Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kadınlar Danıştay’da 4. kez buluştu

Danıştay’da İstanbul Sözleşmesi'ni savunan Kocaeli Barosu'ndan Avukat Nuriye Yılmaz, "Ben erkek şiddetini yaşamış, çaresizlikten yargıya başvuramamış bir kadın olarak da aranızdayım. Bana şiddet uygulayan ve doktor olan eşim şayet 2007'de hastalıktan vefat etmeseydi belki de şu an aranızda olamayacaktım" dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptali talebiyle Danıştay’da görülen dördüncü duruşmaya, Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce kadın katılım sağladı. Danıştay 10. Dairesi'nde görülen duruşmada; 11 baro, Ankara Diş Hekimleri Odası, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcileri yer aldı. 

Kocaeli Barosu'ndan Avukat Nuriye Yılmaz, duruşmada yargıçlara seslenerek, "Ben erkek şiddetini yaşamış, çaresizlikten yargıya başvuramamış bir kadın olarak da aranızdayım. Bana şiddet uygulayan ve doktor olan eşim şayet 2007'de hastalıktan vefat etmeseydi belki de şu an aranızda olamayacaktım ve belki de öldürülen kadınların olduğu gibi benim adım da Anıt Sayaç'ta olacaktı" dedi. Yılmaz'ın konuşmasının ardından salondan dakikalarca alkış sesleri yükseldi. Kadınlar anlattıklarını gözyaşları içinde dinledi. 


Duruşma baroların, İstanbul Sözleşmesi'ni savunmalarıyla şöyle ilerledi:

Temeli çekerseniz ne olur?: Samsun Barosu Başkanı Pınar Gürsel Yıldırım: Şehrimde 12 tane asliye ceza mahkemesi var. Sadece bir yılda erkek şiddetinden dolayı 713 duruşma görüldü. Bir kadın, koruma kanunu bittiği gün boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Bu cinayetler önlenebildi. Karşı taraf, 'Sözleşmeden çıkılsa da 6284 sayılı kanun var, bu yeterli' diyor. Soruyorum 6284 sayılı kanun yeterli mi? Bu kanun önleyebildi mi kadın cinayetlerini? 6284 sayılı kanunda temelinin İstanbul Sözleşmesi olduğu yazıyor. Temeli çekerseniz ne olur?"

Devletler yurttaşları için vardır: Antalya Barosu'ndan Avukat Aylin Onur Sev: Antalya'da Pınar Gültekin'i yakarak katleden Cemal Metin Avcı'ya haksız tahrik indirimi uygulandı. Aynı indirimin kendisine tecavüz eden erkeği öldüren Nevin Yıldırım'a uygulanmadığını hatırlatmak isterim. Sözleşmeden çıkma kararıyla devletin yetkili organları rehavete kapılmıştır. Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı'nın yargılandığı sırada, 'İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi iyi oldu' sözlerini size hatırlatırım. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, bu kadar canavarca hisle hareket eden katile bu kadar az ceza verilemeyeceği açıktır. Devletler yurttaşları için vardır. Devletler yurttaşların yaşam hakkını korumak zorundadır. Burada kadınların yaşam hakkını için buradayız. İdari işlemlerin amacı kamu yararıdır. Sözleşmeden çekilme kararının kamu yararı nerede?

Eşim ölmeseydi aranızda olamayacaktım: Kocaeli Barosu'ndan Avukat Nuriye Yılmaz: Ben erkek şiddetini yaşamış, çaresizlikten yargıya başvuramamış bir kadın olarak da aranızdayım. Bana şiddet uygulayan ve doktor olan eşim şayet 2007'de hastalıktan vefat etmeseydi belki de şu an aranızda olamayacaktım ve belki de öldürülen kadınların olduğu gibi benim adım da Anıt Sayaç'ta olacaktı. Sizin kız çocuklarınıza 'Neden soğuk' diye yumruk atıldı mı? Çenesi kırıldı mı? Çocuklarım duymasın diye içime ağladım. Ben aynı zamanda kadınlara umut olmak için buradayım.

Milyonları temsilen buradayız: Yalova Barosu'ndan Dilan Çetin: Çapulcu olmadığımızı, sürtük olmadığımızı ispat etmek zorunda bırakıldık. Şimdi de sözleşmeden çekilmenin hukuksuzluğunu ispat etmek zorundayız. ispat etmek zorunda bırakan tek kişi, biz ise milyonlarız. Milyonları temsilen tam karşınızda, buradayız. Biz inanıyoruz ki sizler yetkinizi kadın, çocuk ve ülkemiz için kullanacaksınız. İstanbul Sözleşmesi 'iyi ki de kaldırıldı' diyenlerin gerekçesini öğrenmek istedim ama bulamadım. Kaldırılacak şey, sözleşme değildir. Takdiri indirim kaldırılmalı, haksız tahrik indirimi kaldırılmalıdır. Daha üç gün önce haksız tahrik indirimi yapıldı adli tıp raporuna rağmen. Şu an 4 yaşındaki kızımın 26 yaşına geldiğinde Pınar Gültekin'in katili ile aynı ortamda olmasını istemiyorum.

Hukuk güvenliği diye bir şey kalmaz: İstanbul Barosu'ndan Avukat Hülya Gülbahar: Sabah 8'inde geldik. Ne içeriye alındık ne bahçede açıklama yapabildik. Biz çıkışta kamuyu bilgilendirmek zorundayız. Dolayısıyla sizin burada ağırlığınızı koymanızı bekliyoruz. Pınar Gültekin Davası'nda nasıl oldu da katilin tasarlayarak öldürdüğü mahkeme kararı ile ortada iken' haksız tahrik' indirimi aldı? Kadının elimizde külü kaldı. Hani iç hukukumuz yeterliydi? 'Ders kitaplarında erkeğe itaat ibadettir' diyor. Bu nasıl bir anlayış? Bu anlayışa sahip çıkanlar, İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıkıyor. Türkiye’de milyonlarca kadın can güvenliği sorunu yaşıyor. Biz Sözleşme'den çıktığımızda meclisin şiddetle ilgili denetim görevi de gasp edilmiş olacak. Dolayısıyla ülkede şiddetle mücadele politikasız ve araçsız bırakılmış olacak. Yeni yasayla yaralama cezalarını, dört aydan altı aya çıkarıp iki ay zam yaptılar. Zaten yatarı yok ki. Bu nasıl açıklanır? İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması, diğer uluslararası sözleşmeleri de olumsuz etkiler. Türkiye’dehukuk güvenliği diye bir şey kalmaz. Dosyanın birçok yerinde Anayasa'ya aykırılık var. Dolayısıyla acilen Anayasa Mahkemesi'nde gönderilmesini talep ediyoruz." Gülbahar'ın konuşma yaptığı sırada Pınar Gültekin'in fotoğraflarını kaldıran kadınlar güvenlik tarafından engellendi.

Kadınların umutlarını geri vermenizi istiyorum: Ordu Barosu'nda Asuman Aydınlar: Artık sabah akşam ekranlarda gördüğümüz kadın cinayetleri ile hâlâ çok konuşacak şeyimiz var. İstanbul Sözleşmesi'nin feshi, kadının adalete erişmesinin önüne engel olmaktan başka bir işe yaramadı. İlk imzacısı olduğumuz Sözleşme'den vazgeçmeyeceğiz. Neden İstanbul Sözleşmesi'nden çekildikten sonra kanun maddeleri uygulanamaz hâle geldi. Sizden kadınların umutlarını ve geleceklerini geri vermenizi istiyorum.


Duruşma devam ediyor...