bir düzlemde yaşandığı bir garip toplum yapısından mustaribiz.
Eser, tüm bu olguları, hem akıcı, hem mizahi, oldukça lezzetli bir anlatımla okura ulaştırıyor. Bunun yanı sıra Osmanlı’da yaşamış Ermeni toplumunun sosyal hayatına, iş ve ev hayatına dair oldukça önemli gözlemlere de kapı aralıyor.
Velhasıl toplum olarak Hagop Baronyan’la aynı dertten hâlâ mustaribiz. Adabımuaşereti hayatımızı esir alan bir zorba değil, hayatımızı ve diğer insanlarla iletişimi kolaylaştıran bir olgu olarak görebilmek umuduyla.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply