Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789

İstanbul Sözleşmesi’nde karar adli tatil öncesi açıklanacak

Kayseri Barosu'ndan Eylem Sarıoğlu, “Kayseri'de şiddet gördüğü için 60 yaşında yanıma gelen teyzenin 'Devlet beni korur mu?' sorusuna 'Evet korur' demek istiyorum” dedi. Savcı, mütalaasında "İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptali gerekmektedir" dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptali talebiyle Danıştay’da görülen dördüncü duruşmaya, Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce kadın katıldı. 19 duruşmanın devam ettiği Danıştay 10. Dairesi'nde görülen duruşmaya; 11 baro, Ankara Diş Hekimleri Odası, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. İstanbul Sözleşmesi'ni savunan Kayseri Barosu'ndan Eylem Sarıoğlu, "Kayseri'de şiddet gördüğü için 60 yaşında yanıma gelen teyzenin 'Devlet beni korur mu?' sorusuna 'Evet korur' demek istiyorum. Boşanan işçi-emekçi kadınlar, iş yerine giderken parmağına hâlâ yüzük takıyor. Bir erkeğin şiddetinden boşanarak kurtulduysa, başka bir erkeğin şiddetinden kurtulmak için ne yazık ki olmayan bir erkeğin gölgesine sığınıyor, Sayın Hakim. Bu çok acı bir şey" diye konuştu. 

Savcı, mütalaasında "İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptali gerekmektedir" dedi. Savcının kararı, salonu dolduran kadınlar tarafından güçlü bir alkış aldı. Mahkeme heyeti kararı, adli tatil öncesi yazılı olarak açıklayacağını bildirdi.

Verilen aranın ardından duruşmanın ikinci kısmı şöyle devam etti: 

Boşandığı halde yüzük takmak zorunda kalıyor: Kayseri Barosu'ndan Avukat Eylem Sarıoğlu: Bu sözleşme hayatlarımızla, haklarımızla ilintili. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin temel nedeni, kadın-erkek eşitliğine inanmamaktır. Kadınlara, 'Başınızın çaresine bakın, gördüğünüz şiddetle baş başasınız' deniyor. Özellikle yoksulluğun ve yoksunluğun arttığı bu koşullarda şiddet, daha da çok artıyor. İstanbul'da Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği'nin hazırladığı raporda, şiddet gören kadınların boşanmaktan korktuğunu ve can güvenliğinden endişe ettiğini görüyoruz. Kadınlar şiddet gördüğü halde boşanamamalarının gerekçesini 'Çünkü gidecek yerim yok, işsizim, eşim beni sürekli takip ediyor, korkuyorum, sığınma evine gitmek istiyorum ama orada da yer yok' diye açıklıyor. Kayseri'de oturulabilecek bir evin kirası, en az bin 500 TL. Faturalarını ve bu kadının işsiz olduğunu düşündüğümüzde, nasıl hayatını kuracak? Bu koşullarda şiddet, kadınların bedeninin ayrılmaz bir parçası oluyor. Kadınlar iş istiyor, istihdam istiyor ve şiddete karşı koyacak bir yaşam istiyor. Kayseri'de boşanan işçi-emekçi kadınlar, iş yerine giderken parmağına hâlâ yüzük takıyor. Bir erkeğin şiddetinden boşanarak kurtulduysa, başka bir erkeğin şiddetinden kurtulmak için ne yazık ki olmayan bir erkeğin gölgesine sığınıyor, sayın hakim. Bu çok acı bir şey. Kayseri'de şiddet gördüğü için 60 yaşında yanıma gelen teyzenin 'Devlet beni korur mu?' sorusuna 'Evet korur' demek istiyorum. Eğer Cumhurbaşkanı çekilme kararını halka sorsaydı, cevabı çok net alırdı. Heyetin bu noktada kadınların yaşam iradesini korumasını istiyorum.

Şiddeti görmezden gelenler cinayetlerin suç ortağıdır: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Oruçkaptan: Hukuksuz yere cezaevinde bulunanları selamlıyorum. Kadınlar her gün biraz daha toplum yapısının dışına atılıyor. Toplumun güçsüz ve dezavantajlı kesimlerine karşı şiddet ivmelenerek artıyor. Tam da bu noktada eşitlik talebi, birincil hedefimizdir. Artan yoksulluk ve işsizlik aile içi şiddeti de arttırmıştır. Kadınların emeklerine el konuşmasıyla, bedenlerine el konulması arasında sıkı bir bağ vardır. Bundan dolayı kadına yönelik şiddet münferit değil politiktir. Kadınlara şiddet, medyada pornograflaştırılarak özendirilmektedir. Dili erkek olan iş yeri ortamında kadına yönelik şiddet de çok yaygın uygulanıyor. Erkekler, kadınların nasıl çalışacağını da belirliyor. İstanbul Sözleşmesi, bir gece yarısı millet iradesi yok sayılarak feshedildi. Şiddeti görmezden gelenler kadın cinayetlerinin de suç ortağıdır. Haklarımızdan, eşitlikten, adaletten İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz.

Şiddetin travmatik etkileri devam eder: Türk Tabipleri Birliği avukatı Verda Ersoy: Kadına yönelik şiddeti Türk Tabipleri Birliği bir halk sağlığı sorunu olarak görür. Dünya Sağlık Örgütü de böyle kabul eder. Şiddetin travmatik etkileri, şiddet bitse de devam eder. Halk sağlığı sorunlarının ortak özelliği vardır, çözümünü bulmak için samimi bir politik bakış gerekir. İstanbul Sözleşmesi, ilk defa şiddetin tanımını genişleterek ve bütünsel politikayı ortaya koyan metindir.

Kamu hizmeti verirken şiddete uğruyoruz: Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül: Bizler dil, din, ırk, cinsiyet ya da cinsel yönelim ayrımcılığı yapmamaya yemin ederek mesleğe başlıyoruz. Bizim üyelerimizin yarısından fazlası kadın ve kadın meslektaşlarımız, kamu hizmeti verirken şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddet aynı zamanda bir insan hakları ihlali. Kadına yönelik şiddet, bir hastalıkla bunun aşısı toplumsal cinsiyet eşitliğidir. İstanbul Sözleşmesi, taraf devletlere her alanda kadınların uğrayacağı şiddeti önleme yükümlülüğü verir. İstanbul Sözleşmesi tüm bu haksızlıkları da ortadan kaldırır dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptalini istiyoruz.

Karakollarda işlemler tam olarak yapılmıyor: Avukat Özlem Güneş Tekşen: Ankara özelinde aile mahkemelerinde 6284 uygulanmakta. Ama kadınların ilk ulaştığı karakollarda işlemler tam olarak yapılmıyor. Kırılgan gruplara kamu yararı ilkesi uygulanmıyor. Biz bu ülkede rahatça hareket etmek istiyoruz ve fesih işleminin iptalini istiyoruz.

Düşüncemize göre fesih hukuka uygundur: Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü Milletlerarası Anlaşmalar Daire Başkanı Emre Topal: Anlaşmaları sona erdirme konusunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile işlem yapılabilir. Cumhurbaşkanına, genel yetki verilmiştir. Nihai takdir, yetkisi yürütmededir. Parlamentoya sunup su mama yetkisi de yürütmededir. Kadınlara yönelik şiddetle mücadele, durmaksızın devam etmektedir. Düşüncenize göre İstanbul Sözleşmesi'nin feshi hukuka uygundur. Davaların reddini talep ediyoruz.

Hiç kimse kaynağını Anayasa'dan almayan yetki kullanamaz: Avukat Hülya Gülbahar: Biz 28 Nisan'dan itibaren aynı şeyi anlatıyoruz. Sanki yüz kere aynı şeyi söyleseler inanacağız. Anayasa, 'Cumhurbaşkanı' bunu yapamaz diyor. Biz bir daha hatırlatalım, hiç kimse ve organ kaynağını Anayasa almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.

Savcı mütalaasında fesih kararının iptalini istedi

TMMOB avukatı, Cumhurbaşkanlığı avukatlarına hitaben, "Bu ülkede bakanlar, görevden affını istediklerini ertesi gün Resmi Gazete'den öğreniyor. Yürütmenin her şeye takdir yetkisi olduğunu söylerken umarım aynı şeyi yaşamazsınız" dedi.

Savcı mütalaasında, "İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptali gerekmektedir" vurgusunu yaptı. Savcının kararı, salonu dolduran kadınlar tarafından alkışlarla karşılandı. Mahkeme heyeti kararı, adli tatil öncesi yazılı olarak açıklayacak.

Duruşma çıkışı kadınlar basın açıklaması yaparak İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Avukat Selin Nakıpoğlu, "Bu, karanlıkla aydınlığın kavgası. Kavgamız sürecek" ifadelerini kullandı.